true blood

15. Timsah fobim olmasına rağmen introsunu zevkle izlediğim dizi ayrıca Eric kalp ben

14. Bir zamanlar kitaplarını da okurdum dizisini de izlerdim. Ahh Eric ah :)

13. Yapımcıların büyük ihtimalle reytingler düştüğü anda masaya ellerini vurarak “reyting!!” demesi sonucu alexander skarsgard (yani nam-ı diğer eric northmanımızın) üstünü çıkarıp o efsanevi vücudunu sergilediği dizi.

12. Kitaplarin hepsini okudum, dizinin her bölümünü 2 kere izledim. Bayılıyorum. Sadece (gizlinot: Karşıma bir eric çıkar umarım.) eric icin izlediğim doğru.

Öncelikle kitap ve dizi finali arasinda kocaman fark vardı. Eric' imin yüzü bir tanesinde bile gülmedi. Hakkını yedi charline canim karakterin.

Sookie aynı romandaki sookie, bill, eric hepsi öyle ama hikaye akışı ve olan olaylar aşırı farklı. Sadece 2 hadi bilemedin 3 kitap dizi ile bağdaşıyor ama koskoca 13 kitaplık bir seri bu ve çoğu olay dizi de geçmedi. Keşke geçseydi dediğim milyon olay var.

Dizinin erken bitirildiğine inanıyorum. Acele bir son verdiler. Kitap içinde aynısı geçerli. Charline son kitapta herşeyi toparlayıp birşeyler yapmaya çalıştı. Bir kitap daha olsa olayı yayarak anlatsa çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Karakterlele vedalaşma, bu son kitap yahu etkisi yaratma fırsatı olması yazarın.

Edit; gizlinot gizli kalmamış gizledim.

11. İzleyeli 2 sene filan oluyor. Gelmiş geçmiş en iyi vampir dizisi diyebilirim. Daha güzeli yok. Şiddetle tavsiye ederim. 

10. ileri sarmadan tamamını izlediğim güzel introya sahip dizi.

9. Yıllarım, ergenliğim... 

eric northman’a aşık güruhtanım ben de. 

8. Gelmiş geçmiş en iyi dizi karakterlerinden olan lafayette reynolds (nelsan ellis) kalp yetmezliğinden geçtiğimiz günlerde yaşamını yitirdi. Haberi duyduğumda direk gözümde aids burger sahnesi canlandı. Stephen Moyer yani Bill compton'imiz nelsan ellis in üzücü ölümü sonrası "televizyonun sınırlarını yıkan biriydi" dedi kendisine son derece katılıyorum. True blood i true blood yapan o ayrı havasını kendilerinin tabiriyle southern charm i katan oyuncularından biriydi. R.i.p lafayette.

7. Jason Stackhouse'a baya bildiğiniz aşıktım. onun o güneyli aksanı, şapşallıkları ah jason ah. Ben bu dizinin interaktif yönünü de seviyordum. mesela (link: http://www.babyvamp-jessica.com/ Jessica'nın şu blog sayfası gibi)

bir ara öyle fanatiğiydim ki hayatımda ilk defa hırslanıp bir yarışma kazanmıştım(gizlinot: rahat 50 kişi vardık). ödülümü (gizlinot: dersin ki jason ) yollamayınca bunlar anlayacakları dili kullanayım deyip bayramlık ağzımı açmamla hediyeme kavuşmuştum. fx kanalının düzenlediği yarışmanın ödülünü açıklıyorum.. True Blood içeceği! ömrü hayatımda içtiğim en iğrenç şeydi kan portakalın asitli halini düşünün. şişesini hala pencere kenarımda saklarım.

Sonunu başını bilmem ama benim için çok eğlenceli bir diziydi keyif alıyordum izlerken merak ediyordum. Bill'le sookie hiç ayrılmasın istiyordum. falan filan...

6. ilk sezonu biraz bayıktı. aksiyondan çok romantizm hakimdi ama sonra aldı yürüdü dizi. o kadar heyecanlıydı ki her bölümü. bölümü izler hemen bi sonraki bölümün fragmanına bakardım.

o dandik finali kesinlikle haketmedi. tam bir hayal kırıklığı.