1. bir kaç paragraf ekledim, çok uzun olmuş okumak kolaylaşır;
23 yaşındayım, sevgilim 24 yaşında. o okulu bir sene uzattığı için beraber mezun olduk ikimiz de mühendisiz. büyük şehirde iyi bir üniversitede okuduk, benim ailem de bu şehirde yaşıyor bütün çevremiz burada. erkek arkadaşım küçük bir şehirden geldi. ben biraz ailem sayesinde iş buldum açıkçası piyasa ne halde biliyorsunuz. öğrenciyken kendimi geliştirmek adına pek kayda değer bir şey yapmadım ama mezun olduğumdan beri o kadar çok şey yapıyorum ki. ingilizcem çok iyi duruma geldi, ekstra iki dil daha öğrendim, yazılımcı değilim ama üst seviye freelance yazılım işleri alacak kadar programlama biliyorum. şu an iyi bir ofiste çalışıyorum çok para kazanmıyorum ancak çok fazla şey öğreniyorum, çok yoruluyorum. yorulmayı iyi bir şey olarak söyledim, kısa süre önce mezun olmama rağmen 10 senedir sektörde olan meslektaşlarıma verdikleri sorumlulukları bana verebiliyorlar. aşırı hırslı birisi değilim ama başarıyı severim oldum olası ve gelecek için bir sürü planım var.
erkek arkadaşım ise şu an benden daha fazla para kazandığı bir işte çalışıyor ama hiçbir şey öğrenmeyeceği bir iş. geçici bir iş zaten, 6 ay sonra falan bitecek ve ondan sonrası için henüz iş aramaya başlamadı. çok depresif sürekli, bana yansıtmamaya çalışıyor ama anlıyorum elbette. bir kaç ay önce benim söylememle psikoloğa gitti, çok ihtiyacı vardı buna artık kendisi de kabul ediyor. antidepresan kullanıyor bir süredir daha iyiye gideceğini umut ediyorum. kendini geliştirmek namına hiçbir şey yapmıyor. ingilizcesi hep iyiydi ama üstüne bir şeyler koymak gibi bir hevesi yok, yeni bir dil öğrenmiyor zaten. mesleki anlamda da kendini geliştirmiyor. belki meraklanır başlangıç noktası olur diye ilginç bulduğum alanımızla ilgili makaleleri paylaşıyorum, hocalarımızın yaptığı çalışmaları falan atıyorum aa buna bakarım der ama asla bakmaz. kitap bile okumaz, genel anlamda kültürlüdür evet ama hiçbir konuda kültürü derin değil. bazen sohbet ederken tıkanıyor hmm bunu duymamıştım evet ilginçmiş şeklinde oluyor sohbetlerimiz. ben çok meraklı biriyimdir karakter olarak, çevremdeki herkes beni 'x bilgiye çok açtır' diye tanımlar. sevgilim en çok vakit geçirdiğim insan doğal olarak, bir sürü şeyi onunla paylaşmak istiyorum ama buna hiç açık değil. çok akıllı bir adamdır bahsettiğim şeyleri kavrayışı benden hızlı olur çoğu zaman ama neden tutkusu olan bir şey bulmadığını anlayamıyorum.
ailemle tanıştırmak istedim kaç kez hep çekingen davrandı, arkadaşlarımla falan tanıştığımda benim ailemi biraz 'entel' olarak falan tanımladılar o yüzden olduğunu düşünüyorum, geçenlerde kendisi de söyledi sizinkilerle tanışınca ne konuşucam diye. annem ve babam akıllı, kültürlü insanlardır ama çok da abartılacak bir tarafları yok. babam kurtlar vadisine bayılan düz türk babası yani. babam da mühendis bizden farklı bir alanda ve o da kendi alanıyla ilgili yeni şeyler öğrenmeyi çok sever, çok da bilgilidir iş arkadaşlarının saygı duyduğu birisidir. annem çalışmıyor, tarih mezunu. doktorasını bir kaç sene önce aldı. o da sırf çok sevdiği için tarih okumuş birisi, yüksek lisansını ve doktorasını da sırf kendini geliştirmek için yapıyor akademik veya başka bir kariyeri yok annemin. böyle bakınca çok kültürlü elit geliyor ama kendi alanlarına olan ilgileri dışında çok aydın insanlar sayılmazlar onları eleştirdiğim ters düştüğümüz bir sürü nokta var. babam sanattan hiç anlamaz mesela, annemin de pozitif bilimlere kafası asla çalışmaz, lise seviyesindeki fiziği kimyayı bile anlamaz, düşünmek istemez üzerine. ama erkek arkadaşım onları gözünde çok büyüttü ve şimdi tanışmak istemiyor.
ben artık evliliğe hazır olduğumu hissediyorum ama sevgilimin böyle bir planı yok. bir kaç sene sonra düşünüyorum falan değil, direkt geleceğinde evlilik planlamıyor. zamanı geldiğinde düşünürüm diyor ama ben zamanının geldiğini düşünüyorum. bu konuda baskı yapmıyorum evlilik konusunu 2-3 sene beklemeye alabilirim elbette benim için de aciliyeti yok ama 2-3 sene sonra fikri değişir mi bilmiyorum.
şu an para biriktiriyorum yurtdışında yüksek lisans için, zaten kariyerimi planladım sayılır. uzun süredir hayalini kurduğum avrupada bir üniversitede yüksek lisans yapacağım, başvuru koşullarının hepsini sağlıyorum kabul almama ihtimalim çok düşük. para işini ayarladığımda başvuracağım. söz konusu şehirde erkek arkadaşımın iş bulacağını da düşünüyorum zaten o da türkiyeden gitmek istiyor. yüksek lisansımı ne üzerine yapacağımı, o şehre gittiğimde hangi muhitte yaşayacağıma bile karar verdim. ben bu planlarımı anlattığımda hiç reaksiyon vermiyor, dinliyor sadece. açık açık ben oraya beraber gidelim istiyorum dediğimde umarım sevgilim diyor. hayatının iplerini tamamen salmış halde. bunaltıcı olmadan desteklemeye, hayatının kontrolünü almasını sağlamaya çalışıyorum ama bu konuda beni hep itiyor. boşvermiş yaşam tarzının onu mutlu etmeyeceğini biliyorum ancak elimden pek gelen bir şey de yok şu an.
bu bahsettiğim gelecek kaygıları dışında ilişkimiz çok iyi, beraber çok keyifli vakit geçiriyoruz. çok seviyorum ve çok sevildiğimi hissediyorum, saygı sınırlarını aşan hiçbir şey söylenmedi aramızda. ki 4 yıldır beraberiz, büyük tartışmalarımız da oldu. cinsel hayatımız muhteşem, o kısımda da hiçbir sorunumuz yok. uzun vadede silkelenip kendisine gelip o da geleceğini planlayabilir, benim planlarımla uyumlu olup olmaması önemli değil bir şekilde birbirimize göre revize ederiz. geleceğini planlayıp ona yönelik adımlar atabilir bir kaç seneye şu anki durumdan sıkılıp ama bunu asla yapmayabilir de.
bu ilişkiye bu koşullar altında siz devam eder miydiniz? devam etmeyi bir risk olarak görüyor musunuz? geleceğimizin uyuşmama ihtimali net bir ayrılma sebebi olur mu bilmiyorum, yarını düşünmeden bugüne baktığımızda ilişkimizde pek bir sorun yok çünkü. sevgilimin toparlanma sürecine gireceğine de inanıyorum belli bir noktada, bana çok güveniyor onu yalnız bırakmam ihanet olacakmış gibi geliyor. ama bir yandan beni bu ülkeye bağlıyormuş gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyorum.