1.
Biz de çok geniş bir aile değiliz. Teyzelerimden biri ailenin ilk üniversite okuyanı. Çocuğu benden 2 yaş büyük, onun hemen ardından ben başladım üniversiteye. Teyzemin çocuğuyla yarıştırıldığım için bayağı köstek olunuyor hayatıma. Anamız babamız da yok ki korusun kollasın. Çevre oluşturup çalışmaya başladım. Senin akraban avukattı, bir işimiz var diyenlere başka avukatlar önermişler falan kulağıma kadar geldi.
Onlara rağmen ortalama diyeyim. Arkadaş çevremden, siyasi bağlantılarımdan son birkaç günde bol bol iş aldım. Şimdi nasıl altından kalkacağım diye mutlu mutlu düşünüyorum. İnşallah yüce rabbim artık yürü ya kulum diyordur bana
2.
Benimki çok ilginç. Annemin 3-4 nesil öncesi tüccar. Ufak çaplı da değil. Hatta 4 nesil öncesi sadece ticaretle uğraşmış. 3 nesil öncesi ise kendi üreterek satmış.
Annemlerin nesil çok çılgın. Erkekler alman, kızlar Fransız ekolü ile büyütüldü. Ancak Anadolu kafası, kadın erkek eşitliği çok yoktur. Annem erkek kardeşlerine göre daha çok ezildi ailede hep. Bu yüzden ailesinden uzak yaşamak için başka bir şehre yerleşti. Ancak ben küçükken ayrıdılar.
Baba tarafımda üni mezunu 4. Nesilim.
Annemin ikinci eşi ile 20 yıl aynı evde yaşadım. Babamdan daha çok babadır yani bana. Sanırım orada da birkaç nesil var. Tıptan aşağısını da nesillerdir kabul etmemiş bir aile.
Babamın sonraki eşi de ivy league okullarından birinden mezun.
Fakat gel gör ki siyasal islam falan. Orta şekerliden halliceyiz.
3.
Evet ben ve birkaç kuzenim ilk nesiliz maalesef, some doğulu family problems...
A3, sizinki gerçekten çok ilginçmiş. Siyasal islam ne alaka dedim valla :d
4.
Üst nesillerde üniversiteli yok. Baba tarafından ilk üniversite okuyanım. Yurtdışında iyi bir okulda da burslu master yaptım. Ama gel gör ki üzerimden ezikliği atamadım. Özgüvensizlikten iş hayatında s.çtım batırdım. Anne tarafında tüm kuzenler eğitimli, ortalama okullarda okudular ama hepsinin iş ve maddi durumu benden iyi.
5.
hem anne hem baba tarafımda çoğunluk üniversite mezunu. ben de halihazırda iyi sayılabilecek bir üniversitede öğrenciyim. aile evinde okumuyorum. annem memur, babam memur emeklisi olmasına rağmen zor geçiniyoruz diyebilirim. eskiden sosyoekonomik açıdan orta ya da ortanın üstü bir aile olarak sınıflandırabilirdim ailemizi fakat artık öyle değil gerçekten. masraflarımı (gizlinot: yurt, market, yeme içme derken ) (gizlinot: kıyafet, makyaj gibi şeylere harcamıyorum) olabildiğince kısmaya çalışsam da aylık masrafım hala dudak uçuklatacak cinsten.
6.
Babam köyde doğmuş ama üniversite okumuş. Dayım üniversite mezunu mali müşavir. Baba tarafımda kuzenler neslinde okuyanlar var bir tek. Diyetisyeni, doktoru, mühendisi, öğretmeni hepsi var. Anne tarafımdan mimar kuzen var iyi okul mezunu. Sülalenin en okumuşuysa benim doktora yapıyorum. Maddi durumumuz da orta diyebilirim. Rahmetli dedem müteahhitti o yüzden anne tarafımın maddiyatı daha iyi. Baba tarafım daha köyden şehre göç eden ilk nesil olduğundan maddi durumları daha düşük. Ama şunu söyleyebilirim eskinin orta sınıfı olarak bile zorlanıyoruz şu an yaşamakta. orta sınıf kalmadı çünkü fakir değil de, az fakir olduk.
7.
annem beş kardeşin ikincisi, babam üç kardeşin sonuncusu. annem ailesindeki ilk üni mezunu, artı yüksek lisans mezunu. beş kardeşten dördü üniversite mezunu, kadınlar hep yöneticilikten emekli oldu. babamın da üniversiteye ek meslek uzmanlık eğitimi var yüksek lisans gibi. o da özel sektörden emekli oldu. sonrasında birinci dereceden kuzenler olarak yaşı gelen herkes üniversite okudu. ek olarak abim iki yüksek lisans mezunu, ben de yüksek lisans mezunuyum. haticeye değil neticeye bakarsak, çekirdek aile olarak ben çocukken orta halli sayılırdık. şu an düpedüz fakir sınıfındayız. özellikle son birkaç senedir çok fazla hissediyorum maddi zorluklar yaşadığımız dönemler de bile tatil matil yapardık. öğrenciyken üniversitede, lisede üç kuruş harçlığımı biriktirip inditex kıyafet alabiliyordum, öğle yemeğini evden götürürsem kısa bir sürede orta yollu cep telefonu alabilecek kadar param birikiyordu. üniversitede yazları 1 ay çalışarak oradan kazandığım parayla tatile çıkabiliyordum. kyk artı ailemin gönderdiği az bir parayla kira, fatura, mutfak alışverişi, dışarıdan yeme, yol parası, kozmetik, kıyafet, kültürel ve sosyal etkinlikler, ansız çıkan harcamalar gibi şeylerin hepsine abartmadan ama tatmin eder şekilde param yetiyordu. üstüne biriktiriyordum da biraz. şimdi hepsi hayal gibi geliyor. 10 sene önceki öğrenci halime imreniyorum resmen. eğitim maalesef ülkemizde para getirisini sağlamıyor. böyle olmamalıydı. konu dağıldı ama napıyım çok üzülüyorum her şey için
8.
Ben ve kuzenlerim üniversite okuyan ilk nesiliz. Anne ve babamın kuzenleri de dahil
bütün sülalede okuyan bir büyük yok. Hani her sülalede mutlaka geçmiş yıllarda almanya belçika vs avrupa ülkelerine göç etmiş ya da yurtdışı görmüş birileri olur ya bizde ondan bile bir tane yok. Alamancı nedir neden kimse sevmez falan hep ekşiden öğrendim adsfsgsg. Çocukken de imkanlar çok kısıtlıydı. Dönüp bakınca ailelerimiz de dehşet cahilmiş. Onların cehaletini ve çevreyi görüp karşılaştırınca okumazsak büyük s.çarız diye düşündü herkes ve o gazla birkaç kociş düşkünü hariç bütün kuzenler kapasitesine göre mühendislik, öğretmenlik, sağlık vs bir şeyler okudu. Büyüklerimizle aramızda bilgi ve vizyon açısından yüz yıl fark var gibi ama ailesinden cehalet hariç pek bir şey miras kalmayan insanlar maalesef ancak belli bir yere kadar yükselebiliyor. Otuz yaşını geçti çoğumuz ama kimse kıçını tam toparlayabilmiş değil. Ailesinden ev kalan, mezun olunca altına araba çekilmiş arkadaşlarıma bakıyorum doya doya yaşıyorlar hayatı. Bir de kendime bakıyorum otuz yaşımı geçtim arabam bile yok aileme destek olmak zorunda olduğum için.
9.
a11 ne güzel yazmışsınız
10.
Ben üçüncü nesil oluyorum sanırım. Dünyaca ünlü iki üniversiteden diplomam var. Teknik bir alanda Doktoram, uluslararası başarılarım, yayınlarım vs var. Lisans okurken her donem baska bir ülkeye giderdim. Farklı ülkelerde yaşadım. Öğrencilik yıllarımda yurtiçi/yurtdışı Farklı topluluklarda, organizasyonlarda çalıştım. Annem sanat etkinliklerine goturerek, klasikleri okutarak, İngilizce pratiği dışında film/dizi izlemeyi yasaklayarak büyüttü. Simdi de klasik müzik dinleyen, belgesel/festival filmi dışında film izlemeyen, en büyük hobisi sanat tarihi olan biriyim. Tanısan cok zengin bir sülaleden geldiğimi falan zannediyor. Halbuki alakası yok. Hatta su an ailem fakir sınıfına düştu. Turk insanının zengini de eğitimlisi de kültürlü degil ki? Türk halkının genel seviyesini cok dusuk buluyorum. Dedeleri üniversite mezunu olsa olmasa ne...