akp'nin başörtülü reklamı

1. Ya ben o reklamda oynayan kıza öyle sinir oldum ki suratına yapıştırmak istiyorum. Ne gıcık tavırları bi battı bana.

2. Reklam sayesinde akp nın de ne hallere düştüğünü anlamış olduk. Ya yeter vallahi yeter. Yol yaptın, başörtüsü sorununu çözdün, paradan altı sıfırı attın ama yerine koymana az kaldı o sıfırları. He tamam ben üç farklı üniversite de okudum. 2005 den beri açık da girdim o okullara kapalı da girdim. Ama sen devamlı kapalı kızları siyaset malzemesi olarak milletin gözüne sokarsan ben kapalı girdiğim o okula ya da herhangi ortama lanet ederim. Çünkü yarattığın imajla ha kapalı üniversite öğrencisi kız kesin o zihniyet damgasını bana yapıştırıyorsun. Akp li olmadığım halde defalarca sizin zihniyet yüzünden böyle böyle oldu laflarını yiyorum. Başörtüsü eskiden siyasi bir simge değildi. Sadece bir boş bahane idi ama şimdi ettin ettin başörtüsünü siyasi simgeye çevirdin.

3. Anandan babandan çok sevdiğin şey var ya hani; başörtün. hah işte, onu kafana takman gerektiğini söyleyen bir kitap var ya hani; kuran. hah işte, o kitapta bir sure var ya adı "bakara". o sureyle, o kitapla, ve inanan herkesle "her cuma bi tane sallıyorum ben" diye dalga geçen adam var ya hani; egemen bağış. hah işte o adam, reklamında oynadığın partinin milletvekili sevgili dangoz.

bunlarda ne din ne iman ne beyin denen bir şey kalmadı. Bu inanç değil, itaat etmek. Tapınmak. Çünkü muhtereme itaatleri, dine inançlarını da aştı. Adam çıkıp "hepiniz bikiniyle gezin bacılarım" dese, ülkede en fazla 20 tane türbanlı kalır.

Tanım: Gözyaşlarına vurulduğum reklam.

4. kim derdi ki bir gün akp "cehape zihniyeti"nin en nadide örneklerini sunacak, kim derdi ki bir gün geçmişe saplanmış, devletçi ve dışlayıcı olacak.

seçim sonrası gelen edit: seçimde parlamento çoğunluğunu kaybeden akp'nin sempatizanları diğer partilerin seçmenlerine "nankör, kandırılmış, aptal, dinsiz" demeye başlamış. evet yeni bir devlet partisi doğmuş gerçekten: dışlayıcı, küçük gören, gemişe saplanmış...

5. Arkadaş ne prim yapıldı, hala aynı ajitasyon. Eskiden bu kadar olay olmuyordu, bir anda ne değişti acaba? Lise yıllarımda sınıfta kapalı arkadaşlarım vardı, derse girerken kafalarını açıyorlardı, çok açmak istemeyen de peruk takıyordu. Ben kimsenin de okula illa başörtülü girelim dediğini bilmem. Ha haklar, özgürlükler mevzu bahis olunca ben de savunuyorum başını açmak istemeyenlerin o şekilde okullara girebileceğini ama bir farkla. Özgürlükler sadece başı kapalılara yok. Mesela devlete bağlı çalışan bir öğretmen olarak kafanız kapalı ders verebiliyorsunuz ama kot pantalonla ders veremiyorsunuz, ee nerde özgürlük. Dini bir simgeye izin verilebiliyorsa diğer dinlerin de kendi simgelerini kullanma hakkı nerde? Ya da her üniversitede açılan camilerin yanına kiliseler, sinagoglar ne zaman açılacak?

6. zeytinyağını (gizlinot: 6000 zeytin ağacını unutmadık ) İtalyandan yoğurdunu yunandan çayını hindistandan patatesi de en azından şimdilik kilosu on liradan yemek zorunda kaldığında artık anca başörtüsünü yiyerek açlıktan kurtulacak olsa da ülkenin işsizlikten kırıldığını bile bile her ilçede birer birer açılan dondirik üniversitelere girebilme özgürlüğü olduğu için partisiyle gururlanan kadının resmedildiği reklamdır.

7. dinden soğutan reklam.

sayesinde türbanlılara ve dindarlara bakış açımız değişti. eskiden göze batmayan başörtülülere artık 'tayyibin bacıları' olarak bakılır oldu. direk yapıştırılıyor sıfatları, akpli pislikler diye.

halbu ki ne alakası var ikisinin? neden akp bu kadar birleştirmeye çalışıyor türbanı ve siyaseti?

çünkü kaybediyor. kaybedeceğini anlamaya başladı. oyları düşecek. dindar kitlelerden bile oy kaybettiği için oraya da yürümeye çalılşıyor. bir nevi duygu sömürüsü.

hadi geçtim reklamdaki tutarsızlıkları (tc kimlik no tutmamış falan filan. e tabi tutmayacak. reklam oğlum bu) , türban ile siyasi propaganda yapıyorsun sen. nasıl bu kadar düşürebilirsin türbanı? inandığın dini?

gerçekten türbanlı akp'li kadınlarımız bu reklam hakkında ne düşünüyorlar çok merak ediyorum. onlar da ne kadar düşürüldüklerinin farkında mı acaba? hala duble yol diye diye the walking dead'de ki zombiler kıvamındalar mı?

8. AKPli kadınların kafasını halen anlayamamış olmama sebep olan reklamdır.

Biri çıkıp kürtaj cinayettir, sezeryanı yasaklayalım der, biri kız çocuklarını çok bekletmeden evlendirin der, biri tecavüze uğrayan kendisi ölsün neden çocuğu öldürüyoruz der, biri açık kadın penceresiz eve benzer giren çıkan belli olmaz gibisinden laflar eder, biri yaralanan kadın eylemciye 'kız mıdır kadın mıdır' bilemem der, sonra bu başörtülü hatunlar sokağa, TV ye çıkıp ama türban artık kamuda özgür !! naraları atarak gaza gelirler.

Güzel kardeşim, biz sen türbanla okula giremeyince zevk alıyor, aşka geliyor falan değiliz,

Biz de kadınız, biz de kadınların kamuda, okulda, sokakta olmasını istiyoruz. Ama sen seni kullananları, senin örtünü dillerine pelesenk edip, seni reklam edenleri, seni genç yaşta evlen, 3 çocuk yap diye tembihleyenleri destekle, git 3 çocuk yap evde otur diye değil. Parayla TV lerde ağla diye değil.

Bak güzel kardeşim, kadın cinayetleri bu kadar artmışken, başı açık ya da kapalı genç bir kadın sokakta gece (gece bile değil akşam vakti) tek başına yürüyemiyorken, genç bir kadın evine gelen tamirci tarafından tecavüze uğruyorken, Özgecan gibi nice kadın gündüz vakti birileri tarafından boğazı, eli ayağı kesilip bir kenara atılıyorken sen kalkıp, ama başörtüsüne özgürlük verdiler dersen senin ne kadınlığın, ne insanlığın, vardır, senin örtün de benim zerre umrumda olmaz güzel kardeşim.

9. murat sevinç'in (link: http://www.diken.com.tr/turbanli-universite-ogrencisine-acik-mektup-alet-olmayin-artik-ayiptir/ çok güzel bir yazı ile) anlattığı kara propagandadır.

10. Başörtülü biri olarak inanın bana da gına geldi sürekli aynı meselenin ısıtılıp önümüze konulmasından. Tamam iyi hoş başörtüsünü serbest yaptın, insan yerine konulmayan kapalılar da toplumda yer edinmeye başladı (gizlinot: gerçi kapalılığın da suyunu çıkardılar da neyse o başka bir konu ) ama yeter da. Ben çok sıkıldım sürekli "türbanlı bacılarım, başörtülü bacılarım" tamlamalarının kullanılmasından. Bir salın bizi artık yeter ya dengeniz yok mu sizin?