1435.
artık kısabileceğim daha fazla şey kalmadı ya. aylık harçlığım geldiği gibi gidiyor, evden uzakta survivor yaşıyor gibiyim. şimdiye kadar hep minimal oldum. giyimde de, takıda da, kozmetikte de, bakımda da. ama gerçekten yetmiyor.
iki pantolonum var hepi topu, biri siyah diğeri kot. siyah olanı daha çok giydiğim için yıpranıyor iyice, tamire verecek param kalmadı. 5 yıldır kullandığım tafta şallarımda ip kaçması, minik ütü yanıkları ve renk dalgalanmaları başladı, internetin altını üstüne getirip 150 liraya 9 tane şal aldım bir şekilde. bilen bilir bu fiyata bu kadar şal almak çok zordur. onun dışında yeni bir kıyafetim yok.
kozmetik koleksiyonumu allahtan pandemide düzmüşüm. şimdi fiyatlar almış başını gitmiş. 2 far paleti, 2 kapatıcı (gizlinot: ki birini tekrar almayı düşünmüyorum), 4 ruj, birer tane de kaş pomadı, rimel, far bazı, pudra, bronzer ve aydınlatıcım var. fırçalar konusunda pek mütevazı değilim, yüz fırçalarım birer tane ama göz fırçalarım biraz fazla, elimde her zaman temiz fırça kalması için. yine de çok para harcanarak alınan fırçalar değiller. aliexpress'teki fırçalardan işte, ucuz ama iş görüyor.
ama gerçekten artık para yetiremiyorum ben. sülfatsız şampuanım aldı başını gitti, tekrar alamıyorum ve daha bereketli diye sülfatlı şampuana geri döndüm ne yazık ki. ucuzken nasılsa bunları severek kullanıyorum dediğim cilt bakım ürünlerimi stoklamak için birer tane daha almıştım, şu an stoktakileri kullanıyorum ve aldığım fiyatla aralarında dünya fark var. tekrar alabilirim inşallah, zaten hepi topu bir temizleyicim bir nemlendiricim var.
çanakkale'de okuyorum, toplu taşımaya öyle bir zam geldi ki. twitter'da gündeme girmiştik hatta, bilen bilir. öğrencinin 4.5 lira basarak okula gittiği bir öğrenci kenti düşünün... :'))) okula gidiş gelişim 9 lira. kampüs içindeki kyklarda kalsam yürürdüm ama maalesef mümkün olmuyor kaldığım yurttan yürümek. her zaman otobüs de bulamıyorum, bindiğim duraktan okula giden iki hat var cadde boyunca. otobüs dolu gelirse 40 dakika beklemek zorundayım. yurttan kampüse taksi 30 lira yazıyordu, geçen gün aciliyetten ve mecburiyetten kullandım, ki güvende hissetmediğim için kullanmaktan kaçınırım, 50 lira olmuş.
mutlu bir ilişkim var, evlenmeyi düşünüyoruz, şu an sadece koltuk takımımızı alabildik. 1+1 eve olabildiğince az eşyayla çıkmayı planlıyoruz, öyle saçma sapan tanımadığın akrabalarının oturup dedikodu yapacağı bir düğün yerine çok yakın arkadaşlarımızla ve çekirdek ailemizle tatlı bir kutlama planlıyoruz, ona rağmen zor. bir de her şeyimiz son model olsun, her şeyi alalım desek en az 5 yıl nişanlı beklememiz gerekiyor. şaka gibi.
geçen gün youtube'da gezinirken çisem çakır'ın fondöten incelemesi videosuna denk geldim, nişan düğün için bir fondöten almak istiyordum ama kozmetik fiyatları fırlamışken iyice araştırmadan bir ürün almak akıl karı değil, çöpe atacak tek kuruşum yok. video sonunda revolution face&body almaya karar verdim, aynı ürünün farklı videolarını izleyeyim dedim, yabancı bir youtuber'ın inceleme videosuna gelen yorum:
"15£ bu ürün için pahalı, revolution drugstore bir marka ve bu fiyat çok fazla"
ağlıyorum resmen. adamlar 15 birim parayı drugstore bir ürüne vermek istemiyor resmen, aynı ürün bizde 100+ lira, "olsun yaaa ürün 120 ml iyi iyi" diye teselli ediyoruz kendimizi. flormar, golden rose falan türk markası güya, ithal markalar daha ucuz resmen, şaka gibi.
yağ, şeker çok pahalı. sevgilimle dışarıdan söylemek yerine evde yapıyoruz otururken. daha bugün tavuklu kremalı makarna yaptım mesela ona. ama elektrik, gaz maliyeti düşünülürse karda mıyız zararda mı bilmiyorum. tanıştığımızın ikinci günü gezmeye gittik motorla biz, full depo 76 liraydı o zaman. şu an 150 liraya falan fullüyor galiba. fiyatlar dehşet.
yine yeni tanıştığımız zaman telefonum kırılmıştı, 700 liraya yaptırdım. şu an 1000 lira falan. general mobile kullanıyorum ben abi bu fiyatlar şaka mı? ben gm ekranı 1000 liraya yaptırıyorsam apple kullanan kaç liraya yaptırıyordur kim bilir. pazarda daha pahalı diye şok'tan 4.5 liraya çorap aldım ben alooo?!?!?
daha nereden nasıl kısayım bilemiyorum, 21 yaşındayım ve şu duruma içerliyorum. müzik festivali yakında, madrigal falan da gelecek diye gitmek istedik. 1+1 bilet 300 liraydı almadık. 300 lira az bir para değil çünkü artık. geçen beraber resim yapmak için tuval alalım dedik, kırtasiyeden 60 lira harcayıp çıktık. mezun olacağım bu sene (yani inşallah), mezuniyet partileri aşırı pahalı, kıyafete ayıracak bütçem de yok, tesettür giyim fiyatları hala zorluyor. bu gidişle lisedeki gibi sadece kep törenine katılacağım.
eskiden de tutumluydum zaten, kendimi bildim bileli para biriktirip lazım olan bir şeyi kendim alıyordum. artık ona da para yetmiyor, biriktirsem de sonuç sıfır. gözlüklerimi yeniletmem lazım, uzun zamandır göremiyorum diye çerçeve ve cam hakkımın dolmasını bekledim, doldu ama bu sefer pahalı diye alamıyorum. bir optiğe uğrayıp sordum, 500 lira dedi adam. hayatımda 500 lira verip görmek istediğim bir şey yok, sevgilim de yakın mesafemde duruyor hep, görebiliyorum onu yani. gözlük falan almayacağım, alamam da zaten bu bütçeyle, nefret ediyorum her şeyden.
baya uzun bir girdi oldu, amma da kafa açtım. kusura bakmayın çok özür diliyorum hepinizden ama patladım. okuyanlara da teşekkür ediyorum, umarım alım gücünün yüksek olduğu günler bizi bekliyordur bir yerlerde.