süslülerin salaklıkları

21. (no:141046) nolu girdime ek birkaç çocukluk dönemi salaklığı geldi aklıma.

-bizim evin köşesinde dönerci vardı. ağabeyim çift lavaş dürüm yaptırmamı, içinde sadece yeşillik olacağını söyledi. oysa ki bu durum onun salaklığı bence. ben hayatımda dönerciye girmemiş insan ne anlarım onun 'sos yok' demek olduğundan. neyse gittim, "abi bana çift dürüm(gizlinot: lavaşı unuttu garibim), içinde sadece yeşillik olacak." dedim. adam beni anladı tabii hazırlıyor o. bıraksana karışma adama. koyduğu eti çıkarttırdım "kardeşim yeşillikli yiyecekmiş." diye. eve lavaş arası otla döndüm daksdkasjdklasjd

-annemin bir roll on'u vardı. üzerinde 'koltuk altı roll on" yazıyordu. anneme ne olduğunu sorduğumda "koltuğunun altına sürüyorsun onu, böylece kokmuyor." dedi. ben de düzenli olarak her gün oturduğum koltuğun altına sürdüm bunu. bir gün sürerken yakaladı ve aile boyu dalga konusu oldum.

-eski yorganlar vardır bilirsiniz öküz ölüsü. bizde dışı mavi olan kocaman bir tanesi vardı. annem onu yıkamış, salona sermiş kenarlarını dikiyor. ben de üzerinde 'deniz ki bu, yüzüyorum ki ben ehe' diye oynuyorum. onun deniz olduğuna nasıl inandıysam sen tut kadının yeni yıkadığı yorgana işe. ben hayatımda bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyorum. (gizlinot: terlik is coming)

-lazımlık çağındayım daha. lazımlığım da koridorda duruyor ben tuvalette korktuğumdan. altında halı var. annem lazımlığımın kovasını yıkamış. ben de hiç bakmadan oturdum büyük tuvaletimi yaptım ayıptır söylemesi. durun durun, galiba benim hayatımda en hızlı koştuğum gün buydu. (gizlinot: bot is coming)

-ağabeyim bayılırdı beni kandırmaya. bir keresinde asıl ailemin kurbağa olduğunu beni çöpten bulduklarını, duyduğuna göre ailemin beni aradığını ve bir gece almaya geleceğini söyledi. 1 hafta falan uyuyamadım. artık sistem error verince annem niye uyumuyorsun diye sorgulayıp öğrendi de ikna etti beni öyle bir şey olmadığına. bir kere de bizimkilerin danimarka'da çocuğu olmayan bir aileye acıyıp bizi onlara evlatlık verdiğini, yakında gideceğimizi, eşyalarımı toplamamı söyledi. ben günlerce gizli gizli ağlayıp eşya topladım. artık dolap boşalınca annem anladı. bu kadın da hep geç gelmiş ya. saf bir kızın var başında dursana.

22. İlkokuldayken okula terlikle gitmiştim ayakkabılarımı giymeyi unutup (gizlinot: Tabi ki okulda farkettim )

Televizyonda yemek programlarını izleyip mutfaktan gizli gizli odama yumurta şehriye vs. Çıkartıp oyuncak tencerelerimde yemek yapmıştım. Annem görmesin diye de sakladım bir güzel (gizlinot: Örk ) kokuyu araştırıp buldular sonra. (gizlinot: Swh )

5 yaşındayken ağzımda sakızla uyuyup sabah o sakız saçlarıma yapışmış halde kalkıyodum. (gizlinot: Jkjljkhj )

Yanan sobaya Barbie bebeklerimin ayaklarını değdirip eritiyodum zavallıların ayaklarını. (gizlinot: Küçük psikopat )

23. Bu başlığı görünce hayatımın salaklıklarla geçtiğini düşünüyorum sözlük. Ama benim için en utangaç verici salaklığım adanadan mersine trenle, liseye giderken gülmekten altıma işememdi. Kocaman kız bildiğin gülerken işedim ve hem rezillik hem salaklık. Hiçte öyle bişey yaşamamıştım ta ki o güne kadar. Burda inşallah tanıdık çıkmaz dinimiz amin (gizlinot: swh ).

24. Hergün bir salakligimi anlatmak gibi olmasın da bir kere de minibuste giderken inecegim yere gelip şoföre havalı bir şekilde "lutfen müsait bir yerde inebilir misin? Işıkların orasi olabilir" diyerek adami kendi arabasından kovmustum shshdhs. Tabi adam da ben de dumur olduk ben gülerek "ehe ben incem tabi. Siz değil " diyerek arabadan inmiş ve kıpkırmızı olmuştum.

25. sanırım bu başlık altındaki en ileri derece salaklık şuan yazdıklarım olacak:

ilkokuldayken, çevreme arkadaşları toplayıp bahçedeki çamurlu su birikintisinin etrafında toplanıyorduk. ayağımızı suya değdirip suyun içindeki çamurun bulanmasını ve garip şekiller çıkarmasını 'şeytan', bildiğimiz şeytan zannediyorduk. suyu hareket ettirip o görüntüyü görünce de bağırıp kaçışıyorduk. böyle bir embesillik.

26. gezi olayları sırasında eylemlere çok katılıyordum. katılmasam bile artık herkes sokağa çıkarken yanına gaz maskesi vs. alır olmuştu. olayların durulduğu sıralardı ama benim sırt çantası fiks baret, gaz maskesi, talcidli solüsyon, eldiven, gözlük ve arkadaşlardan emanet sprey boyalar(deli anarşizm, manyak vandallık) ile doluydu. fark etmeden aldım çantayı, çıktım dışarıya. o gün de bir belge için emniyet müdürlüğüne uğramam gerekiyordu. ben çantamı emniyet genel müdürlüğü'nün x-ray bandına koyduktan sonra ayıldım olaya. aman allahım böyle terler o 2 saniyede nasıl boca etti kafamdan aşağıya anlatamam. nasıl bir gerizekalılıktır bu, bir saniye içinde elimi x-ray bandının içine sokup çantayı kapıp gayet şüpheli bir şekilde "ay ben şeyi hatırladım ya şey pardon" deyip koşarak çıktım oradan. peki daha güzel olanı neydi biliyor musunuz süslüler? x-rayden geçerken kenara bıraktığım telefonumu arkamda unutmuş olmam. sonra kös kös gidip telefonu geri aldım, girişteki memurlar bıyık altından çok güldüler bana. ama babacandı hepsi, haklarını yemeyeyim.

edit: en hızlı eksilendiğim girdi oldu bu.

27. hazır minibüs kelimesi görmüşken taze bir salaklığımdan daha bahsedeyim:

okul dönüşü binmişim yine bir minibüse, parayı uzatırken 'alır mısınız, bir adidas' dedim......

olması gereken ise 'alır mısınız, bir adatepe' idi.

28. Aslında ordaki kimseye salak demek istemem hepsi çok tatlı insanlardı çünkü. Gezi olaylarında tunalıdayız sevgilimle. Bir ara birbirimizi kaybettik ben en ön sıradayım etrafıma bakıp onu arıyorum. Bir baktım arkalarda. ona doğru koşmaya başladım. Ben koştukça diğerleri de koştu. Onlar koşuyor diye ben daha da hızlandım sevgilimi falan geçtim. Çok rahat bin kişi vardı boşu boşuna koşan. Sonra biri bastı küfürü "lan niye koşuyoruz durun be diye" durduk. Bir baktım sevgilim kenarda yarılıyor "Lethe sen koştun diye millet tehlike var sandı koştu dua et ilk koşan bu kızdı demesin kimse seni kurtaramam" diye. O ortamı, o kosturmacayı hatırladıkça gülerim hala

29. Bu salaklıktan öte çok utandığım bir anımdır. Lise sonda hızlı hızlı dersaneye yürüyorum. O gün de deneme sınavı sonuçları açıklanacak, acaba kaç aldım ya beni bir alt sınıfa düşürürlerse falan soruları arasında kafa bir dünya. Caat diye bir adama çarptım ve "önüne baksana be" diye bir de bağırdım. Tabii kafamı kaldırmamla adamın görme engelli olduğunu ve benim bildiğin adamın yoluna çıktığımı farketmem bu bağırışımdan sonra oldu. Özür diledim mi onu bile hatırlamıyorum sadece bacaklarım götüme vura vura ortamdan utançla kaçışım aklımda.

30. küçükken hindi sürüsünü kovalamayı çok severdim. ama kaçmaya başlarsanız bu defa onlar sizi kovalıyorlar. gulugulugulu sesleri eşliğinde böyle defalarca bi ben onları kovalardım bi onlar beni. (gizlinot: çıkardıkları ses de ayrı komedi :D)

onlar da ben de hiç sıkılmıyorduk (ybkz: swh)