yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (21)
    • medya (0)

    1. an itibariyle içinde bulunduğumuz gündür canlar. her yıl dileklerimi kağıda kırmızı kalemle çizip gül ağacının dibine gömerim ama bu sene nedense çok üşeniyorum. belkide geçen sene çizdiğim hiçbirşeyin gerçekleşmediği içindir.

    5 mayıs 2015 20:35

    2. Gittim gömdüm dileğimi. Kuzenim ve (yazar: emineizm) de benim için dilek gömdüler. Hızırcım gel, gör. Allah'ım güzel dileklerimizi gerçekleştir, bizi kötü insanların nazarından, yılan dillerinden, kenafir gözlerinden koru. Onları ve kendi içimizdeki kötülüğü yenmemizi, güçlü ve mutlu olmamızı sağla. Seni seviyorum.

    5 mayıs 2015 21:02

    3. Çocukluğumdan hatırlıyorum, baya baya şenlik tadında olurdu bizim mahallede. Ateş yakılırdı, baya eğlenilirdi falan. Sonra herhalde unutuldu gitti. Bugün okulda konuşulurken aklıma geldi. Dedim hadi tekrar deneyelim. Gece yatmadan ailenin üç kadını, aldık elimize kağıt- kalem. Onlar ne yaptı bilmiyorum ama ben bişeyler çiziktirdim kağıda. Sonra da balkondaki güllerimizin diplerine gömdük. Yarın da çıkarıp denize atcaz, hayırlısı.

    5 mayıs 2015 22:48


    4. ben de az evvel ilk defa bu sene bahçemizdeki gülün dibine enfes çizimlerimi gömdüm. sonrasında ne yapmam gerekiyor ama bilmiyorum.(gizlinot: swh)

    5 mayıs 2015 23:48

    5. açıkcası öyle arabesk günler yaşıyorum ki unutmuşum hıdrellez olduğunu. öyle bi dua ettim ki içinde hızır kelimesi geçen. sonra burada hıdrellez kelimesini okuyunca. acaba allah mı söyletti demeden geçemedim.

    hıdrellez günleri bizim için hep yağmurlu olur. pikniğe gitsek geri gelirdik. hatta bi sene biz gitmemiştik. bir yağmur rüzgar. baktık ki komşular da geri geliyor. o yüzden pek bişi yapmıyoruz. (zaten kuş gribi de var kim yumurta alacak dimi. zaten pahalı olacakmış yumurta. bi yumurta keyfim vardı sabahları. neyse işin şaka kısmıydı bu. )

    hadi dinleyelim goran bregoviç'ten ederlezi.

    5 mayıs 2015 23:59

    6. Kağıda "ferrari 488 gtb" yazıp gül ağacına bağladım.

    Hani Beşiktaş taraftarı her yenilgiden sonra "sevinmek için sevmedik" diyor ya, işte öyle bir şey.

    6 mayıs 2015 00:04 6 mayıs 2015 00:07

    7. bende hıdırellez ritüelini sevenlerdenim.ne bileyim içime bi umut heyecan geliyor,sanki isteklerim olacakmış gibi.dilek dileyen insanlardaki o heyecanı görmeyi de seviyorum.

    dileklerim gerçekleşti mi derseniz,son beş yıldır tık yok.bişeyi yanlış yapıyorum sanırım:D

    5 mayıs 2017 16:57


    8. Etrafımda gül ağacı olmadığı için dilek diyemiyorum. Gül ağacı olan, dilek dileyebilen şanslı süslüler umarım dilekleriniz gerçek olurlar.:)

    5 mayıs 2017 17:36

    9. ben herkesin hıdrellezi benim çocukluğumun geçtiği mahalledeki gibi kutladığını sanıyordum ama insanlarla konuştukça bizim oraya özgü bir manyaklık olabileceğini anlamaya başladım.

    bizim orada yumurta savaşı olurdu. bakkal hıdrellez zamanı yumurtalarda indirim yapardı ve herkes koli koli yumurta alır, keselerinin içinde yumurtaları kırılmasınlar diye çaputlara sarar, sokağa çıkardı. mahallenin aşağısıyla yukarısı iki grup olurdu ve felaket bir yumurta savaşı başlardı. amca, teyze, çoluk çocuk kim varsa herkes birbirini kovalar, yumurta fırlatır, kıkır kıkır koşuşturup strateji yapar, pusu kurar, kırılmış yumurtaya basıp düşerdi. o savaş bitene dek birileri ateşleri yakıp hazırlar, herkes yumurtaya bulanmış bir halde ateşin üzerinden atlar, dilekler tutar, birbirlerinin rezil hallerine gülerler, saçlarından yumurta ayıklardı.

    böyle bir gelenek nereden çıktı hiç bilemiyorum, sonuçta alt tarafı izmir'in merkezinde bir mahalleydik, ne ara gelenek geliştirecek kadar birbirimize bağlanmıştık anlayamıyorum hala. şimdi "biz çocukken" geyiği döndüreceğim biraz ama evet, biz çocukken mahalle kültürü büyük şehirde bile olsun çok farklıydı ya. sık sık deprem olurdu, herkes tüpünü, çaydanlığını, kilimini, çekirdeğini alır geceyi parkta geçirirdi mahallecek. deprem unutulurdu, gülüp eğlenilirdi sabaha kadar. şu an geriye dönüp düşününce bana bile çok acayip geliyor, içinde büyümeme rağmen öylesine yabancılaşmışım öyle bir hayattan. bir o kadar da özlemişim.

    5 mayıs 2017 18:36 5 mayıs 2017 18:41

    10. Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak bilinen, bir çeşit Baharın gelişini kutlama ritüeli. çocukken gül ağacına dilek asmaktan çok, mahallede çocukların ateş yakıp üstünden atlamaları dikkatimi çekerdi hep. Biz ağaçlara dilek asıp duralım, tur şirketleri Edirne kakava şenliğine günübirlik turlar düzenleyerek insanları oraya taşıyormuş, gidip de eğlenenler için ne güzel. bu sene yine harika çizimlerim ve ben birlikteyiz. Her şey iyi güzel de, denize attıktan sonra o sanat harikalarım birilerinin eline geçmez umarım diye geçiriyorum içimden her sene.(gizlinot: swh )

    5 mayıs 2017 18:42