cilt bakımı

110. kadınların en dikkatli ve özenli olduğu konuların başında gelir. organik ürünler kullanmaya özen göstermek gerek diye düşünüyorum. kimyasala cildi boğmamak lazım bir de daha çok organik yağları kullanmalı.

http://www.metime.com.tr/

109. yaş aldıkça önemini fark ettiğim temizlik ve bakım rutini. cilt tipini doğru belirlemek ve cildimize uygun ürünler kullanmak, cildimizin neye ihtiyacı var, bunu gözlemlemek çok önemli. eskiden cilt bakımına çok zaman ayıramıyordum. ancak şimdi, bunun için bir zaman belirledim. akşamları makyajımı temizledikten sonra mutlaka tonik ile cildimi silmezsem, cildimin tam temizlendiğini düşünmüyorum. uzun zamandır dermoskin markasının canlandırıcı toniğini kullanıyorum. sayesinde cildim hem tertemiz oluyor hem de gözeneklerim küçüldü ve cildim sıkılaştı. cilt bakımında dikkat ettiğim noktalardan biri de; cildime iyi gelen ürünleri değiştirmemek. uzun vadede aynı ürünleri kullandıkça olumlu etkilerini de görebiliyorum.

108. Kefir , yulaf unu , jojoba yağını karıştırıp cilde sürüyoruz.

107. cilt bakımıyla ilgili kitap önerisi yapmak için buradayım. 2-3 yıl önce knedime bir rutin oluşturup ilk defa hayatımda cilt bakımı yapmaya başladım. açıkçası bu sürede edindiğim bilgilere göre, (dinlediğim youtuber'lar, dermatologlar) benim cilt bakımına yaklaşımım artık şu şekilde. tabii ki yaşlanıyoruz, kırışıyoruz vs bunları önlemeyi kafaya çok takmamak gerekiyor gibi geliyor. benim yaklaşımım burada şu, cildin ışıltısının mümkün olduğunca geç kaybolması, yani kırışmamasından çok. özellikle medikal işlem yaptıran kişilere bakıyorum evet ciltler çok gergin, lekesiz, kırışıksız belki ama o donukluk bi türlü gitmiyor. sanırım bu donukluğun yerini ışıltının alması için de çok fazla kapatıcı, vs gibi makyaj ürünleri kullanılıyor.

cilt bakımına ilgim başladıktan sonra, klasik olarak youtube videoları ve websitelerindeki bilgilerle kendimi doyurmaya çalıştım. bu noktada gerçekten çok iyi bilgi veren ve ya ufkunuzu açan youtuber ve dermatologların olduğunu belirtmeliyim. benim için bu dermatologlardan bir tanesi (gbkz: dr. ellen marmur) kendisiyle sanırım harper's bazaar'ın bir (link: https://www.youtube.com/watch?v=a3AmJ6LopqY&t=1267s video) önerisiyle tanıştım ve yaklaşımı hoşuma gitmişti. oldukça kibar ve sakin bir anlatımı var ve çok da güzel bir kadın olduğunu düşünüyorum. ellen marmur'u biraz araştırınca, kendisinin (gbkz: Simple Skin Beauty: Every Woman's Guide to a Lifetime of Healthy, Gorgeous Skin) isimli bir kitabının olduğunu gördüm ve amazon'dan ebook formatında kitabı satın aldım. kitabın türkçe basımı yok maalesef, bu yüzden ingilizce satın aldım.

kitap bence oldukça güzel ve bilgilendirici. sadece içerikler hakkında bilgiler değil, bazı cilt hastalıklarıyla da ilgili de yönlendirmeler mevcut. açıkçası cilt bakımıyla ilgili çok sık video izleyen biriyseniz, belki öğreneceğiniz çok birşey olmayabilir. asitlerin ciltte nasıl çalıştığını, bazı içeriklerin ne kadar güçlü olduğunu vs zaten biliyorsunuzdur. ancak, cilt bakımına daha bütüncül bakmak isteyenlerin ben yine de göz atmasını öneririm. içerikler dışında medikal işlemlerle ilgili de laser, botoks vs ayrıntılı bilgiler ve gerekli olduğu durumlardan bahsedilmiş. ayrıca kozmetik ve ilaç sektörü arasındaki farklar ve bu etken maddelerin bu iki sektörde de ne şekilde kullanıldığına da yer verilmiş kitapta.

tüm bu kitaptan anladığım, temizleme, nemlendirme ve güneşten korunma cilt sağlığı için yapılacak en önemli ve yeterli üç şey. bana ilginç gelen bilgilerden birkaçını paylaşayım kitaptan. mesela dr marmur ikinci çocuğuna hamileyken (gbkz: basal cell carcinoma) tanısı almış ve burnunun üstünde çıkan bu dokuyu aldırması gerekmiş. hamileyken (metastaz yapma ihtimali neredeyse olmayan bir kanser türü bile olsa) bcc olduğunu öğrenmek çok acayip birşey olmalı.

bol su içmenin cildi nemlendirdiğinin bir şehir efsanesi olduğunu söylüyor ve bu konuda yapılmış bir araştırmadan bahsediyordu. bu gerçekten her yerde duyduğum bir şeydi, yani bol su içmeden cildiniz nemlenmez lafı. dr marmur bununla birlikte, antioksidanlardan zengin beslenmenin ciltle birlikte tüm vücuda olan faydasından söz ediyor. sadece antioksidanları yüzeysel olarak cilde uygulamaktansa, beslenme yoluyla da bunların alınmasını öneriyor. Aşağıda suyla ilgili kısmı alıntılıyorum:

"But refuting these facts, researchers at the University of Pennsylvania recently found no clinical evidence that water consumption is essential to helping the kidneys filter toxins more efficiently. Their findings also included this: drinking water can’t actually hydrate the skin from the inside out. With all this contradictory information, how much water do you need to benefit the skin?"

diğer ilginç bulduğum bir bilgi ise aşağıdaki paragrafta. bu gerçekten bana çok ilginç geldi güneşlenme ve bağımlılık konusu.

"It’s believed that exposure to ultraviolet light leads to a release of endorphins, powerful mood-enhancing chemicals that make a person feel relaxed. In a 2006 study published in the same journal, frequent tanners who were given naltrexone, a drug that blocks the opiate-like endorphins produced in the skin by UV radiation, suffered from physical withdrawal symptoms similar to withdrawal from drugs, cigarettes, or alcohol. Addiction is dangerous, any way you cut it, and a tanning addiction can be as self-destructive and potentially life-threatening as any other habit."

bir diğeri ise antioksidanlarla ilgili. bu yeşil çay olayını gerçekten japonya'dayken ben de deneyimledim. belki placebo'dur ya da hava kirliliğinin az olması nedeniyledir bilmiyorum ama japonya'dayken her gün yarım litre yeşil çay ve matcha içiyordum ve gerçekten fotoğraflara bakıyorum cildim normalden daha canlı gözüküyor.

"The polyphenols in green tea have been proven to protect the DNA in skin cells in mice from UV damage, to protect skin against sunburns, and possibly to help prevent basal and squamous cell carcinomas."

bir de hamilelikten sonra saç dökülmesiyle ilgili:

"During pregnancy, your hair gets fuller (like everything else in your body, it’s growing at a rapid rate), so it may seem that you’re losing more strands than normal six months after giving birth, but the hair is probably simply going back to its normal prepregnancy thickness. (This happened to me, and it’s disconcerting to see all that hair in the shower drain. The truth is, my hair did go back to its normal texture, but it took over two years!)"

sonuç olarak, cilt bakımına çok ilgi duyan ve ingilizce bilenlerin göz atabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum.

106. Kiss yöntemi denen bir yaklaşım var;" keep it simple stupid". 

Ne kadar basit ve kolay bir rutin oluşturursanız uzun süreli istikrar sağlarsınız ve uyguladığınız bakım o kadar sizi korur yaklaşımı. Yani elbette temel şeylerden yoksun olmamalı ancak çok fazla karmaşık bir rutin yapmak sadece geçici bir dönem uygulanabilir olacaktır. 

105. Cilt bakımı adı altında kimyasal banyosu yapanlar için yazıyorum özellikle.Arkadaşlar üst üste 4 5 ürün kullanmak cildinizi şaha kaldırmayacak aksine cildinizin yorulmasına neden olacak ve cilt florasını bozacak.Haliyle cildiniz bir süre sonra en etkin maddeye karşı bile tepki veremeyecek duruma gelecek.Minimum ürün maksimum verim stratejisiyle ilerleyin ve bazen ara verin yüzünüz dinlensin.Ayrıca yüzünüzü her yeni çıkan cilt bakım ürünü için denek olarak kullanmaktan vazgeçin zira kalıcı hasarlara yol açabilirsiniz.

104. bulunduğum ülkede uzman doktor görmek için loto tutturacak şansa sahip olmak lazım o yüzden pandemi döneminde oluşan akne ve akne izlerine çok uzun süre müdahale edemedim. sonra mahvolan cildimi youtube doktorlarıyla toparladım. internette gerçekten bu kadar uzmanın bilgi paylaşması mükemmel bir şey. Bunca zaman saçma sapan ürünlere harcadığım paralara ve zamana üzüldüm.

benim en başta faydalandığım kanal doctorly oldu, ingilizcesi olan mutlaka faydalansın. dr dray i de arada dinliyorum. püf nokta, influencerları ya da kısıtlı deneyimi olan insanları değil de alanında uzman insanları arayıp bulmak.

103. cilt bakım gurmesi benim gibi olan süslülere kendi bakım listemi yapıyorum;

saç bakımı: urban care

güneş kremi: sinoz

serum: the purest

hepsi de kullandığım ve aşırı memnun olduğum ürünler fiyatlar daha da uçmadan alabiliyosanız stokluk alın :)

102. Bugün tiktok'ta akşam bakımının üstüne de güneş kremi süreni gördüm. Artık çığlık atacağım yeteeeeerr. Bu cilt bakım konusu iyiden iyiye ruh hastası bir noktaya evrilmeye başladı. Bu kadar takıntılı bu kadar obsesif olmak ve bunu "olması gereken mutlaka bu olmalı" kafası ile millete dikte etmeye çalışmak ruh hastalığı artık.

101. Cildinize uygun ürünlerle yapıldığında mucizeler yaratmayan ancak yaşınızla da sizi savaştırmayan rutindir cilt bakımı. Benim cildimi değiştiren üç cilt bakım içeriği var. Birincisi güneş kremi. 25 yaşında tüm yüzüme yayılan korkunç sivilcelerle mücadele ettim. Bu dönemde roaccutane kullanmak zorunda kaldım. Cildim hassaslaştı. Doktor güneş kremini zorunlu tuttu. Şu an 40 yaşıma çok az kaldı. 15 senedir aralıksız, yaz kış kullanıyorum. 15 sene önceki sivilce izlerimden eser yok, bunu güneşten de korunmuş olmama bağlıyorum. Henüz botoks gibi bir  müdahalede bulunmadım. Alnımda ve ağız etrafımda şimdi şimdi beliren, gözlerimde de sadece gülünce ortaya çıkan kırışıklıklarım var. Cildim yaşlanıyor elbette ama daha yavaş yaşlanıyor. İkinci içerik serumlar. Cildimin dönemsel ihtiyacına göre kullandığım serumlar  sayesinde pek çok cilt problemim (kuruluk, sivilce lekesi vs) büyük ölçüde çözüldü. Bu son söylediğime katılmayanlar olacaktır ama üniversiteden beri aksatmadan kullandığım ürünlerden biri de göz kremi. Vakti zamanında kanebo'nun, shiseido'nun göz kremlerini kullanırdım ve çok işlevsellerdi. Tabi şimdi mümkün mü? Yine de göz etrafımı mümkünse aktif içerikli göz kremleriyle her gün nemlendiririm. üşenmeden ve ihtiyacıma uygun ürünlerle yaptığım için verim alıyorum. Yaşlanmanın önüne geçemem ama en azından yaşımın içinde iyi görünebilirim sayesinde.