güneş kremi kullanmamak

51. İnsanın cildine yapabileceği en büyük kötülük :( Diğer girdilerde güneş kremini yenilemeyle alakalı bazı bilgiler verilmiş ekleme yapmak isterim. 2 saatte bir güneş kremi yenilemek, eğer 2 saat boyunca güneş altında kalırsanız yapmanız gerekendir. Örneğin, bir saat güneş altında durdunuz 1 saat içeride pencereden uzak güneş almayan bir yerde o zaman güneş kreminizi yenilemeye gerek yok. Bir daha dışarı çıkıp 1 saat daha güneş altında kalırsanız yenilemeniz gerekir. Yani, güneşe maruz kalınan toplam saat 2 olduğunda güneş kremi yenilenmeli.

52. Valla güneş görmeyen yerlerim cidden daha beyaz ve daha genc duruyor. O yüzden gerçekten güneşin yaşlandırdığını düşünüyorum. Bir de o güneş kremini yenilemeyen bir maraton koşucusu vardı, bacakları nasıl  kabarıp şişmişti, o görsel bana ders oldu resmen, arada aklıma gelir. 

Söyle bir şey de var uygun fiyatlı güneş kremi alıyorum, yok beyaz iz yapıyor, yok sivilce yapıyor, cok kullanmiyorum; pahalı bir ürün alıyorum  ( su anda skin seuticals, üniversal tint kullanıyorum), bu sefer de öyle bol bol süremiyorum. 

Bir de annem de kullanmamış, yüzü çok güzel. Ama annemin yaşadığı dünya ile benimki bir mi? Annem açık arazide, doğal gıdalarla büyümüş, doğru dürüst sanayi yok, kirlilik az, ozon tabakasında delik yok, paketli gıda yok.  

Yanı su anda mükemmel olmaya çalışmadan, ve aman bugün de güneş kremi sürmedim eyvahlar olsun demeden, ne yapsam kardır diye kullanıyorum. 

53. kişinin kendi tercihi tabi bir de şu var fiyat olarak çoğu insanın bütçesine fazla geliyor. gıda ihtiyacını zor karşılayan insan sanmıyorum güneş kremi vs önemsesin ama bunun dışında kullanan dikkat eden insanlar ucubeymiş gibi davrananlar, alaya almalar vs beni sinirlendiriyor. sadece güneş kremi değil tabi, mesela beslenmenize dikkat ediyorsunuzdur birisi mutlaka yorum yapar haddi olmayan, makyaj yapmayı seven birisinizdir ona da yorum yaparlar vs vs. son günlerde twitter'da güneş kremiyle ilgili tweetler döndüğü için bu başlığın altına yazmak istedim. doktor kesilip gereksiz olduğunu söyleyen mi dersiniz, yarım yamalak duyduğu bilgilerle bunu aklamaya çalışıp kullananlar salakmış gibi davrananlar mı, bu ne saygısızlık ya. sürmeyin tamam, şu an bilimsel olarak güneşin zararı ve güneş kreminin gerekliliği bilindik bir gerçek. işin pazarlama boyutu bizi gereksiz bilgilerle boğanlar yok mu tabi var. kendi adıma güneş kremini düzenli kullandığımdan beri cilt kalitemin arttığını söyleyebilirim, işin cilt kanseri boyutuna girmiyorum. leke oluşumunu hızlandırıyor, leke karşıtı bakım yapmak isterseniz ya da leke karşıtı değil sivilce vs gibi sorunlara yönelik, kullandığınız ürünler cildinizi hassaslaştırdığı için yine güneş koruması gereklilik kazanıyor. lekeyi geçtim güneşin cildin kırışması ya da yapısının bozulmasını sağladığını iki tane düzgün dermatolog vs takip eden biri biliyor artık. ama genel olarak kendin için çaba sarf etmek, alayla karşılık buluyor. kendimizi ve cildimizi sevmemiz suç sanki. şey var bir de, benim annem x yaşında ama hiç lekesi yok ve kullanmıyor tayfa. evet zaten hepimiz annenin genlerine sahibiz. lekesi olmayabilir ama belki cilt deformesi kullansa daha az olablirdi. yanlış anlaşılmasın insanların yaşlanma hakkı var, güzellik-gençlik borcu yok kimsenin kimseye. ama görünüşüne önem veren ya da dikkat etmeye çalışan insanlarla alay edilmesi tuhaf.özellikle güneş kreminde sağlıkla ilgili bir boyutta var. neyse ben uzattıkça uzatırım zaten vaktim bol ve canım sıkılıyor.

54. yüz olarak, cilt yapısı ve rengi olarak çok benzediğimiz bir erkek kardeşim var.

Benden farklı olarak alkolü var ama o da çok fazla değil, bunun haricinde benden iyi beslenir, şekersiz yer, paketli ürün kullanmaz, karbonhidrat sınırlı, elinde çiğ ıspanaklı yeşil içecek Ya da yaban mersinli, böğürtlenli, bademli kırmızı içecekler görürsünüz . Fiziği o yüzden kusursuz. Giyimi ise bohem asla ve asla klasik değil. Yoga eğitmeni. 

Bir de asla ama asla güneş kremi kullanmaz, hiçbir krem kullanmaz tiksinir. Her gittiğimiz her yerde  kardeşiz dediğimde abiniz mi diye soruyorlar. tanışanlar daha sonra muhabbette abin yogacıydı ne şanslısın diyor. 

10 yaş var aramızda, 10! Sadece ben gencim değil kardeşimin kaz ayakları ve alın çizgileri aşırı belirgin. En azından +30 dersin, bakımlı bir 35 çok daha yüksek ihtimal. Bu duruma içerliyor.

Ben vitiligo sebebiyle 14 yaşından beri yaz kış güneş kremi kullandım.

Kardeşim aynı zamanda dağcı, yazın da sabahtan akşama kadar deniz kenarında. Ben dediğim gibi vitiligodan dolayı hayatım güneşten kaçmakla geçti, belirli bir yaşa kadar sabah 7den önce veya akşam 7den sonra denize girebildim. 

55. evde yaptığım eylem dışarı çıkarken de bazen unuttuğum oluyor açıkçası. çok büyütülmemesi gerektiğini düşünüyorum bu olayın. şehir içindeyseniz direkt güneş altında değilseniz kullandığınız kremin filtreleri yeni nesil kolay bozunmayan filtrelerse yüzünüzü silmediyseniz terlemediyseniz (gizlinot: yazın pek mümkün değil şahsen bu) sabahtan sürüp çıkmak sizin için bu kadar külfet olmamalı yani. influencerlar gibi evde sürülmesi gerektiğini ben düşünmüyorum şahsen direkt cam kenarında oturmuyosanız aynı şekilde. komple güneş kreminden kaçmayı da sağlıklı bulmuyorum bu arada cilt kanseri şakaya gelcek bir olay değil anti age özelliklerini geçtim odak noktamız en başta bu olmalı

kısacası her şeyin ortasını bulmak gerek ya şu an cilt bakım rutinimde en çok değer verdiğim ürünüm güneş kremi buraya harcadığım paraya acımıyorum çünkü önemli temizleme jelimi gerekirse 13 liralık beebauty alırım nemlendiricimi simpledan alır kullanırım 30 liraya ama güneş kremime yine yatırımımı yaparım.

56. Kullanmamak opsiyon dahi olmamalı bence. Ama ne kullanmalı?

 Kore ve Japonya güneş koruması anlamında aşırı takıntılı iki millet. O yüzden en güzel güneş kremlerini ürettiklerini düşünüyorum.   Ama ülkemizde ne kadar satılıyor?

(gbkz: Shiseido) ve Kanebo ülkemizde satılan Japon markaları.

Kore içinse Sulwhasoo ve Hera gibi sağlam Kore markaları. Güneş kremleri de bakım kremleri de (gbkz: La Mer) ve (gbkz: La Praire)'den iyidir.

Çünkü güneş ve lekelenme onlar için cidden önemli.

 Siz tutup da sokak markalarını bilip onlara göre tüm ülkeyi yargılıyorsanız, Fransız iyidir diyorsanız en iyi ihtimalle önyargılı birisiniz diyenilirim. Batı üstündür diye yapılan dayatmaların sonucu olabileceğini düşünüyorum.

 O Türkiye'de adı söylenen çoğu marka Fransa'nın Loreali, Yves Rocher'i en fazla( Yves Rocher'i çok severim bu arada). Sanırım hedef kitle kpop, kdrama ile ilgili gençler o yüzden fiyatları 10-30 dolar arası değişen markalar geliyor. Onlara da fiyat bindirip satıyorlar. Bu fiyata güzel ürünler vardır muhakkak ama yararsız formüle hatta zararlı formüle de sahip vardır.

Güney Kore'ye ve Japonya'ya giderseniz cilt bakımının, kozmetiğin halk tarafından ne kadar ciddiye alındığını bilirsiniz, o kadar çok marka var ki inanılmaz. High end ürün de var, dermakozmetik de, geleneksel Kore tıbbı da, öyle zannedildiği gibi daha ucuz alternatif değil.  En son Japonya'dan aldığım sadece yüz temizleme yağı 80 dolardı (bkz: shu uemura) Kore marka nemlendiricim ise 110 dolar (bkz: sulwhasoo). Cc kremim chanel cc kremden daha iyiydi (bkz: Hera) Bak daha seruma girmedim. Onlar da segment segment anlayacağınız.

Elbetteki burada kastettiğim şey en iyi ürünler pahalı ürünlerdir demek değil. Fransız ve Kore kozmetiği karşılaştırılırken yanlış karşılaştırılıyor bunun altını çizmek. ben para saçmak için değil, kısıtlı zaman olduğu için alanının en iyi markalarına yöneldim, muhakkak muadilleri de vardı ama bakmadım. Bir de o dönem dolar 2 liraydı, onun da etkisi var.

Türkiye'de şu an Kore'den tanıdığım bir kaç marka var onlar da sephora'da, clinique ayarında olan Laneige, dr jart.

 Skinfood, tonymoly ise low end markalar. Flormar gibi düşünebilirsiniz.

O sebeple güvenilir bir güneş kremi için nasıl flormarı tercih etmiyorsak ben o segmentteki Kore marka güneş kremi tercih etmem. Onun yerine gidip (gbkz: la Roche possay) almak çok daha mantıklı. Çünkü Fransız ulaşılabilir dermakozmetik markalarının ciddi bir güneş koruma geçmişi var, yani bu alanda yatırımı ve deneyimi var. 

(gbkz: Edit): Bu arada içerik okuyun da formülasyonu ve oranlarını bilmiyorsunuz, çok bilir gibi ahkam kesmemek lazım. (Çisem'i de çok tatlı buluyorum ama kek tarifi okur gibi içerik okuyor ve en son oxybenzon emilirse emilsin bence sıkıntı yok dedi ben şok, hamilelikte bebekte kalıcı hasara sebep olabilen bir madde)

 Ülkenin güneş bakımını ciddiye alması demek de şu, ülkenin kozmetik markaları bu alandaki arge çalışmalarına yatırım yapıyor.

 Ve regülasyonları sebebiyle meşei de önemli, her ülkeden gelen ürünü güvenle kullanamazsınız.

Çok dağınık yazdım farkındayım.

Okumaya üşenenler için özet, güneş kremi kullanın, ülkedeki Kore güneş kremlerinden ziyade Fransız dermakozmetik orta segment güneş kremi kullanın.

Ama bu Kore kötüdür demek değil. Okurken başı şişenler için özür dilerim :) 

57. Küçükken annem sürmek için peşimden koşarken benimse hiç önemsemediğim bir şeydi. taa ki güneş yanığı kaynaklı yüzümde iğrenç bi yara çıkana kadar.

Bembeyaz tenliyim deniz tuzu+güneş ikilisinin birleşimiyle olduğunu tahmin ettiğim iltihaplı ağrılı yaram ne zaman yüzüm yansa tam elmacık kemiğimin üzerinde çıkar. çıkmadığı zamanda da yerinde beyaz leke şeklinde izi var.

Çok korktuğum için yüzüme avuç avuç 50 faktör krem sürerim. Kore more yazılmış hiç o kadar para veremem bildiğimiz markaların çocuklar için olan serilerinden kullanıyorum memnunum

58. Dr. Ayşegül Çoruhlu'yu takip ediyorum. D vitamini almanın öneminden bahsetti defalarca. Güneş=kardeş diye paylaşımı da var. Açıkcası işe giderken bile güneş kremi sürülmesi yıllarca anlamsız gelmişti. Kimyasal her şeyden önce. Yazın 12-1 arası güneşlenirim, ilk yarım saat kremsiz. Son yarım saat hassas yerlere 20 faktör krem sürer kalkarım.

Yıllardır grip bile olmadım şükür.

Yine de herkesin kendi bedeni, kendi kararı.

59. 30 yaşıma kadar tatiller harici yapmamıştım. Sonra aknetrent tedavisi görürken doktor kullanmam gerektiğini söyledi. Kış olsa bile o zamandan beri kullanıyorum. Yaştan yaşa, ciltten cilde değişiyor gibi durum. Bir de güneş de eski güneş değil. (gizlinot: çünkü ozon tabakası vs. ) mesela annem hayatında güneş kremini tatiller harici sürmemiştir ne yüzüne ne vücuduna. Tek lekesi yoktu ama geçen sene yaşın da etkisiyle ilk kez güneş lekesi oldu yüzünde. Beyaz tenlidir bu arada. Bense açık buğdayım ama benim yüzümde daha çok leke var. Bilemiyorum. Daha çok olmasın diye kullanıyorum, cildim daha toleranssız gibi geliyor. Koruduğum için korumadığım zamanlarda daha mı toleranssızlaşmış oldu ona da emin değilim. Sonuçta bu bir sektör olduğu için asla da emin olamıyorum her şeyden ama evde sürmek filan çok gereksiz geliyor bana. Sonuç olarak günde bir kez evden çıkarken sürüyorum. Tatildeyken her denizden çıktığımda tazeliyorum ama onun harici tazelemiyorum da.

60. öncelikle bu bir tercihtir ve kimse birbirini bu nedenle eleştiremez. ancak pozitif bilimlere inanıyorsanız güneş kreminin yaşlanmayı geciktirdiğini ve cilt kanserini önlediği gerçeğini yadsıyamazsınız. bu nedenle bir pazarlama ya da satış stratejisi değilidir, bu sigara içmek kanser yapmaz demekle aynı şey bana kalırsa, ama sigara içen insanlar yok mu, var tabii.

gördüğüm kadarıyla skin bloggerları bu işi dallanıp budallanıdırdıkça radikalleşmeye başladılar, böylece güneş kreminde bile taraflar ortaya çıkmaya başladı swh

bu konuda sosyaleczacı'yı çok beğeniyorum, çok temiz ve net açıklamalar yapıyor, bakabilirsiniz. bana kalırsa cilt bloggerlarını takip etmek yerine dermotolog ya da eczacıları takip edin, makale okumakla uzman olunmaz. ne kadar 'biz uzman değiliz' açıklamaları da yapsalar cilt bakımıyla ilgilenen insanları çok fazla etkilediklerini fark ettim.

kendi deneyimimi aktamam gerekirse aktif olarak akne tedavisinde olduğum için evde güneş kremi sürüyorum odam çok güneş alıyor, dışarı çıkıyorsam bir miktar daha fazla sürmeye çalışıyorum.

2 parmak kuralı, ayda 1 güneş kremi bitirmek gibi söylemler bence insanları kötü etkiliyor, 'hayır! iki parmak sürmüyorsan hiçbir işe yaramaz!' gibi sert çıkışlara gerek yok, evet kanıtlanmış bir gerçek ama insanlara dikte etmeye de gerek yok, söyle geç. açıkcası o kadar bütçemiz de yok yani napalım. sürebildiğim kadar güneş kremi+şapka+gözlük ile devam ediyorum ben hayatıma. hani 10 paket siagara içen bir tiryakiye, 'yok ya bırakmıyorsan azaltmana da gerek yok, böyle devam et' mi demek lazım?

başka bir mevzu da otu çöpü doğal, test edilmiş kremleri kimyasal sınıfına koymak, tıp bilimine gönül vermiş biri olarak beni çok üzüyor bu durum, dilimde tüy bitti, ne desem bilemiyorum, aktarlara mucize gözüyle bakmak 21. yüzyılda bana abes geliyor, en basitinden zehir ve ilacı dozajı belirler ve testler bunun için vardır. aspirinin içindeki asetilsalisilikasit söğüt ağacından elde ediliyor, kan sulanıdırı olarak söğüt ağacı kullanılabilir mi şimdi size soruyorum.

falanca tanıdığım kullanmıyor, ama cildi çok güzel demek de şöyle yanlış, o kişinin güneş kremi kullansaydı yüzünün nasıl olacağını bilmiyorsun ki, neye göre karşılaştırma yapabiliriz? zaten cilt güzelliğinin belki yüzde 60'ı genetiğime kodlanmış.

toplamam gerekirse, güneş kremi kullanmak bence kişinin hassasiyetine bağlı, kullananlar saplantılı, kulanmayanlar cahil değil :) şuan burdaki kimsenin soloryuma gittiğini, güneş kremsiz güneş altında yattığını düşünmüyorum, bence bunlardan kaçınmak çok önemli. kimseyi hedef alarak yazmadım, bazı girdilere cevap gibi oldu, başlığı hızlıca okuyup kendi fikirlerimi paylaşmak istedim. dediğim gibi böyle konularda radikalleşmeye gerek yok, herkesin kendi cildi, kendi fikri.