doğum kontrol hapı

137. ABD'de doğum kontrol hapının (DKH) ilk kez 1960'ta piyasaya sürülmesi kadınların cinsel özgürleşme sürecini hızlandırmış, feminist harekette DKH kullanımını desteklemiştir. DK yönündeki ilk çabalar 1. dalga feminizm döneminde başladı. Süfrajistler (20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD’de pasif direniş, kamu toplantılarını bölme, açlık grevi yapma gibi yollarla kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan, az çok organize olmuş radikal kadın hakları savunucuları süfrajet olarak nitelendirilmiştir. Süfrajet hareketleri ağırlıklı olarak orta sınıftan gelen kadınlar tarafından yürütülmüştür.) kontrolsüz bir biçimde doğan çok sayıda çocuğun kadınların işe girip çalışmasını engelleyeceğini düşünmüş, istenmeyen gebelikleri engellemek için cinselliğin sıklığını ve zamanını kadının belirlemesi gerektiğini söylemiştir.

Öte yandan Sufrajistlerin çoğu öjenistti, (Öjenizm, Varoluş sürecinin başlangıcından beri kendiliğinden sürmekte olan yaşamı doğal seyrinden kopararak, önceden belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden oluşturma çabası olarak ifade edilebilir. Amacı da daha gelişkin canlılara, özellikle insanlara ulaşmaktır. Öjenik kavramı modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis Galton tarafından ortaya atılmış, önceleri sağlıksız ceninleri ayırıp, sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya felsefe haline getirilmiştir. Örneğin geçmişte Sparta ya da Platon) sağlıklı bir ırkın ancak sağlıklı çocukların doğmasıyla mümkün olabileceğini düşündüler.

ABD'de 1916'da İlk doğum kontrol kliniğini açan Margaret Sanger tutuklandı. serbest bırakıldıktan sonra ilk DKH'nın icat edilmesinde önemli payı vardı. 20.yy'ın ilk on yıllarında ABD'de devlet siyahların ve yerlilerin nüfus artışını engelleyecek öjenist politikaları savunuyordu. Muhalifler arasında da öjenist, yeni-Malthus'çu fikirler mevcuttu. Sanger'e göre fiziksel ve zihinsel engellilerin tamamı kısırlaştırılmalıydı; istenmeyen gruplar ise (cahiller, suçlular, fahişeler, uyuşturucu bağımlıları vb.) ya kısırlaştırılmaya razı olmalı ya da çalışma kamplarına gönderilmeliydi. Irkçı görüşlere sahip Sanger sonraki dönemde Ku Klux Klan kadınlarıyla buluşacaktı.

ABD'de 2. dünya savaşı sonrasında doğum oranları patlama yaptı. 1960 öncesinde, 25 yaşındaki kadınlar ortalama 4 çocuğa sahipti ve önlerinde uzun bir doğurganlık dönemi vardı; kalabalıklaşan aileler küçük evlerde tıkış tıkış yaşamış, artan maliyetler geçim sıkıntısına neden olmuştu. ABD'deki doğum oranı Hindistan'ınkini geçmişti. DKH ilk çıktığında sadece evli kadınların kullanmasına izin verildi; sonra serbest hale geldi ve 1960'lardaki "cinsel devrim"i hızlandırdı.

İkinci dalga feministler DKH'nı, cinselliğin üremeden bağımsızlaşmasına imkan verdiği için olumlu buldular, ama aynı zamanda DK sorumluluğunun kadınların üzerine yıkılacağından, istenmeyen hamileliklerde yine kadınların suçlanabileceğini iddia ettiler. 1970'lerde DKH'nın ciddi yan etkileri olduğunun ortaya çıkması feministleri bu konuda bilgilendirilmedikleri, uyarılmadıkları için erkek egemen sağlık sistemini eleştirmelerine yol açtı.

Öte yandan uzun süreli düzenli kullanımda etkili olan DKH "makbul cinsellik"le ilişkilendirilirken "morning after pill" kullanmak rasgele cinsel ilişki yaşayan kadınlarla olumsuz biçimde ilişkilendiriliyordu. DKH'nın icadından bu yana 60 yıl geçmesine, feministlerin bütün çabalarına rağmen erkekler için DKH üretilmedi. Erkeklerin çoğu DK'unun sorumluluğunu üzerlerine almaktansa kadınların üzerine yıkmayı tercih ediyordu.

dev ilaç şirketleri erkek DKH araştırmalarını finanse etmeye gönüllü değil hala da değil. Şirketler zaten kadınlara sattıkları DKH'ndan çok büyük paralar kazanıyor, satıp satmayacağı belli olmayan erkek DKH için fon ayırmak istemiyorlar(onların bakış açısı).

Bu araştırmaları yapan şirketler var fakat bu çalışmaların benimsenmesi ve erkekler tarafından da kullanılmaya başlanması ise zor, payriyArkal sistemde çocuk kadının sorumluluğu altında, erkek bu konuyu niye düşünsün. Erkekler bu hapı yoğun şekilde kullanması için toplumsal sistemin değişmesi lazım.

136. bende polikistik over olduğunu dermatologum fark etti ve beni bir jinekologa yönlendirdi. hormonlarım normal aralıklardaydı ve kistlerimin sayısı da azdı, jinekolog da durumumun çok hafif olmadığını söyledi ve bana 6 ay kullanmak üzere qlairista verdi. şu an 5. ayı yarıladığım için tecrübelerimi buradan paylaşmak istedim.

ilk ay her şey çok güzeldi. ruh halim inanılmaz düzeldi, cildim pırıl pırıldı, belim inceldi, memelerim büyüdü ve ara kanamam olmadı(gizlinot: işte burası çok önemli). sonrasında dünyam ters düz oldu. 2. ve 3. ayda hafif ama uzun ara kanamalar(gizlinot: reglimle birleşip 2-2.5 hafta sürüyor) geçirince doktoruma danıştım, doktor da normaldir olur öyle dedi, ben de ilacı kullanmaya devam ettim.

sonuç olarak karşınızda sürekli başı ağrıyan, düşük libido ve yüksek sinir sahibi, selülitli biri olarak duruyorum. kanamalarım o kadar yoğunlaştı ve uzadı ki 2 aydır seks hayatım da sıfırlandı, tuz biber oldu(gizlinot: belki seksin ne olduğunu unuttuğum için libidom düşmüştür haha). geçen hafta başka bir sorunumdan dolayı aynı klinikte çalışan dahiliye uzmanına gittim, ki kendisi 14-15 yaşından beri doktorumdur yani regl düzenimi bilir, bana acilen başka bir jinekologa görünmemi söyledi. bir ilaç bir sorunu düzeltirken başka problemler yaratıyorsa bir yanlışlık olduğunu anlattı, ancak qlairista'yı doktorla görüşmeden bırakmak istemedim. şimdi başka bir doktorla görüşmek için kanamamın bitmesini bekliyorum.

peki ben bu uzun yazıyı neden yazdım? arkadaşlar bu hap gerçekten hayat kalitesini çok etkiliyor. ben her ay farklı yan etkilerini gördüm mesela, ama en çok rahatsız olduğum tabii ki ayın 2-3 haftası kanamam olmasıydı. şimdi başka doktora göründüğümde nasıl bir sonuç alacağımı bilmiyorum mesela, belki de kistlerimi düzeltmeye çalışırken vücudumda onarılması daha zor bir soruna yol açtım. tavsiyem şu, uzun yıllardır güvendiğiniz sizin vücudunuzu tanıyan bir doktorunuz yoksa bu ilacı kullanmaya başlamadan önce başka doktorlara da danışın ki benim gibi 5 ay bu dünyada cehennemi yaşamayın.

135. Yok rahim tembelliği yaparmış, yok çocuğunuz olmazmış... 2,5 sene boyunca düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanmış biri olarak bıraktıktan 2 ay sonra hamile kaldım, doğal yollarla. Doktoruma da danışarak kullanmıştım ve doktorumun dediği; yapılan araştırmalara göre doğum kontrol hapı kullandıktan sonra bırakan kadınların daha kısa sürede hamile kaldığıydı. Bilginize.

134. (yazar: nymph) süslünün yaşadığı tüm yan etkileri bende yaşadım. Mide bulantısı = yazz benim için. Resmen hamilelik fragmanı geçirdim şu 3 ayda. Hala da geçmedi ha, bak koskaca 3 ay! Hala daha geçmedi. Sabah öğürmeleri, gece bulantıdan kıvranma zaten fix. İkinci en kötü yan etkisi ise benim için 3 aydır ağzımın tadı yok! Baya yok yani yok. Dünyanın en güzel yemeğini yiyeyim gram zevk alma, tad alma yok! Ağzımda paslı bir tad sürekli onu bastırmak için bişeyler içiyorum. İlk 1 ay günde 1 bardak su içemedim. Sadece patates ve ekmek yemek midemi rahatlatıyordu. Sıvı şeyler içtin mi yandın istifraya kadar gider o iş. Şimdi biraz su içebiliyorum artık çok şükür. Yan etkilerin geçeceğine inanmak istiyorum. Daha önce yasmin ile başlamıştık. O deneyimimi anlatmak bile istemiyorum. Old bad days. Hamilelikten korktum valla, ayrı bi saygı duyuyorum artık yazık bu hassasiyleri çekmek zormuş hakikaten. 

133. yaklaşık 5 aydır diane 35 kullanıyorum düzensiz adet şikayetim nedeniyle doktor kontrolünde başladım. öncesinde 48-50 gün arası bir sürede regl oluyordum ama onun dışında herhangi bir problemim yoktu pcos değildim. ilk 2 ay alttaki entrydeki gibi ben de çok fazla mide bulantısı yaşadım bununla beraber duygusal olarak da çok kötü etkiliyordu beni sürekli sinirli ve hassas hissediyordum. özellikle ilk 2 ay mide bulantısından kaynaklı bayağı kilo verdim hiçbir şey yapmadan iştahım aşırı derecede azalmıştı. (tabii sonradan hipotiroidim olduğunu da öğrendim kilo vermem, iştahımın azalması bununla alakalı da olabilirmiş.)

2. aydan sonra belirtiler bayağı düzeldi normal yayına oturdu diyebilirim. hala bazen mide bulantısı yaşadığım oluyor özellikle gece aç karınla uyumaya çalışırsam sıkıntı yaşayabiliyorum ama süt/ekmek ikilisiyle bu problemi atlatabiliyorum.

duygusal olarak da pms gerçekten zorlu geçiyor hala 10 gün önceden başlıyor benim, bir miktar tatsız tabi çevremdekiler için ama yapacak bir şey yok haptan önce de böyleydim o açıdan çok etkiledi diyemem belki sinir katsayımı arttırmıştır birazcık.

diane 35 genelde ciltteki akne problemleri için de reçete edilebiliyor ben bu anlamda faydasını bayağı gördüm diyebilirim, akne problemim yoktu ama cilt tonu eşitsizliği ve siyah noktalardan muzdariptim bazen kötü beslenince vs sivilce çıkarttığımda oluyordu. bunları gerçekten azalttığını düşünüyorum cildim daha güzel daha sağlıklı gözüküyor kesinlikle.

libido anlamında gerçekten düşürüyor biraz kuruluk problemi yarattı bu açıdan rahatsız edici bence.

memeleri büyüttüğü söyleniyor genelde ama maalesef ne kadar istesem de bu etkiye maruz kalamadım... (gizlinot: swf)

kilo almadım hatta başlarda bayağı verdiğim için yazın vermeye çalıştığım kiloları hiçbir şey yapmadan vermiş oldum en iyi artısı bu oldu herhalde.

son ayıma giriyorum tedavim 6 aylıktı bakalım sonrasında neler olacak merak ediyorum. onu da unutmazsam editlerim.

132. doktor tavsiyesiyle kullandığım markayı değiştirdiğimde ilk defa auralı migren atağı yaşamama neden olan haptır kendileri. Aynı dönem başka bir ilaç vb. kullanmıyordum, doğrudan şüpheli bu haptı. Anlattığım doktor pek sallamadı, inanmadı ama yıllaar sonra Oliver Sacks'ın migren kitabını okurken başka kadınların da doğum kontrol hapları kullanımıyla tetiklenen migren ataklarından haberdar oldum, doktorlarıma selam olsun..

131. gece gece kendime bu hapı dert edindim biraz doğum kontrol haplarına sövüp stres atacağım.

iliklerime kadar varlıklığından nefret ettiğim haptır. 5 ay kullandım yemin ederim 5 yıl götürmüştür ömrümden, öyle illet bir şey. hapı kafama göre eczaneden alıp da kullanmaya başlamadım. bu şekilde korunmak istediğimi doktoruma belirttim, hormon testlerime vs baktıktan sonra doktor bana en uygun gördüğü hapı yazdı. yazz 24 + 4 kullanmaya başladım.

kullanmaya başladıktan bir kaç gün sonra sabahları mide bulantısı, baş dönmesi ve korkunç bir açlıkla uyanmaya başladım. sabah gözümü öğürerek açıyorum ve bu korkunç mide bulantısı yemek yiyene kadar geçmiyor. mükemmel bir güne başlama şekli gerçekten. bir kaç kere aç karnına çay/kahve içmeyi denedim. her denemede tansiyon düşüklüğünden yattım kaldım, bir denemede de kustum. açlık demişken. o açlık ki ne açlık. sanki biri tuttu uzay boşluğunu mideme taşıdı. gün içinde de hep açım! yemek yiyorum iki saate yine açım?? bir de normal bir açlık da değil tansiyon düşmeli, mide bulantılı bir açlık. yemesem ölücem tipi bir açlık. e böyle böyle kilo aldım tabii. veee kiloya ek, baldırıma kadar selülit doldu vücudum. sonra onları yok edicem diye canım çıktı. bitti mi? hayır tabii ki bitmedi. dünyanın en sülalesi rahat insanlarından biri olan ben, drama queen'e dönüştüm. abuk subuk şeylere ağlamaya başladım. öbür törpüsü, katlanılmaz bir insan oldum. sevgilime ulaşmaya çalıştım açmadı mı? hemen sevgilim kaza geçirdi kesin diye ağlamaya başlıyorum. adamın kurduğu cümleleri saçma sapan yerlere çekip üzerine alınıp ağlıyorum, oysa ki bir şey dediği yok yazık garibimin. en müthişi, bir keresinde sokakta çocuğunun birinin elinde balon gördüm şu uçan balonlardan. çocuk balonu gökyüzüne saldı ben ağlamaya başladım. ağlama nedenim de şu: ühühüühü çocuk balonu terketti(??).

yazz kullanmamın ikinci ayında kanamam durmadı ve durmaksızın bir kanama sürecim başladı ve böylelikle doktor yasmine geçmemin uygun olacağını söyledi ve yasmine başladım. yasmine başladıktan sonra ki bu 3. aya denk geliyor bir daha bırakana kadar hapı seks yapamadım. evet yapamadım. hem canım istemedi hem de kuruluk problemim oluştu. libidom hakkın rahmetine kavuştu. on numara korunma yöntemi, soruna kökten çözüm. en sonunda da başlarım böyle işe diyip bıraktım. bıraktıktan kısa bir süre sonra normale döndüm. doğum kontrol hapına başlasan mı acaba diyen kişi sevgilimdi, şimdi başlasam mı tekrar acaba diyince adamın gözlerindeki korkuyu görebiliyorum. 5 ay bir deliyle uğraştı, haklı...

şimdi hapı anladığım kadarıyla sorunsuz kullanan bir çok kadın var. herkesin bünyesi farklı. ben olabilecek tüm olası yan etkileri yaşadım diye siz de yaşamak zorunda değilsiniz.

allah rızası için şu bilim insanları bulsun şu meretin erkek için olanını da rahat edelim. biraz da onlar uğraşsın mide bulantısıyla baş dönmesiyle. hadi bakalım.

130. Yaklaşık 3 sene önce düzensiz adet şikayetiyle doktora gidip kistim olduğunu öğrenmiş ve başlamıştım. 3 ay sonra falan kistim geçmişti. 6 ay sonra falan da düğünüm var diye bırakmadım ve hala devam ediyorum. Gayet memnunum şu an. Adetlerim düzenli, sivilcelerim çıkmıyor. 

129. En kısa, tabiri caizse hap gibi, bilgi Netflix Sex Explained 1. Sezon 3. Bölüm Birth Control'da verilmektedir.

Yeni nesil diye jinekologların verdiği hap ninemden kalmış onu da gördük. Teşekkürler netflix.

128. Ailemde çok fazla kanser öyküsü var. Annem yumurtalık kanseriydi.gittiğim tüm jinekologlar, özellikle jinekolojik onkoloji doktoru birkaç yıl aralıksız doğum kontrol hapı kullanmanın yumurtalık kanseri riskini azalttığını söyledi. Okuduğum birkaç makalede de gördüm. Ancak brca1 gen mutasyonu da var ve bu meme kanseri riskini de arttırıyor. Doğum kontrol haplarının da meme kanseri riskini arttırdığına dair söylentiler olduğu için doktorlara bunu sorduğumda, meme kanseri üzerinde kesinleşmiş bir etkisi bulunmadı ancak risk olabilir tabii ama yumurtalık kanserinin teşhisi çok daha zor olduğu için onun riskini azaltan bir şey yapman daha mantıklı dediler. Tabii bu kişinin kendi tercihi ve doktorlara danışarak yapılması gereken bir şey. Zararları ve yararları değerlendirilerek doktor kontrolünde kullanılması gereken hap.