yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (16)
    • medya (2)

    16. evde çalışırken dışarıdan tuhaf bir ses duymaya başladım. biri art arda bağırarak miyavlıyor ama bildiğiniz yetişkin erkek sesi. adam bayağı yolda dolaşa dolaşa miyavlıyor. yahu kaç yaşında adam niye miyavlıyor, kedilere mi sesleniyor acaba diye düşündüm. sonra pencereden bakınca anladım. meğer miyavlamıyormuş, kızına sesleniyormuş. kızın adı mia.

    23 şubat 2021 18:55

    15. Bu benim aynı zamanda hayatımda kendimi en rezil hissettiğim anlardan biridir; az önce tangodan tanıdığım yakın bir arkadaşım sohbet arasında hatırlattı da bir kez daha güldüm ve utandım.

    Yaklaşık 4 senedir tangoyla ilgileniyorum. Milonga isimli tango gecelerinde tüm çiftler birbirine sarılarak dans ederler ve genelde de kalabalık olduğu için dip dibe çiftler olur ve bazı çok kalabalık pistlerde yanınızdaki çiftler dans ederken konuşuyorlarsa, gülüyorlarsa rahatlıkla duyarsınız. Öyle bir ortam düşünün. Ha bir de alabildiğine loş ve romantik bir ortamdır.

    Tango hocalarının da tarzları birbirinden farklıdır ve kadın olsun erkek olsun, her dansçı hocasının tarzından biraz kaparak gelişir, geliştirir dansını. Her neyse, uzunca bir aradan sonra bir milongada, eskiden aynı hocadan ders aldığımız bir erkek arkadaşımla dans ediyorum. Eski erkek arkadaşım falan değil bir de normal arkadaşım... Bu arkadaş bir sene kadar bizim kursa devam etti, o sıralar sık dans ederdik, tarzına alışkınım tabii... daha sonra bizim kurstan ayrıldı başka bir erkek hocadan erkek tekniği falan almış, geliştirmiş kendini tabii bu derslerle ama bizim hocamızın etkilerinden eser kalmamış onun stilinde tabii...

    Neyse dans ederken bir hareket yaptırmaya kalktı, belim küt etti resmen canım da acayip yandı. Kapalı tutuşta yani "Sarılarak" dans etmeye devam ediyoruz, sessizce dedim ki "yahu ne yapıyorsun, belimi kıracaktın neredeyse, sen falanca hocadan ders almaya başlayalı tarzın baya bir sertleşmiş" dedim. Bu erkek arkadaş küt diye pistin ortasında durdu ve herkesin duyabileceği şekilde yüksek sesle "neyim sertleşmiş" diye bağırdı... (gizlinot: yani bağırmasa bile bana kesinlikle bağırmış kadar yüksek sesle konuştu gibi geldi o an...)

    Pistte beş saniyelik sessizlik ve yakınımızdaki çiftlerden dışarıya doğru yayılan bir gülme dalgası... O karanlıkta fark edilecek kadar kızardım ve Allah cezanı vermesin k., oturalım hadi nolur dedim." o gün bugündür hala erkeklerin dans tarzının sertliğini ölçen bir dansçı olarak anılıyorum...

    1 kasım 2019 22:50 2 kasım 2019 17:46

    14. Bir tane de ben anlatayım. Bayağı da yakın bir zamanda yaşadım. Hayatımda hiç bu kadar rezil olduğumu hatırlamıyorum. Mimarisi epey eski bir okulda okuyorum. Her kürsünün kendine ait bir binası ve dersliği var, her ders için bina değiştiriyoruz yani. Geçen ay ankara’ya yağan karları da mutlaka görmüşsünüzdür. Diğer tüm okulların kar tatili yaptığı gün bizim üniversitemiz tatil vermedi, biz de paşa paşa gitmek zorunda kaldık. Ders bitti, sınıfça çıkışa doğru yürüyoruz.(gizlinot: Yaklaşık 120 kişi falan :() Çıkışta ise bir basamak var. Meğer basamağın önü komple göl gibi buz tutmuş, millet sağdan soldan geçiyormuş. Ben de baya gerilerdeyim, görmedim. Basamaktan adımı atar atmaz havada sekiz takla atıp yere düştüm. Bir de gölet gibi dedim ya, kalkmaya çalıştıkça geri düşüyorum. Yerdeki çırpınışım ne kadar komikse insanlar yardım etmek yerine gülmüştü. baktılar gerçekten kalkamıyorum, onlar da buza giremiyor çünkü yürümek gerçekten imkansız. En son koca yürekli bir beyfendi kenardan dolaşıp ayağımı yakaladı. Evet ayağımı. Ayağımda sürüye sürüye kenara çekti beni de anca öyle kalkabildim. Sonrasında bir hafta her tarafım mor gezdim :(

    9 şubat 2019 13:29


    13. Bu başlığı sevdim ben, bir tane daha anlatmak istiyorum :) orta bire gidiyorum, gözlüklü kıvırcık saçlı dişlerimde tel var ve şişmanım, çirkin betty gibi yani. Neyse sınıfımdan Baha diye bir çocuğa aşıktım. Baha bana bir bakıyor bir bakmıyor, baya baya ödevlerini falan yaptırıyor sonra beni itiyor falan. Bende salak gibi peşindeyim sürekli bunun. Yalnız Baha’yı görseniz koca popolu dişlek saçları kirpi gibi bir tip :D neyse o zaman star wars filmi vardı herkes izliyor falan bu da izlemiş arkadaşıyla kendine kartondan Işın kılıcı yapmış oynuyorlar. Bende izliyorum mal gibi, birden chukky gibi kalktım fırladım yerimden, Baha’nın elinden aldım kılıcı paramparça ettim. Bu ağladı falan baya, bende gülüyorum :D sonrasındaki günlerde buna daha psikopatça bir plan yaptım. Okuduğum okulda tahta sıra yoktu plastik sandalyeler vardı. Sandalyenin oturma yerinde de mini mini delikler. Bu deliklere sınıf panosunda bulduğum boş iğneleri yerleştirdim dikey olarak, bu gelince üstüne otursun diye :D neyse bu tabi geldi üstüne oturdu cart diye iğneler girdi poposuna ağlıyor falan ben gene gülüyorum bana bakıyor sen yaptın dimi diyor. Annemi çağırdılar okula annem tabi bi güzel haşladı beni. Neyse siniri geçince Işın kılıcı mevzusunu Da anlattım, annem de hadi gel Baha’dan özür dilemen için Işın kılıcı yapalım, götür hediye et arkadaşından özür dile dedi, biz annemle oturduk yaptık, epey süslü bişey oldu. Ertesi gün oldu, okula gidiyorum elimde Işın kılıcı, çocuğu gördüm içimdeki chukky yeniden uyandı çocuğu görünce :D bahçede çakıllı bir yer vardı kılıcın içine çakıl doldurdum baya bi, iyice ağır oldu. Ucu açık ondan dimdik tutarak götürdüm tabi Baha’ya özür diledim. Baha beni tersledi kızdı istemiyorum falan dedi, bende tabi sinir oldum vurdum kafasına içi çakıl dolu kartonla, bu gene ağlayarak kaçtı benden :D annem gene geldi okula tabi bu sefer sağlam dayak da yedim, üzerine yılı tamamlamamı beklemeden o okuldan almıştı beni. Annem olmasaydı baha muhtemelen yanlışlıkla falan ölebilirdi, anneme dua et Baha yoksa daha çekeceğin vardı elimden. Lanet biçız! 

    Edit bakın bu eksileyenler Baha ve saz arkadaşları :D

    9 şubat 2019 04:03 9 şubat 2019 06:43

    12. Kocaeli’de okuyorum ve öğrenci evinde kalıyorum o dönem, sevgilim de beni ziyarete İzmit’e geldi. İzmit’i bilmediği için biraz farklı yerlerini de gezdirmek istedim, Değirmendere diye bir yer var oraya gideriz diye düşündüm. Neyse gitmeden önce de evde kıyafet tartışması yaptık, ben bir elbise giymek istiyordum o da istemiyordu. Sonuç olarak ben kazandım ve elbiseyi giyip çıktım. İzmit’ten bindik vapura, Değirmendere’ye gidiyoruz. Tuvaletim geldi, vapurun üst katındayız lavabo Da alt katta. Bende geleyim benim de girmem lazım dedi. Ben önde o arkada yürüyoruz. Merdivenlere koşar adım ilerledim, ikinci basamağa bastığımda ayağım önce yapıştı sonra kaydım yuvarlanıp kendimi yerde buldum :) meğer merdiven boyanıyormuş ve bunu belirten birşey de konmadığı için ayağım yapışmış ardına düşmüşüm. Erkek arkadaşımla önce güldük sonra ben tabi can havliyle ağlıyorum falan, bir de durumun vehametini de anlamaya başlıyorum yavaş yavaş. Elbisem mahvoldu, kollarım bacaklarım popom ( arasına kadar ) sarı yağlı boya oldu. Kolumda da kocaman bir yara var bu arada. Yaraya da sarı yağlı boya sürülmüş. Geminin çalışanları bize bol bol bez ve tiner getirdi erkek arkadaşım beni temizlemeye çalışıyor ama yok yani dakikalarca uğraştık temizlenmiyor tamamen. Hatta en kötüsü tuvalette ben öne doğru eğilmişim o da popomu bezle silerken “ hayatım poponu ayırır mısın arasında boya var “ demesiydi :) kolumdaki yarada baya ciyakladım silemedik, en son bırak eve gidince halledelim dedim. Neyse günü bitirmedik ama dolaştık, daha doğrusu bunu sevgilim istedi moralimi düzeltmeye uğraşıyordu, kıyamam. Herkes de dönüp bakıyor biri bi kibrit çaksa üstüme alev alıcam :) eve döndük kolumdaki yaraya tiner değdikçe ağlıyorum. Dedim ki hayatım bırak kalsın. Ciddi misin dedi, vallahi ciddiyim çok acıyor dedim. Bu arada ertesi gün de ailemle yola çıkacağız Fethiye’ye tatile. O sarı boyayı silemeden gittim tatile, görsel de eklerim hatta. Bir hafta çıkmadı öyle komikti ki. Bir de şu var ben sarı renge aşığım çok severim, sarı deri ceketten tutun sarı ayakkabıya kadar birçok sarı eşyam vardır, sarı boyanın İçine düşmem bu yüzden çok manidar oldu bence :) 

    Edit kaldırdığım kola dirseğe doğru birazcık bakın göreceksiniz sarı boyayı :D

    ilgili medya:
    1
    9 şubat 2019 02:37 9 şubat 2019 02:40

    11. Benim zamanımda yurtta kalmak için (gizlinot: askeri yurt) sağlık raporunun yanında, bir de akciğer röntgeni isterlerdi. Geçen sene aynı odada kaldığım ve çok sevdiğim arkadaşımla birlikte sağlık raporu için tekrar hastaneye gittik. Bir önce ki sene de beraber gitmiştik. O zaman doktor bizim soyunmamızı ve o arkası açık yeşil önlüğü giymemizi istemişti. Arkasından da röntgen çekildi falan. Biz de bu sene de böyle olur diye, doktor içeri geçin geliyorum deyince soyunduk ve aynı önlüğü giydik. Meğer o sene artık röntgen çekilmeyecekmiş. Doktor içeri girdi ve tip tip bize baktı. 'Niye soyundunuz ki?' dedi. Arkadaşımda' alışığız biz' deyince doktor resmen gülme krizine girdi. Rezil olduğumuz başlığa mı yazsaydım acaba bu girdiyi. :)

    5 ekim 2016 22:02

    10. yine bir gün depresyondayım yatağımda günlerdir ölü taklidi yapıyorum. annem geldi kızım git gez biraz dışarı çık gözün değişik bir şeyler görsün dedi. ben de kalktım google maps'i açtım orada kendi kendime sokakta geziniyorum. önce annem geldi ne yapıyorsun sen dedi. dediğin gibi sokakta geziniyorum anne dedim cık cık cık allah akıl fikir versin ne diyeyim dedi gitti. ardından kardeşim geldi abla bu neee dedi. ben de bu bir canlı yayın böyle izliyorsun etrafı, hadi git balkona çık el salla bana oradan ben seni görürüm dedim. şapşal gitmiş balkona çıkmış aklınca oradan bana el sallıyor asdfghjk. hala aklıma geldikçe gülüyorum ya.

    5 ekim 2016 21:44


    9. Kurban bayramından bir gün önce babamla arabada gidiyoruz.Telefon çalıyor ve babam halamın eşiyle kurbanlık hakkında bir şeyler konuşuyor ve ben kapattığını zannediyorum.

    ben:baba kaça aldın kurbanlığı ?

    baba:850 ye aldım ama içime çok sindi

    ben:peki nerede kesilecek?

    baba:aldığımız yerin dünürü varmış onlar yarın kesecekler

    babam bu sırada kurbanlığın cinsini söylüyor zıbıtıtıtı bir şeyler diye o an anlamıyorum ve tekrar soruyorum.(cinsini şuanda da gerçekten hatırlayamadım)

    baba tekrar ediyor cinsini

    bu olay böyle süregelirken,

    kardeşim:Abla kendi kendine konuşmayı kes artık,babam eniştemle konuşuyor diyor.

    Ben inanmıyorum ve teyit amaçlı babamın kulağında telefon var mı diye bakıyorum.

    Süslüler babam cidden eniştemle konuşuyormuş,ve benim dediğim hiç bir haltı duymamasına rağmen,eniştemde aynı anda aynı soruları sormuş olacak ki sorularımın cevabını bir güzel alıyorum.

    Ve hala beni trollediklerini düşünüyorum....

    23 eylül 2016 02:30

    8. yıllar önce kaldığım kız öğrenci yurdunun aşağısında bir bayan kuaförü var. hem yakın hem uygun diye kız yurdunun yarısından çoğu oraya giderdik ağda, kaş vs.

    kuaförün sahibi hanım ablamız biraz kafadan kırık, tuhaf ama eğlenceli bir kadın da. bir gün yine kuaföre gidiyorum bir baktım giriş kapısında kocaman harflerle; "cinsel bölge ağdası yapılır" yazıyor. hahaha. kızlarla 1 hafta gırgırını yapmıştık. hey gidi günler..

    26 mayıs 2016 16:18

    7. Susluler suan erzin arabasindayim. Görevlendirildiğim anaokuluna gidiyorum adanadan. Arabada bir amca bir horluyor oyle boyle degil kukruyor. Ondeki teyze sinir krizi gecirdi amcaya donup ters ters bakiyor cik cik diyor. Koptum. (:

    18 mart 2016 10:07