yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (3)
    • medya (0)

    3. Eccedentesiast; acısını gülüşünün arkasına saklamış kişi. 

    Odnoluib; hayatı boyunca tek bir kişiyi sevmiş, kalbini tek bir kişiye açmış kişi. 

    Onsra, Bir daha aşık olamayacağını anlayınca kalbe gelen acı. Son aşkın soğuk parmakları, kalbi saran. 

    Zeigarnik; yarım kalmış, kesintiye uğramış işlerin tamamlanmış işlerden daha çok hatırlanması. Yarım kalmış sevdanın hatırdan silinmemesinin nedeni. 

    Herbokolog; bilmediği halde her konuda konuşmaya çalışan kişi. Bir bok bilmeyip de bilmeni bilenin konuşma hakkını gaspeden kişi. 

    Kuchi ga sabishii; canınız istemese de alışkanlık ile ya da can sıkıntısı ile yeme, içme. 

    Dromomani; seyahat etme hastalığı, psikolojik nedenlerle ayakkabının toz tutmaması. 

    Pluviovil; yağmur yağmasından zevk alan kişi, yağmurlu günlerce neşe bulan kişi(menem).

    Backfire effect sendrom; inandığı şeylerin tutarsız yönü ortaya çıktığında inandığı şeye daha fazla sarılan kişi( ülkemizde görülüyor).

    Horn etkisi; bireyin sahip olduğu bir olumsuz özelliğin onun hakkında olumsuz genel bir kanaate yol açması. 

    Pistantrofobi; kişinin yaşadığı kötü tecrübeler nedeniyle insanlara karşı güvenme hissini kaybetmesi. 

    10 eylül 2020 19:50

    2. (gizlinot: İkinci kez yükledim kıdemli yazar sağolsun )Nyctophılıa: Aydınlık bazen yorucu olabiliyor. Böyle durumlarda, birazcık karanlığa ve sakinliğe ihtiyacımız olabiliyor. Karanlığı sevmek, karanlık ortamlarda kendini daha rahat ve huzurlu hissetmek durumu. 

    Dysania: Sabah uykusu ne harika bir şey değil mi? Ama maalesef yaşamı idame ettirmek için büyük savaşımızı vererek güne başlamak gerekiyor. Bunun sonucunda, sabahları yataktan kalkamama durumu olarak adlandırdığımız bu hissi yaşıyoruz.

    Exulansis: Bazı şeyler bizim için önemli olduğu kadar karşımızda insanlardan da aynı duyguyu yaşamalarını bekleriz. Ancak her zaman sonuç böyle olmaz. Bizi heyecanlandıran, üzen bir olayı karşıdaki kişiye anlatırken aynı tepkileri göremeyince anlatma hevesinin kaçması. 

    Kuebiko: Şiddet içeren durumlara şahit olduktan sonra bitap düşme, tükenmişlik hali. 

    Ellipsism: Zaman makinesi, kimi için gelecek kimi için ise geçmişi ifade eder. Çoğumuz geleceği merak ederiz. İnsanlık nereye gidecek ve ne olacak? Bu durumu bilememiş olmanın verdiği hüzün. 

    Vemödalen: Tekrarlanmış durumlar da aynı şeyi yaparken farklı duygulara girmeme korkusu. Aynı şeyi yaparken, farklı bir deneyim ya da duyguyu tadamadığımız hayal kırıklığı. 

    Kenopsia: Terk edilmişlik durumu, bizi en çok yıpratan zamanlardır. Bazı şehirlerde, insan kalabalığı olmasına rağmen kimi zaman terk edilmiş gibi sessiz ve ürkütücü bir hava hissettiğimiz durum. 

    Mauerbauertraurigkeit: Her şeyden uzaklaşmak istediğimiz, kimse ile görüşmek istemediğimiz zamanlar oluyor. Yalnızlaşma isteği ile dolup taştığımız zamanlar da en yakınımızı bile kendimizden uzaklaştırma isteği. 

    Vellichor: Eski mekânların bizi her zaman daha hisli bir hale getirdiği ortada. Eski bir kitapçıya girdiğimizde oluşan hafif efkâr, dalgınlık ve düşüncelilik hali. 

    Adronitis: Hayatımıza yeni insanları katma serüveni bazen bizi oldukça yoran bir duruma dönüşebiliyor. Bu durum içerisindeyken, birini yeterince tanımanın ne kadar zaman alacağını düşünerek hüsrana uğrayacağımız hissi. 

    Altschmerz: Her gün birbirinden farklı sorunlar ile karşılaşıyoruz. Ama bazı sorunlar var ki yıllardır sonuca bağlanamıyor. Tam da bu durumun vermiş olduğu bezginlik hissi. 

    Ruckkehrunruhe: Tatillerin sonsuza kadar süremeyeceği ne yazık ki ortada. Tatilden dönerken o iç burkucu hissi anlatan durum. 

    Monachopsis: Kalabalıklar içerisindeyken kendimizi yalnız hissettiğimiz durumlar olur. Bir yere ait hissedemediğimiz, ince fakat kalıcı olan, bir yere ait olmama duygusu. 

    Yu-Yi: Anılar, kimi zaman geçmişi özlettirir. Hatırladığımız anlar içerisindeyken; duygulara kapılıp, geçmiş olayları aynı yoğunlukta yaşama isteği.

    Chrysalism: Yağmurlu bir havada, evde olmanın verdiği haz. 

    Jouska: Hiç olmayacağını bildiğimiz konular üzerine düşünürüz. Gerçekleşmeyecek konular ile kendimiz ile diyaloglar kurarız. Hatta daha ileri gider, başka bir kişi adına belki de kendi adınıza o diyalogu sürdürürsünüz. 

    Opia: Gün içerisinde birçok insan iletişim halinde oluyor. Bu durum ise hiç tanışmadığımız biriyle göz göze gelip, anlamlandıramadığımız huzursuzluk hissidir.

    Kenopsia: Genellikle kalabalık olan; fakat şu anda terk edilmiş gibi sessiz olan bir yerin ürkütücü atmosferi.

    Nodus Tollens: Yaşam şeklinizin artık size bir şey ifade etmemesi, mantıksız gelmesi. Mal de 

    Coucou: Aktif bir sosyal yaşamınızın olduğu ancak güvenebileceğiniz çok az yakın arkadaşınızın olduğu duyguyu açıklamak için bu söz kullanılabilir. Açık büfe bir sosyal yaşamın içerisindesiniz fakat yetersiz beslenmeyi tercih ediyorsunuz.

    Hanker Sore: Gerçekten çekici bir şeyi anlamsızca sevmeme durumu olarak açıklanabilir bu duygu. Bir şeyi o kadar çekici bulmak aslında seni çok kızdırıyor.

    Ambedo: Kendini ayrıntılara bıraktığın, duygularının tamamen emildiği bir tür melankolik trans duygusu. Bir camdan aşağı doğru kayan yağmur damlaları, rüzgarda savrulan uzun ağaçlar, kahvenizde dönen krema, kısaca ayrıntılarda kendi içsel dünyanıza dalmak.

    Rückkehrunruhe: Sürükleyici bir yolculuktan sonra bir an önce eve dönme hissi.

    (link: http://ebediseyyah.blogspot.com/2019/05/hissettigimiz-ama-adn-bilmedigimiz-30.html Kynk)

    13 aralık 2019 20:12

    1. çok alakasız olacak ama denize girdikten sonra akşam uyurken rüyamda hep deniz görür, dalga sesleri duyar ve denizde elimin ayağımın boşaldığını görürüm sonra yoksa işiyo muyum lan yoksa diye uyanırım.

    ismini şarılgür koyuyorum.

    anlamı: deniz çıkışı uyurken; rüyada deniz görüp el ayak boşalmasının, rüya sahibinin işediğini sanıp uyanması durumu.

    her deniz çıkışında bu durumu yaşıyorum cidden çok zor deniz sonrası eve giderken acaba bu sefer denizde geçen nasıl bi senaryo olacak diye düşünürüm. bi keresinde rüyamda kendimi kuma gömdürmüştüm dalga seslerine paralel çişim gelmişti ve kaçamıyodum terleyerek uyandım rüyadan. psikolojim alt üst oldu bu durum yüzünden.

    5 haziran 2019 23:58