1.
Ne düşünelim seni sevmiyor,değer vermiyor sıc agzına tepin öz hakiki pırlanta aldır. Sonra google a bi ara elmas nerede çıkar? Elmas madeni işçileri filan yaz.
2.
süslü sakin ol yüzük falan alan yok sevgilim bile yok. sadece bu aralar karşıma çıkıyor biraz okudum hakkında. teorik olarak soruyorum. ben yaygınlaşması taraftarı olurdum çünkü birincisi sahte yapay falan değil bu da pırlanta. sertlik, parlaklık, renk durumları aynı; sertifikası var. ikincisi doğal yolla oluşmuş pırlantanın pahalı olma sebebi sadece az olan değerli olur mantığı. üçüncüsü kanlı elmas muhabbetini hepimiz biliyoruz, madenlerden çıkmamış olması artı puan bence. dördüncüsü hakiki pırlanta dediğinden alan da bit kadar alıyor ne anladım demek istiyorum. çevrenizde kaç kişide harry winston var mesela? bunların fiyat iki-üç tık daha düşük olduğu için istediğin kesim ve boyda yüzük için bütçe daha rahat oluyor diye düşünüyorum. kafamda tek soru işareti toplum tarafından bilip bilmeden "ıyy feyk buuuu" düşüncesi olur mu idi, ilk cevap bunu gösterdi. bir de türkiye'deki birbirinin aynısı olan iki üç pırlantacının kendi dışındakilere çamur atması var.
3.
Bence mantıklı ya, hem daha uygun fiyatlı hem doğa dostu. Zaten günlük hayatta kimse anlayamaz çıplak gözle yapay olduğunu.
4.
işte kafandaki ıy feyk bu derler mi düşüncesini okuduk biz bu sorudan.
5.
ben takmak istemem, hele ki yüzükten bahsediyorsak hiç istemezdim. ama dışarıdan anlaşılır falan diye değil, üzerimdekilerin gerçek olduğunu bilmek bana iyi hissettiriyor bu yüzden. zaten çoğu şeyin gerçek olup olmadığı dışarıdan anlaşılmıyor, hani çok basitçe benim gerçekten büyük ve yekpare elmas bir kolyem var, taşı dışında bir süsü olmadığından günlük de çok rahat takıyorum ve muhtemelen çok az insan onun gerçek elmas olduğunun farkındadır. ama aksine kolumda bir iki yıldır taktığım bir bileklik var, ne taşı gerçek ne bileklik kısmı, geçenlerde tanıdığım bir kuyumcuya gösterdim bunun gerçeğini istiyorum eline geçerse beni haberdar et diye, ben onu gerçek sanmıştım, tak bunu gitsin bence gerçeği çok pahalıya gelir dedi. ki bu adam nereden baksan en az 30 senelik kuyumcu :) yani iyi bir taklitte neyin gerçek neyin sahte olduğu eline alıp bakmadıkça kuyumcu tarafından bile anlaşılmıyor, mesele bu değil. şey gibi ya, rolex saatler örneğin, iyi taklitler zaten 1-2 bin dolardan aşağı değil ve mesela benim bir rolexin sahte olup olmadığını anlama ihtimalim yok, çoğu insanın yok, ona rağmen sahtesini takacağıma hiç takmam diyen insanlar da az değil. ha rolexle aynı yatırım değil tabii taş, taşı aldığın gün zarar ediyorsun, halbuki 20 bin dolara aldığın rolexi ertesi gün 30 bin dolara da satabilirsin o yüzden birisi aynı zamanda çok iyi de bi yatırım ama işte ne sahte rolex ne laboratuvar taşı gerçeğiyle aynı şey değil, kimse bilmezse sen biliyorsun :)
dışarıdan bakan da ıyy feyk mi buyu ancak seni gerçekten tanıyorsa der. tıpkı rolex gibi işte ben ancak sahibini tanıyorsam bu saat gerçektir veya sahtedir diyebilirim, taşta da ancak sahibini gerçekten tanıyorsam bu taş gerçektir veya sahtedir ayrımını kafamdan yapabilirim :) yalnız birbirinin aynı olan iki üç pırlantacı kendileri dışında herkese bok atıyor derken o kısım çok öyle değil, taşta üreticiler ve taş ustalarının bulundukları yerler belli, yani kapalıçarşıdaki ermeni mıhlamacıya urfadaki kuyumcu da muhtaç çünkü herkesin yapabildiği, dışarıdan insana zanaatin inceliklerinin öğretildiği bir sektör değil orası, o yüzden birbirlerine kolay kolay laf etmezler aslında.
6.
a1 ironi mi yapıyorsun anlamadım ne diyorsun.
a4 ama senin bileklik örneği tam bu değil ki. bu pırlanta gerçekten gerçek. zirkonyum vs. değil ki. doğada yüksek basınç ve sıcaklıkla nasıl oluyorsa laboratuvarda da aynı elementleri aynı basınç ve sıcaklığa tabi tutup yapıyorlar. sektörle ilgili birbirine laf atmaları derken şöyle diyeyim, marka vermek istemedim burada ama. bir arkadaşım yüzük alırken baya her markaya bakmıştı. şu tv'de reklamını gördüğümüz pırlantacılardan bazıları aynı şirket grubununmuş. onun dışındaki altın markaları var ya yine reklamları olan. işte bu pırlantacılardaki satış temsilcileri altıncılardan almayın pırtanta sadece pırlantacıdan alınır. biz laboratuvar üretimi yapmıyoruz yine onlardan alınmaz vs. diyorlarmış. bir çeşit pazarlama taktiği de olabilir.
neyse toparlarsam zaten kimse parmağınıza bakıp bu fake demez çünkü dediğim gibi baya pırlanta yani parlaması falan aynı. benim kastettiğim bile isteye "bakın ben özellikle laboratuvar üretimi aldım şöyle şöyle nedenlerden dolayı" deseniz veya evlenme teklifi edecek kişi dese "para bulamamış ondan almış bir de yol yapıyor" diyenler olur diye düşünüyorum. yani umarım ülkemizde yaygınlaşır ve böyle düşünceler azalır. tamamen objektif yazdım çünkü dediğim gibi şu an bana yüzük alacak kimse yok, olursa da şundan bundan al diyemem zaten.
7.
blue diamond ve zen pırlanta mı, onların sahipleri aynı kişiydi :) aslında söylediği şey yanlış değil, taş işi gerçekten çok ayrı bir uzmanlık, hiçbirimiz 40 senelik taş ustası olmadığımızdan alırken sahiden karşımızdakinin vicdanına kalıyoruz. sertifikalar da o kadar güvenilir değil, kuyumcuların kendi sertifikalarını hazırlatıyor olmaları bir yana başka taşlara ait gerçek sertifikalar da kullanıyorlar, anlayamazsın, üretimini kendisi yapmamış kuyumcu da anlayamaz. o yüzden iş taş almaya gelince ya sahiden söylediği gibi pırlantacıdan almak lazım çünkü mesela zen pırlanta gibi firmalar inanılmaz yüksek kar oranlarıyla uluslararası üreticilerle çalışıyor 3-5 milyon para için hakkında çıkacak söylentinin riskine girmez ya da çok iyi tanıdığın, dürüstlüğünden emin olduğun kuyumcudan. o yüzden ben de tanımadığım yerden taş almam, hem kar oranları çok yüksek olduğundan ne satacağı şeyin gerçek değerini bilebilirim ne de sattığının gerçek olduğundan emin olabilirim.
yaygınlaşır mı, türkiye özelinde hele ki mevcut durumda bence zor. ülkede korkunç bir kaynağı belirsiz para ve milyonlarla hobi olarak oynayan insan olduğundan gerçek taşa erişimi olan insanlar da çok fazla, böyle yaygın ve eşitsiz bir gelir dağılımında üretim taşların teşviki için bir sebep yok. bir de gerçek pırlantanın kadınlar için, tıpkı erkekler için pahalı saatlerin bir anlam ifade etmesi gibi bir fonksiyonu var. yukarıda dediğim gibi sahte rolexler de çok pahalı ve rolex çalışanı eline alıp incelemedikçe o da anlayamaz ama takmayan yine takmıyor.
8.
a4 süslüm haklısın ama rolexle de zen'i kıyaslayamadım. bence ha zen olmuş ha laboratuvar. dediğim gibi bir harry winston ile kıyaslamıyorum. türkiye'de bildiğimiz markalar en pahalı yüzüklerinde bile minik bagetlerden birleştirip dev gibi görgüsüzce bir model çıkarılmış en fazla. ya da işte bildiğimiz mercimek kadar dümdüz taş. bir emerald kesim bir cushion kesim yok. varsa da daha butik mağazalardadır. onlara da güvenilmez diyorsun olabilir.
9.
Çok olumlu düşünüyorum. Pırlanta bilekliğim elmas kolye ve yüzüğüm var, madenlerdeki insanların şartlarını bilmeden almıştım. Türkiye'de sanırım bir tane lab grown pırlanta markası var, artık takıya mücevhere hevesim geçti; ama bir gün evlenirsem lab grown yüzüğü seve seve takarım, vicdanen de iyi hissederim. Biraz daha hesaplı oluyorlar ayrıca.
10.
a5 hangi markadan aldın?