# markalar

8. 2 kokusunu denedim, vanilla 28 güzeldi de bence ama kalıcılıkları gerçekten inanılmaz. Kalıcı değil diyenleri çok önemsememiştim kalıcı olmayan ve sevdiğim parfümler olduğu için ama evdeki Body mistlerimden daha az kalmasını da beklememiştim ahah. Çok beğensem yine hiç kalıcı olmamalarına rağmen almayı düşünürdüm ama o kadar etkilemedi. Sonradan kokuyu istersem muscent muadiline bakarım belki.

1347. Arkadaşlar ben sephora'nın yaptığı etkinlikleri anlayamıyorum. Vizyonum yetmiyor galiba. Yılbaşı etkinliği yapmışlar, oyunlar, buz pateni, etkinlik alanları vs vs bunlara ünlüler, influencerlar filan katılıyor. Buna benzer bir partiyi charlotte tilbury lansmanında da yapmışlardı. Amacı ne bu partinin anlamıyorum. Biz normal vatandaşlar dahil olamıyoruz, körler sağırlar birbirini ağırlar hesabı influencerlara hediye dağıtıyorlar, biz de storylere bakıyoruz. Yapsana müşterine bir parti ama yok sen bize bir tane tester'ı çok gören firmasın anca millete pr dağıt.

Edit: bu partilere en çok alışveriş yapan müşteriler davet ediliyormuş. Uzaktan bakıp story konuşmaya devam. 

198. Son iki senedir sıklıkla kullandığım vücut bakım ürünlerinin sahibi Fransız marka. Gücüm yettiğince tüm ürünlerini alacak gibi duruyorum shsjs. Duş jeli olarak artık değişik ürünler denemek istemiyorum, bunlarla mutluyum. Kokuları çok güzel (cherry blossom diğerlerinden biraz az güzel).

Verbena serisi tek kelimeyle mükemmel. Limonlu, şekerli, fresh bir koku. Sanırım benim bu kozmetik/hijyen olaylarında en çok sevdiğim koku limon kokusu. Set olanın içeriği duş jeli, krem ve bir adet de mini el kremi. Böyle bez bir çantayla geldiler, fakat ürünün açıklama kısmında bu yazmıyordu. Çok güzel tesadüf, çünkü sarı-lacivert en sevdiğim renklerdir (yaşa Fenerbahçe dhdjdh). Şimdi diğer setlerine diktim gözü. Ayrı resimdeki sağdaki iki duş jeli de Verbena serisinden fakat “Agrumes” (narenciye) alt kategorisindeler. Onlara biraz da portakal, greyfurt gibi kokular eklenmiş. 

İkinci en sevdiğim serileri “Rose” serisi. Bakalım denk gelirsek alır stoklarız onu da. 

7. Yum marshmellow çıkar çıkmaz aldım ve yarıladım bile. O kadar sevdiğim bir parfüm oldu. 

199. iki aydır süslüsözlük başta olmak üzere girdiğim her siteye spam boyutuna gelecek düzeyde yoğun reklam vermesiyle illallah ettirmiştir. fiyatları incelediğinizde hiç de %50 + %50lik bir indirim göremeyeceksiniz zaten. reklama ayıracakları bütçeyi gerçek bir kampanya yapmaya ayırsalar söyleyecek iki üç güzel lafı olurdu en azından insanların. 

8. duaderm eczane markası ve gerçekten güvenle tercih edilebilecek bir marka. şu anda bariyer kremini kullanıyorum. hem lekelerimin rengini açtı hem de yüzümü yumuşaçık yapıyor tavsiye ederim.

6. Beğenmedim. bitirmedim de. ürünün en büyük eksisi bence cildin emmemesi yada benim cildim anlaşamadı emmedi o da mümkün tabi. ürünle ilgili tecrübem şu oldu, gece temizlik vb bakımları yaptıktan sonra sürüyorum yatıyorum, sabah kalkıyorum aynen yüzümde duruyor. su değer değmez çözünüp akıyor yüzümü yıkarken. makyaj bazı yapayım dedim, o konuda da pek başarılı bulmadım. yani çöpe atılmaz ama daha iyisi bulabilir bir ürün benim için. bütçe ayırıp tekrar da almam. 

3. Hot mama ile benzerliği olsa da third date daha gül kurusuna çalan bir tona sahip ve bence daha hoş duruyor. Hot mama kadar olmasa da ışıltılı bir yapısı var. Pigmentasyonu ve kalıcılığı güzel. The balm allıkları genel olarak beğeniyorum, hayal kırıklığı yaratmıyorlar. Bu allık özellikle bordo rujlarla harika uyum sağlıyor.

3. Bu sene yıl başına özel intense olan versiyonunu aldım. Neredeyse dior jador parfümü kadar pahalıydı ama sevdiğim için kokusunu kendime hediye ettim <3 

Çok kadınsı ve lüks bir koku. Ayrıca oldukça da kalıcı. Normal olan versiyonu benim tenimde on kadar kalıcı değildi. Hiçbir duty free'de uyguna bulamayınca sephora indiriminden aldım. Almak isteyenlere tavsiye ederim 

823. ikidir mağzasından boş çıkmadığım marka.

açıkçası son 13 senedir mangodan alışveriş yapmışlığım var. daha 14 yaşında ortaokul öğrencisiyken koton bandında fiyatları olan micky mouse'lu tshirtlerinden tutun tam teen diyebileceğimiz ürünler de satan bir firmaydı.

yanlış hatırlamıyorsam 5 sene önce falan bir kitle değişikliğine gittiler ve ürünlerinin fiyatı zara'yı da geçerek massimo dutti ayarına yaklaştı. bir atılımla ürünlerini daha orta-üst ekonomiye pazarlamaya çalıştılar. tabiki ekonomik olarak değiştirdikleri kitle sosyolojik olarak da farklıydı; beyaz yaka / modern city woman tarzındaki insanları hedef aldıklarını düşündürttü bana bu geçiş. son 1.5 - 2 senedir de - ki özellikle bu sezon - old money vibeını yakalamak istiyorlar anladığım kadarıyla; tüvit (vintage channel'i andıran ) ceketler, incilerin hem düğmelerde hem de kazaklarda kullanımı, yine ceketlerinde yer verdikleri düğmelerin az bulunan cinsten iddialı ve tasarım düğmeler olması bana bu konseptte de kendilerine yer bulmak istedikleri havasını verdi.

tabiki de biker ceketler, fast fashion'ın bu sezon gözdesi olan hayvan desenlerine de yer vermişler. ama azımsanmayacak derecede de yukarıda örnek verdiği tarzda kıyafetlerden vardı.

şahsen ben zamansız, elegan parçaları, tüvit ceketler, incileri ve şık dikkat çeken kolay bulunmayan düğme detaylarını sevdiğim için mango'nun bu sezonunu çok beğendim. kalite olarak yorum yapamaycağım yeni aldığım ürünler için çünkü tasarımını çok beğendiğimden dolayı içeriklerine bakmadan aldım. üzerinden zaman geçtiğinde görmüş olacağım bakalım ne kadar dayanacaklar.

sevdiğim bir marka. (gizlinot: geçen haftaki indirim skandalına rağmen...)