1.
öykü'nün enayisi - öykü - erasmus muharrem aşk üçgeni
şaka şaka shdjdjdjdj
2.
Ahahhahahaha ağlamayı bekliyordum güldürdün süslüm gece gece ahahahhs
3.
aşık oldugum bir adam vardı, ona ilgim olduğunu biliyordu ve beni görmemiş gibi davranırdı, bir kere bir şey dedim duymamış gibi davrandı. devamlı karşılaşırdık ve beni görmüyormuş gibiydi, yokum gibi. en acı öykü budur.
4.
hangi birini anlatıyım süslü
5.
Ay biraz turk filmi tadinda bi hikaye biliyorum ben. Annemlerin gencken arkadas gruplarinda iki kisi asik oluyo birbirlerine. Hepsi fakulteden arkadas bu arada. Mezun olduktan sonra evlenmek istiyolar. Kizin annesi hasta ve tek cocuk diye evlenmelerine izin vermiyo ailesi. Annesine bakmasi lazim cunku. Evlenir de tayinle uzaga giderse ortada kaliriz diyolar. Boyle 2 yil bekliyolar ama bi gelisme olmuyo. Cocuk evlenelim ailenle yasariz gerekirse diyo aile onu da kabul etmiyo. Kiz en sonunda cok uzulerek sevgilisinden ayriliyo hayatini erteleme benim icin diye. Cocuk kabul etmiyo aylarca dil dokuyo ama ikna edemiyo ve ayriliyolar. Adam ayni sehirde olmaya dayanamiyo aliyo basini gidiyo. Benim hayal meyal hatirladigim firdevs teyzecigim de daha 30 yasinda kanserden oluyo. Gudubet anne babasi hala hayattaydi kadincagiz oldugunde.annemin cenazede yediler basini firdevs hic yasayamadin firdevs diye aglamalari hala kulagimda 8 yasindaydim daha. Sevgilisi hic evlenmedi 50 kusur yasinda simdi. Gercekten yillardir evimize girer cikar her ortamda gormusumdur adami. Bi kere icten guldugunu gormedim annem hep hala yas tutuyo diyo. Cok insanla tanistirdilar sevgilisi filan da oldu sanirim ama yurumedi kimseyle. Gerci annemler bile lafi gectiginde agliyolar hala adam ne yapsin :(
6.
Anon6 gerçekten çok etkilendim firdevs teyzeye mi üzülsem sevgilisine mi bilemedim :(
7.
üniversiteden bir hocamızın çok aşık olduğu nişanlısı bir gece trafik kazası geçiriyor ve olay yerinde ölüyor. adam haberi aldığında 20li yaşlarının sonunda ve simsiyah saçları haberi aldığı gece, evet bir gecede bembeyaz oluyor. bahsettiğim kişi, okulun en katı ve öğrencileri en çok zorlayan, en duygusuz görünen hocası. şu an gencecik yüzü ve tek bir teli bile siyah olmayan saçlarıyla öğrencilerine kök söktürüyor. yaşadıklarını öğrendiğimden beri kendisi gerçeklerin bize yansıyandan çok daha fazlası olduğunun en büyük simgesi.
8.
Annemin çok sevdiği bir teyzesi vardı, birkaç sene önce kanserden vefat etti. Annem de bir ara onun bir aşk hikayesini anlatmıştı bana. Annemin teyzesi ve köylerinden bir çocuk yıllardır sevgililermiş ancak ebeveynleri bir türlü evlenmelerini kabul etmemişler. Annemin anneannesi o zamanlarda kendi yeğeniyle kızını evlendirmek istiyormuş. Sırf kızı kabul etmiyor diye kendi kardeşiyle bir falcıya gidip muska falan yaptırmışlar o zamanın kafasıyla. Annem büyü de vardı dedi ama büyüye pek inanmadığım için yorum yapamıyorum. Sonra bir gün bir anda annemin teyzesini kendi kuzeni haberi olmadan istemeye gelmiş ve yine haberi olmadan direkt vermişler. Çok ağlamış, çok üzülmüş ama annemin dediğine göre o zamanın falcı ya da hoca denilen kişilerine götürmüşler ve sonra evlenmeyi kabullenmiş. Evlendiği adamın da sevgilisi varmış onu da zorla evlendirmişler. Birkaç yıl sonra annemin teyzesinin aşık olduğu adam da durumu kabullenmeye çalışıp evlenmiş. O kadının hiç bir şekilde yüzünün tam olarak güldüğünü görmedim zaten bir süre sonra da ileri seviye kanser olduğu ortaya çıktı. Eski sevgilisini de ilk defa cenazesinde gördüm, öldüğünü öğrenince kalp krizi geçirmiş ve cenazede bayıldı. Hala aşıktı ona, aslında ölmeden önce son ana kadar kadın da ona aşıktı, hala kocasından gizli bir şekilde onun fotoğrafına bakardı diyor annem :(
