yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    7 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    nasıl özgüvenli taklidi yapıyorsunuz?

    fake it till you make it diyorsunuz süslüler ama zaten özgüvenliymiş gibi davranabilsem özgüvenli olurdum. özgüveni sonradan kazananlar, özellikle de özgüvenliymiş gibi yaparak özgüvenli görünenler bunu nasıl yapıyorsunuz? davranışlarınızı nasıl değiştirdiniz ya da nasıl davranarak özgüvenli görünürüz?

    1. Özgüven kazanmanın en etkili yolu öğrenmektir. Hayatta ya yasayarak öğreniriz ya da okuyarak öğreniriz. Her iki yolda da avantajların ve dezavantajların eşit , yaşayarak öğrendiğinde biraz yipranabilirsin ama pratik yaptığın için akıl da daha kalıcı olacaktır , okuyarak öğrendiğinde daha az yipranacaksin ama pratik yapmadığın için akılda kalma ,deneyim sahibi olma ihtimalin daha az .

    30 mayıs 2020 01:58

    2. Başın öne eğilmesin aldirma gonul aldirma.

    Yani diyorki o burnunu kaldir havaya ve kimseye derdim var deme.

    Bitti.

    30 mayıs 2020 02:07

    3. sessizbeyin süslüm teşekkür ederim, 25 yıldır gözlem yapıyorum, yaşayarak öğrenemedim maalesef. anon1 süslüm çok değerli şeyler yazmışsınız, okudukça hak verdim. bazı şeyleri bilsem de uygulamakta zorlanıyorum.

    30 mayıs 2020 02:09


    4. anon1 çok teşekkürler. bu umursamama olayını ben beceremiyorum, en ufak şeyde modum düşer ve sızlanmaya başlarım. bu konu hakkında tüm fikirlerinizi duymak istiyorum ya o kadar mantıklı ve hah işte bu diyebileceğim şeyler yazmışsınız ki...

    30 mayıs 2020 03:46

    5. Size ortaokulda öğrendiğim bilgilerle geldim.

    Özgüven kalıcı değildir, büyük bir başarısızlıkta kaybetme riskin her daim vardır. Dönem dönem yükselir dönem dönem azalır.

    Özsaygı, yani değerlilik ve yeterlilik hissi kalıcıdır. Özsaygı edinirsen aslında stabil bir özgüvenin olur.

    Üstteki süslülerin söyledikleri bir derecede doğru. Ama umursamayacaksın vs saçma geliyor bana. Bu bence küstahlıktır, egodur, yeri gelince saygısızlıktır. İnsanları ve olayları umursamamak kendinden kaçmaktır.

    Bence esas olay kendinle barışmak. Kendinle bir meselen kalmadığında (ki bu imkansızdır) saf bir özgüven sahibi olursun. Kendimi kabullenebildiğim her an çok huzurluyum. Tavsiye ederim.

    30 mayıs 2020 03:58

    6. (yazar: hanimeli) süslüm bence ben kendimle barışığım. bendeki hiçbir şey rahatsız etmiyor beni. karakterimi de böyle kabulleniyorum ama çevreden sürekli bir baskı söz konusu. sürekli ne kadar yetersiz ve tuhaf olduğum konuşuluyor. yani küçük görüyor insanlar beni. inanın bunlar bile umrumda değil, beni neden böyle görüyorlar diye ağlamıyorum. ama artık yoluma çıkmalarından bıktım. diğer insanlardan ayrı bir muamele görüyorum ve sadece kendi halimde yaşayıp gitmeme izin vermiyorlar. özsaygısı olan bir insan nasıl davranır bu durumda?

    30 mayıs 2020 04:46

    7. Benzer şeyleri ben de yaşadım. Eğer bu insanlar arkadaşımsa elimin tersiyle ittim ve eyvallahım olmadı. Hayatımdan çıktıklarında rahatladım.

    Ailem bir ara saç modelimden, giydiklerimden tutun oturup kalkmama laf ediyordu. Hala ediyorlar. Sürekli ne kadar uyuşuksun ne kadar tembelsin, ne kadar değişiksin bik bik bik.

    Herkes aynı olsaydı büyük işleri başaracak kimse olmazdı. Ve ben aslında bir şeyleri elde edebilmek için çok çalıştım. Sırf eleştirmiş olmak için eleştirilen insanların eleştirilerini ciddiye almamakla başladım. Çok sinir ederlerse laf sokuyordum. Yeri geldi halama laf soktum ben. Ailem bir şeyimi eleştirdiğinde çok net ve sert tepkiler veriyordum. Ben böyleyim, ben bir bireyim ve saygıyı sırf birey olduğum için hak ediyorum dedim. Ben bir insanım ve sırf insan olduğum için değerliyim. Fazladan bir şey yapmama gerek yok. Bir başarıya veya diğerlerine benzemeye ihtiyacım yok.

    Herkes birbirinden farklıdır. En normal görünenlerin bile tuhaf bir yönü muhakkak vardır. Hepimiz insanız çünkü. Ve bu farklılıklarla bir bütünüz.

    Dediğim gibi bunları ortaokulda öğrendim. Anlamam için önemli bir şeyler yaşamam gerekiyormuş, lisenin ilk yılında tecrübe ettim. O gün bu gündür kendimi ezdirmemeyi felsefe edindim.

    Üniversite sınavına çalışırken bile herkesin bi doğrusu vardı ve herkes onların doğrularına uymamı istiyordu. Sonra Nil Karaibrahimgil'in bir şarkı sözü bana ilham verdi: oralarda ne işin var, senin yolun başka yokuşların başka

    Gerçekten o kadar haklıydı ki! Başkalarını dinlersek başkalarının gideceği yollara gideriz ve kendi yolumuzu bulamayız. Ben o yüzden tavsiyeyi alıyorum, süzgeçten geçiriyorum ve kendi kararımı veriyorum. Bu bana inanılmaz iyi geldi bilemezsiniz. Bir şey olduğunda; bunu böyle istiyorum veya benim doğrum bu diyorum. Sonra sonuna kadar savaşıyorum. Ailemden çok da bağımsız isteklerim olmuyor. Meslek seçimimi onayladılar farz misal. Ama onaylamamış olsalardı da ben bu mesleği seçerdim. Şuanda da yok işsiz kalacaksın bilmem ne diye çok eleştiriyorlar.

    İnsanlar vazgeçilmez değildir, senin için bir tek sen vazgeçilmezsin. O yüzden kendinden vazgeçme yeterli. Sizi ağlatmışlar herhalde, beni de ağlattılar. Ama bir dik duruş kaç gözyaşı eder hepimiz biliyoruz aşağı yukarı. Kendinizi sevin.

    Özelden her daim mesaj atabilirsiniz, bu şekilde fazla genel oldu sorunu net bilemediğim için. Size şu kadarını söyleyeyim, ben neredeyse özgürlüğümü kaybediyordum. Bu bir insanın sahip olabileceği en önemli şeydir. O savaştan sağ çıkınca gerisi vız geldi.

    30 mayıs 2020 13:21