yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (19)
    • medya (0)

    1. İş arkadaşlarınızın yalnızca 'iş arkadaşı' olduğunu unutmayın, iş yerindeki herkese kendinizi açmayın. İlk zamanlarımda en büyük hatam bu oldu. Gerçi hemen kavrıyorsunuz bu fikri, daha çalışalı 2 sene oldu. Ben dersimi aldım.

    12 nisan 2018 12:12

    2. benim için çoookk uzun bir girdi olacak. hepsi kendimde gördüğüm yanlışlardı, direkt size yapmayın diyemem ama detaylı yazacağım siz karar verin.

    ilk ve bence en önemlisi: insanlarla fazla samimi olmak. ben herkesle hemen arkadaş moduna girmiştim. her şeyimi anlatırdım, sürekli birlikteydik falan. sonra bi baktım benim onlarla özel diye paylaştığım şeyler alakasız kişilerin ağzından kulağıma geliyor. o zaman anladım ki iş arkadaşlarını normal arkadaşlarla karıştırmamak lazım. hatta zayıf noktlarınızı size karşı silah olarak kullanan çok oluyor. bu yüzden gereksiz samimiyetten kaçının derim.

    hata yapmaktan korkmayın. herkes hata yapar. benim yaptıklarımı anlatsam burdan köye yol olur. ama o hataları yapmış olmasam bugün bu kadar deneyimli olmazdım. şansım anlayışlı yöneticilerim vardı ve olaylar büyümeden halledebildik.

    örneğin bir sitenin yurtdışı siparişlerini canlıya aldık hala denemelerini yapıyoruz. bir deneme oluşturdum irlandaya. adres g<DGFERWHBEREBH falan gibi saçma saçma kelimeler dolu. ben bunu iptal etmeyi unuttum. kargo da dikkatsiz davranmış sanırım. göndermiş. istanbul gümrükten çıkmış irlanda gümrüğe gitmiş. sonra ordan firmaya ulaştılar bu adres ne alaka diye. böyle anlatınca bu hata mı diye görünüyor ama o zaman 10 gün uğraşmıştık bu durum için.

    sonra ajansta çalışırken iki rakip firmanın raporlarını çapraz göndermiştim. çok çok büyük bir sorundu aslına bakarsan çünkü istemeden veri paylaşımı oldu. yine çok uğraştık sonucunda ama halloldu.

    bir diğerinde 2 dev firma düşünün atıyorum biri mercedes olsun biri audi. o zaman sosyal medya sorumlusuydum. tek bir paylaşımı ben planladım yine çapraz planlamışım. paylaşımı da olmuş aradan geçmiş yarım saat yorumlar coşmuş. markaların ceo'su beni aramıştı bu nedir diye. kovulmadım ama yaptığım son hata da buydu afas. 3 gün uyuyamamıştım desem yeri yani.

    maillerinizi arşivleyin mutlaka, iş ortamınızda whatsapp grubunuz ya da slack gibi uygulamalar varsa konuşmaları silmeyin.

    mobbinge uğruyorsanız hakkınızı aramaktan korkmayın.

    saygılı olun evet en önemli detay bu ama ezdirmeyin. özellikle üstümdür diye alttan almayın. sayıgıyı bırakmadan mutlaka çizginizi belli edin.

    sizin işiniz hakkında yanlış bir fikir varsa doğrusunu savunmaktan çekinmeyin. siz doğrunuzu savunun ikna olmazlarsa gerisi onların bileceği iş. ama yarın öbür gün sen bize bunu baştan neden demedin dedirtmeyin.

    dedikodu evet tatlı bir şey. burada da sık sık hepimiz yapıyoruz. ama iş ortamında asla yapmayın. kimseyle 3. kişi hakkında düşüncelerinizi paylaşmayın. olumlu da olsa bir şekilde çevrilebilir bu sözlerinzi size doğru. yapılan ortamda dahi durmayın.

    yaptığınız işlerde arşiv tutmak çok önemli hele de dijital ortamda iş yapıyorsanız. mutlaka yedekleriniz olsun. bilgisayara virüs girmesi vs durumunda sıkıntı yaşamayın.

    özel bir proje üstünde çalışıyorsanız tamam olup herkese açana kadar kimseyle paylaşmayın. 2 ay üstünde çalıştığım bir kampanya kurgusunu ben yaptım diye genel müdüre anlatan yöneticim oldu. 1 hafta ağladım tuvalete gidip gelip.

    eğer yönetici konumundaysanız ekibinize arkadaş gibi yönetici olun. arkadaş demiyorum sakın yanlış anlamayın ama ekiptekiler en ufak bir şeyde size gelebilsin. yaptıkları hata çok büyük bile olsa arkasında durun. daha üslere karşı mutlaka koruyun ekbiinizi. sizinle çalışmaktan zevk alsınlar.

    daha çok vardır ama aklıma gelenler bunlar şu an. geldikçe eklerim. baya uzun oldu ama kısmet artık :D

    12 nisan 2018 13:36

    3. Başlıktan alakasız olarak buraya yazan bütün yazarlara teşekkür etmek istedim çünkü "ben kendim öğrendim o da öğrensin"zihniyetinde olan insanlar da var.

    Emeğinize sağlık

    12 nisan 2018 13:45


    4. harika tavsiyeler var gercekten baslikta bir cogunu bende bizzat tecrube ederek ogrenmistim.. benim nacizane tavsiyem; size cinsiyetiniz sebebiyle minnos, tecrubesiz digerleri kadar yetkin olmadiginiz falan hissettirilirse kesinlikle altta kalmayin arkadaslar. malesef cogunlukla erkek egemen sektorlerde bu yasaniyor. oyle ki bazi insanlar sizin giyiminize dikkat edip, gorunumunuze onem vermenizi is yerinde yetkinsizlik belirtisi olarak bile algilayabiliyor. cunku garip bir "bir kadin hem basarili hem de feminen ve bakimli olamaz" algisi var nedense. kesinlikle saygi cercevesinde cevabinizi verin herkes haddini bilsin.

    12 nisan 2018 14:17 12 nisan 2018 14:17

    5. yazılan her şeye sonuna kadar katılıyorum. ben de ilk iş deneyeminde acı gerçeklerle yüzleşenlerdenim. sanıyorum ki sen iyi olursan herkes iyi olur, tatlı dil, güler yüz, dürüstlük her şeyi çözer falan neyse türkiye' nin sayılı özel okullarından birinde öğrenci işleri personeli olarak girmişim. birimde 3 öğrenci işleri personeli 1 danışma var. ben oryantasyon dönemindeyim. ne denirse yapıyorum. çok heyecanlıyım, coşkuluyum, bir şeyler öğrenmek için can atıyorum. işim olmadığı zamanlarda bana iş verin diyorum. sonra işler biraz değişti, iş arkadaşlarımdan bir tanesi beni emir eri gibi kullanmaya başladı, her dediğini yapmıyorum diye gidip ojelikedi hiçbir iş yapmıyor diye şikayet etti. bir tanesi onun hakkında, danışmadaki kız ve benimle konuşup sonra bizi gidip hakkımızda konuşuyorlar hiç iş yapmıyorlar dedi falan çok acayip şeyler anlatılacak gibi değil. beni de ik şefi devamlı uyarıyor bak sakın onlara uyma, onlar seni tehlike olarak görüyor (tehlike dediği de lise müdürüne asistan alınacak onun yarışındalarmış meğer), sen sakin ol falan gidip gelip ağlıyorum ama nasıl böyle insanlar olabiliyor diye.

    bir okul müdürü var sanırsın ingiltere prensi. acayip korkuyordum ondan. mesela koridorda karşılaşıyoruz diyelim o birileriyle konuşup gülüyor. ben yaklaşıp günaydın/merhaba gibi bir şey söylediğimde gülen suratı birden düşüp sanki boka bakar gibi bakıyordu cevap bile vermiyordu. iki kere bana sert şekilde konuşmuştu 5 gün ağlamıştım neden ya neden diye. sonuç? 5 ay sonra beni işten çıkardılar. o zamanlar herkes ohoo bunlar ne ki iş hayatında daha nelerle karşılaşacaksın diyordu. istemiyorum olmaz olsun böyle iş hayatı diyordum. bende böyle olacaksam çalışmam evde otururum daha iyi diyordum. ama deneyim insana her şeyi öğretiyor. şu anki iş yerimde daha rahatım, hala çok eksiğim var ağlamıyorum en azından en ufak şeye (gizlinot: swh) zamanla olacak kendinize inanın ve asla kendinizi ezdirmeyin.

    12 nisan 2018 14:59

    6. dedikodu yapmayın. dostunuzun dostu var. ayrıca kimse dostunuz falan da değil.

    12 nisan 2018 15:56

    7. "takım çalışması" tamlamasının anlamını yaşatacağını sanmak.

    bütün şirketler takım çalışmasına yatkınlık ister.lakin gel gör ki çoğu firmada takım olamazsın. kimse kimseyi kollamaz, hata ya da hataya yakın durumlarda herkes kaçışır, sorumluluk almak istemez kimse. sen izinli olduğunda işin yürümez, döndüğünde masanda bir dağ bulursun. ama en fenası müdürün, amirin, patronun gözünde seni küçük göstererek kendini yüceltmeye, yükselmeye çalışan akbabalar.

    kendinizden başkasına güvenmeyin.

    (gizlinot: ne kadar dolmuşsam artık.)

    12 nisan 2018 16:01 12 nisan 2018 17:53


    8. Çok samimi olduğunuzu düşünüp diğer is arkadaşlarınızı tatlı tatlı çekiştirdiğiniz arkadaşınız, başkalarıyla da sizi çekiştiriyor. Hiç istisna görmedim.

    Kime ne anlattığınıza dikkat edin. Söylediğiniz çok düz bir laf, dallandırılıp budaklandırılıp aktarılıyor. En olmadık anda "ama sen böyle demişsin." oluyorsunuz. "Dedim mi lan acaba" diye kendimden şüphe ettim bir an.

    Patronlarınızla samimi olmayın. Özel hayatınıza bile yorum yapma hakkı buluyorlar sonra.

    Sizin altınızda çalışan herkesle ilgilenin, iyi davranın. Kendinizi sevdirirseniz, öyle umulmadık bir anda önünüze geliyor ki bu yaptıklarınız tahmin bile edemezsiniz. En zor anınızda bir anda halloluyor işler. Bunu korkudan değil, hatrınız için yapıyorlar.

    12 nisan 2018 16:18

    9. ben bir inşaat firmasının turizm bölümündeyim. ofiste 3 erkek 1 kadınız (yani ben). bu yandan çok şanslıyım çünkü hepsi arkadaşım gibi ama gelin görün ki 300 kişilik holding binasındayız ve herkesle muhattabız. benim öğrendiğim ilk şey 'her şeyi yazılı yap' kuralıydı. her şeyi mail at, tutanak tut, not al, notun üzerine gerekiyorsa imza al. hep bir inkar vardı ve hep haklı çıktım.

    ikinci şey ise kesinlikle hatayı fark eder etmez müdürünüzle paylaşın ki düzeltilebilsin. kimse kusursuz değildir ve illaki hatalar olacak. bu yüzden her zaman yaptığınız iş aşırı özel değilse ikinci bir göz görsün mutlaka.

    üçüncü şey; asla ama asla özel numaranızı müdürünüz dışında kimseyle paylaşmayın. ben yaptım bir hata paylaştım. iş hayatındayım artık sorumluluklarım var dedim ama gece saat 3.00 da bile taciz edildim. tehdit edildim. pazar sabahı .6.00 da uyandırıldım. kimse bunları yaşamak zorunda değil. yapmayın. bırakın şirket size hat versin siz onu mesai saatlerinde kullanın.

    dört ise işinize hakim olun ve işinize dair bütün ayrıntıları bir dosyada toplayın. mesela x binasına ait bütün detaylar, bilmem gerekenler, müşteriler hakkında notlar vs hepsi senelik defterlerimin içinde var. hatta defterlere bütün holdingte kara kaplı defter deniyor.

    beş herkese yardımcı olun. bu sizin sorumluluklarınızı azaltır. bazı bilgileri saklamak size sorumluluk katar. siz bildiğinizi paylaşın ki karşınızdaki sizin sorumluluğunuzu paylaşsın, hata riskiniz düşsün. aksi durumda hata yapabilirsiniz.

    12 nisan 2018 16:18

    10. kendi deneyimlerime göre;

    profesyonellik gereği, karşı tarafla mail üstünden konuştuğunuz konuyu çözemediğiniz durumda cevaplarken cc'ye müdürünüz, yöneticiniz vs her kimse onu koyarak, onu konuya dahil etmek, "ben bu işi çözemiyorum ve şimdi gidip velimi çağırdım" demekle aynı şeydir, günde yüzlerce mail yazan bir çalışan olarak söylüyorum. arkanızdan epey gülerler. böyle konularda sadece yöneticiniz dahil olmak istediği zaman kendisini ekleyebilirsiniz, geri kalan yazışmayı da kendisi yönlendirecektir zaten.

    maillerde yazım hatalarının mesleki karizmanıza çok zarar verdiğini söylememe gerek yok zaten. emin olmadığınız kelimelerde google kullanın. yabancı dil ise konu, kesinlikle bakın. ne kadar sinirli olursanız olun asla üslubunuzu bozmayın. gizli cc'de kimler var, o maili kimler görüyor bilemezsiniz.

    ofis içi görevlisini çok seviyor olabilirsiniz ancak, abla-abi moduna girmek müdürler tarafından da ikaz edilen bir davranış türüdür. "abla çay getirir misin" değil de "..hanım" demeniz ofis ortamına uygundur.

    kıyafet kuralı olmayan ofislerde dahi, aslında yazılı olmayan bazı kurallar vardır. onları farkedin ve uyun. yöneticiler böyle şeylere dikkat eder. çalışma disiplininiz, yönteminiz, diğer insanlarla ilişkileriniz kadar bu da önemlidir.

    dikkatimi çeken bir konu, yeni başlayan insanların, cana yakın gözükmek için herkesle konuşma çabası, sürekli sempatik davranmaları ve olur olmaz her konuya dahil olma istekleri. bu aslında düşünüldüğü kadar artı puan vermiyor. genelde arkalarından söylenen şu "sırıtık gibi geziyor. her şeye burnunu sokuyor. sahte kibarlıktan ölecek". bunlar benim duyduklarım. (böyle konularda yorumlarımı kendime saklarım) kendiniz olun. numara yapmayın. mesafeli olmak "sahte" denmesinden daha iyidir ve kariyerinizde kazandırır.

    iş arkadaşları ile özel hayat detaylarını paylaşmak ya da dışarda tatile, içmeye gitmek hakkında kendi tutumum pozisyonum gereği sert ancak yeni başladığım zamanlarda da sınırım vardı ve bu sayede hiçbir zaman başım ağrımadı.

    iş için gelen yerli ya da yabancı misafirlerle doğrudan ilgilenmeniz gerekiyorsa, yemekte alkol almamanız, profesyonel giyinmeniz ve sonrasında sosyal medyadan size ekleme talebi vs gönderseler dahi onay vermemeniz ofis içi saygınlık için yazısız kurallardandır. toplantı yaptığım bilmem kim bey neden haftasonunda ne yaptığımı bilsin, ne gerek var?

    yazdıklarıma bakılırsa, sanki ofiste (link: http://www.arievoorburg.com/index.php/humanoids-posthumans/ böyle) bir tip olun dermişim gibi oldu ama hayır, gereken yerlere dikkat edilirse insan gayet sevilen, neşeli bir çalışan olabilir.

    12 nisan 2018 21:30 12 nisan 2018 21:37