yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (23)
    • medya (0)

    23. çalışan ve ev sorumluluğu olan süslülerin zaman yönetimi olsa daha mantıklı olacak başlık. 5 yıldır çalışıyorum 3 yıl yalnız yaşadım 2 yıl sevgilimle -şimdiki eşim- biriyle ev paylaşmanın/evliliğin yük olması tamamen arkasını toplatan, elini bir şeye sürmeden asalak gibi yaşayan erkeklere yüz vermekten. önceki sevgilimle ayrı şehirlerdeydik birkaç gün aynı evde kalabilirdik ve o zaman dilimi bile çileydi, hazır sofraya oturmaya üşenirdi, elli kere söyletmeden bi şeyin ucundan tutmazdı. hayatta onunla bir evde yaşamazdım yani. evlenmeyin böyle tiplerle.

    şimdi eşimle başından beri düzenimiz harika. ben lisansüstü eğitime devam ettiğim için dönem dönem derslerim çok yoğunlaşsa da genelde o hep benden iki kat yoğun ve çok uzun saatler çalıştığı için günlük olarak yemekle ben ilgilenirim, planlarım. çok da severim yemek yapmayı hiç zul gelmez bana. benim hazırladığım sofrayı kesinlikle o toplar, yıkar kurular yerleştirir ocağı siler haftaiçleri. haftasonu beraber hazırlar pişirir yeriz. banyo tuvalet temizliği ondadır sık sık duşa girmeden bunları halleder kendi görür fark eder benden daha becerikli temizlikte. ben de 2 günde bir süpürge tutarım, genel ortalığı toplarım. o fırsat bulunca vileda yapar toz alır. çamaşır kim vakit bulursa o yıkar serer toplar. bazen öğle arası yıkamış asmış olur ben gelir katlarım. ütü kim ne giyecekse öncesinde kendi ütüler giyer düzenli bir iş gibi yığılıp ütü yapılmaz. haftada bir beraber spora gider dönüşte market alışverişi yaparız, vakti olan pazar kurulan günlerde taze meyve yumurta falan almaya uğrar geçerken...gibi. yalnız yaşarken hepsini kendim düşündüğüm tüm işlerde artık bir ortağım ve yardımcım var yani, partnerin iyi bir ev arkadaşı olması o kadar önemli ki.

    özetle birilerinin hizmetini görmek için imzayı atıp bir evin içine girmediyseniz yalnız yaşamaktan daha kolay ve keyifli olan yaşam biçimidir evliyken zaman yönetimi.

    12 aralık 2022 22:13 12 aralık 2022 22:15

    22. soru cevapta yeterince yazdım burada da anonim olmadan yazayım. buradan birbirinizle fikir alışverişi yapmak yerine kocalarınızla ev işlerini eşit paylaşın. bu durumda bırakın işlerin zorluğunu, tek yaşamaktan bile daha kolay olur işleriniz çünkü her işi iki kişi yapıyor olursunuz. eşleriniz eve gelip ayağını uzatıp dinlenirken siz aç biilaç koştur koştur eve gelip yemek yapmaya çalışıyorsunuz ve bunu nasıl içselleştirmişsiniz ben anlamıyorum. hele çocuk varsa düşünmek bile istemiyorum. eşinize göre çok daha rahat bir işiniz ya da mesai saatleriniz varsa o ayrı konu. diğer türlü akıl alır gibi değil.

    mesela biri yazmış hafta sonu tek bir gün bütün haftanın yemeklerini yapıyorum diye. yine kocanın bir rolü, etkisi yok burada. kendiniz rahat etmek için yine kendiniz uğraşıyorsunuz hafta sonu. bunları artık aşmamız lazım ve gelecek nesillere taşımamamız lazım. sorsanız kadınlar erkeklere göre evlenmeye daha isteklidir. bu mu kadınların istediği hayat gerçekten? asıl erkeklerin işine gelir böyle bedava işgücü.

    bu arada başlıkta güzel önerilen var ama olayı "evli" kadına indirgeyince bu düşünceler kaçınılmaz oluyor.

    11 aralık 2022 16:10

    21. öncelikle ben ne evliyim ne de şuan çalışıyorum onu belirteyim. ancak çalıştığım dönemde (ki yoğun saatler çalışıyordum) eve geldiğim zaman yemek vs hazırlamak zor oluyordu. yalnız yaşadığım için bunu benden başkasının yapması da mümkün değil. o yüzden akşam eve geldiğimde yemek hazırlamakla çok vakit kaybetmemek için dolapta 1 tencere çorbayı hazır ederdim. geldiğimde sadece 1 kupa çorba ısıtırdım mikrodalgada. (evet mikrodalga zararlı ancak her gün sadece 1 kupa çorba ısıtmak için tencere bulaştırmak pek pratik değil o yüzden yalnız yaşayan biri için mikrodalga çok pratik bi araç oluyor) bi de evde eğer yeşillik vs varsa bi salata o şekilde geçiştirirdim ya da pratik başka şeyler varsa onlar eşlik ederdi.

    evli ve çalışanlar için de şöyle bir önerim olabilir. iş yerinden oda arkadaşım olan bir bey vardı yaşça da büyüktür. sanırım 55 falan vardır kendisi. eşiyle yıllardır şöyle bir sistem oturtmuşlar. haftasonu birlikte 3 çeşit yemek yaparlarmış. 3 ana yemek. tüm hafta onları yediklerini söylemiti. yemeği beraber hazırlamaları ayrıca güzel. olması gereken de bu çünkü zaten. birlikte yaşadığınız kişinin de bu zaman yönetimine dahil olması gerekir. eşlerinize hizmet etmek zorunluluğundaymışsınız gibi davranmayın lütfen. sözlükteki yazarların çoğunun bu şekilde düşünmediğine inanıyorum zaten ama eşiniz belki bunu yapmasına gerek olmadığı, kendisinin daha çok yorulduğu daha çok kazandığı vs gibi gerekçelerle kendini haklı çıkarmaya çalışabilir. evli ve çalışan kişilerin eşleriyle aralarında bir görev dağılımı yapmaları hayatlarını kolaylaştırır. ve hatta çocuklarına da bu anlamda örnek olur. sonuçta çocuk da nasıl gördüyse öyle davranacaktır. belki siz erkek evladınıza doğrusunu öğreteceksiniz ama baba bu doğruyu destekleyecek şekilde davranmıyorsa yine sıkıntı olabilir diye düşünüyorum.

    10 aralık 2022 20:02


    20. girdileri okuyunca bunları yazmaya biraz utandım ama bir kaç şey yazmak isterim. açıkcası ben evim terrtemizz olsun diye kendimi paralayan bir insan değilim, hafta sonu harici evi baştan aşağıya temizlemeye ne vaktim var ne enerjim. bu yüzden mümkün mertebe odaları temiz ve düzenli tutmaya çalışıyorum. aldığımı geri yerine koyuyorum. ufak bir dağınıklık varsa işten gelince hemen o odayı toparlayıveriyorum. eşim yemek yapmayı pek bilmediği için evde yemek sorumluluğu bende. çoğunlukla pazar gününden üç günlük yemek yapıyorum ya da yemek için doğrama vb. gibi hazırlıkları yapıyorum. zaten yorgunsak ya da o gün geç geldiysek dışarıdan yiyoruz, haftada bir gibi. çamaşırlar için kurutma makinesi aldığımızdan beri çamaşır işi zul olmaktan çıktı. temiz çamaşırları oturduğumuz yerden katlayıp yerleştiriyoruz hemen. lavabo ve tuvaleti de haftada iki kez akşamları beş dakika domestos vb. bir şeyle ovuyorum. süpürge, toz alma işleri hep hafta sonunda. süpürgeyi hep eşim yapıyor zaten. mutfakta da bulaşık ve ocak silme, tezgah silme işleri yine eşimde. detaylı temizlik içinse birini çağırıyoruz. yani iki kişi zaten evi çok da kirletmiyor, toz illa ki oluyor ama dediğim gibi yorgun argın gelince toz filan pek umrumda olmuyor benim. pis diyeceklere selam ederim djdjjd.

    9 aralık 2022 10:43

    19. evimiz 2+1. bir ben, bir kedimiz, bir de insan kılığındaki dana eşimle yaşıyoruz. öyle erkek kadına yardım etmeli değil, kendi işini yapmalı kısmını tamamen uyguluyoruz. ancak eşim pratikte uyguluyor. arkasından 2 kişi daha çalışmalı çünkü. :(

    o yüzden saat 6 gibi evde oluyorum. direkt yemek yapmaya başlayıp ocağa,fırına, neyse artık, koyduktan sonra. yıkanacak ne varsa evde onları topluyorum. çünkü her yerden bulaşık çıkabilir. daha sonra hızlıca evi süpürüyorum. eve gelince ilk işim tüm camları açmak, havanın önemi yok. çünkü hem evde kedimiz var kokuyor, hem de ona da temiz hava şart. yemek yerken çamaşır varsa atıyorum. yedikten sonra kurutmayan bir makinam olduğu için asıyorum(çok sinirli emoji). cuma günleri yemekten sonra evdeki tüm tozları alıyorum. yatak odasındaki çamaşırları katlarım, wc temizliğini detaylı gerçekleştiririm, bu şekilde cumartesiye az iş çok zaman oluyor. malesef yemek işini tam hala denk getiremiyorum. taze yemek seviyoruz ikimiz de, o yüzden mutlaka her gün yemek yapıyorum. varsa öneriler morartın beni.

    15 mart 2018 13:11 16 mart 2018 23:01

    18. Dayanamadim bir sey daha yazmaya geldim defterimi elime almisken.

    Mumkunse 5-6 cekmeceli bir derin dondurucu edinin ama yer ya da maddi sebeple edinemeyecekseniz buzdolabinin buzlugu da idare eder.

    *buzlugun surekli ustunde duracak defter kaleminiz olsun. Koydugunuzu aldiginizi yazin. Alisverise gitmeden neyden ne kadar kalmis bilirsiniz. Ben mesela toplu alisverise gittikce tavuk baget almisim misafirde kolay yemek oluyor diye ama gunluk pek yapmam. Dolap tavuk dolu ama hep baget.

    *Tukettikce tarih yazin. Bu size muhendislerin turn over dedigi, devrinizi gosterir. Mesela kisin yerim diye buzluga kabak doldurdunuz ama ayda bir akliniza gelip pisirdiyseniz bir sonraki yaz daha az kabak dondurursunuz. Ya da daha sonbaharda sarimsaklariniz bittiyse seneye daha cok sarimsak gibi..

    *dondurdugunuz paketlere tarih yazin boylece ilk dondurdugunuzu ilk tuketebilirsiniz. (gizlinot: Muhendislere fifo)

    * neyi hangi hangi cekmeceye koydugunuzu da yazabilirsiniz ama benzer urunleri birlikte tutmakta fayda var koku acisindan. Bir cekmecede sebze bir cekmecede tavuk gibi.

    * buzdolabi posetleri ile donduracaksaniz posetin max yarisina kadar doldurup incecik yaydirin. Paketleri once ustuste kagit gibi dondurduktan sonra cekmeceye dikine yerlestirirseniz bulmaniz kolaylasir ve daha az yer tutar. Cozdurme sureniz de kisalir.

    *Taze yemekleri dondurmaktan korkmayin. Onemli olan ufak puf noktalarini bilmek.

    *yaz meyvelerini mutlaka dondurun. Sonra gidip abuk subuk meyveli yogurtlara para veriyorsunuz sagliksiz sagliksiz. (gizlinot: Icimdeki anne)

    Afiyet olsun :*

    16 aralık 2017 10:30

    17. görüyor ve arttırıyorum: boşanmış, çalışan ve 6 aylık bebeli

    temizlik kısmını henüz tam oturtamadım çünkü evde olduğum vakitlerde kusana kadar kızımla oynamak istiyorum. henüz uyku düzeni de yok; 45 dkda bir uyanıyor. haliyle o uyumuşken yapayım diyemiyorum ama inş yakında. cumartesileri gündüz uykusunu annemlerde uyutup 1-2 saatte süpürge-vileda yapıyorum. pazarları babası gelip kızımla oynarken bulaşık makinası boşaltma, biberonları sterilize etme gibi şeyleri hallediyorum.

    banyo: haftada 1-2 kez işe giderken tuvaletlere temizleyici sıkıp bırakıyorum (domol, çamaşır suyu, mr muscle banyo vs) eve gelince fırçalayarak kir yerleşmesini önlemeye çalışıyorum.

    ütü: kendi kıyafetlerimi ütülemiyorum; ütü isteyecek şeyler giymiyorum. serme aşamasında el ütüsü yapıp çok düzgün asmak önemli tabi, ütülü gibi kuruyorlar. çamaşır mandalı yerine askılara takıyorum; sonra direkt dolaba. kurutma makinası için de para biriktiriyorum ama şu an banyom çok uygun değil, ufak tadilat gerekecek. yani biriktirmem gereken makinadan biraz fazla. kızımın çamaşırlarını pzt- salı yıkayıp; çarşamba babası görmeye geldiğinde ütülüyorum.

    yemek: buzluk ve kavanozlar en sevdiğim arkadaşlarım. işe de yemeğimi yanımda götürdüğüm için yemek yapmaya ciddi zaman ayırmam gerekiyor. min bulaşıkla yemek yapmaya çalışıyorum.

    *her yemekte soğan salça kavurmaktansa 1 haftalık yapıp kavanozda saklıyorum.

    *patates havuç soyup küp küp doğrayıp buzluğa atıyorum.

    *yazın sebzeleri pişirmelik hazırlayıp buzluğa atıyorum.

    *et tavuk aldığımda kuşbaşı/kıyma/köfte haline getirip buzluğa atıyorum.

    *bakliyatları düdüklünün aldığı kadar fazlalıkta haşlayıp porsiyon porsiyon buzluğa atıyorum.

    buzluktan çıkanları tekrar dondurmamak lazım. bu yüzden sulu yemek yaparken fazlasını kaynar halde kavanozlayıp konserveye çeviriyorum. et-tavuk yemekleri genelde sonraki akşama kalmıyor (ben-annem-babam birlikte yiyoruz akşam yemeklerini ve 1 sonraki gün işe götürüyorum)

    yemek yapmak istediğimde hazır kavrulmuş soğan-salça, buzluktan kavrulmuş kıyma, doğranmış patates-havuç, üzerine sebze ya da bakliyat. bu şekilde pişiren tencere hariç sıfır bulaşık ve buzluk poşetleri hariç sıfır çöp çıkartarak yemek yapabiliyorum. haliyle mutfak temizleme toplama işlerinden yırttım. yemek yenip sofra toplanırken bir sonraki günün kahvaltı ve öğle yemeğini de ayarlıyorum.

    (yemek konusunda pratiklik adına yaptığım çok şey var ama kısa kesmeye çalıştım. mutfakla ilgili süslüler, mesajlaşalım <3 )

    bakım: kızımı kucağımda yıkıyorum haliyle akşamları onunda banyo yapmış oluyorum. uyku öncesi oyun sırasında bir ona krem sürüyorum bir kendime. ikimizin bakımını birlikte yapıyorum. (annem de yardımcı bu aşamada)

    alışveriş: yapacağım tüm alışverişler için online fiyat karşılaştırması yapıyorum ve acil değilse fiyat içime sinene kadar bekliyorum. böylece hem gerçekten almak istediğimden emin oluyorum hem de uygun fiyata alıyorum. market alışverişi dahil. indirim takibi konusunda kendimi çok geliştirdim: bebe ürünlerinde almak istedikleriniz varsa düzenli yardımcı olabilirim (gizlinot: swh) neyi ne zaman nereden alacağımı belirleyince ya online sipariş veriyorum ya da pazar kızımın babası gittikten sonra dışarı çıkıp tık-tık-tık alıp geliyorum.

    nevresim: kullandığım takımla uyumlu yedek yastık kılıfı/çarşaf satın alıyorum. cildimin durumuna göre yastık kılıfını daha sık değiştiriyorum. nevresim dediğiniz şey 3 günde kirlenmiyor ama uyurken patlayan sivilce, daha çok sivilceye sebep oluyor. kendimce oluşturduğum takımları bir bütün olarak koyuyorum ardiyedeki dolaba yani yastıklar bir yerde çarşaflar bir yerde değil. nevresim değiştirdiğimde yedekleri de odama alıyorum, elimin altında duruyorlar tükendiklerinde hepsini birlikte yıkıyorum. (gizlinot: biraz karışık mı anlattım sanki?)

    genel düzen:

    *bir şey o odaya ait değilse odadan çıkarken eline al. tabi bu kucakta çocuk varken her zaman kolay değil ama almaya çalış.

    *giysileri akşamdan hazırlama: gerçekten çok-çok-çok vakit kazandırıyor.

    *minimal-sade yaşam: giymediklerini kullanmadıklarını dolapta tutma. alternatif olarak kapsül dolap da düşünülebilir ama ben farklı farklı giyinmeyi ve makina dolana kadar kıyafetimin tükenmemesini sevdiğim için kapsül pek bana göre değil. kıyafetim azken mutsuz oluyorum ama sahip olduklarımı da döne döne giyiyorum. gerçekten hamileyken mecburi olarak 2 pantolon 5 kazağa kadar düşmüştüm ama tekrar yapmak istemem. benim minimalizmden anladığım bu değil.

    *kirli sepetlerini ayır ve mümkünse 1 makina büyüklüğünde sepet seç. boş makine çalıştırmak doğaya da bütçeye de zarar. sepet dolduğunda olduğu gibi yıka, düşünmeye gerek kalmasın. sepete ve makinaya buruşturmadan yalap-şalap da olsa katlı atınca yıkandığında ütü ihtiyacı min oluyor. (gizlinot: dediğim gibi ben düzgün asarak hiç ütülemiyorum)

    *yapılacak işleri mutlaka not alıp önceliklendiriyorum. doğumdan önce bullet journal kullanıyordum ama şu an kendime o kadar vakit ayıramadığım için telefona not alıyorum.

    15 aralık 2017 11:33


    16. haftanın altı günü, yoğun stres ve sorumluluk altında çalışan, iş nedeniyle sık seyahat eden, evli, biri 3,5 yaşında ve ikincisi ana rahminde, çocuklu ve aynı zamanda hamile bir kadın olarak benim düzenim şöyle:

    - ev işlerini ortak yapabildiğiniz sürece yapmak. eşiniz ortaklığı bozuyorsa mutlaka düzenli bir yardımcı bulundurmak.

    - geniş bir derin dondurucuyu, yemek yapmayı pratik hale getirecek şekilde sürekli dolu tutmak (haşlanmış bakliyat, ayıklanmış barbunya-bezelye, kendi yaptığınız köfteler, pişirilip paketlenmiş hamur işleri, pişirilmeye hazır dolma sarma, közlenmiş patlıcan, tavada yağsız soldurulmuş yaz biberleri (çünkü sarımsaklı yoğurtla muazzam oluyor) vs.) ve yazın bol bol domates konservesi hazırlamak/hazırlatmak.

    - haftasonu bolca salata malzemesi alıp, yıkayıp, kurutup, buzdolabında saklamak.

    -haftalık yemek listesi yapıp duzdolabı kapağına iliştirmek. her gün kallavi yemek olmak zorunda değil ama çocuk varsa, evde her gün yemek olmak zorunda maalesef :( mesela her gün çorba olacak. kallavi yemek olmayan günlerde, kışsa balık, yazsa kendi yaptığınız köftelerin yanına değişik salata/garnitürlerle çocuğu sağlıklı beslemek mümkün oluyor. kendiniz atıştırıp geçiştirebiliyorsunuz ama çocuklar için durum böyle.

    - hafta içi misafir ağırlamamak (hatta mümkünse hafta sonu bile ağırlamamak)

    - mutlaka ama mutlaka çamaşır kurutma makinası kullanmak (bunu icat edene ne kadar dua ettiğimizi bilse göğe yükselirdi). bu makinalar yoğun ısıyla ve buharla kurutma yaptığı için tişört, kazak, kot pantolon, iç çamaşırı gibi pek çok giysi, makinadan çıktığı anda sıcak sıcak katlanırsa ütülenip kaldırılmış gibi muntazam oluyor. gömlek ve kumaş pantolon gibi jilet ütü siteyen giysileri de ütücüye ya da yardımcı kadına ütületmek.

    - banyoda renkliler ve beyazlar için iki adet kirli sepeti bulundurmak. çamaşırları ayırma derdinden ve bunun için harcanacak üç-beş dk'den tasarruf için :)

    - çocuğa sorumluluk bilincini bebekliğinden itibaren vermeye çalışmak ( oğlum 2,5 yaşından beri yemekten sonra tabağını, çatalını, bardağını lavabonun kenarına veya o esnada bulaşık makinasının kapağı açıksa makinanın içine koyar, kirli çamaşırlarını odasındaki kirli sepetine koyar, oyuncakları için ayırdığımız alanın dışında oyuncak bırakmaz, akvaryumu ve balıkları var, balıkların beslenmesinden ve akvaryumun suyu eksilince üzerine su eklenmesinden o sorumludur mesela. çocuğu, böyle böyle evdeki ortak yaşama entegre etmeye çalışıyoruz)

    - her eşyanın belirli bir yerinin olmasını sağlamak ve o eşyayı daima orada bulundurmak. tabi bunun için bol dolap ve saklama alanı sağlamak.

    - kitap, cd, dvd gibi toz doğuracak eşyaları mutlaka kapalı bölmelerde bulundurmak.

    - çocuk ve kendim için ertesi gün giyeceğimiz giysileri geceden ayarlamak.

    - eşimle gardropları ayırmak (bu cidden büyük bir düzen sağladı ikimize :) )

    - internetten alışveriş yapmak. market alışverişini bile internetten ya da telefonla yapmak. büyük zaman kazandırıyor.

    - kişisel bakım, kuaför, manikür, pedikür işlerini ya hizmet olarak satın almak (genelde iş çıkışları ya da öğle aralarında); alamıyorsanız haftada bir gün, 1 veya 2 saatin size ait olduğunu ev halkına duyurup, o saatte kendinizle olan randevunuza sadık kalmak. aksi takdirde hiç fırsatınız olmayacaktır.

    - oğlum 2 yaş civarı olduktan sonra, salon sporları değil de hava güzelse dışarıda yürüyüş, evde fitness videoları gibi aktivitelere biraz zaman ayırabilmeye başlamıştım ama son bir yıldır yoğun iş tempom nedeniyle spor konusu rafa kalktı maalesef. ama iş bu kadar yoğun olmasaydı ya da çocuk olmasaydı, spor için de haftada iki akşam ayırabilirdim gibi düşünüyorum.

    benim ilk etapta aklıma gelenler bunlar oldu sevgili süslüler.

    "çocuk olunca ne yapacağım" kaygısı yaşayan süslüler için küçük bir not: çocuk yokken ben de çocuk olunca naparım, nasıl yetişirim, hem ev, hem iş, hem çocuk, nasıl olacak? diyordum ki o zamanlar haftada 5 gün ve daha düşük tempoda çalışıyordum. şimdi iki çocuklu sayılırım, haftada 6 gün ve çok yoğun bir tempoyla, sürekli günübirlik seyahat ederek, esnek saatlerle çalışıyorum maalesef. ama çocuk olduktan sonra insanın hayatı zaten baştan aşağı değiştiği için, o 24 saati yönetme kabiliyeti nasıl gelip buluyor sizi, hayret ediyorsunuz. çocuk + çalışma hayatı, hayatınıza mecburi bir format atmayı gerektiriyor. bir program dahilinde yaşamak zorunda olduğunuzu anlıyorsunuz. ayrıca, anne olduktan sonra siz, eski siz olmayacağınız için, içinize resmen deli bir kadın kaçacağı için, o düzenin nasıl olup da evrildiğini çok sonra fark ediyorsunuz. ki ben öyle çok fedakar, kendini adayan, anaç bir kadın da değilimdir. ama oluyor işte bir şekilde, o düzen üç beş ay içinde sorunsuz işlemeye başlıyor. fakat annelik sürecinde aynı zamanda çalışan kadın (hatta çocuklu ev hanımları), genelde erkekten daha fazla yıpranıyor mu? kesinlikle! o yüzden ne yapmak lazım? erkeği, hayatın müşterek olduğuna ve hatta zamanın kadınlara karşı biraz daha fazla acımasız olduğuna ikna edip, yıkabildiğiniz tüm sorumlulukları eşinize yıkmak; onu beceremiyorsanız düzenli yardımcı çalıştırmak lazım. çünkü insanın, hangi kültürden, hangi ekonomik sınıftan olursa olsun, ancak kendisine özen gösterebildiği (bunu illa ki fiziksel özen olarak algılamamak lazım) ve benliğini idrak edebilecek kadar kendisiyle kalabildiği sürece iyi ve dinç hissedeceğini düşünüyorum.

    sevgiler.

    13 aralık 2017 16:36

    15. Çalışmıyorum, iş arıyorum yani tüm gün evdeyim aslında ama belki okuyanın işine yarar diye düşündüğüm bir tavsiyelerim var. Artan yemeklerinizi ikinci gün tüketemeyeceğinizi düşünüyorsanız soğur soğumaz buzluğa atın. Buzluktan çıkan hazır yemeğin rahatlığı çok az şeyde vardır. Yemeği ertesi gün buzluğa atarsanız tadı bozuluyor, püf nokta piştiği gün atılması. Şu ana kadar güveç, pirinç pilavı, kuru fasülye, etli nohut, içli köfte, dolma, sarma, Baklava ve kadayıf gibi şerbetli tatlılar, Çiğköfteyi attım Tadı bozulmuyor. Çorbaları da halam denemiş tadı bozulmuyor dedi ama ben denemedim daha. Ayrıca çamaşırları muntazam asıp katlarken düzelterek katladığınızda ütü sorunu bayağı azalıyor. Sadece gömlek ve pantolonları ütülüyorsunuz. Ve ocak ve fırın temizliğinde kolaylık sağlamak adına rossmanlarda satılan domol marka köpük sprey temizleyici bayağı iyi. 5 dakika bile beklese yağı kiri hemen çözüyor.

    Şöyle düşünüyorum ben: çalışan kadınların evinin daha temiz olması bana çok normal geliyor. Tüm gün evde oturduğunuzda ya zaten nasıl olsa yaparım diye işleri erteleyip biriktiriyorsunuz. Ama çalışırken bu şansınız yok çünkü işleri bir saldığınızda toplaması çok çok zor olur. O yüzden bir an önce bir işe girip bu düzenli ve hafif koşturmalı hayatı yaşamak istiyorum. Amin <3

    13 aralık 2017 16:35

    14. benim için bekar ve çalışan bir insan olduğum zamanla pek bir farkı yok açıkçası. bu konuda sorumlulukları paylaşmak çok önemli. ben genel olarak temizlik yapmaktan hiç hoşlanmıyorum, gerekmedikçe yapmıyorum da. eşim de hiç sevmiyor. ama ikimiz de bu konuda birbirimize sorumluluk yüklemiyoruz. bu nedenle haftada bir yarım gün eve yardımcı geliyor. düzenli olarak geldiği için, evde de sadece iki kişi olunca çok abartmadığımız sürece ev hep düzenli kalıyor. yemek konusunda da sadece canım yapmak istediğinde (ortalama haftada iki kere) yemek pişiriyorum, bir iki kere de eşim et ya da balık yapıyor. geri kalan zamanda dışarıdan söylüyoruz ya da zaten akşama dışarıda programımız oluyor. yemek olayında büyük buzluk çok iyi bir yatırım. neredeyse her şeyi temizlenmiş, doğranmış bir şekilde buzluğa atıyorum. böylece hızlıca yemek işi halloluyor.

    evle ilgili konularda eşimle birbirimize asla sorumluluk yüklemiyoruz. 21. yüzyılda hala bu sorumlulukları kadına yüklemeye çalışan biriyle birlikteyseniz çok geç olmadan kaçarak uzaklaşmanızda fayda var.

    13 aralık 2017 15:22