watsons boykotu

472. Bugün itibariyle aranıza katılmış bulunmaktayım.İki gün önceki siparişimi teknik sebeplerle iptal etmişler.Teknik sebepler dediği tamamen maddi.Bugün baktım.Sipariş verdiğim ürünler tamamen stokta ama bilin bakalım ne farklı.Evet doğru bildiniz fiyatları farklı.Müşteri hizmetleri aradığımda özür dilemek yerine bana 20 tl indirim kuponu teklif ediyor.Ben o sipariş için vakit harcadım ve benim vaktim 20 tl den daha önemli.

471. yazdığım girdi uzayda kayboldu sanırım (link: https://m.ahaber.com.tr/yasam/2018/07/10/kozmetik-magazasindaki-ciplak-arama-skandalinda-flas-gelisme şu linkte) suçluların son durumu belli olmuş bakabilirsiniz

470. bir genç kızın pantolonunu indirmek, kafasına vurmak ve onu hırsızlıkla suçlamak hakkını kendinde gören bir çalışanını savunan; mağdur ailenin iletişim kurma çabalarını itibarına zarar geleceğini anlayana kadar karşılıksız bırakan watsons'a karşı yapılan boykottur.

bu kadar çok "influencer"ın ve reklamın olduğu, hafızamızın balıklarla yarıştığı bu dönemde hatırlanması gereken olaydır.

469. Daha cok kadınlara yonelik bir magaza olup sıklıkla kadinlarin alisveris yaptigi bir yerde böyle bir şey yapmasi gercekten korkunc. O durumda ben de olabilirdim cok sık gittiğim bir yerdi. Ordan alisveris yapanida, reklamini yapani da anlamıyorum hala alisveris yapıyor olabilirsiniz ama simdi bile iliskinizi kesebilirsiniz kesmelisiniz

468. Sanırım boykotun etkisini üstünden atmaya çalışan firma, Danla ile video çekmiş. Yazık oldu...

467. hala "tek bir çalışanının yaptığı şeyin suçu watsons'a yıkılamaz" diyenlerin olduğunu görüyorum. bu konuda eklemek istediğim bir örnek var.

abd'deki starbucks rezaletinden yeni haberim oldu. bilmeyenler için, olay şöyle gelişiyor: philadelphia'da 2 siyahi erkek, uzun süre herhangi bir şey satın almadan starbucks'ta oturuyorlar. bu durum mekandaki bazı beyazları rahatsız ediyor ve polis çağırıyorlar, adamların ikisi de "trespassing"den tutuklanıyor. olayın kamera görüntülerinin yayılması üzerine skandalın haberi tüm abd'ye yayılıyor ve boykot başlıyor.

starbucks'ın bizzat ceo'su olan Kevin Johnson çok kısa bir süre içinde olaya el atıyor. philadelphia'ya gidip duruma müdahale ediyor, tutuklanan adamlarla yüzyüze konuşuyor, 3 gün uyumamış haliyle perişan vaziyette televizyona çıkıp o çalışanları adına değil, 'starbucks adına' ağlamaklı, çenesi titrer halde özür diliyor, bu durumu değiştirebilmek için ilk adım olarak bir gün öğleden sonra abd'deki tüm starbucks'ları kapatıp çalışanlarını bu konuda eğitime göndereceğini fakat bunun yeterli olmadığını, bu rezaletin bir daha asla yaşanmaması için bu eğitimin daimi kılınacağını açıklıyor. konuşmasını (link: https://www.youtube.com/watch?v=wUhQ_TGc0rg şu) linkten izleyebilirsiniz.

böyle skandallarda beklenen tavır budur. watsons olayında yalnızca o çalışan değil, "watsons" suçludur. kurumsallıktan en uzak ticarethanelerde, örneğin mahallenizdeki esnaf lokantasında bile watsons'un bu laçkalığını zor görürsünüz.

466. utanarak söylüyorum, olaydan sonra hala alışveriş yapıyordum. ama artık elimden geldiğince çöp dahi almayacağım. güvenlik kamerası görüntülerini izlediğimde kanım dondu. geçmişe dönüp watsons’ın yaptığı açıklamaları araştırdığımda kanım dondu. evet bir kişinin hatası markaya mal edilmemeli ama marka tutumuna bakıldığında o güvenlik görevlilerinden hiçbir farkı yok. hiçbirinin vicdanı yok. lütfen arkadaşlar, lütfen biraz duyarlı olalım. online alışveriş sistemlerinin bu kadar gelişmesiyle artık muadili olmayan hiçbir ürün de yok.

465. bence öncelikle anlamamız gereken şey watsons'ın bu kötü olaydan sonra yaptığı açıklama olmalıdır. yoksa evet bir kişinin suçu var diye bütün firma yok edilemez. fakat açıklamaları çok çirkin benim gözümde. ne yani soyan kişi kadın olduğu için 16 yaşındaki bir çocuğu üstsüz araması hoşgörülebilir bir şey mi? erkek değil kadınmış bunu yapan? yok ya. eğer güzel ve uzunca özür mesajlarını iletip o küçük kızın arkasında dursalardı bu kadar tepki almazlardı diye düşünüyorum ama sonuna kadar hak ettiler bunu.

464. zara'yı da unutmayın. böyle durumlarda şube şube boykot ediyorum. Watsons olarak da bir iki yerden alışveriş yapıyorum. Çünkü en az iki köpeği, kedileri ne soğukta ne de sıcakta dışarıda bırakmıyorlar. Ama mesela Pınar'ı olduğu gibi boykot ediyorum. evime Pınar'ın hiçbir ürünü giremez. Buna ek olarak ölümden kıl payı sıyrıldığım olaylarda MAdo'nun tutumu nedeniyle de oraya 2013'ten beri ayak basmıyorum. İşçilerin ödemelerini yapmadığı için Zara'ya karşı da soğudum. Bir senedir yıllardır kullandığım Turkcell'i bıraktım. bunlara ek olarak fazlasıyla boykot ettiğim marka var. Bunlar benim kişisel boykotlarım. Onları da yazarsam sabah olur. Sizi de zorlamam. beni ne rahatsız ediyorsa boykot ediyorum. Buna insan da dahil, akraba da. mesela erken yaşta bir kuzenim evleniyorsa düğününe filan gitmem. Watsons'un bir iki şubesine gittiğim için beni eleştirenlerin de alnını karışlarım. Şu dünyada en tahammülsüz olduğum şeylerden biridir baskı yapılması. Sen yap, ben yapmıyorum. bu kadar basit.

463. Bu boykot benim için politik bir duruş halini aldı artık. Feminizm gibi, vejetaryenlik gibi, hatta en çok Pride gibi. Çünkü bana biraz haysiyet meselesiymiş gibi geliyor. Yaşadığımız her olaya karşı toplum hafızamız çok zayıf, özellikle kötü olanlara. Ama bu olay bizim hayatımızın içinde, insanlığımızın ve -maalesef dramatize ederek- kadınlığımızın yansıması. O yüzden ikamesi olan, tamamen lüks bir sektöre karşı bu duruşu sergileyebiliyor olmak istiyorum. Asla herkes yapmak zorunda değil. Atla deve değil, her marka gibi bu da alelade bir marka. Gayet alışveriş yapan da yapar. Ama dediğim gibi bu biraz insanın spesifik olaylara karşı beyninin verdiği otomatik tepki. Ve benim midem logosunu da, hiçbir türlü atılımını da kesinlikle kaldırmıyor. Sanırım sonsuza kadar devam edicem. Hayatımdan su, ekmek çıkmadı ya. Iyi bile oluyor hem vakit kaybetmiyorum hem ekstra para.

Not: okuyunca biraz cidden dramatize etmişim ama hepimizin overreact yaptığı zayıf noktaları vardır bu da benimki olsun.