149. Çoğu kadının kendini "pis" hissetmesine neden olur, oysa durum bu değildir... Tersine, titizliğine düşkün kadınlar daha çok risk altındadır; ki bana bunu iki ayrı jinekolog söyledi.
(gbkz: Candida albicans) vücutlarımızda zaten var olan bir mikroorganizmadır. Sorun, bu mikroorganizmanın çoğalmasıyla ortaya çıkar. Bu da üç sebepten gerçekleşir:
1- antibiyotik kullanımı
2- deterjan içerikli madde kullanımı
3- dış faktör kaynaklı bulaş
Kendimizi dış faktörlerden korumak için nelerin gerekli olduğunu biliyoruz ama şunun altını çizmek isterim: erkeğin hijyen ve titizliği çok önemli. Sadece sizinki değil. Konu sadece mantar da değil, vajina çok kolay mikrop kapan bir bölge ve hijyen eksikliği (sadece mantar değil) diğer türlü enfeksiyonlara da sebep olur.
İsmi candida albicans olan mantar canlısının normal koşullarda vücudumuzda yaşadığını söylemiştim. Bu canlı hangi sebeple olursa olsun bir kez enfeksiyona yol açtığı zaman Konu şu ki: mantarın bir "tedavisi" yoktur... Yani geçmez ve uzaklaştırılmaz. Ömür boyu sizinle kalır. Sadece enfeksiyon sonucu oluşan "semptomların" tedavisi vardır, ve çoğu zaman kronik hal aldığı için semptomları bile yok etmek zor bir şeydir. Bunu sadece kontrol altında tutabilirsiniz ve saklı (enfeksiyon semptomsuz) durumda kalmasını sağlayabilirsiniz. Başkasına bulaştırma durumunuz devam eder. Erkekte semptom yaratmaz, erkek sadece taşıyıcı konumunda mantarı yaymaya devam eder, özellikle de eğer hijyenine dikkat etmiyorsa. Keza sizin eğer bağışıklık sisteminiz gerçekten güçlüyse, mantar vücudunuza girse bile semptomsuz atlatırsınız; ama bu da kadınların çoğu için geçerli değil. Çoğu kadın direkt ilk birlikteliğinden sonra ilk mantar atağını geçirir.
Yani biz bununla yaşıyoruz ve yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Çoğu doktor ilk etapta bir krem verir gönderir. Oysa mantar "ilk kez" ortaya çıktığında içeriden, hapla müdahale şarttır. Bu yapılmazsa kronikleşir.
Hiçbir krem ya da fitil, ağızdan ilaç tedavisinin yerini tutamaz, onu sadece destekler.
Doktorunuz bu işle inatla uğraşmalıdır ve siz de vazgeçmemelisiniz. Sebebini bilmiyorum, fakat çözüm olabilecek önerileri ilk seferden uygulamayıp sonraya saklıyorlar. Belki de önce hafif bir ilaç vererek geçip geçmeyeceğini görmek istiyorlar, geçmezse daha köklü yöntemlere başvuruyorlar. Bunlardan biri de şu:
Benim içim zamanında batticon solüsyonuyla yıkandı. Ardından yine aynı solüsyona bulanmış bir tampon doktor tarafından içime yerleştirildi ve birkaç saat öyle durdu. -- bu işlem, her ne yaparsak yapalım vajinal kültür sonucumun c.a. Açısından negatif gelmemesi üzerine uygulandı.
Bunun ardından, yine her 6 ayda 1, (aktif semptom olmasa bile) hap kullanıyorum. Ömür boyu da kullanacağım. Burada yazılan her şeye çok dikkat ediyorum. Etmezsem atak geçiririm. Geçirirsem hapı yine alıyorum ve krem tedavisiyle destekliyorum. Risk oluşturabilecek durumlardan önce de kremi sürüyorum.
"İçerideki" sorunum lavaj tedavisinden ve düzenli hap kullanımından sonra çözüldü. Fakat mantar bende vajinamın "dışında" yaşamayı ve yerleşmeyi seçti. Semptomsuz haline de saklanma diyoruz.
Mantarı mümkün mertebe saklı tutmak için, ömür boyu tedaviye ve önlemlere devam.
Vücutta "ilk kez" ortaya çıktığı zaman -ki bu bende antibiyotik kullanımı sonucu olmuştu- doğru ve etkin müdahalenin öneminin altını tekrar çizmek isterim. Çünkü bu yapılamazsa, kronik semptom verme riski çok artıyor.
Sağlıklı beslenmenin ve kendine iyi bakmanın buradaki önemi çok büyük.