su kaplumbağası

4. İKi yıl önce işyerimde tanıştığım bebiş ile son bir yıldır ev arkadaşı, bir haftadır da oda arkadaşıyım. Soğuk kanlı canlılara her zaman mesafeli olsam da benim kızım o kadar güzel ki insanın koynunda yatırası geliyor. Önceleri küçüktü ve küçük saçma bir kabın içinde yaşıyordu. Sonra büyüdü ve minik pençelerini kabın ağız kısmına takarak kendini dışarı atmayı başardı. Bunu görünce kendisine iki katlı bir akvaryum aldık. İki kat derken rampayla çıkılan bir asma kat düşünün. Benim güzel bebeğim kendisine harika bir oyun buldu ve sürekli rampadan yukarı çıkıp kendisini o yükseklikten suyun içine atıyor. Takdir edersiniz ki kabuklu bir canlı olduğundan takır tukur çarpıyor sağa sola. İşte bu sabah bu güzel eğlencesinin sesiyle uyandım. En az üç dört kere atmıştır kendini deli. 

Gelelim bu entrynin bilgi şöleni kısmına. Cinsiyet belirlemesini kabuğunun şekline göre yaptım. Okuduğum kadarıyla erkeklerin alt kısımdaki kabukları içbükeyi andırırken dişilerin kabuk yapıları daha düz. Sebebi de cinsellik. Siz üstünüzde koca bir kabuk varken sevişmeyi hayal edebiliyor musunuz? Canlarım benim taktuktaktuk. Akvaryumunu katlı almamın sebebi de kabuğunu kurutabilmesi ve dinlenip uyuyabilmesi için alan yaratmak. Şu an çoğunlukla kuru alanda uyuyor ancak iki yıl sadece su dolu bir kapta yaşadı gıkı çıkmadı. aşırı dayanıklı biri. Normalde kış uykusuna yatan bir canlı ancak ev kaplumbağalarına tavsiye etmediklerini okudum. Soğuk işyerimizde sürekli uyumaya çalışırken stabil sıcaklığa sahip evimizde kış uykusuna yatmadığını da belirteyim. Kırmızı yanaklı diye ötekileştirilen tayfadan bir de benimki. Canım bebeğim inşallah sabah beni yine kendi lunaparkında oynarken uyandırır.

3. Aşkımdır kendisi pek bir küçük henüz.Bakarken de eğleniyorum çok da seviyorum ve kesinlikle korkulacak bir canlı değil.Ancak yurt işlerinden şu ara kendisine veda etmek zorunda kaldım umarım tekrar yanıma gelebilir:(

2. On yıldır beslediğim hayvan. Bazıları görünce çığlık atıyor, yılana benziyor diye kaçıyor. Hiç anlam veremiyorum. Kedilere bayılırım bu da en az kedi kadar sevimli. Hep öperim burnundan. O da öpsün diye gelir uzatır kafasını . Zaten büyüdü kocaman oldu. Gezinir durur evde takır takır.

Bazen bebekleri kaplumbağalara benzetirim. Patır patır dört ayak emeklerken. (yazar: Hsc) nin dediği gibi bebeği "kapluşum gibisin sen" diye severim en içtemliğimle. Ama bu sefer anneleri bozulur çocuğunu kurbağaya benzetmiş gibi tepki verirler. Halbuki kendi çocuğum olsun ona da kapluşum, tosbiğim derim.

1. biiliyorum herkes su kaplumbağasının neye benzediğini biliyor ama görsellere küçük sevimli bişey eklemek istedim sadece :)

(gizlinot: gece gece gelen işsizlik :D)