4.
ben de 4 ayda 63 kilodan 56 kiloya inmiş biri olarak (az gibi görünüyor ama %10dan fazlası gitti kilomun) kendi hikayemi anlatayım belki faydam olur. çok uzun oldu ama bence okumanızda fayda var çünkü efor sarfetmeden zayıfladım ve çevremdeki insanlar yüzüme falan bakarak sağlıklı bir şekilde kilo verdiğimi söylüyorlar:)
boyum 162. hedefim 52 kilo olmak. ve spor yapmaya fırsatım olmadığını o yüzden bu kiloları spor yapmadan yavaş yavaş verdiğimi belirteyim zira ayda sadece 3 gün izin yaptığım için eve gelince kendimi doğrudan yatağa atıyorum. izin günümde değil dışarı çıkmak yataktan bile çıkmıyorum artık bunalımdan.
her neyse, hikayeme geçiyorum. ben beslenme biçimimi değiştirdim. biraz aşamalı bir şekilde gelişti aslında. bir defa zaten kilo vermek konusunda ciddi anlamda umutsuzdum o yüzden diyetten falan vazgeçmiştim ama sözlükte sürekli (gbkz: şekersiz 21 gün) adlı başlığa denk geliyorum. vücunuzda inanılmaz değişimlere yol açacak falan diyor insanlar. şekerin de çok zararlı olduğunu bildiğim için ben de bir deneyim dedim. kitabını falan almıştım ama bi kenara atmıştım hiç okumadım. iyi ki de okumamışım zira o kitapta makarnayı da kesin diyormuş okusaydım hiç başlamazdım muhtemelen. makarnaya ba yı lı rım!
iş yerinde bir arkadaşımın başladığını duyunca ben de deneyim dedim ve rafine şekeri tamamen kestim. 21 gün yapmam gerekiyordu bunu. yediğim her şeyin arkasını okudum. güya 13 yıldır çayına şeker atmayan ben, iş yerinde yapılan düzenli sağlık kontrollerinde şeker değeri en normal çıkan ben o kadar zorlandım ki bu süre zarfında. çok zorlanınca gittim süte azıcık pekmez katıp içtim falan. güvendiğiniz bir yerden almıyorsanız bal da koymayın. konserve patlıcanda bile şeker varmış buarada. belki içinde şeker vardır diye dışardan ıspanaklı börek bile almadım. sonra 18. günümde yanlışlıkla süt mısır yiyerek bozdum. (gizlinot: bu arada daha önce de bir deneyimim olmuştu ikinci hafta bozmuştum 1 hafta sonra yeniden başlayıp bu defa da 18. gün bozdum) süt mısırı yediğimde onun şekerli olduğunu anında ayıktım zaten ama iş işten geçmişti. yine de sonrasında dikkatli davranayım artık dedim. ve bendeki değişimi söylüyorum süslüler: zayıflamamıştım. zaten zayıflamak için de yapmamıştım gerçekleşecek değişimin ne olduğunu merak ettiğim için yapmıştım ve şeker diyeti insülin direncimi dengeledi. tatlıya olan düşkünlüğüm ciddi anlamda azaldı. ve hatta önceden kahvaltı yaptıktan sonra doymayıp kahvenin yanına bisküvi açan, öğlen yemeğinde doymayıp çayın yanına çubuk kraker açan, acıkınca eli ayağı titreyen ben artık bunları yaşamamaya başladım :) önceden o kadar iradesizdim ki artık biraz daha dikkatli davranabilmeye başladım. bu noktada şunu da belirtmek istiyorum. instagramda takip ettiğim bir diyetisyen var ceren yavuz. onun bi paylaşımına denk gelmiştim "21 gün efsanesi" diye bir başlık altında yazmıştı. cümlesi cümlesine hatırlamıyorum ama demişti ki bir şeyi 21 gün boyunca tüketmediğinizde o şeye olan bağımlılığınız da biter teorisi aslında yanlıştır çünkü bu sayı kişiden kişiye değişkenlik gösterir. bazı bünyeler daha kısa sürede bırakabilecekken bazı bünyeler için bu süre zarfı daha uzun olabilir demişti. haklıymış kendisi zira o arkadaşım tam 21 gün yaptığı halde kendisinde hiç işe yaramadığını söyledi. (bu arada o da kitabı okumadığı için sadece rafine şekeri kesmişti) ama onun erkek olduğunu ve uzun boylu, iri yarı bir arkadaş olduğunu dolayısıyla bünyesinin benimkinden kesinlikle farklı olduğunu da belirteyim. belki 1 hafta 10 gün daha fazla dayanması gerekiyordu.
(buarada kurban bayramı öncesi sudan zehirlenip acile kaldırılmıştım. yemek kokusuna karşı hassasiyet, iştah kaybı falan yapmıştı sonraki 2 hafta falan. 2 kilomu öyle vermiştim. o yüzden bunu da belirteyim yalan olmasın)
sonrasında baktım ki ben açlığa karşı dayanabilmeye başladım öğünlerimi küçültmeye başladım. ekmeği zaten sadece kahvaltıda ve çok nadiren yemekte yerdim ama hayatımdan tamamen çıkardım. (çok nadir dışardan yemek zorunda kalınca dürümle falan mecbur tüketiyorum o kadar) aa ama öğlen yemeklerimi yediğim ortamın değişmesinin de faydası oldu tabi. o yüzden onun da içeriğini belirteyim. önceden şantiye ofisinin yağlı yemeklerine maruz kalıyordum. her gün salata çıkmıyordu mesela şimdi projenin sonu olduğu için masamı satış ofisine aldılar farklı firma ile daha sağlıklı yemekler yiyorum: ev yemekleri, soğuklar, mutlaka salata falan. ben de bu yemeklerden çorba, salata. ve makarna, bulgur pilavı çıkarsa çok az olacak şekilde yiyorum. prinç zaten sevmem suşinin dışında tüketmem ama. bulgurda gluten varmış prinçte yokmuş mesela hangisi daha sağlıklı bilemiyorum artık) satış ofisine geçince bir süre sonra kahvaltıda ekmeği de kestim :) artık kahvaltılarda bazen sadece 1 tas çorba (satış ofisindekilerin mikrodalgası bile var valla), bazen sütün içine yulaf ezmesi ve kuru meyveler koyarak yiyorum. kuru incir, kuru dut, badem ve fındık doğruyorum içine. ama bi ara onu hazır alıyordum öyle de yapabilirsiniz. etininkini tavsiye ediyorum onun içeriğinde şeker yok. son birkaç gündür de sabah 10-15 tane zeytin ve bir avuç badem-fındık tüketiyorum. yani kafama göre ya çorba ya yulaf karışımı ya da bu şekilde gidiyorum. dün tartıda 55.7 gördüm :)
buarada şeker diyetinin en güzel tarafı ne biliyor musunuz tekrar yediğinizde yeniden başa dönmüyorsunuz. mesela pms dönemi gecelere kadar kendimi zor tutup gecenin bir vakti yemek sepetinden pasta siparişi verirdim önceden. şimdi de canım o dönemlerde çikolata istemiyor mu yine istiyor ama o tablet çikolatalardan 2-3 parça yiyorum kesiyor. daha doğrusu dur diyebiliyorum. elimden geldiğince dikkat ediyorum ve bunu başarabiliyorum artık. (gizlinot: yaa şeker diyetinden sonra ne dehşet cheesecake lere hayır diyebildim inanamazsınız ben cheesecake delisiyimdir üstelik!)
buarada ekmek yemiyorum dedim ama makarna yiyorum mesela. onu asla bırakmam zaten ama başlarda akşam yersem çok az yemeye dikkat ediyordum. şimdilerde ise sadece öğlen öğünlerinde yiyorum yersem. üstelik kremalı bile yapıyorum bazen. makarnaya tapıyorum bırakarak kendimi cezalandıramam asla. alkolü de nadiren tüketiyorum. biliyorsunuz onda da şeker var o yüzden şeker diyeti yaparken hiç tüketilmeyecek.
benim vücut yapım biraz tuhaf. armut tipi vücut. 63 kilo iken üstte kollarım hariç nereyse birşey yok. göğüsler küçük. belim incecik. popoya gelince kalçalar geniş değil kesinlikle ama arkaya doğru o kadar büyüktü ki. kalkık ve yuvarlak ok ama fazla büyüktü. yani resmen ben önden o arkamdan geliyordu ya. ben kilomdan o yüzden rahatsızdım. yoksa benim kilolu olmakla ilgili sıkıntım yok aslında. zaten boyumu kilomu hesapladığımda normal çıkıyordum benim derdim o orantısızlıktı. ve bundan şikayet ettiğim zaman satış ofisindeki kızlar "ama tatlım sen kilolu değilsin ki, senin vücut yapın bu. sen zayıflasan da böyle olacaksın zaten" diyorlardı. sanki ben hiç zayıf olmadım:) hiç kendi vücudumu bilmiyorum sanki :)
"bu kilodan o kiloya düştüğümde verdiğim kilonun %85i aşağıdan oluyor benim. bi versem siz de göreceksiniz ama veremiyorum işte" dedim durdum ama inanmıyorlardı. şimdi hepsi şaşkınlık içinde :) neredeyse her gün satış ofisine gelen daire sakinleri ne kadar zayıfladığımı söylüyorlar şaşkınlıkla:) popom için özel birşey yaptığımı zanneden bile oldu. ya ben diyorum o bölgem bağımsızlığını ilan etmiş benim. "ben kilo alıp vermiyorum popom alıp veriyor" diyorum hep :)
her neyse bu kadar uzun yazdığım için gerçekten özür dilerim umarım okursunuz. bakın o şeker diyetini mutlaka deneyin ama mutlaka. gerçekten büyük değişimlere yol açıyor.
edit: sadece ceren yavuzun dediği gibi 21 günün efsane olduğunu unutmayın. tamam 21 gün deneyin eğer bünyenizin daha fazlasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız 3hafta değil 4 hafta dayanın. ya da 21 gün yapın ama 21günün sonunda eğer çikolatayı çok özlediyseniz 2 parça yiyin mesela. sonra 1 hafta 10 gün yine tamamen kesin. o kritik süreyi bi atlatırsanız gerisi çok kolay. benim yukarda anlattığım süreçte zorlandığım tek kısım o 21 gün olayı idi. (ben 13 gün, 1 hafta ara, sonra 18 gün şeklinde yapmıştım gerçi)
çok su tüketin. masa başındaysanız çok kolay zaten işin sırrı masanızda sürekli 1 şişe su bulundurmak.
ben normal çay hiç tüketmiyorum midemi ağrıttığı için yeşil çay ve başka bitki çayları tüketiyorum ama onların çok birşeye faydası olduğunu sanmıyorum zira sallama çay yani ne derece olabilir ki. en güzeli su. bol bol tüketinn :)
Edit2: tartıda 54,8 gördüm bugün!!!! (gizlinot: Swh)
edit3: pandemi süreci, bir de işsizlik (ocak sonundan beri işsizim) sürekli evde bulunmaktan kiloları geri aldım arkadaşlar. an itibariyle 61 filanım şuan :( zayıflayamıyorum çünkü yemeyi bırakamıyorum. ama kan şekeriyle filan ilgisi yok. hobi gibi yiyorum yani sürekli. bu süreçte bi ara o şeker diyetini yine yaptım ve bu defa o kadar kolay geçti ki ama sonra yine yemeye başladım çünkü yiyesim geliyo. şuanki psikolojim bunu istiyor. işe filan girersem anca o zaman düzene gireceğim...
edit4: hala işsizim ve 67 kiloyu gördüm tartıda.
13 aralık 2019 21:23
1 mart 2021 20:17