bir abla kardeş ve maddiyat sorusu?

1. zaradan giyinmek yerine niye kotondan giyiniyorsun mu?? yemin ediyorum bu insanların zarayı bi bok sanmasına bayılıyorum zara nedir ya avrupanın çöpü sAnki massimo duttiden giyiniyor gibi kotonu küçümseyen ablanın beyni yok zaten boşver paraya da ihtiyacı yokmuş bu beyinle hiç verme.

2. zara da yurtdışının koton'u zaten. bizde koton ne ise yurtdışında da zara o, daha fazlası değil. insanların göstermek için yaşamaları ve bu sebeple de tüketim bağımlısı olmaları, kredi borcu batağına batmaları çığrından çıktı artık. cidden toplu bir uyanış silkiniş gerekiyır tolumlarda. ben bazen no buy year, minimalism videoları izliyorum satın almamaya motive olmak için. çoğu insan şu an alışveriş yapmaya son verseler en az beş yıl idare edecekleri giysileri çantaları varken hala sürekli almak aşmak daha çok almak arzusu giderek tehlikeli bir hal alıyor. ablanıza bu konuda şefkatle yaklaşıp onu bilinçlendirici konuşmalar yapabilirsiniz. muhtemelen içindeki başka bir boşluğu veya mutsuzluğu alışveriş bağımlılığıyla dolduruyor da olabilir belki. bunları konuşabilirsiniz. daha elzem ihtiyaçlar sağlık vs gibi konularda yardımcı olunur tabii ama keyfi giderler için sürekli para vermeniz sizi zorluyorsa bunu kırmadan dile getirirsiniz. o da çalışmaya başlar yakında herhalde. para için kırmamak gerek, kardeş olmak çok kıymetli. 

3. ne kadar kazanıyorsun ve ablana ne kadar veriyorsun merak ettim süslü? mecbur değilsin bu arada.

4. kaç yaş var aranızda? ablama abime acil durum haricinde vermem para falan. kardeşe de adam gibi harcıyorsa veririm. hele de ablam böyle biriyse, tüketim açısından problemleri olan ve üstüne üstlük beni de eleştirmiş biri ise. şimdi takıl bakalım zaradan :) sanki siz bedavadan kazanıyosunuz, sanki kira geliriniz falan var. eşek gibi çalışıyorum ve hayırlı bir evlat olduğum için aileme sağlık masraflarına para biriktiriyorum, ablama “harçlık” vermek zorunda değilim diye düşünüp (hatta keşke yüzüne diyip) kesin parayı. yok öyle ya.

5. Para vermeyin. Zara yerine kotondan giyinip kenara birikim yapsaydın deyin hatta. Ya da aldığı kıyafetleri satıp harçlık yapsın. 

6. Ben de ablamla birlikte yaşıyorum. Ben hem para biriktirir hem de uygun zamanda güzel alışverişler yaparım. Ablam ise kendimi bildim bileli borçludur, ne birşeyin sahibi olmuştur ne de borcu bitmiştir bugüne kadar. Daha yeni yeni toparlandı sayılır. Ama toparlandığı an kuaförlerden çıkmaz, alışverişi bitmez, metroyla gidebileceği yerlere arabayla gider. Zor zamanlarında yardımcı oluyorum, evin yükünü daha fazla üstlenmeye çalışıyorum kendini kötü hissetmesin diye ama daha fazlasını yapmam. Çünkü ben saçımı evde şekillendiricem diye sabahın köründe kalkıp kendimi yırtarken, o kuaförlerde kahvesini içip boyadan, föne koştuğu için (gizlinot: Ki benden çok daha beceriklidir kendisi), ben fazladan yürürken o taksiden, arabadan inmezken kendi kişisel çabamla ayırdığım paradan üzgünüm kimseyi nemalandıramam. Herkes ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenmeli. Bugün bu işi kesmezseniz, bir ömür öğrenemez.

Yıllar yıllar önce de kızkardeşim sınav senesi telefonu bozulunca evdeki boşta duran bir telefonu idareten kullanmak yerine yeni bir model için kendini yerlerden yerlere atmıştı. Annem dayanamadı gitti yeni telefon aldı hiç durumumuz yokken. İşte o an gidip anneme kardeşimin dershane taksitlerini ödemek için benden istediği için bıraktığım KYK kartımı geri aldım. Bir güzel de olay çıkarttım. Çünkü ben hep evin "aman çok borçluyuz idare ediver" denen ortanca çocuğuydum ve bu bilinçle yetiştim. Diğer kardeşlerim banane bana mı sordunuz ev alırken diyerek, her istediklerini diretme yoluyla aldırdı. Ama artık evin bir enayisi ben değilim. O yüzden ben de ayağını yorganına göre uzatmayan görürsem banane bana mı sordu diyip geçiyorum. Çünkü hayat gerçekten en yakınlarınız tarafından bile acimasiz olabiliyor. Üzgünüm. (gizlinot: Gerçekten ihtiyaçları olduğunda yardımcı oluyorum orası apayrı. Ama soruya binaen bendeki genel bakış açısını analtmak istedim. )

7. 8 bin lirada 500 lira bişey değil bence ya. Abartıyor musunuz acaba biraz? Yani istemiyorsanız yine vermeyin ama ben de maaşın üçte birini veriyorsunuz falan zannettim bi an