1. bir kuaföre gittim. Randevu almadım ama kuaför yeni yani bomboş zaten öyle randevuluk bir durum yoktu. Çırak geldi hemen. Ben kuaförün kendisini istedim. Sanki öyle biri hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Acaba öyle biri yok mu yanlış bir şey mi söyledim adam öldü mü ne oldu diye afalladım. Meğer ünlü olabilmek için randevusuz gelmiyormus beyefendi. O nasıl egolar ya sanki dediğiniz gibi beyin cerrahı. Üstelik gerçekten ünlü bir yer olsa gam yemeyecegim. Yani ünlü olmanın yetenekle ilgisi yokmuş bunu anladım. Bu şekilde çalıştığı için gerçekten de ünlü oldu sonradan bu yer. Şaka gibi.
Neyse daha sonra bir kez gidip saç kestirdim. Eve geldim anneme düzelttirdim. Kullandıkları malzemeden de gözümle görmüyorsam emin olmam. Bence fark etmiyor sonuç olarak. Yetenekli bir kuaför bulduysam çok önemsemiyorum artık mekanın ününü.
the north remembers