6.
Çalışanların mutluluğu için çalıştıklarını iddia eden güruh.
Çok büyük şirketlerde eğitimdir motivasyondur uğraşıyorsunuzdur belki ama çoğunuzun amacı patronunuz üç kuruş daha vermesin diye ‘piyisi kiti i piriyi miiş bilimizsiniz bi siktirdi’ diye palavra sıkıp çıtayı düşürmek.
Katılım zorunlu parti verip çalışana iki kadeh içki ısmarlayıp sonra canını çıkarıp ‘ekmeh veriyoz ya işte ‘ diye dolanan patronların karlarını düşünürsünüz personelden önce
Dedikodudan trendyoldan fırsat kalırsa da potansiyel kölelerinize dönüş yaparsınız. Ya da yapmazsınız.
İşe alınmadı diye ikyı suçlamak yanlış ama bu kulaklar ne ik zorbalıklarına şahit oldu. Yemiyoruz yani
5.
Neden insan kaynakları ve benzeri departmanlara alım yapacak firmalar her yere “deneyimmmmmm” yazıyor. Ağzınıza vururum bakın sizin. Deneyimsiz insan insan kaynakları birimlerinde çalışamaz mı ? illa avazım çıktığı kadar, sizin derdiniz neeeee diye bağırayım mı ?
Tanım: bu departmanında çalışabilmek için ne istenildiğini anlayamadığım meslek. (gizlinot: canımı )
4.
geri dönüş yapmadıkları tarafından bolca küfür ve beddua yiyen birim.
3.
iyiki seçmişim dediğim mesleğim. seçmeyi düşünen ve çevreden gelen olumsuz yorumlara kafasını takan meslektaşlarıma naçizane önerim şudur: bırakın isteyen sizi istediği şekilde adlandırsın. her gün linkedinde de görüyorum ben bunu resmen insan kaynaklarına bir nefret kusuyor insanlar. bu noktada insan kaynaklarını sadece işe alım yapan kişi zannedenlere de ayrıca acıyorum. iş görüşmesinde egosu kırıldı diye gidiyor insan kaynaklarına çatıyor hahahaha ne güzel dünya ya. arkadaşlar size kötü bir haberim var; i.k şunu alalım, şunu almayalım deme yetkisine sahip değil, sizin işe yeterliliğinizi teknik ekip belirliyor. işini iyi yapmayan i.k. çalışanları da tabi ki etkili bu noktada ama genelleme yapmak çağımızın hastalığı kurtulmak lazım.
2.
canım mesleğim... yazık ilk yorumu okudum baya üzüldüm.
türkiye'nin neredeyse her ilinde toplamda 1500e yakın çalışanı olan bir şirketin ik departmanında çalışıyorum. idari işler ve personel özlük de dahil olmak üzere 15 kişilik bir ekibiz. 4 kişi asıl ik işlerini -işe alım, eğitim, performans, tutundurma, elde tutma, organizasyonlar, kariyer planlaması, yetenek havuzu vs.- sırtlıyoruz. 3 farklı çalışan profilimiz var hepsiyle tek tek ilgileniyoruz. bu hafta mesela 3 büyük organizasyonumuz var hepsini bir arada planlamaya çalışıyoruz.
personel özlük ekibi desen maaşlar, primler, kotalar, giriş çıkış işlemleri, dava süreçleri her türlü yasal işlem onların omzunda. idari işler yeri geliyor departman kapısından tuvalet sifonuna kadar tek tek ilgileniyor.
yeri geliyor nefes almadan çalıştığımız oluyor. uğraşıyoruz didiniyoruz sonra bir kişi memnun olmuyor diye suçlu biz oluyoruz. kalkanız işletmede. işletmede kurumsallık imajı bizden geçiyor. çalışanın gününün neredeyse 10 saatini geçirdiği yerde mutlu, huzurlu olmasını sağlamak bizim görevimiz. ayrıca işveren ve çalışan arasında tampon görevi görüyoruz. çalışan isteklerine big boss cevap vermiyor olay bize patlıyor. ik'nın suçu oluyor. ama bir kişi sana çok teşekkür ederim, çok iyi bir eğitimdi, harika organizasyondu, ilgilendiğin için teşekkürler vs. diyor, insanların yüzü gülüyor mutlu oluyorlar tüm yorgunluğumuz uçuyor...
sonra biri geliyor burada sana ve mesleğine bilgi hırsızı, kurumsallığın şıpıdık hali diyor... vay anam vay!
1.
Genelde "biz sizi ararız" cümle kalıbı ile bütünleşmiş kişilerdir Ve asla aramazlar...