201.
her zaman alışveriş yaptığım eczaneden bir kaç parça dermokozmetik aldığımda normal boy la roche güneş kremi vermişlerdi. yine aynı eczaneden geçen gün bir kaç ürün daha aldım. bu sefer de la roche'dan seyehat boy yüz temizleme jeli ve yüz kremi verdiler. bu eczanenin dışında mishha online alışverişte mutlaka minik minik gönderiyorlar. hatta bir ürünü aldıktan bir ay sonra iade ettim- faturam bile yoktu iade ederken, sadece durumu anlattım ve inandılar bana- yenisini gönderdiler ve o durumda bile tekrar tester göndermişler. bunları not ediyorum. bundan sonra bir şeye ihtiyacım olunca bu eczaneden alacağım ve mutlaka missha'nın sitesine bakacağım.
kozmetik sektöründe ürünün niteliği gereği tester mutlaka olmalı. ürünlerin rengi uydu mu uymadı mı? vücudunuzda alerjik bir reaksiyon yarattı mı yaratmadı mı? bunları anlamak için pahalı ürünleri alıp deneyip, olmadıysa çöpe mi atalım. stantta olsun yeter eve de götürmeyelim. ona bile razıyız. farların, allıkların, fondotenlerin bile yok testerları. maskaraların fırçasına bakmadan mı alacağız? rujun rengini görmeyecek miyiz?
202.
selfridges'ın kozmetik katında 3 saat geçirdim bugün. aklımda fondöten almak vardı. kafamda markaları belirlemiştim, hepsine gidip derdimi anlattım böyle böyle bir şey istiyorum diye. hepsi rengimi buldu, uygulamayı yaptı yüzümde, sonra hava karardığından ve mağaza ışıklarından emin olamadığımız için küçük sample'lar verip gülücüklerle uğurladılar beni. zaten rengine göre sample şişeleri hazır, çekmeceden çıkarıp veriyorlar. lush'tan alışveriş yaparken mağaza çalışanı bir yandan çalan müzikte dans edip bir yandan yüz maskesi sample'ları hazırladı bana. illamasqua'tayken aynada kırışıklıklara dolan göz altımı düzelttiğimi gören çalışan concealer sample'ı verdi ben hiç sormadan. lush, illamasque, armani, laura mercier, ysl, kat von d sample'larıyla döndüm eve. yağmurdan ıslanmışım, saçma sapan kabarmış saçlarım, fondöten alacağım diye sıfır makyaj gitmişim, ayağımda çamurlu outdoor botları, üzerimde tayt, kazak, yağmurluk, sırtımda küçük backpack. yine de insan yerine koyuyorlar. kültür şoku bu olsa gerek.
203.
High end neyse de indirimde 20 tlye inen urunun testerini neden vermiyorsunuz sayın çalışanlar? Bosuna harcanmış yüzlerce lira ve çöpe atmak zorunda kaldigimiz urunlerle kaliyoruz. Cok biliyormuş gibi bu sizin teninize uygun dediginiz fondoteni magaza isiginda anlayamayip bize kakalamanizdan ve eve gelince turuncu fondoten gormekten BIKTIM.
204.
Özellikle Sephora ve Mac mağazalarında sıkça karşılaştığım durum. Boykot ettiğim watsons bile alışveriş yaptığım dönemlerde pure beauty pink serisinin essence ve dewy lotion ürünlerinin ikili deneme boylarını vermişti, hatta dewy lotion'ı çok beğenip satın almıştım. Düzenli müşterisi olmadığım halde herhangi bir şehirde boyner'den ne zaman shiseido ürünü alsam aldığım serinin başka ürünlerinin sample paketlerinden bir iki tane poşete atarlar ama türkiye sephora ve mac mağazalarından binlerce liralık alışveriş yapmama rağmen ve denemek istediğim ürünlerin testerları ellerinde bulunduğu halde en fazla 5-6 tester alabilmişimdir. gidenler hemen tanıyacak özellikle ankamall sephora'daki renkli gözlü ve orta yaşlı çalışan tester/sample isteğinde bulunulduğu zaman göz devirmelerle ve zoraki gülümsemelerle sephora'nın kendi ürünlerinin testerlarını verir. Yurtdışındaki sephoralarda benefit, tarte, urban decay, dior testerlarını 10 euroluk alışverişte dahi poşetinize koyarlar denemeniz için.
205.
tester ürün, potansiyel müşteri kitlesi oluşturur. bir ürünü, hiç aklında yokken bile, sırf deneyip beğendiği için bir insana satın aldırabilir. bizim markaların türkiye temsilcilerinin veya mağaza müdürlerinin ya kafası çalışmıyor ya da işlerine gelmiyor. satış temsilcileri hiç ediyor desek, yani her mağazada bir mağaza müdürü mevcut. sen mağaza müdürüysen eğer nasıl testerların bu şekilde hiç edilmesine izin verebilirsin? ya da tester gelmiyor pek tr'ye. ben pek high end ürün almadığım ve de genelde tam olarak bu sebeplerden kullanıp beğendiğim markalarla devam ettiğim için pek tester'a ihtiyaç duymuyorum artık. ister versinler, ister vermesinler. kullanıp, beğendiğim markalardan devam ederim, onlar kazanır. mac, sephora, bobbi brown kırk yılda bir falan girdiğim yerler. benim mantaliteme kalırsa, tester'ın sırf high end değil, gratislerde bile dağıtılması lazım. insanlar belki yeni ürün keşfetmek istiyor, belki ondan devam edecek? pazarlama stratejisinin high endi, mid endi yok yani. buna bildiğin bütçe ayırıyor kozmetik firmaları, bizim salaklar da insanlardan denemeden etmeden 100 küsür liralık ürünleri satın almalarını bekliyorlar. ahmaklık, başka bir şey değil.
206.
geçen gün bir mağazada duyduğum konuşmayı aktarıyorum.
bir kozmetik mağazasında geziyorum özellikle aradığım bir şey yok. hem orta hem de üst segment ürünlerin satıldığı bir yer. içerisi kalabalık ama alışveriş yapmaya gelen kısım çok az bir müşteriyle ilgileniyor danışman. ufak tefek bir şeyler vardı kadının elinde kasaya geldiler.
toplam tutar ne kadar bilmiyorum kısmı duymadım ama bir parfüm için tester sordu kadın danışman ağzını açtı ama kasadaki hemen parfümde hiç testerımız kalmadı biz de bekliyoruz diğer sefer için sözümüz olsun dedi. ben önce aa ne güzel bak açıklıyorlar bir diğerinde ilgilenecek demek falan dedim.
kadın gitti peşinden danışman olan kız dedi ki o parfüme tester yeni yolladılar neden yok dedin. kasadaki de ben onları aldım canım ya 15 tane falan gelmişti birkaç müşteriye verdim 8 10 tane kaldı kendime aldım. çok beğendim ama 3 kuruş maaşımı da veremem o parfüme. zaten 3 kuruşa çalışıyoruz bari testerlar bize kalsın. peşine bayaa güldüler.
ben de tonik falan alcaktım bıraktım çıktım duyunca. peşimden bunları güldüreceğime almam daha iyi.
207.
türkiye'de sample ürün verilmemesi olarak değiştirilmesi gereken başlıktır. tester dediğimiz şey, mağazada kullanıma açık olarak bulunan, o an denemenizi sağlayan ürünler oluyor. müşterilere verilenlere ise sample denir.
her markanın tester ve sample için farklı uygulaması var. markalar tester konusunda, samplelara göre daha hassastır, çünkü kimse kokusunu bilmediği bir parfümü satın almak istemez, denemediği göz kalemini almak istemez (tester olmadan da satış yapabilen çok az da olsa satış danışmanı var, biz perakendeciler için ellerinden öpülesi insanlardır).
bu nedenle marka ekipleri de mağazaları gezdiğinde ilk baktıkları şey sampledan önce tester oluyor. hatta mağazada tester yoksa, markanın kendi deposunda da tester kalmamışsa, satıştaki bir ürün testera çevrilir. markaların yurtdışından sınırsız sayıda tester getirme gibi bir lüksleri de yok, bunun birinci sebebi, her markanın belli ve sabit tester oranları var(10 sellable ürüne 1 tester gibi) ve lansmanlar hariç bu oranları pek aşmanıza izin vermezler. ikinci sebep ise markalar da bu ürünleri parası karşılığında yurtdışından getiriyor. bazı markalarda ürünün belirli bir bedeli varken bazı markalarda sadece gümrük maliyeti ödeniyor. bu yüzden hem ürünü trye getiren distribütör hem de yurtdışından trye gönderen markalar kafasına göre ürün gönderip alamazlar.
sample konusunda da tester için söylediğim şeylerin büyük bir kısmı geçerli oluyor. testerdan sonra mağazadaki sample sayısı da kontrol edilir. ancak bunu ne kadar kontrol etseniz de son tüketiciye ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmenizin kesin bir çözümü yok. marka tarafında çalışan insanların da amacı o sampleları son müşteriye ulaştırabilmek ancak bunun önüne mağaza personelleri/müdürleri geçiyor maalesef. mağaza ziyaretine gittiğinizde size sample gösteren personelin o sampleı gerçekten müşteriye ulaştırıp ulaştırmadığından emin olamıyorsunuz. aralarında bu sampleları satanlar da var, kendisine saklayan, arkadaşına sağa sola hediye edenler de var( ki sırf bunu engellemek için mağaza personeline de ayrıca ürün hediyeleri vs. gönderiliyor ama çözüm olamıyor).
bu sebeplerden dolayı müşteri olarak sample istemekten çekinmemeliyiz, bizler haklarımızı bilip istedikçe onlar da akıllanacaklar diye umuyorum.
208.
verilmemesinin sebebi bu tester'ların zebramo gibi mecralarda satılmak için değeri olmasıdır. kat von d tester'ını kendilerine ayırmıyorlar. satmaya ayırıyorlar. satılmayan şeyleri kendileri kullanıp çevrelerine dağıtıyorlar.
peki ben ne yapıyorum? 200 liralık ürünü testerları birleştirip kafasında tam boy yapan satış elemanından bu tür sitelere girip 100 liraya alıyorum. hatta "tatlım önce denemem lazım. bu sample'ların yarısını 40 tl'ye alırım. araya da at beş tane parfüm sample'ı. thx" diyorum.
mağazada asık surat gezen çalışanlar konu satış profilleri olduğunda müşteri memnuniyetini pek ötede tutup aldığınız sample'ların yanında bir de bir avuç sephora marka sample gönderiyorlar.
bunun önüne geçmesi gereken mağazalardır. inadına mağazadan bir şey almayacağım isyanı çekip almıyorum. sizin de yapmanız gereken şey bu. eğer ben 200 liralık ürünü mağazadan almayıp 40 liraya ulaşabiliyorsam bu noktada mağaza zarar görüyor.
yurtdışında şu sebeple sample veriliyor. insanlar sample'a bedava ulaşabilsinler ki dışarıdan sample satışı patlamasın. yabancı platformlarda sample satışına pek rastlamazsınız, çünkü bedava ulaşabileceğim şeye niye para vereyim derler.
bu noktada bu ulaşabildiğim yerlerde sample satışı bitene kadar mağazadan alışveriş yapmayacağım. hem istediğim ürüne daha ucuza ulaşıyorum, hem de "müşteri memnuniyeti" adına o poşete attıkları erkek parfüm sample'I ya da sephora el kremi sample'ı yerine bir iki güzel sample ve işe yarar sephora sample'larına ulaşıyorum. üstüne bu şekilde sample şeklinde alınan likit ürünler daha uzun ömürlü oluyor, çünkü ben kullanmadan paketi açılmıyor. bir fondöten alsam kullanmazsam 1 yıla çöpe gidecek. sample'da o dert de yok.
kullandığınız kadarını açıyorsunuz. bu arada sample'ları satın alırken takıntılı olduğum için yurtdışında satılan fiyatına denk getireyim ben bunu hesabı yapıyorum.
üzgünüm. sephora fiyatları yurtdışındaki fiyatlarına çekmeden ve sample dağıtmadan benim aklımı çelemez artık. o hesaplara benim de "bedava ulaşacağım şeye niye para vereyim" diye yaklaşmam gerekir önce. beni sephora çalışanlarının sample satma hesaplarına kaybettin sephora. <3
hodri meydan. siz de öyle yapın. mağazada asık surat yapan çalışanlar "hediye olarak dior primer da gönderiyorum cnm" diye peşinizde gezsin.
ayrıca alışverinizde araya attığı mavi far tester'ından neden tester'ların başında dikildikleri anlam kazandı. "cnm beğendn mi. onun bejjji, kahvesi ve moru kaldııııı. tanesini 15 tl'den veririm istrsn."
asgari maaşla bize tepeden niye bakıyorlar diyorsunuz da o yüzden söylemek istedim. o sadece mağazada kazandıkları. o yüzden ters davrananları şikayet edip kovdurun. acımayın. gitsin asgari maaşa zara'da çalışsın. aynı şey olması gerek. :d
25 ocak 2018 16:45
25 ocak 2018 16:58
209.
Ben istiyorum valla. sephoraya her gittiğimde 30 liralık ürün de alsam 100 liralık ürün de alsam bikaç tester da atar mısınız poşete diyorum ödeme sırasında. Çıkarıyolar alttan bir dolu ürün atıyolar. Keriz miyim ben niye hakkımı aramayayım? Hiç de utanmıyorum oh miss. Benefit dew the hoola mı ne öyle bir likit bronzerıyla tanıştım bu sayede,testerlar bitsin gidip alıcam.
210.
Madem herkes bu konudan muzdarip sizlere umut olacak bir anımı anlatıyım. Geçen sene oldu gerçi bu olay Bağdat Caddesi Urban Decay'e girmiştik arkadaşımla ben 2 dk sonra sıkılıp çıktım dışarıda bekleyeme başladım sabah gezmiştim mağazayı çünkü, benden bi 5 10 dk sonra da aradaşım geldi bir tane ruj almış sadece ama yanında bi sürü sample tutuşturmuşlar ellerine. Üstelik benim dışarıda beklediğimi gören mua mağazadan hiçbir alışveriş yapmama rağmen bana da vermesi için sample vermiş arkadaşıma. Sonuç olarak hiçbir alışveriş yapmadığım mağazadan urban decay far primerı, naked 2 far paleti ve rimel testerıyla döndüm eve.
Kıssadan hisse: İyi insanlar hala var sözlük...