süslü sözlük itiraf

22181. her seferinde duvarlarını ilk yıkan olmaktan nefret ediyorum. haklıyken bile hep hadi konuşalım hadi düzeltelim diyen taraf olmaktan bıktım. biliyorum değer verdiğin insanlarla aranın bozuk kalmamasını istemek kötü bir şey değil ama bunu yapan hep ben oluyorum. neden kimsede bir iz bırakamıyorum diye sorguluyorum hep. neden özlüyorum ama özlenmiyorum? neden ben katılığımı koruyamayacak kadar önemsiyorum da kimse beni önemsemiyor?

benim aramızda bir soğukluk olduğunda "bu sefer ben ona gitmeyeceğim, o benim gönlümü alsın" dediğimde bile en fazla yarım saat kendimi tutabildiğim insanlar saatlerce, günlerce benimle hiç konuşmadan durabiliyor.

kimse için önemli olmamak, hep daha çok önemseyen taraf olacağını ve hiç verdiğin değeri alamayacağını bilmek çok can acıtıcı. keşke birinin hayatında "olsa da olur olmasa da"dan fazlası olsam.

22182. Eksilenmenin maddi manevi hayatıma bir zararı yok ama ürün yorumlarını eksilenmiş gördüğümde niye eksiliyorsunuz hain domdomlar diye aklımdan geçiriyorum hep. Yani 3 5 kişi ürün yorumluyor zaten toplasan. aradığım çoğu ürünün girdisi bile olmuyor, muhtemelen eksilenmekten bezen yazarlar yazmıyor ellerinde ürün olmasına rağmen. bırakın da iki ürün yorumlayalım, hem almak isteyene faydalı olsun hem de kafamız dağılsın. Zaten saçma sapan tüm girdileri başkalarına saldırmaktan ibaret bir yazar yüzünden soğumuştum sözlükten, bir döneyim dedim yine benimkiler de dahil çoğu faydalı yorum eksilenmeye devam etmekte. Ürün yorumlayanları, kendine kıyafet alanları vb. Eksileyen güruhun Sıkıntısı nedir çözsek de rahatlasak sözlükçe. Benim şevkimi kırmaz ki kırsa da alt tarafı internet ortamı sorun olmaz ama bildiğimiz üzere çok fazla küsen, giden yazar var. Adı süslü sözlük olan bir platformda günde 2 tane falan ürün yorumu okuyabileceğiz bu gidişle yakında. edit: imla

22183. Her sabah karanlıkta evden çıkmak zorunda olmaktan usandım.

22184. sanata yeteneğimin olmadığını fark ettim. en iyisi ben izleyici olayım. yapamayacaksan neden öyle bir ders aldın ki... çok kızgınım kendime.

22185. 2020'ye girdiğimizden beri kafa olarak dağıldım, hala da kendimi toparlayamadım. hayatımın şokunu yaşadım, hiç kimseye güvenim kalmadı, insanların zerre utanmadan yalanlar söylemesine, iyi niyetini kullanmasına, seni aptal yerine koymasına, manipüle etmesine tahammülüm kalmadı. nasıl korkunç bir çağa denk geldik? her şey, insanlar neden bu kadar sahte?

22186. çok uzun yıllardır sözlüğün okuyucusuyum ancak son zamanlarda bazı yazarlar hakkında soru-cevap kısmında veya direk olarak yazar için açılmış başlıklar görüyorum. Bir çoğu yazarı yermek açık açık olmasa da ona yönlerdirmek yani bir nevi ifşalamak amacıyla açılmış oluyor. Buna müdahale edilmezse ardı arkasının kesilmeyeceğini ve her kuyruğuna basılanın linç için gidip başlık açabileceğini düşünüyorum. Linç resmen bir ülke geleneği haline gelmiş ne yazık ki, çeşitli bahanelerle hoşuna gitmeyen birşeyi herkese yaymak tam bir kültürsüzlük örneği ve ne yazık ki çok fazla bu insanlar, girdileri silinmeli ve yazarlar sözlükten atılmalı diye düşünüyorum.

22187. Bazen oturuyorum bütün hayatımı film şeridi gibi geçiriyorum gözlerimin önünden. Küçücük halimle nasıl dayanmışım bu kadar şeye diye düşünüyorum ne kadar güçlüymüşsün aferin diyorum, o zaman ağlayamamanın acısını şimdi çıkartıyorum. Küçükken evde bir köşeye otururdum babamın gelmesi beklerdim çünkü ben sadece babam varken çocuktum, yokken abla. Ablasın sen yaramazlık yapma dediler, kardeşin hasta dediler, düzgün davran dediler kimse de çıkıp demedi sadece bir yaş büyüksün sen de çocuksun diye. Hiç arkadaşım yoktu okula başladım arkadaşım olur sandım. Yaşadığımız şehir çok küçüktü, özel okul imkanı olmadığından(gizlinot: Sadece bir tane vardı ve eğitimi çok kötüydü) sınıftaki herkes zengin çocuğuydu(gizlinot: Ben esnaf çocuğu) bu yüzden en arkaya atılan, ilgilenilmeyen, ezilen, günah keçisi ilan edilen kişi bendim. Fen lisesinin müdürünün kızı tahta silgisini fırlattığında yüzü şişen de bendim azarı işiten de ya da sınıftaki konuşma zorluğu çeken arkadaşla dalga geçen çocuğa kafa tuttuğu için velisi çağrılıp bu kız çok terbiyesiz denen de bendim. Abla ben neden senin gibi takdir alamıyorum keşke alabilsem diyen zeka geriliği olan kardeşimin bütün hocalarına not için yalvaran da bendim, kardeşi okulu bitirene kadar her karne günü elleriyle takdir çizen de. Bütün arkadaşlarının sevgilisi varken Allah'ım beni ne zaman biri böyle sevecek diyen de bendim, hiç öyle sevilmeyip ortama sadece komik olduğu için çağrılan şişman kız da bendim. Bunların hiç birini kimseye anlatmayan, anlatamayan da benim.

22188. İşyerimde 2 tane stajyer var; bu, bu dönemki son haftaları. Faaliyet raporlarına ''kurum danışmanı'' sıfatıyla imza atmamı istediler. bana demiyorlardır diye aldırmadım ilk, meğer bana diyorlarmış.

imzayı attım atmasına ama ''Yuh, hangi ara danışman oldum lan ben'' şeklindeki şaşkınlığım hala devam etmekte.

22189. Şu Beck i bir türlü sevemedim. 2. Sezonun daha iyi olduğunu duyduğum için devam ediyorum. Beni çok yoruyorsun Beck..

22190. Ehliyet almak için büyük çaba sarf ediyorum. İlk başta direksiyon derslerine zorla gidiyordum ve bayağı anlamıyordum. Daha sonra bir şekilde yapmam gerektiğini hissettim ve artık zevk alıyorum. Yarın son dersim ve pazar günü sınavım var. Şans dilerseniz çok tatlı bir hareket olur benim için. İtiraf kısmım ise ilk başta bu kadar anlamamak için ısrar etmeseydim şu an ek ders almazdım. Bazen aşırı bir beyinsizliğim tutuyor.