1. bu soruyu bir acele yazıp makale okumaya geçiyorum şimdi mesela. düşünün, bazen benim 1 bölüm dizi/film izlemeye vaktim olmuyor. bir de yukarıda yazdığıma ek olarak şuan aklıma gelen ve dikkatimi çeken şey şu: sahurda kendi yumurtasını anneme soydurması... yahu hepimiz kabuklu haldeyken kendimiz soyuyoruz, sen nasıl bir yandan kahvaltı yaparken yumurtamı soysana diyebilirsin anneme? ben hiçbir şey yapmayalım demiyorum. hem baba olması hem emek hem de içimden geldiği için söylenmeden ricasını yerine getiriyorum. zaten babama karşı nefretim, anlaşamayan sevgisiz baba-kız ilişkimizde yoktur. arkadaş gibiyizdir biraz ama bu son konuda resmen çocuk gibi davranıyor ve ben tahammül edemiyorum artık.
- süslü
- moda alışveriş
- kuaför & güzellik merkezi
- sağlık
- spor
- gönül işleri
- aile arkadaş ilişkileri
- cinsellik
- eğitim & kariyer
- seyahat
- pet
- sanat
- bürokrasi
- diğer
- linki kopyala
- şikayet et
babamla alakalı sorunumuz, düşünce yapısı ve ataerkil düzen?(uzun bir sorudur.)?
herkese merhaba. bu konuda sizlerin de bakış açınızı ve aile içi dinamiklerinizi öğrenmek istiyorum. içeriği epey uzun tuttum, kendimi elimden geldiğince net aktarmaya çalışacağım. 24 yaşımdayım. psikoloji bölümünden bu sene mezun olacağım ve pandemi sürecinden de ötürü başımı derslerden, deadline tarihi yakın olan ödevlerden, raporlardan kaldıramıyorum. nefes aldığım süreçte de zaten kafamı dağıtmakla ve spor yapmakla geçiriyorum. bizim evde yıllarca olan bir düzen var ve ben bilinçlendikçe, hayata dair farklı bir bakış açısı oturttukça bu durum bana batmaya başladı. sorun babam ve her işini bize, çoğunlukla anneme yaptırması, her şeyi bizden beklemesi. sorunun kaynağına inmeden önce babamla olan ilişkimin son derece iyi, karşılıklı sohbet edebildiğim, her konuda tartışabildiğim bir ilişkim var. babamın entelektüel yanı da güçlüdür, kendini geliştirmiş bir insan. ancak yaklaşık 4-5 yıldır emekli, memur emeklisi ve bu süreçte ilk başlarda çok ses etmesek de son zamanlarda annemle bana gına geldi ve tabiri caizse "dırdır yapan" kadınlar olduk evde. sorun babamın annemi evdeki hizmetçisi, daha kaba tabiriyle kölesi gibi her şeyi annemden istemesi... maddi anlamda evi rahat geçindiriyorum, yıllarca emek verdim, yediğiniz önünüzde kafasında bir adam var karşımızda. zaten bilgisayar bağımlısı bir insan, yıllardır böyle. saatlerce başından kalkmaz ve mevcut düzende biz sürekli akşam çayını doldurmak, çerezini tatlısını meyvesini istediği zamanlarda getirmek durumundayız. ben şahsen babam olduğundan ötürü saygıdan, benden yaşça büyük olmasından ve emeği olduğundan aşırı ses çıkarmıyordum bu duruma ama iş cılkından çıkmaya başladı. özellikle bu karantine döneminde hepimiz evdeyken, hepimizin kendine göre meşgaleleri varken babamın her çayı bittiğinde çayım bitti diye bize seslenmesi, tatlı yok mu tatlı getirsenize demeleri, kendi önünde laptop uzandığı koltuktan kalkılıp bardağını daha ilerideki orta sehpaya koyacakken bizden "şu bardağı alsanıza burdan" demesi ve daha niceleri tak ettirdi. dün bi ağız dalaşına girdik. daha doğrusu annem artık "beni hizmetçi gibi kullanıyosun, x yemeğini yapsın, x çamaşırını yıkasın, x çayını doldursun. ben de insanım ya, bıktım evin işlerinden yemeğinden bi de sen beni darlıyosun her şeyini bana yaptırıyosun. hadi çalışsan neyse, bütün gün evdesin zaten" diye çıkışmasıyla raylar koptu. ben de destek verdim. annem böyle sitem etse de yine de o çayı dolduran, yine de o tatlıyı, o çerezi önüne sunan bir kadın. ona "yapma, eli ayağı tutuyor her şeyi nasıl senden bekleyebilir" desem de yapıyor, bence kendini zorunda hissediyor. çünkü maddi anlamda da babama bağlı, manevi anlamda da hala bana seviyor. kendi halinde bir kadın annem. hırslı ve dişlidir, ilkokula kadar okutmuşlar ama kafası zehirdir. kızdığında baya da konuşur, bağırır çağırır :) babama karşı da öyle.ama nitekim değişen bir şey yok. dünkü tartışma yüksek volume asla değildi ve biz fikrimizi söyledik babama. bugün babam annemle bana hiç pas vermedi. koskoca adam trip attı, konuşmadı, her şeyini kendi aldı. az önce dedim ki" neyin var trip mi atıyorsun bize?" bize söylediği şu oldu: "tamam ben sizden bi şey beklemiyorum, istemiyorum. elim ayağım tutuyor sonuçta benim için hiçbir şey yapmayın" dedi. o ara demlenen çaydan ikisi için çay koyuyordum, baya imalı şekilde "bırak bırak kendi çayımı ben koyarım eline yapışır" dedi. koskoca 54 yaşındaki adam... o ara sinirlendim ve hem suçlu hem güçlü olduğunu söyledim, bu düzenin böyle devam edemeyeceğini, sırf baba olduğu için kendisi gayet boşken ve hatta netflixten the walking dead izlerken benim etrafında pervane olmamı beklemesinin yanlış olduğunu sesim yüksek izah ettim. "çekemiyorum annenle sesinizi, susun tamam problem ne, kapat konuyu, tamam her şeyimi kendim yapıyorum" dedi ama surat bir karış, bizimle muhattap olmuyor. ben de çok sinirlendim odama geldim, birine anlatmam gerekiyordu, size yazayım dedi. sizin evlerde de böyle mi süslüler ya? babam "hangi evde kızlar babalarına karşı böyle çemkiriyor, alt tarafı çay koyacakken kalk kendin al diyebiliyor, kimin evinde böyle? türk toplumunda nerde görülmüş bir erkeğin sürekli kalkıp çay doldurduğu vs" dedi ve ben şok... yeri geldiğinde gayet mantıklı olan adam bu sözleriyle kadınları bir meta nesne olarak gördüğünü düşündürdü bana. siz neler düşünüyorsunuz bu konuda genel olarak?
- cevaplar
- linki kopyala
- şikayet et
2. Benim durumum da seninkiyle aynı süslüm. Kaç yaşına gelmiş, değişebileceğini sanmıyorum ve duymamazlıktan görmemezlikten geliyorum her şeyi yoksa çekilmez. Anasından babasından öyle görmüş, değiştirmeye de niyeti yok benimkinin de
- linki kopyala
- şikayet et
3. Süslü haklısın bunu bil istedim sadece. Saygısızlık etmemişsin edepsizlik etmemişsin. Annen de sen de zatrn hala babana saygı gösteriyorsunuz istediğiniz sadece köle gibi hazırda bekleyip çaaay dediği anda doldurmamak çünkü bu abes ve ayıca üzgünüm ama. Aynı odada oturursun babanın çayı biter rica eder tabi ki getirirsin, ailecek tatlı yeniyordur gider tabakları hazırlar getirirsin, kendininki de biter kalkıyorsundur odadakileri ful tazelersin, ne bileyim baban bişey rica eder boğazı ağrıyordur ıhlamur kaynatırsın ama tabıe böyle gebeş gibi oturup hizmet beklemek olunca insana batar ve babamdır atamdır canım benim şifa olsun demekten öff anca elalemi kullan anca bize kölelik ettir bok mu var kendin alsan çayını da bir defa demeye döner. Tavır o kadar önemli ki. Babanız insanlıkla rica ediyor, teşekkür ediyor olsaydı, bölüm sonu kendim alırım deyip arada kendi yapıyor olsaydı size asla batmayacaktı. Kendisine böyle söyleyin bence. Tabi ki bizde babaya anaya hizmet edilir ama severek sayarak. Amele gibi ooh hizmet et hadi bakalım dendi diye değil. Öyle olunca nefret ederek yapar insan isteyerek değil.
- linki kopyala
- şikayet et
4. Süslü sen misin acaba? Aynı yaştayız, ben de geçen sene aynı bölümden mezun oldum. Benim babam da aynı şekilde maalesef, ama senin baban çok daha iyiymiş. Benim babam çalışmıyor, emekliliği de gelmedi henüz. Sadece evde yatıyor, ve her türlü hizmeti hürmeti bekliyor özellikle bu süreçte. Annemin ekonomik bağımlılığı olmamasına rağmen çekiyoruz biz. Ev ve araba annemin, evin her türlü giderini biz karşılıyoruz. Benim kartımı kullanıyor ufak tefek işleri için. Kendi kafasındaki erkek modelinin üstüne düşen hiçbir şeyi yapmıyor aslında. Bilgisayarın önünde 15 saat oturup Hala ona tapmamızı bekliyor. Benden bir şey istediği zaman ya tersliyorum, ya da geçiştiriyorum. Kalk kendin al dediğim çok olmuştur. Şuan benim babam da çok mutsuz, ama başka bir seçeneği yok. O yüzden fazla ses edemiyor, trip atamıyor diye düşünüyorum. Parası olsa çok daha fazla sesi çıkardı.
- linki kopyala
- şikayet et
5. Senelerce bu düzene alışmış biri.çok değişeceğini zannetmem.ortak bir noktada buluşmaya çalışın elinizden geldiğince.bir de yaş aldıkça alınganlık artıyor.babanız kendi içinde ona bir şeyler getirmemenizi kendisine yapılan bir saygısızlık olarak görüyor olabilir.
- linki kopyala
- şikayet et
6. dayanamadım geldim, süslü anneme ne açıdan destek olacağım anlamadım, babam konusunda psikolojik anlamda olmaya çalışıyorum, körüklemiyorum aslında alevi. ev işi, yemek vs. elimden geldiğince oluyorum. zaten sorun anneme o şekilde bir destek olup olmaması değil. çünkü babamdan zaten yardım beklemiyoruz bu durumda. bizim tek istediğimiz kendi işini kendisi görmesi. ekstra annemi fazla fazla yormaması. elbette çay da dolduracağız, tatlı da getireceğiz ama yukarıdaki süslünün dediği gibi gönülden gelerek, saygıdan ve istekle... şöyle bir örnek vereyim: geçenlerde annem tüm gün ayakta iş yapmış, iftarı da zor hazırlamış, ben de odamda rapor yazıyorum. neyse iftardan sonra klasik mutfağı toplama, bulaşık yerleştirme, yerleri el süpürgesiyle alma vs. işlerini yapıyoruz annemle. bir yandan çay koyduk demlendi. annem tencereleri yıkıyor falan ama aşırı yorulmuş belli, gideyim de bi içerde yatayım diyor kadın, ben yaparım sen git dememe rağmen kendi yapacak.(çünkü aşırı titiz ve kontrolcü biri) tam işi bitti içeri gitti babam hemen "heh çayım bitmişti doldursana" dedi. annem bi patladı "x, gözünü seveyim bütün gün yoruldum, bi oturayım, çayını da bi kereliğine kalk kendin koy" dedi. o esnada babam çoktan yemeğini yemiş, pcsine oturmuş takılıyor yarım saattir. ona da hemen bi tavırlar... gidip ben doldurdum mesela sesleri duyunca. anlatabiliyo muyum olayı? kendi karşısındakininde bir insan olduğunu, bütün gün iş yaptığını, yorulabileceğini düşünmüyor, umursamıyor sanki. değer vermiyor gibi. annemin de canı var, bütün gün babama ve eve hizmet için yaratılmamış. çok şükür sağlıklı bir adam, oldukça dinç ve yapılı.. anneme "işin ne bütün gün" diyor mesela. "ben 30 yıl çalıştım, çabaladım bi çayımı doldurmaya laf ediyosunuz" diyor. iyi de mesele o mu? değil. biz de çayımız doldurulsun isteriz bi kerelik bile olsa yorgunken, neden hep evin garsonu gibiyiz kadınlar olarak? bunu da ben erkek terörü olarak görüyorum. manevi, duygusal ve mental olarak aşırı yoruyorlar.
- linki kopyala
- şikayet et
7. Tıpkı benim babam. Masada sürahi önündedir bana suyu koyun der. Yemek biter bitmez çay önünde hazır olsun ister. Meyve ıvır zıvır alır kendi gidip soymaz almaz hep annemden bekler. Bozuluncada soymadın olur. Yahu bu kadın hizmetçin mi canın çektiyse al soy. Bizi evde hizmetçi olarak görüyor zaten. Bazen bir şey koy dediğinde duymamazlıktan geliyorum bakıyorum kendi yapıyor eli ayağı tutuyor çünkü. Ben de sinir oluyorum. Bizde bir şey desek anında trip atar konuşmaz birkaç gün. Sacmasapan çocuk gibi hareketler. Aynı şekilde annemle beni bıktırdı. Bu düzen aynı 30 yıldır gelmiş gidiyor değişmezde zaten ama bu kadar da düşüncesizlik olmaz. Hep hizmet beklemek insanı bıktırıyor artık.
- linki kopyala
- şikayet et
8. Ben bunun büyük bir türk aile sorunu olduğunu düşünüyorum. Genelleme yapmayı asla sevmem mutlaka bundan farklı çok aile vardır ama benim ailem de hemen hemen böyle. Türkiye'den çok daha ataerkil yapılı ve dinine daha düşkün bir ülkeden biriyle nişanlıyım şu an ve onların aile yapıları asla böyle değil. Hatta bir miktar korkmuştum bizlerde böyleyse onların aile hayatına nasıl uyum sağlarım diye. Zamanla bir baktım işler hiç de medyanın gösterdiği gibi değilmiş. Erkekler eşlerine gayet de yardım ediyor hatta burada çok yardımcı görünen erkeklerden daha fazla. Bunu bir artı gibi değil normal bir tavır gibi yapıyorlar. Saygı yok mu dersek herkes saygılı zaten herkes kendine düşeni yaptığı için birisi ricada bulununca kimse itiraz etmeden yapıyor. Onları gördükçe babamın annemi hizmetçi gibi görmesi sürekli etrafa küfürler yüksek tonlu konuşmalar yapan bir adam olması daha çok gözüme batar oldu. Bunda karantinada sinirlerin gergin olması da etkilidir tabi bir miktar ama genel olarak böyle bir adamdı zaten. Değişmesi için çok uğraştım ama huzursuzluk dışında bir şeye yaramadı. Anne ve babamın ilişkisini kendi hallerine bıraktım çünkü annem başta babama öyle bir davranmış ki şu an evlilikte 30 küsür yıl da olmuş olsa babam aynısını bekliyor hala. Onların da ilişkisi bu şekilde demek ki deyip sadece anneme destek olmakla çok aşırı durumlar gelişmedikçe karışmamakla yetiniyorum daha huzurluyum.
- linki kopyala
- şikayet et
9. soruyu ben yazdım sandım bi an :)
bence bu genellikle türk babalarının ortak özelliği. kendilerine hizmet edilsin, saygıda kusur edilmesin, her dedikleri yapılsın istiyorlar. özellikle de anneniz ev hanımıysa bu evi ben besliyorum benim sözüm geçer diye düşünüyorlar. bir de trip atmak, küsmek, laf sokmak olayları var ki artık beni bende alıyor. en basitinden geçen gün kuruluş osmanın tekrarı varken ben bunu seyretmek istemiyorum dedim diye olay oldu. ondan bir iki gün önce iftar vaktine 2 dakka varken çorbasını koyuyorum diye kabahatli oldum. tabi ben de artık koskoca insanım alttan almıyorum kesinlikle. sonra birbirimize giriyoruz bağırıp çağırıyoruz. huzur denen şey kalmıyor.
- linki kopyala
- şikayet et
10. benzer hatta neredeyse aynı durumları yaşadığım hemcinslerimi gördükçe sevinmek yerine çok üzülüyorum, her birinizin yazdığına da tek tek üzüldüm. bu devran değişmez mi? ben resmen kendime bunu dert edindim, görev bildim. son 1 senedir yeri geliyor uyarıyorum, yeri geliyor anneme "yapma yorgunsan, bırak kendi yapsın" diyorum ama nafile. ne kadar şikayet etse de, babamın yüzüne "beni kullanıyosun, bıktım artık" dese de çoğu zaman isteklerini yapmaya devam ediyor, eeeen baştan o taviz verilmiş bir kere. ben anneme hep diyorum ki 'senin 2 değil, 3 evladın var.' babam da annemin eşi değil, çocuğu gibi... karantina döneminde alışverişe o gidiyor diye(bazen annemle gidiyorlar), faturaları onlinedan ödüyor diye çok şey yapmış sayıyor kendini. buradan bahsettiklerim bir kısmı sadece.
biraz önce de olaylar şu şekilde cereyan etti: türk kahvesi yapmak için mutfağa geçtim, annem ve babama da sordum içer misiniz, size de yapayım diye. annemin çayı bitmiş, içerim kızım ellerinden dedi. babamın bardakta çayı var ve kulaklık takılı dizi izliyor. duyduğu halde duymamazlıktan geldi. yanına gittim sevimlilik yapmaya çalıştım, takıldım babama. nitekim babam.. küskün kalmasına gönlüm razı gelmedi o an, kırılmışsa dediklerime diye. boşalan bardağina doğru hamle yaptım, aynı anda bardağı çekti aldı ve bırak dedi. "ver mutfağa götüreyim" dedim. "bırak ben götürürüm, kendi işimi görürüm ben." dedi. ben yine şok. abartmıyo musun sence de? "madem kendi işini görebiliyosun, neden surat yapıyosun" dedim. "anne-kız ın bi tarafları kalktı yüz verince. ben 33 yıl emek verdim, alın terimle çalıştım ama kurt kocayınca köpeğin maskarası oldu, şımardınız." dedi. ben de" off sen mi babasın ben mi evladım, hem suçlusun hem güçlü. bu da sana son yaklaşımımdı" dedim ve çektim gittim. babamla huylarımız aynıdır, birine küsünce karşıdaki insan adım atmadıkça ölsek adım atmayız, konuşmaya çalışmayız. şimdi ne olacak bilmiyorum. daha öncelerde de benzer şeyler yaşandı. babam yine "ben bu evde sayılmıyorum, emekliyim çalışmıyorum diye hizmet edilmiyor bana" diye triplere girmişti ama görseniz annem, kadıncağız 7/24 babamın emrinde... yine annemle bi gün hasta olduğumuz halde bizden çayını beklemesinden ötürü söylendiğimizde, bunları demişti...
devran dönsün kızlar ya. biz en azından çocuk doğurmak istersek ve oğlan çocuğu
doğurursak böyle yetiştirmeyelim. yeni jenerasyonu biz yoğuralım bu bilinçle.
- linki kopyala
- şikayet et