decluttering

1. (bkz: düzenleme)

Özellikle yabancı vloggerların yaptığı düzenleme videoları.

Sadece kozmetik değil giyim, ev eşyası, mutfak bölümlerinde de uygulanabiliyor. Çalışma masanızdaki dosyalar için bile yapılabilir.

Amaç kullanmadığımız şeylerden kurtulmak. Böylece hem evimizi, hem ruhumuzu fazlalıklardan kurtarıyoruz.

Bazı şeylere duygusal olarak da bağlandığım için böyle videoları izlemeyi seviyorum. Sonra aldığım gazla genelde kullanmadığım şeylerle vedalaşıyorum. Asıl mesele bunlarla vedalaştıktan sonra yeni şeyler almamak.

Birkaç tüyo vermek gerekirse:

-Düzenleyeceğiniz yeri tamamen boşaltın. Her bir eşyayı tek tek gözden geçirip kendinize ona ihtiyacınız olup olmadığını sorun.

-Aldığınız gereksiz ürüne o parayı zaten verdiniz. Kullanmıyor olabilirsiniz ama başkasının kullanmasını sağlayarak ziyan olmasını engelleyebilirsiniz.

-Kendinizi iyi tanımaya çalışın. Böylece neyi kullanmayacağınızı öngörüp gereksiz şeyler almazsınız.

-Hiç bir şeye uyduramadığınız bir kıyafetiniz varsa kurtulun. Kullanacağınız zaman hiç gelmeyecek.

- Dolabınızda askıları ters asıp sezon bittiğinde hala ters olan askılara bakarak neleri kullanıp neleri kullanmadığınızı bulabilirsiniz.

-Aynı şeyi rujlarınızda da uygulayabilirsiniz. Rujlarınızı ters çevirin. Kullandıkça düzeltin. Düzelmeyenler elinizin gitmedikleridir.

-Diğer eşyalar içinse sepet yöntemini uygulayabilirsiniz. Atmaya kıyamadığınız ürünleri sepete doldurun. Bir ay içinde ihtiyaç duyarsanız o sepetten çıkaracaksınızdır. Yoksa ona gerçekten ihtiyaç duymuyorsunuzdur. Benzer yöntem her türlü kozmetik için kullanılabilir.

-Kozmetikte benzer renklerin daha az sevilenini elden çıkarmak iyi bir yöntem. Dudakta aynı duracak 5 tane ruja ihtiyacımız yok.

Sevdiğim decluttering videolarını da link olarak bırakıyorum. Ben genelde kozmetikle ilgili olanları izliyorum :) Çünkü en sorunlu noktam o :)

Kozmetikte bu akımın öncüsü sayılabilecek ablamız:

(link: http://www.youtube.com/watch?v=AnF2Sj4v8rY&list=PLTy5catM7IWzcZQP8Q33JGGaVs3RN1shu Pink so foxy- Declutter Your Life: Less Stuff, Less Stress!)

(bkz: Glam Life Guru)'suz olmaz:

(link: http://www.youtube.com/watch?v=LWGPl-jGeVs&list=PL-2O9EScQNtuqSMdgf7wHficeJd56iu8T Tati- Make up Graveyard)

Başka da çok beğendiğim gelmedi aklıma. Ama makeup purge, makeup decluttering, cleaning out makeup collection, spring cleaning makeup şeklinde arayarak benzer videolar bulabilirsiniz.

Umarım içimizdeki canavarı frenlemeye yardımcı olur :)

(yonlendir: düzenleme)

2. benim de youtubeda videoları izleye izleye gaza gelip ojelerime uyguladığım azaltma işlemi. yaklaşık 200 adet ojem ikeadan aldığım ribba çerçeve raflarında ve kitaplığımda kitaplarımın ön kısmında yerleşik bir yaşam sürüyordu ki artık bu kalabalıktan çok sıkılıp hepsini döktüm yere. içlerinden en en sevdiklerimi ayırdıktan sonra renklere göre ayırdım (sarılar, maviler, kırmızılar, vs.). aynı ton olanlardan birer tanesini bıraktım. çok şeffaf olduğu için sürmediklerimi ya da bu renk benim elimi hiç güzel göstermiyormuş ya dediklerimi komple çıkardım. şu an hala daha 60-70 tane ojem var. zamanla hiç sürmediğimi keşfettiklerimi de eleyeceğim. ruhum rahatladı ya.

3. bu yaz yeni bir eve taşınacağım için (gizlinot: kız evleniyordu) rahatlıkla yeni düzenimi kurarken yapabileceğim eylem. üstelik yeni bir evde çevrede ve evin sorumluluğunu almak gibi şeylerin yanında bu decluttering bana daha fazla heyecan veriyor.(gizlinot: swf)

gardırobumda bunu yapmaya başladım. çok uzun zamandır giysi alırken "ihtiyacım var mı?" ve "elimde ki ne ile kombinlerim" diye sorarak ve bazen gereğinden fazla düşünüp mağazalarda zaman harcayarak yaşıyorum.

kozmetik ürünleri için yine çok uzun zamandır elimde ki kozmetik ürünü bitmeden bir yenisini almıyorum. en hızlı bitende rimel olduğu için uzun zamandır sadece rimel alış verişi oldu. bir de kaçamak kalem far aldım. ruj alımını saymıyorum ama ona da artık bir son verdim. geçenlerde fondötenim bitti ve uzun zamandır çok istediğim nars velvet tini'i aldım mesela.

cilt bakım ürünleri desen o da öyle. her şeyden birer tane.

project pan listemin hakkını verdim. gerçi mızıkcılık yapmıştım çoğu bitmeye yakın ürünlerdi ama sonuçta bitirdim.

yeni evim için dekorasyon eşyası almadım. mum dışında. ona da zaafım var. ama bu zaafın en güzel yanı mumların bitiyor olması. ^.^

hangi eşyamın nerede olduğunu bilerek, neye sahip olduğumu bilerek ve bittiğinde ne alacağımı bilmek beni mutlu ediyor. bunları yazmak bile mutlu ediyor. hatta burada ki en uzun yazılarımı bu konularda yazmışım hep ^^

umarım gerçekleştiririm.

4. delisi olduğum videolar ve eylem.

şu son dönemde yeni bir "ayıklama" sürecine girdim. zaten çok büyük olmayan ( ama beni deli eden bir kalabalıkmış gelen) koleksiyonumu yarıya indirdim. bu ürünlerin iyi durumda olanları takas veya satış için ayırdım, gerisini attım.

bu sene diğer seneler yapmadığım bir project pan ım da olacak. özellikle sıvı veya krem ürünlerin yenisini alsam dahi önce eskilerini bitirme yoluna yani yenisini hakettiğime kendimi ikna etme yoluna girdim. bu çok zorlayıcı psikolojik olarak bile. yepyeni rujlarım duruyor kenarda ama eskisini bitirmeden yenisine elimi sürmeyeceğim. biraz zor yoldan alışveriş bağımlılığını kesme yolu da denebilir benim için.

ayrıca bir ürünü yeni bile aldıysam, eğer bana yakışmayacağına karar verdiysem hemen ayırıyorum. bi gün kullanırım, şunla karıştırırım gibi düşüncelerden tamamen soyutladım kendimi. hiç bi zaman da param boşa gitmiş gibi gelmiyor açıkcası. çünkü her halükarda o parayı ödedim ve kullanamayacağım bir ürün.

diğer tavsiyem size çok yakışmayan ürünü, bi gün şöyle bi okazyon olursa diye saklamayın. hayatınızda kaç kez o mor ruju sürdünüz veya pembe farı kullanıp harika göründünüz ki?

ayıklama yaparken benim kullandığım yöntemse şöyle;

örneğin rujları nude - koyu ve orta olarak 3 kategoriye ayırıp diziyorum hepsini. renkleri çok yakın olanlar varsa yapısını beğendiğim ürünü elimde tutuyor, diğerlerini ayırıyorum.

allık-kapatıcı ve pudra da zaten çok az ürünüm var. eğer onlar için yapsaydım da yine aynı metodu kullanırdım. pudrayı rengime uyan ve yapısı ıyı olanı tutup gerısını ayırırdım. kapatıcı da aynı şekilde.

rimeller... yedeklerimi bile açıyorum kullanmasamda sanki içinden cenavar çıkıcak kontrol etmezsem swh. bu ürünleri başkasına veremeyeceğim için üründen çok nefret etmediğim sürece kullanıp bitirmeye, bir diğer rimelle kombine kullanarak bitirmek için elimde tutmaya çalışıyorum.

farlar, yine renge göre. hiç palet atmadım sanırım bir iki essence ayırdım başka paletlerde daha kaliteli benzer renklerim var diye.

fondöten; çok uzun zaman ( 6 ay benim için) açık kalmış ve kullanmıyorsam artık, atıyorum.

siyah göz kalemi; akmayanını bulamadım, nispeten iyi olanı elimde tutup gerisini ayırdım.

diğer göz kalemi: sadece bir tane kahverengi tuttum elimde tüm renkli kalemleri attım çünkü kullanmıyorum asla.

dudak kalemleri; elimin en çk gittiği bir nude ve koyu rengi bir de kırmızı tuttum. gerisini ayırdım. ha bi tane de gül kurusu tuttum elimde.

lipgloss: en bi sevmediğim ürünlerden yine kendisi. bir tane şeffaf tuttum ( istediğim her ruju gloss a çevirebilmek için) bir de cecile den bayıldığım bir şeftali vardı onu tuttum ( en hızlı sür çık rengimi yani) gerisini ayırdım.

highlighter: bu benim zayıf noktam ve kendime elimde çok tutma iznini verdiğim kategori. yapısı silikonlu stik veya kremler haricinde hiç birini atmadım. simli olan olsaydı elimde onu atardım ve ten rengime uymayan yok içlerinde, olsaydı onu atardım sadece. ama project pan olarak şunu yapıyorum bu yıl; önce likit olanları bitiricem hit the pan durumunda olan iki pudra var onları bitirmeye uğraşıcam. diğerlerine dokunmayacağım. pudra olanların belki dibinde biraz bırakırım çeşit olması için ehe kıyamıyorum cidden highlighter a hepsi birbirinden farklı renkmiş gibi geliyor.

cilt bakım ürünlerim genelde drugstore ayarında olmasına rağmen atmadım. cildim çok yağlanmışsa birini, çok kuruduysa birini. çok falansa şu peelingi yoksa bunu kullanıyorum diye. ama yeni ürün de eklemedim bunlar bitmeden almayacağım yenilerini.

ben aile durumum nedeniyle anne ve baba evlerinde dönüşümlü kalıyorum. o yüzden her iki evde de her kategoriden işe yarayan ürünler bulundurmak zorunda kalıyorum. durum böyle olmasa daha da içinden geçerdim decluutter işinin ehe.

5. Kelime anlamıyla düzenlemek. Yapmayı da youtubedaki declutter videolarını izlemeyi de çok seviyorum. Fazlalıklardan arınmak hayatın her alanında çok güzel zaten. Ama bunu yapmayı en sevdiğim alan makyaj malzemeleri ve kıyafetlerim. Adeta ruhen de arınıyorum bunu yaptıkça. Dolapta yer açılıyor, herşeyi gözümün önünde rahatça görebiliyorum. Kıyafetlerde olur ya hani o kadar şey alırsınız ama hep aynı şeyi giyersiniz ama sizdeki vadesi de dolmuştur, işte ben o aynı şeyi birden,çok düşünmeden verilmek üzere ayırıyorum ve hiç giymediklerime mecburen şans veriyorum ki verdiğim para vicdan azabı olarak yanıma kar kalmıyor böylece. Makyaj malzemelerini de ayırdıkça anlıyorum ki daha fazla düşünmeden almamalıyım, severek alıp kullanmadıklarıma şans vermeliyim. Güzel şey bence, arada yapılmalı. 

6. Dün gece dellenip yaptığımdır. Kendinize 3 soru sormalısınız:

1. En son ne zaman kullandım? (Ne sıklıkla kullanıyorum)

2. Seviyor muyum?

3. Tarihi geçti mi/eskidi mi?

Bu sorulardan olumlu cevap alırsanız saklayın tabiki. Tarihi geçmemişse ve çok da kullanmamışsanız çevrenizdeki kadınlara verebilirsiniz ya da süslüde hibe edebilirsiniz.

Malum kriz varken aslında neye ne kadar para harcıyorsunuz, gerekli mi, bir daha almalı mısınız gibi soruları düşünmenizi sağlayan eylem. 

7. Şehir değiştirdiğim için hem gönüllü hem de zorunlu olarak yapacağım şey. Düşüncesi bile kafamı hafifletiyor, bir an önce sadece kullandığım eşyalarla dolu odama yerleşmek istiyorum.

8. Az önce makyaj malzemelerime yaptığım düzenleme yöntemi. Elimde çok aşırı bir makyaj malzemesi yok ama yine de bir elden geçirmek istedim. Fırçalarım gözüme çok geliyordu mesela onları ayıkladım. 7-8 sene önce aliexpressten aldığım çakma sigma fırçalarım vardı onlarla vedalaştık. Bunun dışında kullanmadığım 1 allık, 1 aydınlatıcı, birkaç ruj ve dudak kalemi eledim. Hepsi eski ürünler olduğu için birine veremezdim o nedenle attım. Küçük bir 2-3 katlı organizer'a sığacak kadar ürünüm var. Oldukça rahatlatıcı bir his. En kısa zamanda dolabıma da el atacağım

9. Baya baya declutter makeup yapmışım farkında olmadan. Allık iki tane bıraktım bi şeftali olarak loreal lifes a peach bi pembe tonlarda nars orgasmı seçtim. Aydınlatıcı bi toz bi krem var. Pudra, fondöten, kapatıcı ve eyeliner birer tane var. Göz kalemi iki kahverengi var.  Far olarak macten 8 refil far ve Sleek sunset palet. Baz olarak benefit. Far bazı the balm. Rimel iki tane dönüşümlü kullanıyorum. Glossları altı taneye sınırladım. Rujlarda bozulanları attım daha vedalaşacağım rujlar var benzer tondakileri üzülerek ayırıcam rahat böyle maximum on ruj olmalı. Kontür için hoola, bronzer olarak hoola lite bıraktım. Azaltmayı daha da çok istiyorum artık bu işe dadandınız mı çıkamıyorsunuz. Sürekli elemek ayırmak istiyorsunuz. Kendimden hiç beklemezdim ama yapılıyor. 

10. Yapmak istediğim ama ya pişman olursam diye bir türlü girişemediğim eylem. Makyaj malzemelerimin muhtemelen %3'ünü falan kullanıyorumdur. Ürünler, almayanı dövüyorlar diye edindiğim 9 çekmeceli ikea alex dolabında duruyor, ona sığmayanlar bir başka dolabı daha işgal ediyor. Ölene kadar her gün sürsem bitiremeyeceğim 15-20 tane highlighter, sayamadığım kadar bronzer, sayısız aynı renk ruj... Nasıl bir umutsuz ruh hali arayışındaymışım ki almışım da almışım. Elersem gidip yenilerini alırım korkusuyla tutuyorum bunları. Gereksiz yer ve para kaybı.