süslülerin sevdiği kitaplardan alıntılar

195. "şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek."

Küçük kara balık, samed behrengi

Benden önceki alıntının da aynı kitaptan olması güzel bir tesadüf olmuş. Uyanık kalan bütün küçük kırmızı balıklara selam olsun.

194. “Ben yalnızca sağa sola dolaşıp durmaktan bıktım, can sıkıntısı içinde yüzmek istemiyorum artık, bir nedeni olmadan mutlu olmak da istemiyorum; günün birinde gözlerimi açıp hepiniz gibi yaşlandığımı, ama hâlâ aynı balık olduğumu, ilk başta bildiğimden fazla bir şey bilmediğimi görmek istemiyorum!”

Küçük kara balık-Samed Behrengi

193. Üstteki girdide sevdiğim bir kitaptan bir alıntı görünce ben de aynı kitapta gördüğüm, sevdiğim bir alıntıyı paylaşmak istedim.

"Felek, tesadüflerle sağ gösterir ve gerçeklerle sol vurur. Mutluluk bu ikisi arasında geçen sürede yaşanır."

Ruhi mücerret - murat Menteş

192. Hava öyle sıcaktı ki tavuklar haşlanmış yumurta yumurtluyordu.

murat menteş - ruhi mücerret

191. İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik neye yarar?

Suzan Defter - Ayfer Tunç

190. “neredeyse aptalca bir içgüdüyle, daha bir saat önce yaşıyordu! diyecekti. kendini tuttu, çünkü ölüm böyle bir şeydir: insanlar ölünceye kadar yaşarlar.”

• yürüyen şato | diana wynne jones

189. ”ifade edemediğim bir eksiklik var içimde. sanki her şey başka türlü olabilirdi.”

• tehlikeli oyunlar | oğuz atay

188. Aşkın kazananın ölüme mahkum olduğu bir piyango olduğunu söylüyorum. Sevgili dostum d'Artagnan, inanın bana, kaybetmeniz iyi olmuş. Ve size bir tavsiyede bulunmam gerekirse, her zaman kaybetmenizi öneririm.

Üç silahşör.

187. "böcekler, türlerin kitlesel yok oluşunun beş raundunu sağ salim atlatmışlardır."

böcekler gezegeni; anne sverdrup-thygeson

186. “Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.”

Dostoyevski

ne anlamlı bugün için.