50.
Bu başlığa 5 yıl önce yazmışım. Uzun zamandır süslü sözlük'e girmiyordum, bugün aklıma geldi ve hesaba giriş yaptığımda burdaki girdinin beğenildiği bildirimini gördüm, tekrar okudum. Artık birkaç cümleden fazla şeyleri okuyamıyorum ama yine de yazmak istedim.
Birkaç aydır instagram kullanmıyordum, doktora tezine odaklanmak için kapatmıştım. Instagram açıkken aklımda hep birkaç ürün alma dürtüsü oluyordu hep bir alınacaklar listem vardı aklımda, yani illa Türk bir influencer değil yabancı influencerlardan gördüğüm ürünler (kozmetik, giyim, teknoloji vb.) benim hep aklımdaki listedeydi.
Sonra birkaç yurtdışı seyahatinde arkadaşlarımla konuşurken şöyle yorumlar gelmeye başladı "X markasınının ayakkabısını/ayıcıklı kazağını vb. kesin al, burda 25k ama orada 10k". Peki, bir şeyi almaya karar verirken benim tek ölçütüm fiyatının ucuz olması mı ki acaba? Zaten henüz eskimemiş olan giydiğim ayakkabım, kazağım, montum vb. var. Neden bir şeyden çok fazla almaya yöneliyorum? 5 yaşında çocuğum var. Ayakkabısı ayağına olmadığında yenisini alıyoruz, yani yazlık, kışlık derken yine de hızlı bir tüketim döngüsü oluyor ama o bir şeyden birkaç tane olması mantığını bilmiyor, ayağı büyüdüğünde yeni ayakkabı alınacağını düşünüyor. Acaba bu kaç yaşında fazlası, daha fazlasına dönüşüyor?
Instagram ne alaka derseniz de, bugün başka bir konu ile ilgili yazmak için Instagram'a girdim aylar sonra. Şöyle bir keşfete baktım ve tabi ilgi alanıma göre diyet, kozmetik, kıyafet içerikleriyle dolu keşfet. Birkaçına bakınca içerikler hep şöyle "uzuuun zamandır bu kotu almayı çok istiyordum, bu allığın kölesi olurum, bu ayakkabı almayan kaldıysa hemen alsın, ek gıdaya geçmeden alınması gereken 5 şey vb. " sonra yorumlara gittim ve acaba hiç bu durumlardan şikayet eden var mı diye baktım ama hep kod sorulmuş ya da yorum yapanların da wish listindeymiş ürün. Fark ettim ki, biraz daha kalsam yine influence olacağım. Çocuk büyütürken de instamomlar bunu çok yapardı, ilk çocukta özellikle çok deneyimsiz olunuyor, o ara o kadar çok önerilen mama sandalyesi vardı ki, onu almasam sanki çocuk ek gıdaya geçemeyecek gibi hissettirilmişti.
İnanılmaz bir tüketim çılgınlığının içindeyiz bence. Çocuğumun doğuşuyla birlikte ilk iki yıl organik pamuk, sonraki zamanda da şu ana kadar %100 pamuklu giydirerek büyütmeye çalışıyoruz. Hamilelikle başlayan etiket okuma alışkanlığım hala devam ediyor, %100 pamuk, keten ya da yün tercih ediyoruz ailece artık. Şu anda popüler fast fashion markaların sezon ürünlerine baktığımda içerikleri polyester türevleri hep. Zaten fast fashion endüstrisiyle ilgili etik tartışmalar da sürüyor. Belki, sürüdürülebilir moda/etik tüketim olarak çevrilebilecek responsible shopping kavramını daha çok düşünüp daha fazla uygulamalıyız.