1. arkadaşlar merhaba, şimdi size dünyanın en saçma ve çocukça küsme hikayesini anlatacağım baştan uyarayım:) küs olduğum kişi iş yerinde oda arkadaşım. Bu arkadaşla tanışıklığımız sosyal medya üzerinden 5 yıl aynı ortamda çalışmaya başlayalı ise 2.5 sene oldu. geldiği ilk günden itibaren tuhaf bir iletişim şekli oluştu aramızda. ben kendisini karşılıklı bir münazarada bozduğum andan itibaren güç savaşına girdi benimle. bu benim hüsnü kuruntum değil bu arada. kendisi de açıkça söylüyor. ama bir taraftan da iş yerinde kendisine en yakın gördüğü kişi de benim. Ama iş yerinde herkese beyefendi kimliğini konuştururken bana laf söz olarak bam güm dalabiliyor. ben de altta kalan biri değilim asla. diğer oda arkadaşım onu çok ciddiye aldığımı, cevap verdiğim ve altta kalmadığım için de benimle sürtüşmeye devam etmesine yol açtığımı söylüyor. ama benim de damarıma basılınca susamıyorum maalesef. ve bilinçli olarak her fırsatta damarıma basıyor. sonra ben şakadan anlamayan, geçimsiz ve ona kötü davranan taraf oluyorum. ona göre tüm o sürekli sürtüşme hali samimiyetten ileri geliyormuş. benim zaman zaman sinirime dokunan seviyelere geldiği olup iletişimi sıfıra yakına çektiğim oldu. bir süre işe yarasa da sonra bir şekilde yine enseye şaplak göte parmağa dönüyor muhabbet. sanki ben askerlik arkadaşıyım. askerlik demişken kısa dönem askere gitti geçtiğimiz aylarda ve ofisten hep benimle iletişim halindeydi öncelikli olarak. yani samimi gördüğüne inanıyorum bu gibi sebeplerle. ama ikili ilişkimizin olmayan bir tarafı var.
her neyse küslük mevzumuza geliyorum. bu arada ikimizde ergen ya da yirmilerinin başında değiliz o yüzden yaş 15 mi yorumlarımızı içimizde tutalım:) şu an aklımda dahi olmayan bir sebeple yine didişme modundaydık. böyle durumlarda benim saygısızca gördüğüm bazı tutumları oluyor. lafı ağza tıkma dinleme işi tamamen dalgaya vurma falan. o noktada kendisiyle yeniden iletişim dozumu arttırdığım için kendime kızmakla birlikte artık konuşmayı bırakıyorum. yine o noktada bana küselim madem dedi. bunu ilk kez söyleyişi değildi. daha önce de 2-3 kez dillendirdi. ama neymiş küsersek asla iletişim halinde olmayacakmışız. kendisi bu konuda tecrübeli. ergenlikte abisiyle 7 yıl aynı ev içerisinde küs yaşamış görmezden gelerek. bana da tak dedi tamam dedim bu sefer çünkü durup durup böyle tehdit edermiş gibi küselim o zaman demesine kızdım. çünkü ortada aynı odada birbirini görmezden gelecek seviyede bir sorun ve tartışma yok. neyse biz gayet medeni şekilde el sıkıştık ve küstük:d ben odadan çıkarken hatta sordum günaydın, merhaba, iyi akşamlar da mı demeyeceğiz dedim. o da güldü. bir taraftan da benim odaya getirdiğim elmayı yiyordu falan. böyle ciddiyetli bir küsüşme hikayesi anlayacağınız. o günden beri iş gereği dışında konuşmuyoruz. benim ilk günden sonra devam ettirme gibi bir niyetim yoktu asla. iyi akşamlar demeden çıkarken gülmemek için zor tuttum kendimi. ama o çocuk gibi ısrarcı ve bu konuda ne saçmalıyorsunuz yahu diye araya giren arkadaşlarla konuşmalarında kırıcı bazı tavırları olduğu için ben de geri adım atmadım. Diğer oda arkadaşımızla muhabbet ederken de alttan altta benim damarıma basmaya devam ediyor ya da bana laf çakıyor. muhtemelen niyeti dayanamayıp konuşan tarafın ben olmamı istemesi ama dediğim gibi tavırları çok çiğ olduğu için ben de oyunun kurallarına uyuyorum.
ben ne okudum şimdi diyecekler için evet çok saçma farkındayım. ve soruma geliyorum. bugün kendisinin doğum günü ve kendisi ofiste değil. bu küsme anlaşması yapılmadan önce ben kendisine maddi değeri yüksek olmayan ufak bir hediye almıştım. şimdi küsmeden önce odaya getirdiğim meyveleri küslük öncesi ikram olarak koyduğum gerekçesiyle afiyetle hüplettiği için hediyesini de vermeli miyim? yoksa bu saçma tavrına son vermediği sürece sessiz kalmaya devam mı etmeliyim. çok kararsız kaldım. bir tarafım ufak bir notla önceden doğum günü sebebiyle almıştım o yüzden ister at ister hediye et ister sat ama geri verme diyerek masasına bırak diyor. çünkü bir şeyleri hiç uğruna yok saymak aşırı mantıksız ve içime sinmiyor. ama bir tarafım ise çocukça hareketleri yüzünden hiç oralı olmamam gerektiğini söylüyor. Siz olsanız napardınız?