1.
sesinden dinginlik akan danimarkalı şarkıcı, söz yazarı, piyanist.
ilk defa sanırım riverside şarkısıyla tanışmıştım. playlistimin sadece onun şarkılarıyla oluştuğu bir dönem vardı. biraz önce youtube önerilenlerde gördüm. hala aynı. çok zarif, çok huzurlu.
sesi ve görüntüsü bu kadar uyuşan başka bir insan yok. eğer nasıl göründüğünü bilmiyor olsam, kafamdaki ona dair imge aynı olurdu. yüzüne bakınca bbc'nin 1930-1940ları anlattığı dönem dizileri aklıma geliyor.
(link: https://www.youtube.com/watch?v=vjncyiuwwXQ riverside)
ukde: (yazar: frannyglass)
2.
Çok güzel bir sesi var ve riverside enfes bir şarkı. Gerçekten, sakinleştiremeyeceği kimse yoktur. Revenge dizisi sayesinde tanıştım kendisiyle.
Down by the river by the boats...
3.
1981 doğumlu danimarkalı kadın müzisyen.
piyano sesine hayran biri olarak şarkılarındaki o piyano tınısını duymaya bayılıyorum.
sesi gerçekten rahatlatıyor, sakinleştiriyor.
sözlükte gerçekten sürekli çok gereksiz başlıkların hortlamasındansa bu tür müzisyenlerin başlıklarını görmekten mutlu oluyorum ve önerilen şarkıları hep dinliyorum.
tahmin ediyorumki bu kadını dinleyenler riverside'ı dinledi, belki dinlemek isteyenler olur diye birkaç sevdiğim şarkısını daha yazıyorum.
the curse
dorian
fuel to fire
4.
Benim de diğer süslüler gibi riverside'ı ile tanışıklığımın başladığı enfes sesli kadın. Lisedeyken, yaklaşık 6-7 yıl öncesi, yurtta kalıyordum. Altı kişilik odada bu şarkıyı her açtığımda odayı sessizlik bürürdü, bir şarkıyı dinlerken yaşanan hissin paylaşıldığını ve büyüsünün yayılabildiğini böylece görmüş olmuştum. Riverside'ın yeri çok özel olmakla beraber diğer iki favorim ise the curse ve familiar.
5.
ismini gördüğüm anda dımdımdımdımdım riiiğvirsayd dımdımdımdımdımdım diye mırıldandım hemen çünkü dımdımlı kısımlarına ingilizcem yetmiyor.
sesiyle dinlendiren, beni dinginleştiren çok sevdiğim müzisyenlerden kendisi. sanki sevgilimle nehir kenarında oturmuşuz da, üzerimde açık mavi dizlerimde belimden açılan elbisem varmış, kareli piknik örtüsünde sepetimizle piknik yapıyormuşuz, hava güneşliymiş ama eski zaman kamerasında olduğumuz için pastelmiş de ortam hissi veriyor bana. tam filmlerde güneşin insanın yüzüne vurduğu güldüğü anlardaki sahnedeymiş hissi.