yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (12)
    • medya (6)

    12. 167. yaşın kutlu olsun vincent van gogh! yaşadığın her anı özetleyen belki de son sözlerin ile kutluyorum bu günü "the sadness will last forever" 

    30 mart 2020 21:14

    11. bir süslümüz yıldızlı geceler tablosuna uzun uzun bakınca kasvetli hissettiğini söylemiş.

    ne kadar tuhaf di mi? bense her gece o tabloya bakarak hayaller kuruyorum tablonun içerisine dalıyorum. herkesin görüşü tek bir tablo için ne kadar farklı. aynı vincent'ciğim gibi. oda belki hepimizden farklı görüyordu tablolarını.

    15 mart 2018 17:42

    10. Yaşarken hayata hep tutunmaya çalışmış ama bir türlü istediğini elde edememiş, insanlara hep yardım etmek istemiş ama karşılığını bulamamış, belki de fazla beklentiye girmiş olan sanatçı. 

    Yengesi olmasaydı hiçbirimizin tanıyamayacağı, o etkileyici tablolarını göremeyeceğimiz bir kişi olarak kalacaktı. 

    15 mart 2018 16:51


    9. Göz bebeğim :’)

    12 ekim 2017 00:48

    8. http://www.edebiyathaber.net/hasan-sarac-van-gogh/.

    16 eylül 2017 21:55

    7. Van Gogh Alive isimli bir sergiyi gezene kadar hayatı hakkında pek fikrim yoktu.Sergiyi gezerken çok duygulandım.Hiç böyle etkinliklere katılmadığımdan belki, bu sergi çok hoşuma gitmişti.

    Kardeşi Teo'ya yazdığı bir mektuptan:

    "Söyleyin bakalım hangisi daha uygar, daha ince daha erkekçe bir davranış: Bir kadını terketmek mi, yoksa aldatılmış bir kadının elinden tutmak mı? Bu kış gebe bir kadınla tanıştım; karnında taşıdığı çocuğun babası onu bırakıp gitmişti. Kış günü sokakları arşınlamak zorunda olan gebe bir kadın… Ekmek parası kazanmak için o bildiğin işi yapmak zorunda kalan gebe bir kadın… Bu kadını model olarak tuttum, bütün kış onunla çalıştım. Ona modellik ücretini tam olarak ödeyemiyordum, ama hiç değilse odasının kirasını ödedim ve Tanrı’ya şükür şu güne kadar onu da çocuğunu da soğuktan da açlıktan da koruyabildim, kendi ekmeğimi onunla paylaşarak. Onunla ilk karşılaştığımızda başta görünüşü dikkatimi çekmişti. Ona banyolar yaptırdım, bulabildiğim ölçüde besleyici yemekler yedirdim, biraz toparlandı, güçlendi. Onunla birlikte Leyden’e gittim; doğum yapabileceği bir hastahane var orada. (Hastaymış, bebeğinin rahim içindeki duruşu kötüymüş meğerse, ameliyat edilmesi gerekti, neyse bebeği karnın içinde döndürmeyi başardılar. Kurtulma olasılığı yüksek, Haziran’da doğacak.) Şimdi bu kadın evcilleştirilmiş bir kumru kadar bana bağlı, bense hayatta bir kez evleneceğime göre onunla evlenmekten daha iyi ne yapabilirim? Ona yardımcı olabilmenin en iyi yolu, tek yolu bu; yoksa yoksulluk onu gene eski yolun itecek, o yolun sonu uçurum…"

    (link: http:// www.leblebitozu.com/vincent-van-goghun-kaleminden-hayatina-dair-21-mektup/)

    16 aralık 2016 13:46

    6. bu adamın bazı tabloları beni çok rahatsız ediyor ya. mesela yıldızlı gece. böyle kasvetli, uzun uzun bakınca sanki bir sıkıntı geliyor. aynı şey edvard munch'un çığlık tablosu'nda da oluyor. bunu yaşayan tek ben olamam herhalde?

    15 aralık 2016 18:04


    5. dünyayı bizim gibi görmesi hastalığı ve kullandığı uyarıcı maddeler gereği zaten mümkün değildir ki resimlerindeki fırça darbelerinden bu rahatlıkla okunabilir.

    çoğu insanın bildiği üslubunun dışında kalan resmi olan ilk dönem çalışmalarından "patates yiyenler" tablosunda; kardeşi leo'nun desteğiyle yaşamını sürdürebilen, tablolarını satamadığı için çoğu zaman aç kalan ve kardeşine yazdığı mektuplarda uzun süre aç kalmasından dolayı hedefine varamayacağından, geleceği için kaygılandığından ve dayanılmaz olsa bile aç kalmak ve çalışmak arasında aç kalmayı tercih ettiğinden söz eden, dolayısıyla açlık ve yoksulluk nedir bilen van gogh, ülkelerinde ekmekten bile ucuz olan patatesi yiyen yoksul bir hollandalı aileyi resmetmiştir.

    bende en büyük etkiyi bırakan tablosu ise, 2012 yılında İstanbul'daki Van Gogh Alive isimli dijital resim sergisinde (link: https://www.youtube.com/watch?v=_6oLHskgFJA&feature=youtu.be&t=2m54s sergileniş biçimi de çok etkileyici olan) "buğday tarlası ve kargalar" isimli tablosudur.

    15 aralık 2016 12:28 15 aralık 2016 12:34

    4. yaşam öyküsü çok acıklı diye nitelendirebileceğimiz hikayelerle dolu olsa da, eserleri içime huzur veren ressam.

    starry night en sevdiğim sanat eseri sanırım. neden bilmem bir düşkünlüğüm var. defter vs. alırken bu desende olanları tercih ediyorum mesela, 2 yıl boyunca puzzle'ını aradım. (gizlinot: sonunda buldum )

    büyülü bir evrende hissettiren eserleri seviyorum ben, farklı bir dünya sunuyor sana. senin gözünle gördüğünden dünyadan farklı bir şey karşındaki, hayaller sunuyor.

    (gizlinot: midnight in paris) filmini ve filmin afişini de bu yüzden severim mesela.

    15 aralık 2016 10:18

    3. Birçok değerli sanatçı gibi malesef , kıymeti öldükten sonra anlaşılmıştır.1853 doğumludur. İsmini kendisinden önce ölen abisinden almıştır. Ailesinde ötekileştirildiği, bu yüzdendir ki, dindar ve içine kapanık birisi olduğu bilinir. Birçok işte çalışmıştır. Bunların için de papazlık bile vardır. Resim yapmaya başladığında henüz 27 yaşındadır. Yaşamı boyunca pek tanınmamış hatta sadece 1 tek eserini satabildiği bilinmektedir. (link: http://www.istanbulsanatevi.com/sanatcilar/soyadi-g/gogh-vincent-willem-van/vincent-willem-van-gogh-kirmizi-uzum-bagi-367/ o da budur) arkasında bu kadar büyük eser bıraksa da, yaşamı boyunca sefaletle boğuşmuştur.

    aşk hayatında da pek mutluluğu yakalayamamış, kendisinden 7 yaş büyük kuzenine aşk ilanında bulunup reddedilmiştir. Bir kulağı kesiktir ama bununla ilgili birçok rivayet vardır. ama benim aklımda kalan, Sevgilisinin kulağını okşadığı ve bunu sürekli hissettiği için, kendisini terkeden sevgilisine kulağını kesip göndermesidir.

    Şizofreni hastalığı olduğu bilinmektedir. çünkü Birgün karnına silah sıkarak intihara teşebbüs etmiş, tedavi edilmek istemeyerek, kardeşinin kollarında yaşama gözlerini yumar. Son sözleri 'sefalet asla bitmeyecek' olmuştur.

    15 aralık 2016 10:10

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar