tuğçe kazaz

39. Ya şu kadının söylediklerini önemseyip burada yazmayalım lütfen süslüler kim bu kadın, ne gibi bir tarih bilgisi, siyasi kimliği var da önem verip üzerine tartışıyoruz? Yazmayalım saçma sözlerini. 

sadece kocası için Dinini değiştirmiş dinini araştırıp ona inandığı için değil kocası için ötesi var mı? 

Ahlaktan, inançtan filan bahsediyor utanmadan.

Çok ağır şeyler geliyor dilimin ucuna daaa yazıp başıma iş açmamak için girdimi burada noktalıyorum. 

38. çok din annecim 

37. "Atatürk değilim ki atatürkçü olayım" şeklinde akıllara zarar bir açıklama yapmış.

Tanım:yok

Sıfat: aptal

36. Akışta görünce aklıma zamanında okuduğum bir haberi getirdi. Haber doğru muydu hangi iki din arası dönemindeydi onu hatırlamıyorum ama mevzu şuydu:

Bir ara tuğçe kazaz budizme yöneliyor (gizlinot: hayır şaka değil ) budizme kabul edilmeden önce belli şartlar var, hizmet de bunlardan biri. Tuvalet yıkamaktan çay servisi yapmaktan belim koptu pes edip bıraktım diyor haberde. Ama hiç bir hali bugün olduğundan garip değildi. En azından itici bir yanı yoktu kafası karışık yolunu bulmaya çalışıyor der geçerdik. Bugün (link: http://youtu.be/cHvRB5oyUoE beyin yakıyor.) en azından cüneytin beynini yaktı adam gülüp anlamaya çalışıyorum dedi.

Edit:linki yeniledim. O arada bir daha izledim de yemin ediyorum neyden bahsettiğini kendisi de bilmiyor. Ezberlediği cümleleri aralara yerleştirip dümdüz gidiyor hiç bir alaka kuramıyorsunuz ajskkdkfk çok iyi ya.

35. yıllarca hiçbir alanda (oyunculuk, mankenlik, basketbol) başarı gösterememesinden dolayı hayatına troll olarak devam eden ve esra elönü'nün başı açık versiyonu olan eski ünlümsü.

34. Fikirlerini, dengesiz duruşunu hiç sevmem. Ama din değiştirmesi hakkında yapılan eleştirileri doğru bulmuyorum. Çünkü herkes din ve vicdan özgürlüğünden yanayken bu kadının din değiştirmesi gündem olmamalı. Kendisi yanlış düşüncelere sahip olsa da, aynı saygısızlığı başkasına gösterse de o seviyeye inmemek gerekir. Yoksa savunduğumuz şeylerin anlamı kalmaz diye düşünüyorum.

Aynı şekilde insanların dış görünüşüne göre yargılamamayı öğütleyip makyajsız Bülent ersoy ile dalga geçme olayını da yanlış buluyorum.

Sonuç olarak söz konusu inanç ise yargılarımızın yanlış olma ihtimalini bir kenarda tutmak gerekiyor. Ben inanmayan biri olarak bu kanıya vardım. İnanan bir insan için ise insanın inancını sorgulamak ve karar vermek sanırım büyük günahlardan sayılıyor.

33. Sol framede görünce yine din değiştirdi sandığımdır.

32. Bu kadının en top dönemi; 'mankenlik' yaptığı ve Kenan Doğulu'yla çıktığı dönemlerdi. O dönem verdiği yarı-çıplak çoğu zaman çıplak pozlarla epey gündemi meşgul ediyordu. Sonra Kampüsistan adlı saçma dizide boy gösterdi. O süper(!) oyunculuğuyla hepimizi büyülemişti.

Sonra milyon kere din değiştirdi fakat din değiştirmek şöhretine yaramadı. Bir kaç sene kendisinden haber alınamadı. Sonra Yunan kocasından boşandı Türkiye'ye döndü. Ama o eski şöhreti yoktu. O da gündeme gelmek için gazetelere hem namaz kıldığını hem Budist olduğunu söyleyerek çeşitli zırvalarda bulundu.

Baktı ki olmuyor eski parlak günlerine dönemiyor, bir çok ünlünün yaptığı gibi o da kolay yolu seçerek; bari hükümet yalakası oluym 2-3 iş verirler diye düşündü herhalde. Yandaş medyanın gazetelerinde, kanallarında bolca yer aldı. Hatta köşe yazarlığı bile verildi. En son Tv de bir programda ne için olduğunu anlamadığım saygı duruşunda bulunarak saçmalıklarına bir yenisini daha ekledi.

(Dipnot: Belki gereksiz bir bilgi olacak ama manken olduğu dönemde Victoria's Secret meleği olması için teklif geldiği ama vücudundaki dövmelerden dolayı olamadığı haberleri magazinde dolanmıştı).

31. Sevgili değiştirir gibi din değiştiren, işine geldiği zaman bir tarafta gelmediğinde karşı tarafta bulunan ve bu sayede gündemde kalmaya çalışan manken.

Din değiştirmesini yargılamak kimsenin hakkı değil ama bu şekilde gündemde kalmaya çalışması çocukça.

30. manken kişi.

tabii ki din değiştirmesine laf etmek haddim değil ama bence eleştirilen kısım bunu sürekli bir biçimde yapması. inanç olayı bence evlilik gibi bir şey, iyice araştırıp emin olup karar verilmesi gereken bir durum. bu yüzden evlendikten birkaç gün hatta birkaç saat sonra boşananlara tuhaf bakıyoruz. çünkü evlilik büyük bir olay, insanlara ilan ediyorsun "bu kişi benim eşimdir" diye ve bunu kısa sürede sonlandırmak da, o büyük olaya ve ilan ettiğin insanlara saygısızlık ettiğini gösteriyor. madem emin değildin, niye bu işe girdin?

tuğçe kazaz müslümanlıktan sonra bir arayışa girmiş olabilir. bunda bir sorun yok. dinleri araştırmaya başlamış olabilir, bunda yine bir sorun yok. tek tek her dinin sana ne kattığına bakarsın, ne hissettirdiğine, savunduklarına, taleplerine vs. sonra bir inanç sistemi hoşuna gider, belki bir süre o dini denersin. o dinin gereklerini yapmaya başlarsın. en son dersin ki, "evet benim ruhum bunda huzur buldu, ben artık inancımı bu yönde değiştirdim." insanlara ilan ettiysen bunu, bu büyük bir olaydır.

ama önce bir dine geçip sonra ondan sıkılıp diğerine geçtiğini açıklamak, ve bunu kısa aralıklarla yapmak, bir arayışta bulunduğunu düşündürüyor bana. insanlar da bu açıklamalarını artık komik buluyor, sallamıyor ve hatta dalga geçiyor. bunu insanlara ilan etmeden de yapabilir, arayışını sürdürebilirdi, günde isterse 78348 kez din değiştirsin, bize ne? ama bunu duyurup medyada reklamını yapıyorsan, bu konunun diğerlerince çekiştirilmesini de engelleyemezsin.

belli ki huzur arıyor ama hiçbir şey ona o huzuru sunmuyor ki yine arayışlara dönüyor. insanın ruhu huzurlu değilse hangi dine geçerse geçsin, huzuru bulamaz ki?