yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer

    yas

    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (0)

    4. (yazar: diyelimkisusluyum) girdisinden sonra yeniden açıp dinlediğim şarkı. tabi ki de durduk yere ağzımı belledim. birkaç şarkıcı söylese de ben en çok (gbkz: levent yüksel) yorumunu dinliyorum. (link: https://www.youtube.com/watch?v=4DO_h6UpRxE ötme bülbül ötme )

    29 kasım 2016 23:22

    3. Hakkında "gidenin ardından (dr. vamık volkan - elizabeth zıntl)" adlı kitabın okunmasını önerdiğim süreçtir.

    kayıplarımızın ardından geçirdiğimiz süreçleri anlatan, çözümlenmediğinde yaşamımızı ne derece olumsuz etkilediğini örneklerle gözler önüne seren, sağlıklı tutulmuş bir yas sürecinin tüm psikolojik dinamiklerini ve sonucunda kazanacağımız değişimleri anlatan bir kitap.

    Terk edildiğimde acıdan ciğerlerim sökülüyor gibi hissederken psikolog bir arkadaşım önermişti, ilaç gibi geldi.

    4 haziran 2016 02:22

    2. Yakın zamanda babamı kaybettim.

    Eşi yüzünden ne acımı yaşayabildim ne de yas sürecini. Hiçbir işe yaramadığı gibi, en büyük acının kendisininki olduğunu iddia eden, benim yaşadığımın "hiçbir şey" olduğunu söyleyen biriydi.

    Onu hayatımdan çıkarmamı gerektiren şeyler yaşadıktan sonra, şimdi hem ölüm acısına alışmaya hem de bana bunlari yaşattığı seçimleri yüzünden bir ölüyle hesaplaşmaya çalışıyorum.

    4 haziran 2016 02:01


    1. Her kayıp insandan bir parça alıp götürürken zaman içerisinde de insana bir çok şey katar. Sanılanın aksine yas sadece ölüm sonrasında değil bir ailenin ayrılması, çalıştığı işten ayrılmak yada okulun ermesiyle bile tutulabilir. Daha doğru tanım şu olabilir; Bizi biz yapan bir parça bizden ayrıldığı zaman, kabullenme sürecine yas denir.

    Kendiliğimizi inşaa ederken, hayatımızda bizi etkikeyen hertürlü şeyin yitimi bizi derin bir terk edilmişlik ve yalnızlık duygularına sürükler. Peki nasıldır yas sürecinin aşamaları kısaca bahsedeyim;

    Kubler-Ross yasın aşamalarını 5e ayırmıştır ancak birey bu 5 aşamanında hepsini yaşamak veya kronolojik olarak yaşamak zorunda değil. Yas sürecinde olan bazı aşamaları yaşamadığı gibi bazı aşamalarda saplanıp kalabilir.

    1. Aşama: ret etmektir

    Ölüm veya kayıp diye birşey olmamıştır, görmezlikten gelir, inkar eder, "bunların hepsi bir rüya" diyebilir. Hatta bazı tramvatik ölümlerde kişi kayıbın arkasından aslında onun sesini duyduğunu, onun hala yanında olduğunu, onu gördüğünü bile söyleyebilir. Normal bir durum olmasa dahi, bu aşamada paniklemek yerine karşınızda ki insana mantıktan uzaklaşsa dahi gerçeklikle yapılacak yüzleştirmeler iyi gelebilir. Kayıbı kanıtlamaya çalışmak yerine, içtiği çayın sıcaklığı, yanında bulunan insanları fark etmesini sağlamak, yemeğin tadı gibi çok basit somut şeyler bile gerçeklikle buluşmasında etkili yöntemlerden birkaç tanesi.

    2. Aşama: Öfke

    Öfke yas tutan kişinin kendini suçlamasıyla olabilir, ölen kişiyi, doktorları hatta Tanrıyı bile suçlayabilir. Kendini yeteri kadar ilgilenmediği için suçlar, müdahale edemediği için suçlar, iyi bir çocuk/kardeş/eş olamadığı için suçlayabilir. Tanrı ona yüz çevirmiştir ve onun en değerlisini elden almıştır. Kendini yalnız ve terk edilmiş hisseder ve bu duyguyu tolere edebilmek için dünyaya karşı savaş açar. Böyle durumlarda karşımızda ki kişiye senin hiç bir hatan yok demek çok işe yaramayabilir, iyi şeylere odaklayıp ama olumsuzluklardan bahsederek yine realiteden kopmasını engellemek ve her insanın hata yapabilme ihtimali olduğunu önünde bulundurmak yardımcı  olabilir. Doktorlar veya Tanrı ile hesaplaşmalarını kendi içinde yapacaktır, ona herhangi bir müdahelede bulunmak yerine onu dinlemek sizin verebileceğiniz en büyük destektir.

    3. Aşama Pazarlık

    Daha farklı olsa herşey bunu yapmazdım, şunun olması için vazgeçmeye razıyım. Pazarlık bu sürecin en çaresiz hissedildiği aşamasıdır, elinde olmayan sebeplerle bir insanın yada önemli birşeyin yarattığı kayıp sonucunda birey pazarlığa oturur kendisiyle/yaratıcı ile. Bu pazarlıklar sonucunda değişecek hiç birşey olmayacağını bilir ama çaresizlik öyle bir boyuttadır ki ufacık bir ihtimal dahilinde bile olsa kaybın geri dönmesi için elinden geleni yapmaya çalışır. Burada suçluluktan daha ziyade kabullenişin ilk aşaması ama yinede karşı koyamadığı ve vicdanının ona söylediği bir şey vardır "savaş yinede"

    4. Aşama Depresyon

    Bu aşama için özellikle dikkat çekmek istiyorum. Depresyon yasın 5 aşaması içinde yer alsa dahi ben yas depresyonu ile normal depresyonun arasında çok büyük fark olduğunu düşünüyorum ve bunu danışanlarda da gördüm. Bu aşamada birey genellikle kayıbın ardından gündelik hayatına devam etmeyi kendinde hak olarak görmez, herhangi bir duyguyu yaşamak kayıba ihanet etmekmiş gibi hisseder. Bu yüzden hayatın iyi veya kötü tüm durumlardan kaçarak adeta yası tutulan insan gibi hayatını pasif bir şekilde yaşamaya başlar. Kendini arafta hisseder; dünyaya ait olduğunu hissettiği her an vicdan azabı hissederken, öteki tarafa ait olmadığının da bilincindedir. yalnız kalmak, mutsuz olmak onun için vicdan rahatlatıcı eylemlerdir aslında. Buna depresyon yerine yas tutulan kişi ile özdeşim kurup onun mahrum olduğundan kendini mahrum bırakma sürecide diyebiliriz.

    5. Aşama Kabulleniş

    En zor evre bu evredir aslında. Birey kabullenmemek için her türlü olasığı gerçekleştirmiş ama geri dönmesi imkansız bir kayıp yaşamıştır. Artık herhangi birşey o eski hayatına sahip olmasına imkan vermeyecektir. Benliğinden bir parça ondan ayrılmış ve yeni bir dünya onu Beklemektedir. Ama kabullenişin verdiği o derin rahatlama duygusuyla, yeni kendiliğinin inşaatına başlar. Zaman zaman yaşanan özlemle birlikte, özlem ile başetmenin yollarını bulmuştur. Kendi iç dünyasında kendini sakinleştirmenin verdiği huzurla birlikte daha güçlü ve daha dingin bir hayat vardır önünde.

    Peki yas tutan kişiye nasıl davranmalıyız?

    Yas tutmak ne kadar sağlıklıysa eğer, kayıbın ardından vedalaşmamak veya vedalaşmayı red etmek bir o kadar tehlikelidir. Vedalaşmak derken 2 ay sonra normale dönen hayatlardan bahsetmiyorum, bazı insanlar bu yas sürecini 1 senede atlattığı gibi bazıları 3 ayda atlatabilir. Yasın bir düzeni olmadığı gibi bir süreci de yoktur.

    Yapılması gerekenlerin en başında yas sürecinde yakınımıza destek olmak gelir. onun acısını anlayamasakta hissetmeye çalıştığımızı ve o acıyı paylaştığımızı göstermektir. Yası tutulan yakınıyla olan anılardan bahsetmek, bu durumlarda geçmiş zaman eki kullanmaya özen göstermek, yakınımızın kafasını dağıtması için başka konulardan bahsetmek yerine onun paylaşmak istediklerini dinlemek yapabileceğiniz en büyük yardımdır. Çünkü bu tür anlarda kişinin yalnız olmadığını hissetmesi, tamamen terk edilmediğini fark etmesi temel ihtiyacı haline gelmiştir.

    Kendisini ifade etmesi için destek verin ve acısını paylaşın ve böyle bir durumla karşılaşma fantezisi çok zor olsa dahi empati yapmaya çalışın.

    Lütfen herhangi bir antidepresan yada uyku ilacı vermeyin/kullanmayın. Bu sadece geçici bir önlem ve bu önlemler yas sürecini ortadan kaldırmaz. Aksine baskılar ve bu baskı sonucunda "ben onun hak ettiği şekilde onun acısını bile yaşamadım, nasıl biriyim ben" şeklinde vicdan azabı ile geri döner, yada bastırılmış yas daha sonra çözülmemiş yasa dönüşebilir. Ve bu çözülmemiş yaslar senelerce bir insanın tüm hayatını etkileyebildiği gibi, kronik depresyona giden uzun bir psikiyatrik hastalığa neden olabilir.

    Vamık Volkan bir kitabında; eğer baş etmeyi becerebilirsek ölüm bize verilmiş acı bir armağandır der.

    Bu süreci yaşayan tüm arkadaşlara öncelikle baş sağlığı diliyorum. Çıkmaz noktada hissettiğinizde lütfen destek almaya çalışın, bu yolda size en iyi gelecek şey ilaçlar değil, anlaşılmak ve kapanmamış hesapları paylaşarak çözmeye çalışmaktır.

    Ve lütfen eğer paylaşmak isterseniz, yada herhangi bir yardımcı olabileceğim bir konu varsa mesaj atmaktan çekinmeyin.

    Ukte: (yazar: colpan)

    4 haziran 2016 00:54