yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (14)
    • medya (0)

    1. aşırısını bilmem ama bu ülkede devlet, özgürlükçü ve açık fikirli olan insanları "marjinal gruplar" diye tanımlanıyor.

    marjinal olmak, marjinal demek benim için sıradışı demek.

    özgürlükçü ve açık fikirli olmak için marjinal olunması gerekmiyor.

    ki marjinal/sıradışı olmak bir sorun mu? hayır, benim için değil.

    marjinal görünüme sahip insanların ise toplumda daha fazla tacize maruz kaldıklarını tahmin ediyorum; saç, tarz, giyim itibarıyla...

    gerçi tacizin/tecavüzün kılık kıyafete bakmadığınnı hepimiz de farkındayız.

    edit: marjinal derken sıradışı dedim ama bu sıradışı ötekileştirmek gibi algılanmasın. benim aklıma marjinal denilince "normal" görülen durumların dışında hareket edilmesi geliyor. ki "normal" dediğimiz şeyi de kesinlikle olumlamıyorum. aksine "norm" dediğimiz şeyin saçmalığından bahsediyorum. atıyorum heteroseksüel olmak, hatta homofobik olmak normlara uygun olmaktır, normatiftir. insanları ötekileştiren şey budur. daha farklı bir toplumda yaşıyor olsaydık gay olmak, trans olmak, vegan olmak vs vs sıradışılık olmazdı belki çünkü sıradanlık-sıradışılık ikiliğini yaratan bir normatiflik algısı olmazdı o toplumda. ama içinde yaşadığımız toplum içinde insanların kafasında belli başlı bir kalıp ve normlar malesef var. dolayısıyla normal-marjinal diye bir ikilik olduğunu söylemek bu ikiliği savunmak anlamına gelmez. kaldı ki sıradışı/marjinal olmak sıradan olmaktan kat kat iyidir, o insanın toplumsal kalıpların dışına çıkma cesaretinin olduğunu gösterir.

    2 eylül 2016 12:32 2 eylül 2016 13:07

    2. Off cidden yeter ama ya.

    İsteyen istediği gibi olur sizin özgürlüğünüzü kısıtlamadığı sürece eleştirme ve yorum yapma hakkına sahip değilsiniz. Birbirmizi bu şekilde ayrıştırdığımız sürece bizden bir bok olamayacağı kesin.

    Tanım: saçma bir başlık.

    2 eylül 2016 12:46

    3. kesin aşırı değildir.

    tanım: özgürlükçü ve açık görüşlü insanları marjinal gösterme çabasının bir tezahürü olarak aşırılıkla vurgulanan durum.

    2 eylül 2016 12:49


    4. aşşırı aşşırı diye açılmasından başlığı açanın fikrini anlatan görüş :DD

    aşırı özgürlükçü olmak aşırı marjinal olmak değildir aynı şekilde aşırı açık görüşlülük de bunu desteklemez. nasıl bir yaklaşım anlamış değilim

    2 eylül 2016 13:00 2 eylül 2016 13:01

    5. marjinal tdk'ya göre 1. sıfat Aykırı 2. isim, matematik Son birim demek.

    bu durumda bu tanım ben olabilirim özgürlükçü olmak,açık görüşlü olmak ve bu topluma aykırı olmak güzel bi şey bence siz de gelsenize.

    2 eylül 2016 13:44 2 eylül 2016 13:46

    6. türkiye'de evlilik öncesi cinsel ilişkiye ve eşcinselliğe karşı olmamak (gizlinot: bakın eşcinsel olmak bile demiyorum, sadece insanların kimle seviştiğini sevişen taraflardan biri siz değilseniz umursamamak), (gbkz: henüz) evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünmediğini söylemek, aileden ayrı yaşamak, aile ile birlikte yaşanıyorsa "hizmet etmek istiyorum misafirlere sırayla yemek-kahve-meyve-çay ikramı yapmak istiyorum suyunu almaya bile kalkmayan babama ellerimle su içirmek istiyorum" kafasında bir hizmet aşığı olmamak, hatta dans etmek, spor yapmak (gizlinot: voleybolu çok seven ve çok da yetenekli olduğu halde maçlarda tayt giymesi gerektiği için nasıl olsa ailesi yaygara kopatacak diye lise takımına girmekten vazgeçen kızlar), tatile gitmek gibi şeylere tekabül eder. türkiye'nin çok büyük bir kısmı için bu normal olup olmadığı tartışma konusu bile olmayacak kadar (gbkz: normal) şeyleri yapmak aşırı marjinallik, aşırı açık görüşlülüktür. böyle bir coğrafyada yaşarken özgürlükçülükle, açık görüşlülükle önüne "aşırı" sıfatını getirerek dalga geçmek ise duyarsızlıktır. belki size marjinal gelen şeyler yukarıda saydıklarım değil bir üst seviye şeylerdir -açık ilişki yaşamak, saçlarını maviye boyatmak, ya da başta belirttiğim gibi bunları yapanı yadırgamamak- ama aynı kapıya çıkıyor işte. sizin gibi olmayanı yadırgıyor, yapabiliyorsanız linç ediyor, yapamıyorsanız eleştiriyor/dalga geçiyorsunuz.

    kendimi net olarak ifade edemedim aslında, söylemek istediğim şu: daha özgürlüğü bile sindirememiş güzide ülkemizde, "aşırı özgürlüğü" eleştirmek yanlış. mesela kendi akrabaların için konuşayım, onlar yanımda evli olmadığı halde kendi rızası ile cinsel ilişki yaşayan bir kadına (gbkz: orospu) derlerse ve ben onları bu lafı söyledikleri için uyarırsam aşırı marjinal aşırı özgürlükçü oluyorum onların gözlerinde. "aşırı"lığın standartlarını kimin değer yargılarına göre belirleyeceğiz yani? eşcinsellik konusu konuşulduğu an "şimdi senin baban bi adamla beraber olsa tamam bu senin hakkın dersin yani öyle mi :d peki bi kız arkadaşın seni ellese fln :d" diyen insanlara göre mi, annelerine/babaannelerine/karılarına benzemeyen her kadını yollu olarak gören kelli felli adamlara göre mi, "ev işini sen yapacaksın tabii ki sen dururken baban mı kalkıp su alsın?" Diyen annelere göre mi? yoksa okumuş, internet kullanan, elinin altında her türlü bilgi kaynağı olduğu halde ülke gerçeğini görmekten aciz olup kendi değer yargısına uymayan her insanı "aşırı özgürlükçü" diye dalga konusu haline getirene göre mi?

    bu ülkenin açık görüşlü, özgürlükçü ve marjinal insanlara ihtiyacı var. keşke bu insanlar daha çok olsalar, her sokakta, her ailede, her çevrede. bu muhafazakarlığın, korkunç baskının ve hayattaki tek doğrunun kendisinin düşündüğü olduğunu sanma alışkanlığının kendi kendine kırılacağına inanmıyorum çünkü, denge için böylelerine ihtiyaç var.

    2 eylül 2016 14:57

    7. Belki normali budur da diğerleri aşırı gerici aşırı sıkıcı aşırı yobazdır. Kaşımı deldirince ya da ilk dövmemi yaptırınca hatta saçımı boyatınca bile marjinal adledildim ailede, belki de ilk olduğum içindi alışık değillerdi. Sonra herkes yaptırmaya başlayınca alıştılar. Yine aynı şekilde lisede kadın hakları, özgürlükler diyince anarşist feminist yaftası yapıştırılmıştı, sonra dünya geliştikçe bunun normal olduğunu kabul edildi, yaftalayanlar bile aynı söylemlere döndüler. Bunun içinde bulunulan durumla alakalı olduğunu düşünüyorum kısacası.

    2 eylül 2016 15:54


    8. Bir "kime göre neye göre" klasiği.

    Albert camus'un bir deyişiyle devam ediyorum "tüm toplumsal kurallar saçmadır çünkü çoğunluğa uydurulmuştur"

    Marjinal kesim coğrafyaya göre değişen bir yapıdadır. En basit örneğiyle İran'da tesettür kurallarına riayet etmeyenler marjinal atfedilirken, İsviçre'de tesettürlü olanlar marjinaldir. Yani bir toplumda kim diğerlerinden farklıysa veya düşüncesini farklı Temellere kuruyorsa marjinal odur.

    Bizim toplumumuz için marjinallik, bağımsız düşünmektir, bir dinden, bir siyasi liderden, bir politik görüşten bağımsız düşünebilmek. Öyle yukarıda yazıldığı gibi her marjinal insan mavi saçla, dövmeli omuzla, piercingle nokta tespiti tanıyacağınız şekilde gezmez.

    Ben marjinalim bu topluma göre, ama saçımı loreal sunkissle açmak dışında boya yapmadım, fazladan kulak deliğim bile yok, dövmem falan da yok. Birilerinin içini rahatlatmak için her yaptıklarını koşulsuz doğru kabul etmedeğimden, benden farklı düşünen insanları öcü kabul etmediğimden beri böyleyim ve insanı yüceltmeyen, zalimlik eden hic bir görüşte değilim.

    2 eylül 2016 18:37 2 eylül 2016 18:39

    9. aşşşırı hoşgörülü olarak inceleyeceğim başlığı.

    belki de ukte sahibi sırf radikal ve farklı görünmek istediği için aslında daha sindiremediği fikirleri savunuyormuş gibi davranan ya da sırf dikkat çekmek için uçlardaki fikirlerde gezinen tipleri eleştiriyordur. "karşılıklı istek varsa ensest bile yasal olmalı yaaağğğ, sonuçta doğada bile ensest varr" diyen tipler gibi.

    ama aşırı hoşgörünün eleştirilecek bir yanını göremiyorum ben. dünya aşırı hoşgörülü insanlarla dolsaydı, daha iyi bir yer olurdu kesinlikle. mesela ramazan ayında "dur bunu sokakta yemeyeyim, insanlar oruçtur canları çekmesin" diye düşünen adama "dilediğin gibi ye kardeşim, lütfen huzursuz olma." diyen oruçlu bir diğer adamın hayalini kurmak bile gülümsetiyor.

    hoşgörünün aşırısı olmaz bence. Şu hikayeyi anlatayım:

    Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış. Adam, bedeviyi görünce ondan su istemiş. Bedevi devesinden inerek ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.

    Bedevi arkasından bağırmış.

    - “Tamam, deve’yi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”

    Bu isteği tuhaf bulan hırsız duraklayıp, bu sözün nedenini sormuş.

    - “Eğer anlatırsan, demiş bedevi, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler.”

    Bak bu bedevinin yaptığı aşırı hoşgörü mesela.

    başlıkta eleştirilmesi üzerine soruyorum; bedevinin hoşgörülü kişiliğinin kendisinden başka kime zararı var? dünya kötülüklerle doluyken inadına hoşgörülü olmak neden kötü olsun? aksine bu kadar muhteşem bir iç huzuru varken insanın, etrafına sadece sevgi yayıyorken, aşşşşşırı hoşgörülü olmak neden eleştirilecek bir şey olsun?

    2 eylül 2016 18:46

    10. Acaba cümleyi Aslı Özdel mi kurdu ? Diye düşündüren başlık.aşşırııı aşşıırııı çok çok çok.

    2 eylül 2016 18:52