süslülerin muhabbet kuşlarının garip huyları

26. 5-2-0... para geliyo!!! (günde 9865654648 kez manifest)

öksürük taklidi. bütün gün öksürüyor ilk zamanlar hasta sandım

bitane çanı var belki hoşuna gider diye asmıştım, astığım andan beridir çanla çiftleşme, ona aşırı düşkünlük. çana dokunulduğu anda hızlı hızlı konuşmaya başlıyor??

cakcakcakackca diye iğrenç bir ses çıkarıp sonra da peşinden kendisine susssss diyor

akıllı kuş tatlı kuş akıllı kuş çok akıllı kuş (narsistik söylemler)

düzenli mırıldandığı şarkı aşkım baksana bana (nazan öncele yarın vokal olarak başla)

androidten daha başarılı. saatler önceden depremi hissediyor

babamdan garip bi şekilde nefret ediyor? hayır adam bir şey de yapmadı ama ondan nefret ediyor. yanındayken bağırıyor yada üzerine konup ısırıyor

25. iphone zil sesini eksiksiz yapması. telefonmuş gibi elinize alıp kulağınıza götürmenizi beklemesi ve "alo kiminle konuşuyorum?" derseniz "cicikuşşş" diye bağırması.

kendini evin sekreteri sanması. telefona bildirim geldiğinde bağırarak uyarması. telefon ele alınıp arayanla konuşulmuş gibi yapılmadan asla susmaması.

odada saklanan biri varsa bağırarak herkesi uyarması. evde sürpriz doğum günü partisi planlandığında salonun muhtelif yerlerine saklanmış insanların bana pusu kurduğunu sanıp kendini paralarcasına haber vermeye çalışması.

babamla 90 dakika hiç kıpırdamadan maç izlemesi, çünkü en sevdiği renk fosforlu yeşil. ekran da maç sırasında yemyeşil.

sevmediği insanların üzerine kaka yapmaya gitmesi ve kahkaha atması.

24. Benimkinin adı Maviş 10 küsur yaşında. Kız kardeşime aşıktı dişi kuş Limonumuz gelene kadar . Onu L.Ö (gizlinot: Limon'dan öncesi) olarak tarif edersem çılgın oğlandı. Kupa da çay içerdim Allahtan soğumuş olurdu da o da içerken bacakları yetişmez içine düşerdi. Çiğ köfte yogurduğum da tepsinin köşesine gelip yerdi. Kız kardeşimin peşini bırakmazdı, gözlerini, dudağını yem yer gibi rahat bırakmazdı. Dılı konuştuğuma bakmayın Allah korusun ölmedi. Limon gelince bizi unuttu (gizlinot: 😔)

23. Önceki mavi kuşumuz özgür ruhluydu. Evin her yerine girerdi. Banyoda o kafamda diş fırçalardım. Kardeşimi çok severdi. O uyurken yorganının altından girer bir iki gagalar uyandırırdı. Şimdiki kuşum ise ona emek verip yaptığım oyuncaklarla oynamaz, salıncağı sevmez. Daha sakin ağırbaşlı bir kuş kendileri. Geçenlerde pencerenin önünde dışarıyı seyrederken bulmuş annem. Zillere bayılır salonda ağzında zille pıtır pıtır yürür, küçük ziline masaj yaptırır, banyo kasesine kanatlarını açarak dalar.. oyy özledim bebişimi.

22. Yarasa gibi ters dönmesi yanıma başkası oturunca hırlaması (gizlinot: Kendinin muhabbet kuşu olduğundan haberi olmadığını düşünüyorum)

21. Kendileri 8 yaşında şuan. Arkadaşımın kuşları çok fazla yavru yapınca güzel bakacaksan al demişti. Küçücük geldiği için bu kadar yılda insan gibi oldu. Benimki de tam bir oje katili. Ayrıca takı da sevmiyor. Kaç yüzüğün taşını, kaç kolyenin zincirini kopardı. Bir de ayak fetişti. Eve gelen misafirlerin bile ilk ayaklarını ısırır ve suratına bakar eğer tepki vermezse dost bilir. Yok bağırırsa gidene kadar ayaklarına saldırır. Ben biriyle kavga ediyorsam (gizlinot: Telefonda bile) o daha çok bağırıp kavga eder. Keyfi yerindeyse kendi adını, bana işi düştüyse benim adımı söyler. Seyahat ettiğim zaman 2 3 gün dahi olsa eve gitmemişsem evdekiler hiç konuşmadığını ve kafesten çıkmadığı söylerler. Gelince de birkaç gün trip atar sonra dayanamaz gelir öper barışır. Evlat gibi oldu çok korkuyorum sözlük.

20. Muhabbet kuşum değil ama sultan papağanım vardı

Başlığı görünce kuşum aklıma geldi.geçen sene camdan kaçtı gitti maalesef

Çok iştahlı bı kuştu. Önüne yemini suyunu koyardım. Ama elimde ekmek vs bişi görsün rahat bırakmazdı. Kafesten çıkmak için ötüşler yapardı. Rahat rahat bişi yiyemezdim.

19. Telefonla konuşması. Evet. Telefonu uzattığımda kendi dilinde karşıdaki kişiyle konuşuyor. En çok annemle konuşmayı seviyor. Bir de her telefon çaldığında "alo" diye bağırır canım benim.

18. Uzun zamandır ilgi göstermediği küçük bir zille şu an aşk yaşaması ağzına alıp fıtı fıtı koşturması. Babamın omuzunda apartman içi misafirliğe gidip gelmesi. Suyu bardaktan içmesi. Hamur yemek için kendini paralaması. Kanepenin bir ucundan dört nala koşup gelip sizinle yanak yanağa göz göze durması öyle bakıyor manyak burnumun dibinde. Perdeye komando misali tırmanıp en tepesinde yarasa gibi baş aşağı asılması bunu avizede de yapıyor. Genellikle yerde yürümeyi tercih etmesi köy ağası gibi eller arkada takılıyor. Her şeyi ama her şeyi aşırı merak etmesi elinizde ne varsa kurcalaması. İstediği olmayınca kavga etmesi. Ben bu satırları yazarken parmaklarımla oynaması.

17. Çekirdek yerken ya tabağımdaki ya da ağzımdakini alıp kaçıyor. istese vermeyeceğimi düşünüyor herhalde.