4.
Ben düştüm gibi hissettim. Gerçekten her gün; şiddet gören, boğazı kesilen, atılan, vurulan, varile sığdırılan bedenleri mi göreceğiz ?
Adli ve hukuki süreç hızlı ve katı işlese mesela, biz daha katilinin adını öğrenemeden hapiste olmuş olsa, içimiz bu kadar yanar mıydı ?
Bu mu hukuk, bu mu asayiş, bu mu toplumsal hayattaki huzur ve güven ortamı ?
O kadar çok üzüldüm ki.
Gencecik bir kızın intihar süsü verilmiş akıllara durgunluk veren ölümü. Intihar bile etmiş olsa benim için o kız oradan atıldıdır.
Kötü anılarıma sevk eden bir cinayet oldu benim için. Bir erkek arkadaşım vardı yaşlarımız 18 19. Elinden kurtulmak için hiç tanımadığım bir binanın 8. Katında cam pencereden kendimi atmakla tehdit etmiştim. Beni bıraksın diye. Düşünüyorum da; peki tamam deyip atsaydı, kaçış yolu bırakmamıştı zaten, ya atlasaydım ? Bu da mı intihar sayılacaktı ?
Hakimlere seslenmek lazım. Sizin kızınıza alkollüyken araçla biri çarpıp öldürdüğünde kaza diyebilecek misiniz ? Kızınıza tecavüz edildiğinde niye bağırmadın, niye bunları giydin, neden o saatte oradaydın diyebilecek misiniz ? Ya da ırzına dokunulmadı, adamın canı sıkıldı kızınızı balkondan attı, intihar etti diyebilecek misiniz ?
Ne zaman insan hayatı değerli olacak ? Ne zaman o saatte ne işi vardı, niye evindeydi demeyi bırakıp bu kız neden öldü diyebileceksiniz ? Şimdi kız için zaten psikolojisi yerinde değildi diyecekler, türlü türlü iftiralar atacaklar, diriye yaptıkları gibi ölüye de yanlış yapmaya devam edecekler.
Adalet yoksa, güven ortamı ve huzur da yoktur. Hani nerede toplumsal hayattaki asayişi sağlama ve yaşam hakkı.
Kadınların çığlıkları kulakları sağır edecek kadar arttı. Tabi duyan var duymayan var.
Bugün de Duygu delen için adalet !