fatma

1. Yeni bir türk netflix dizisi. Bence çok güzel olma potansiyelini harcayıp eh işte bir dizi olmuş. Ayrıca görüntü yönetmeni ve kurgucunun burcu biricik'e aşık olduğunu düşünüyorum (onları suçlamıyorum, ben de burcu biricik'e aşığım) çünkü özellikle ilk 2 bölümde yüzünü her açıdan ard arda çekmişler. Sağdan baktınız mı, aynı sahneyi bi de soldan izleyin. Üstten izleyin alttan izleyin. Tam karşıdan bakın şimdi. Bi de gözlerine bakın. Swh.

-spoiler-

Dizinin burcu biricik'in muhteşem oyunculuğu ve olgun toker-burcu biricik ikilisini kısa bir süreliğine de olsa tekrar partner in crime yapması gibi güzel yanları dışında çok iyi olan bir iki noktası daha var. İlki kadın olmanın, hele de alt sınıf bir kadın olmanın ne kadar zor olduğu. Karakterler fatma'yı hiçbir konuda ciddiye almıyor, inanmıyor ve hatta bazı sahnelerde abartı derecesinde dinlemiyorlar ve bu pek çoğumuz için tanıdık bir his. Ayrıca kolaylıkla taciz ediyor ve suç atıyorlar. Özellikle ismail'in bir gece önce fatma'nın kapısına tecavüz için dayanıp ertesi gün kahvenin önünde fatma'yı bırak peşimi diyerek korkutması o kadar çok yaşanan o kadar iğrenç bir durum ki dizide ölümüne en sevindiğim karakter İsmail oldu diyebilirim. Bir diğer nokta da görünmezliği çok iyi vermesi. Kimse onu dinlemediği gibi ondan şüphelenmiyor, yasını ciddiye almıyor, iç dünyasını merak etmiyor (belki yazar hariç ama o da kişisel çıkarı için merak ediyor) ve hatta görünmezlik o kadar metaforik ve kilit bir boyuta ulaşıyor ki kimliğindeki resminin bile silindiğini görüyoruz. Burası öyle güzel bağlanabilirdi ki... Yani hikayenin bir kısmı değiştirilirdi ve fatma biraz yardımla kendini ölmüş gibi gösterip yeni bir hayata başlayabilirdi. Onun yerine kıpklişe intihar finali...

Diziyi aşağıya çeken yönlerden birincisi gereksiz veya abartılı yan karakterler.

Kardeş karakteri çok abartılı giyiniyor, yönetmen bize "bakın ne kadar da üst sınıf süslü püslü biri ama fatmanın kardeşi! bakın ne büyük tezatlık." diye bağırsa daha iyiydi. Bu kişinin çakma badass'lığı o kadar az inandırıcı ki! Bayram gibi birini alt edecek hiçbir şey yapmıyor ama büyük bir şey yapmış gibi replikler yazılmış. Ayrıca madem ablasından kaçıyordu neden gittiği yerden vazgeçip yanındakini ekerek sokakta tesadüfen rastladığı fatma'nın peşine düşüyor? Emine'nin çocukluğu güzel yazılmış ama yetişkinliği hikayeye hiçbir şey katmıyor ve oyuncu da kötü oynamış. Çocukken Ölmüş bile olabilirdi ve hikayede hiçbir şey değişmezdi. Hatta fatmanın duygusal boşluğuna bir şeyler katardı.

Yazar. Bence bu hikayenin bir dış sese ihtiyacı yoktu, zaten o dış ses de iyi yazılmamıştı, oldukça demode bir anlatımı vardı. Neden fatma'yla diğer evin kızına toka gönderiyor hiç bilmiyoruz. Ayrıca "bakın bütün bu olanlar kitaba yazıldı" fikri de çok klişe.

Yazarın yayımcısı. Korkunç yapay. Gereği de yok izlememize.

Ekber'in sevgilisi gibi bir kadın. O kadar yapay ve komik bir sahneydi ki. Bu sahneyi bir erkeğin yazdığı çok belli, o kadar anlamamış ki kadın olmayı, kadın dertlerini. Bu kadın şiddet görmüş. tabii ki seksiliğini bozamayacak hafif ve hoş bir darp makyajı var. şiddet gördüğünü göstermek ya da namus tavsiyesi almak istemiyor ama çıplak bir şekilde gelip muhafazakar bir kadınla muhabbet başlatıyor. Anlatmak istemiyor ama bir saniye içinde içini döküyor. Replikleri doğallıktan çok uzak.

Ayrıca bütün dizi aradığımız, sonlara doğru yüzüne tükürmek istediğimiz zafer karakteriyle yüzleşme böyle mi olacaktı? Fatma neler başarıyor, yepyeni biri oluyor. zafer'i biraz daha korkutamaz mıydı ya da öldüremez miydi? Şu durumda hapse gireceği bile şüpheli. Ayrıca o kadar arayıp onu köyde bulması? Yani bundan nasıl haberi olmaz? Köydeki arkadaşı da zafer'i aylardır görmemiş mi de yeni geldiler sanıyor? Adam saklanmıyormuş bile.

Son olarak çocuğunu itmiş twist'i de gereksizdi. Dizi pek çok şey anlatıyor zaten. Ne gerek var? Ne kattı bu bize? İntiharla bitmesi? "Kimsenin görmediği kadın kötü adamları öldürüyor ve oğlunun intikamını alıyor" hikayesiydi bu ve siz o kadını öldürdünüz mü? Dizinin baş kaldırı havasının içine ettiniz tebrikler.

-spoiler-

Sonuç olarak bence diziden törpülenmesi gereken çok sayıda gereksiz unsur vardı ve senaristin biraz daha araştırıp daha doğal replikler bulması gerekliydi ama yine de çıtır çerez olarak izlenir.

2. Muhteşem olabilecekken güzel sıfatı ile kalan dizi. Bı kere Fatma'nın görünmezliğine vurgu mükemmel zira müge anlı o başörtülü, köyünün tandırında unlu ellerle ekmek yapan teyzelerin seri katil veya fuhuşçu çıktığını gösteren programlarla dolu. Uzun uzun dizinin detaylarından bahsetmeyeceğim. Şahsen ekşi sözlükte dizinin başlığındaki eleştiriler üzerinden yaptığım çıkarımlardan bahsetmek istiyorum. Fatma'nın kocasını yana yakıla aramasını bir zemine oturtamayanlar olduğunu, bu kısmın temelsiz bırakıldığını belirtenler olmuş, şaşırdım açıkçası. Dizide dikkat edildiğinde Fatma o denli umursanmayan,kimsesiz ve muhtaç biri ki kadının tek varlığı kocası. Bir evlat kaybettiğinde etrafındakiler acısını paylaşmak yerine sırf çocuk otizmli olduğu için "aman çocuk kurtuldu sen de üzülme" sığlığı ile bakıyorlar olaya. Dolayısıyla bu kadın da kendisini en iyi anlayacağını düşündüğü ve çocukken de koca köyde kendisini gören, dikkate alan tek kişi olduğuna inandığı kocasını arıyor, yanında istiyor.

Cinayetler yönünden degerlendirince her yerde bu kadar elini kolunu sallaya sallaya cinayet işlemesi kısmı saçma çünkü her cinayeti şehrin göbeğinde gerçekleşiyor. Bu kısmı biraz abartı idi.

Kardeşi ile hikayesi çok eksikti, nasıl ve neden bu hale gelmişler çok havada kalmıştı. Dizide sürekli bir aksiyon geçmişteki bir aksiyon ile bağdaştırılmaya çalışılınca sakil durmuş. Söyle ki:

1- korku ve panik halindeki Fatma, çocukken kardeşini aşağı itmiş günümüzde ise otizmli çocuğunu fark etmeden yola itmiş.

2- çocukken ahırda tecavüze uğrayan Fatma yetişkinken de yan komşusunun tacizine uğruyor.

3- çocukken aralarına almak istemedikleri Fatma yetişkinken de dışlanıyor ve görünmez oluyor.

Yazarın Fatma'yı gözlemleyerek romanını tamamlaması da duygusuz, mekanik beyaz türk tanımlaması gibiydi. Burada bir başkadır esinlenmesi seziyorum.

Dizi genel anlamda sürükleyici. Merak ettiriyor. Ama Burcu biricik'ten ziyade kimi beğendin derseniz ben yan komşusu ve köylüsü rolündeki kadına bayıldım. (gizlinot: Kırmızı oda dizisinin Tuna'sı. Ki ödüllü bir oyuncu kendisi. Bir başkadır da imamın eşi rolünde de çok iyiydi. )