29.
kullanılmış ürünü geri alıyorlar diye gratisten fondöten aldım, rengi uymadı ve iade ettim ama şunu fark ettim, 1-2 kere kullanılıp iade edilen ürünün görünüş olarak sıfırdan farkı yok yani bantlayıp başka müşteriye satabilirler. bu sebepten dolayı artık testersız mağazadan ürün almamaya karar verdim, tamam ben iade edebilirim ama benim aldığım ürünün başkasının kullanıp da iade ettiği ürün olma olasılığı var. hadi pompalı ürünler yine tamam da şu çubukla sürmeli, stick, ya da kavanozda olanların başkası kullandıysa hijyenik olması mümkün değil.
28.
daha fazla ürün sattırmak için yapılan son derece çirkin bir yöntemdir aslında. pandemi, hijyen falan hikayedir zira paketli ürünler içinde de açılıp denenenler mutlaka oluyordur, önceden de oluyordu. bugün instagramda kendi ten, saç, dudak vs. renginize çok yakın bir influencer gördüğünüzde ve almayı düşündüğünüz ürünü denemesini umduğunuzda size "link" verilmesiyle aynı şeydir. ürünün rengini, yapısını merak edersiniz, deneyemediğiniz için alırsınız, alıp denediğinizde de "kozmetik" diye iadesini almayacakları için elinizde kalmış olur. tüketici olarak azıcık hakkımız varsa onu da kaybettik bunlar yüzünden maalesef.
27.
Sephorada bu olaydan bağımsız çalışanların paketli ürünleri, rimel ruj açıp gösterdiklerine şahidim. Rimeli açsan ne açmasan ne gerizekalı. Ankara gordion sephorada 2-3 sene olmuştur bunu yaşadığım. Açmayın desen de açıyorlar.
O yüzden rengi bulduktan sonra internetten alışverişe devam.
26.
Kraldan çok kralcıların "iyi oldu ağğbi hijyen falan" demesi komiğime gidiyor. Sephoradaki boynerdeki testerlara bakteri mikrop bulaşmıyor herhalde. Fiyat arttıkça ürünler antibakteriyel oluyor sanırım. Fondoten kapatıcı net testersız alınamayacak ürünler zaten, açtıktan sonra iade garantisi olduğu için gratisten alıyorum sadece. Onun dışında rujun katalogdan nasıl durduğunu anlamak mümkün değil, elimizde rengini görüyorduk. Allık far gibi diğer ürünlerim pigmenti dokusu hakkında bilgi sahibi oluyorduk. Oldukça can sıkıcı bir durum, elemanlar nasılsa insanlar alıştı diye testerları eşe dosta dağıtıp gardropstan satmaya devam etsin, siz de hijyenik hijyenik yaşayın.
25.
Arkadaşlar size kötü bir haberim var. Tester olmadığı için insanlar zorla ürünleri açıp kullanıyor ve buna yüzlerce kez şahit oldum. Çalışanlar da yetişemiyor yani hijyenik diye aldığınız bin kez bantlanmış ürünlerin bin kez bantlanma sebebi her yakalamadan sonra tekrar bantlanması aslında. Bu sebeple fiziksel mağazadan alışveriş yapmayı bıraktım. Testerlar geri gelir ve ürünler koruma altına alınır umarım.
24.
Ben bu konuda kararsızım galiba. Evet bazen yeni ürün denemek ciddi bir risk olabiliyor, korkunç derecede artan fiyatlar yüzünden rengi tutturamayınca ürünün elinde patlama ihtimali var. Ama ben bu riski ten rengi kendime yakın kişilerde ürünün duruşunu araştırıp alarak azaltabiliyorum biraz. Hiç alakasız bir ürün almadım kaç yıldır, hepsi bir şekilde kullanılabilecek durumdalar. Hatta iyi tercihler yapmışım bile diyebilirim. Neden kararsız olduğuma gelirsek de ben mağazada gezerken standların önünde durup yarınlar yokmuşçasına ürünleri mıncıklayanlardan bıkmıştım ya. Bak çık işte arkadaşım, kırk saat onu sür bunu sür evir çevir incele yorum yap vallahi kabak tadı veriyordu insanlar. Ürünler desen önceki süslünün bahsettiği gibi hijyenik değil, kırk çeşit insan var hepsi gelip ayrı ayrı parmaklıyor. Rujları dudağına sürüp deneyenler vardı ya...
23.
Geri gelmesine gerek var mı bilemedim. Hepsi zaten mikrop yuvası. Makyaj malzemeleri için söylüyorum. O testerları yüzüme sürmeyi bırak elime bile sürmem. Alfalar yılların deneyimiyle kör atışta bile doğru ürünü bulacaktır.
22.
Bu durum bana fondöteni bıraktırdı arkadaşlar.
Cildime ve tonuma uygun, şöyle canım istediğinde güzel bir makyaj yapayım dediğim zamanlar olurdu eskiden. Fondöten de eksik olmazdı o makyajda. Pandemi döneminde tüm testerlar kaldırılınca kör atış fondöten almaya elim gitmedi. Gitmedikçe fondötensiz makyajlar yapmaya alıştım ve geldiğimiz aşamada fondöten aramıyorum bile.
Kapatıcı alırken bir tık zorluk yaşıyorum, rujları alırken bileğimde deneyemiyorum, far alırken tozutup tozutmadığına bakamıyorum, allık alırken pigmentine bakamıyorum. Yazık. Gerçekten çok yazık.
21.
ben ruj delisi bir insandım pandemiye kadar. pandemiden sonra maske falan derken ruj sürme alışkanlığım azaldı. yeni yeni tekrar başlıyorum. yalnız şöyle ki geçenlerde doğru düzgün rujumun kalmadığını farkettim. baya 2019'dan beri ruj almamışım. denemeden 2 ruj almışım renkleri uymadığı için bir kere sürüp çekmecenin dibine itmişim. fiyatların artması + tester olmaması insanları "hiç almam daha iyi" mantığına itiyor. cidden 200 liraya bir ruju denemeden niye alayım? hani maskara, eyeliner belki kör alış alınır ama ruj ve ten ürünü denemeden almak mümkün değil benim için.
25-30 lira olsa alır rengi uymazsa birine verirsin ama gratiste herhangi bir renkli kozmetiğin fiyatı 150 liradan başlıyor. rengin uymaması 150 liranın direkt çöp olması demek.
kiko'nun eve yakın mağazasını buldum tester falan her şey dört dörtlük. fiyatlar da makul. artık oradan alışveriş yapacağım.
20.
Gratis'e beraber gittiğimiz arkadaşıma bu durumdan yakındığımda mağazadaki görevli beni duyup, koşarak yanıma gelip "asıl sizin için değil bizim için zor oluyor, insanlar deneyemedikleri için ürünlerin paketlerini açıyor ve mağaza zarar ediyor." Diye çıkışmıştı.
No5 süslünün yazdığına sonuna kadar katılıyor ve arttırıyorum, ülkemizde güce tapma alışkanlığı var. asgari ücretle çalıştırılan, çalışan olarak mağdur edilen insanlar dahi tüketiciye yapılan bu haksızlığı savunuyorsa bu ülkede tüketici hakları giderek azalmaya devam eder.