25756.
Mizojinistlerden ve kadınları genelleyenlerden nefret ediyorum ama bir şeyler birkaç haftadır alttan alta rahatsız ediyor beni. Demek istediğim, kadınları yermek niyetinde değilim ama özeleştiri yapabilmeliyiz diye de düşünüyorum.
Gayet eğitimli, kariyerli ve iyi geliri olan, hatta aileleri de nispeten varlıklı olan birkaç yakın kız arkadaşımdan ilginç çıkışlar görüyorum bu aralar.
Birbirimizin hayatına normalde bu gibi konularda yorum yapmamamıza rağmen, birbirlerinden habersiz şekilde, nişanlımın ekonomik olarak benim daha çok giderimi karşılamasının gerektiğini, ilerde planlanan büyük harcamaları benim değil onun veya ailesinin yapmasının gerektiğini, onu "böyle alıştırmamamı", bunların "güçleri olduğu için" onun ailesinin görevi olduğunu söylediler. baya baya ısrarcı oldular bu konularda, korumacı bir yaklaşımla beni uyarmaya çalıştılar. Nişanlımın zaten bir evi var ve ekstra çıkan her şeyde bana ekonomik olarak destek olmaya çalışıyor, ben ekonomik olarak şu an zaten ciddi eksideyim. Zaten hala üreten değil, tüketen tarafım. Ama arkadaşlarıma bunlar yeterli gelmedi, vallahi delireceğim.
Beni koruma çabalarını anlasam da bu kadar özel bir konuya bu kadar akıl vermeye çalışmaları ve "sana para harcamazlarsa değerli olmuyorsun" gibisinden bir alt metin hissettirmeleri hoşuma gitmedi. Hem bu kadar akıl vermeye çalışmaları, hem de tanıdığımı sandığım kadınlar hakkında beni hayal kırıklığına uğratmaları sinirlerimi bozdu. Galiba büyüdüğü aile seküler, kendisi eğitimli ve kendi ayakları üzerinde duran birisi olsa da kadın mantığı değişmiyor ya, dönüp dolaşıyor; erkek bana baksın'a geliyor.
Üzgünüm ya ne diyeyim bilmiyorum. Arkadaşlarıma nişanlımın bana "gerçekten" para harcamaya çalıştığını kanıtlamaya çalıştım, hiç hoş değil. Yetişkin bir insan bu durumları da yönetebilmeli ama neyse, öğreneceğim herhalde bir yerde.
25755.
her seye yetismeye calisirken cok yoruldum, kendimi cok gucsuz ve yalniz hissediyorum. gece uyuyamiyor sabah 5 te stresle uyaniyorum. bir seylere yetememe/yetisememe hissi icimi kemiriyor. sanirim 32imde cortladim, umarim toparlarim
25754.
2012'de görüp vurulduğum çocuk evlendi iki çocuk yaptı. Ben akademik kariyer isterken o evlenip iki çocuk yapmayı istiyordu, ben onun şehrini bıraktım, o benim şehrimi bıraktı, döndü eski sevdiğine. Bana sen istanbul kızısın bozkırın ortasında yapamazsın demişti. Yapamadık.
25753.
Bir tane daha bitiremeyecegim allik almak istemiyorum, aldigim her seyi maksimum 20 defa kullanabiliyorum sonra hop yenisi. Allik ya da ruj bitirebilenleri cok kiskaniyorum.
25752.
Bu dyson için stok kovaladım aylarca, şimdi çıkan strawberry rengi çooook güzelmiş :(
25751.
Bazı noktalarda durmuş olabilirim ama o noktaya gelmiş olmak bile midemde kelebekler uçuşturuyor.
25750.
Kadınlar kulübünden aldığım gazla sevgilime bir konuda atar gider yaptım ve işe yaradı swh.
25749.
Arkadaşlarımın ne kadar hadsiz olduklarını gördükçe hayrete düşüyorum. Geçenlerde bir arkadaşıma hoşlandığım birinden bahsediyordum, birlikte çekilmiş çok da güzel bir fotoğrafımızı gösterdim, ilk söylediği şey ıııy ne kadar tipsiz oldu. Ben de ne diyorsun ne kadar kaba bir laf o farkında mısın dedim. Ben senin exine öküz demiş miydim dedim. Başka bir arkadaşım da koca parasıyla gittiği kurslardan bahsedip bana şu sertifikayı aldın mı bunu yaptın mı diye hava atıyor. Pardon? Sen bunları kendi paranla yap bakalım kolay mı? Daha önce de benim kocamın en azından saçı var demişliği var.
İnsanlar hakkında bu kadar hadsizce yorumlar yapıyorsanız siz de sizin hakkınızda söylenen şeyleri hak ediyorsunuz demek ki. Sen şişmanlığından yakınıp insanların dış görünüşüne hiç hakkın olmadan yorum yapıyorsan, dışarıdan nasıl göründüğünü de düşüneceksin.
Bu insanlar böyle değillerdir 10+ yıldır arkadaşım ikisi de, elde ettikleri imkanlar kendilerini bu kadar büyütmelerine sebep oldu. Sen eskorta giden, hayatında 2 kitap okumuş, görgünün g'sine sahip olmayan insanı unutamadım diye ağlayıp bir de başkalarına yorum yapamazsın.
İşte sırf bu yüzden vizyon, nezaket, saygı size uğramıyor.
25748.
eski evimi çok özlüyorum. Doğup büyüdüğüm ev bile değil oysa ki. Ergenliğimin ortasında taşınıp 4-5 sene oturduğumuz ev. Içine kıyafetlerim sığmayan dolabım, rengine benim karar vermediğum duvarlar, bir önceki evin salonundan bozma tül ve perdem, şimdiki her ölçüsü isteğime göre yapılan dolabım, rengini kendim seçtiğim duvar ve parkeler, eski evin içinde görüp beğenip keşke benim olsa diyip bu eve aldığım her eşya eski odamın yerini tutmuyor. Korkuyorum ya bir daha kendimi asla o evde hissettiğim kadar bir yere ait ve güvende hissedemezsem diye. Ama sanki renler vardı gülfem... sesler şarkılar. Şimdi hiç renk yok.
25747.
Markaların aslında boyu uzun olan ürünlerinin fotoğraf çekimlerinde kısaymış gibi gösterilmesini aptallık olarak görüyorum.
Normal boyda bir hırka mesela, manken evirmiş çevirmiş katlamış kıvırmış , crop gibi görünüyor.
Uzun etek diyelim, manken bir köşesini kaldırmış, bacağının üstüne koymuş, yırtmaçlı gibi görünüyor.
Yahu ürünleri fabrikalarınızda siz ürettiniz zaten, kısa gibi görünen bi ürün istediyseniz kısa üretseydiniz o zaman.
Rahat bırakın kardeşim şu kıyafetleri. Mankenler de asker gibi dümdüz dursun, alıp almayacağımıza karar verelim. Biri çömelir, biri zıplar, biri ürünün orasını burasını çekiştirir. Alacağım ürünün net görünüşünü 6. Fotoğrafı kaydırıp görmek zorunda mıyım ben?
21 ekim 03:17
21 ekim 03:19