sevgilimin geçmişimi sorgulaması ancak kendisinin dürüst olmaması?

1. Merhaba süslüler, 2 senelik bir ilişkim var. İlişkinin başında sevgilim “Geçmişin umrumda değil.” demişti fakat zaman geçtikçe geçmişimi deşmeye başladı. ben birkaç kişiyle görüştüğümü ancak ciddi bir şey olmadığını ve bu olayların seneler önce olduğundan bahsettim. Kendisi kıskançlık krizlerine girdi ben de bu şekilde devam edemeyeceğimi söyledim. zamanla bunu aşacağına söz verdi ve kabul ettim. Arada hala geçmişimi sorgulamaya çalışsa da eskisi gibi tepki vermiyordu. daha önce hiç sevgilisi olmadığından, kendi gibi birini aradığından ve bu yüzden benim geçmişimde neler yaşadığımı merak ettiğini söyledi. Kendisinin önceden hiç ilişkisi olmadığı için bu merakını anlayışla karşıladım. Ancak zaman geçtikçe hep bir şeyleri eksik anlattığını fark ettim. Eskiden bir kızdan hoşlandığını ve birkaç kez yemeğe gittiklerini ancak sonra iletişimi kestiğini söyledi. Yine liseden bir kız arkadaşının üniversiteyken bir gün festivale yanına ziyarete geldiğini anlattı. Bu anlattıkları benimle tanışmadan önce olduğu için pek üzerinde durmadım ancak yine de benden şeffaflık beklerken kendisinin bazı şeyleri sonradan anlatması hoşuma gitmedi.

Beni esas sinirlendiren olay bugün yaşandı. Yine geçmişten konuşurken benim kendisiyle sevgilisi olduğum dönemde bir arkadaşının bir kızla tanışması için teşvik ettiğini, kızın da görüşelim diye kendisiyle iletişim kurduğunu ancak görüşmediğini söyledi. Üstelik arkadaşı sevgilimin benimle birlikte olduğunu biliyor ve tanışmışlığımız da var. Bu durumun beni rahatsız ettiğini ve daha önce neden anlatmadığını sordum. Ayrıca benden her şeyi anlatmamı beklemesine rağmen kendisinin bana her şeyi anlatmamasının adil olmadığını söyledim. O da elbette sana her şeyi anlatmıyorum ama seni rahatsız edecek hiçbir şey yapmadım dedi. Beni iki şey rahatsız etti aslında. Birincisi benden 10 sene önceki şeyi bile detayına kadar sorarken kendisinin benimle sevgili olduğu dönemde böyle bir şeyi yaşaması ve anlatmaması. İkincisi de iki olayı da eş tutması. Benim yaşadığım şeyler çok eski olaylar ve ancak onun yaşadığı şey biz sevgiliyken olmuş olmasına rağmen çok sonradan öğrendim. Bu konuyu çok mu abartıyorum ben sizce? Çok uzun yazdım kusura bakmayın lütfen.

2. Aniden gelen sevgilininizin ağzına çarpma isteği

3. Hayir abartmiyorsunuz sevgiliniz sinsinin onde gideni. Daha once sevgilisi olmadiysa bunun suclusu siz degilsiniz ama sizin olup kendisinin olmamasinin ezikligini yasiyor. Kiskanclik krizine girmesi de benim olmamisken onun neden oldu ezikligi. Buyuk ihtimalle baskasini bulup sizi terk eder bu kisi. Simdiden yolunu yapmaya da baslamis. Cok benzeri basima geldi yani arkadasinin birini ayarlama cabasina kadar ayni. Sonucta "sen benim ilk sevgilisimsin ben baska nasil seceneklerim var bilemeyecegim sen ise biliyirsun" gibi bir aciklama ile terkedildim.

4. abartmıyosun, hiç güven vermedi, gerçekleri kendi kafasına göre kıvıran birine benziyor

5. Bu kişi tanıyabileceğiniz en kibar, düşünceli, dürüst insandı. Annesiyle tanıştırdı. Kuzenleriyle, arkadaşlarıyla tanıştım. Çok çok zor zamanlar geçirdi ve kendimden önce hep onu düşündüm ve destek oldum. Uzak mesafe ilişkisi yaşıyoruz ve bu dediği şey o kadar güvenimi sarstı ki artık ömrümün sonuna kadar kimseye güvenemeyeceğim. 

6. Bu arada kızla bir iletişimi olmamış. Hiç konuşmamış ya da görüşmemiş. İstersen arkadaşıma sorabilirsin dedi ancak arkadaşına da güvenmiyorum. Acaba sevgilisi olmamasının ezikliğini yaşıyor ve beni kıskandırmaya mı çalışıyor? Hiç anlam veremiyorum.

7. süslü sevgilinde retroaktif kıskançlık var. ileri seviye bir obsesiflik, bu konuları deli gibi takıntı haline getirme durumu. zamanla şiddetlenerek artacak, bu 'bir daha olmayacak kendime hakim olacağım' gibi cümlelere sakın inanma, sevgilin muhtemelen kendisi de inanarak söylüyor ama mümkün değil. altında yatan çoook çok farklı şeyler vardır aile hayatından çocukluğundan vs vs çok ciddi bir terapi + ilaç sürecine başlarsa aylar belki yıllar sonra yol katedebilir.

''geçmişini anlatmanı istiyorum çünkü ben hiçbir şey yaşamadım'' ve benzeri cümleleri kesinlikle manipüle. isterse 30 yıl kendini kör kuyularda bekletmiş olsun onun hayat tercihleri yüzünden siz hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz. hele geçmişinizi anlatmak zorunda hiç değilsiniz, tamamen sizin özeliniz. sadece aldatma, şiddet gibi çirkin bir şey varsa bir insanın geçmişi diğerini ilgilendirir onun dışında eski sevgilinle el ele mi tutuştunuz, seviştiniz mi bunların hesabını kimseye vermek zorunda değilsiniz, kendinize saygı duyuyorsanız vermemelisiniz de. bunlar sizin özeliniz ve sınır çizmeyip ihlal edilmesine izin verirseniz yarın daha fazla ihlal edilecektir, 'kişisel'iniz kalmayana kadar da bu devam eder.

sevgilinizin yapacaklarını da şimdiden söyleyeyim, önce bu konuyu aşmış gibi davranıp 'sadece merak ediyorum' minvalinde yaklaşıp daha çok şey öğrenmeye çalışacak. bu aylar sürebilir. küçük küçük sorular gelecek sürekli, 'x'e tatile gitmiştim çok güzeldi' diyeceksiniz mesela 'aa kimle gitmişsin' diyecek. aklının bir köşesinde hep eski sevgililerinizle ilgili daha fazla şey öğrenmek olacak. geçmişe dair anlattığınız her detayda puzzle parçası birleştirir gibi birtakım detayları zihninde eski sevgililerinize bağlayacak. bunun üstüne düşünecek çünkü deli gibi, dediğim gibi obsesiflik çünkü. bu bilgi edinme süreci bittiğinde bir diğer aşama geliyor

eğer geçmişinizden bahsederken en ufak bir pot kırdıysanız, 'çok sevmiştim o zamanlar ama çocukluk ' falan gibi bir cümle olabilir, 'çok güzel günlerdi' olabilir. sadece ama sadece kıskançlığını besleyecek kısımları alıp geçmişte bana bunları demiştin diyecek. 'eski sevgilime deliler gibi aşıktım' demiştin bana diyecek mesela, kurduğunuz cümleyi kesip biçip abartacak. işin kötü tarafı kendisi de inanacak söylediklerine, yani zihninde tekrar tekrar kura kura kendisi de böyle şeyler söylediğinize inanmaya başlayacak. artık sizi suçlama evresine geçecek. 

''nasıl böyle bir şey yapabildin, ben seni bilmem kaç yıl bekledim ama sen milletle gönül eğlendiriyormuşsun, şu an çok mutlu olabilirdik değdi mi yaptıklarına'' gibi cümlelerle yavaş yavaş kavga dozu artmaya başlayacak. işin kötü tarafı bu noktaya geçene kadar aylar geçmiş olacak ve belki siz de kendinizi kötü hissedeceksiniz, kendinizi suçlayacaksınız. ''neden anlattım sanki? o gün gerçekten öyle demiş miydim? keşke hiç bahsetmeseydim, onu çok sevdiğimi nasıl inandırabilirim, böyle aptalca bir şey için ayrılmak istemiyorum ne yapabilirim onun bu kıskançlığını gidermek için'' gibi şeyler düşünmeye başladığınız noktada ise geçmiş olsun. sonrasını anlatmak bile istemiyorum tahmin edersiniz zaten.

gitgide yukarıda söylediğim cümlelerin suçlama dozu artacak, hakarete varacak, ben senin gibi bir kadınla birlikte olamam/evlenemem diyip ayrılacak en sonunda veya siz ayrılacaksınız bahsi geçen hakaretlere katlanamayıp. 

süreci çok iyi biliyorum çünkü ben de retroaktif kıskançlığı iliklerime kadar yaşamış biriyim. gece 4-5'lere kadar uyuyamayıp aklımda kurdum eski sevgilimi ve onun eski sevgilisini. edilen kavgaları anlatamam burada size, saatlerce bağırış çağırış ağlama... eski sevgilim her seferinde gelip özür diliyordu -belki hiç söylemediği şeyler için, şu an emin olamıyorum neyin doğru olduğunu neyin olmadığını- ve her seferinde barışıyorduk. ertesi gün kendime söz veriyordum bir daha böyle saçma bir şey yüzünden kavga çıkarmayacağım diye ama elimde olmuyordu. 1 hafta sonra aynı şey. ''sen 8 ay önce bana neden eski sevgilinin hangi okulda okuduğundan bahsettin?'' diye yeni bir kavga. hayat ikimize de zehir zindan oldu, çocuk ayrılamadı ne yazık ki ben de ayrılamadım. bok gibi 1 yıldan sonra sonunda ben ayrıldım ve ayrılır ayrılmaz başka biriyle birlikte oldum geri dönüşü olmasın diye. çok ulaşmaya çalıştı her yerden engelledim. kendim için de senin için de bunu yapıyorum demiştim ayrılırken. ''bunu hiçbir zaman aşamayacağım benden uzak dur'' son cümlelerim olmuştu hatta. şu an ilaç kullanıyorum obsesyonumla ilgili ve ciddi ilişkilerden uzak duruyorum. sevgilinin de elinde değil ve hayatı sana zehir edecek, anlattığın şeyler başlangıç. kendi iyiliğin için ayrıl.

8. Anonim 8 yaşadığım her şeyi anlatmışsınız şok oldum. Dediği cümlelerin aynısını kurmuşsunuz hatta. "Ben hep seni bekledim" cümlesi bile birebir aynı. Ve başlarda çok suçladım kendimi. Yaşadıklarım yüzünden kötü bir insan olduğumu ve onu hak etmediğimi düşündüm. Sürekli önceden dediğim şeyleri kesip kırpıp tekrar sorması ya da söylediğim bir kelimenin ona önceden anlattığım bir şeyi tetiklemesi, benim kendimi sorgulamam, kendisinin kafasında bir sürü şey kurması ve benim öyle bir şeyin yaşanmadığına dair ikna çabalarım...O kadar güzel anlatmışsınız ki. Kaç defa ayrılmaya çalıştım ancak her seferinde değişeceğine söz verdi, ağladı. Ben de her seferinde inandım. Bu şekilde 2 sene geçirdik ancak bu kadar uzun süre bekleyerek belli ki hata yapmışım. Hiçbir zaman değişmeyecek değil mi süslü? 

9. şunu da ekleyeyim: çocuğa eski sevgili olduğu için hayatı cehennem ederken ben de kendi eski sevgililerimle aramda olanları küçültüyordum, anlatmıyordum veya. o gelip ''senin de eski sevgililerin olmuş'' gibi bir şey dediğinde önemli olan hayatında birilerinin olmuş olması değil bunarı bana anlatman diyordum her şeyi sora sora zorla öğrenmiş olmama rağmen.

çocuğu gece 3'te uyandırıp evimden kovduğumu hatırlıyorum 8 ay önce dediği? bir cümle yüzünden. ki dediğinden de şu an emin değilim kafamda kurmuş olabilirim. 

ben şu an bunları terapi aldığım için fark edebiliyorum bunları yaparken söylediğim her şeye körü körüne inanıyordum. ''sen bana eski sevgilini anlatarak benim özgüvenimi düşürmeye, bana zarar vermeye çalıştın'' diyordum sürekli ve buna tüm kalbimle inanıyordum gerçekten. ve çocuğa karşı sürekli hakaret, aşağılama, değersizleştirme şu an söylediklerimi ağzıma bile almak istemiyorum. o zamanlar dediğim gibi ''bana zarar vermeye'' çalıştığına inandığım için ben de ona zarar vermekte bir beis görmüyordum. aksine ödeştiğimizi falan sanıyordum çıkardığım kavgalarla, evden kovmalarla, çocuğu ağlatmalarımla..

bana kendisinin bir şey anlatmadığını benim zorla öğrendiğimi bile terapiye gelip geçmişe objektif bir şekilde bakınca anladım.. 

10. A8 inanılmazsın. Ben de aynılarını yaşadım ve hep kendimi suçladım, kendimden nefret ettim resmen. Hala da sevilmeye layık biri gibi görmüyorum kendimi.

Ss, zaten herkes söylemiş ama yol yakınken dön, zaten güvenini kırmış daha kolay olacaktır. Daha sonrasında ufak bir hatanda onun seni bırakması ve suçu senin üstüne yıkıp gitmesi muhtemel. Sen böyle yapmasaydın, geçmişinde x olmasaydı her şey güzel olacaktı gibi.