463.
Bende geldim, ergenliğinden bu yana alıp verdiği kilo toplamı 200 ü bulan ve son1,5 yılda 46 kilo vermiş bir süslü olarak uzuuunnn tavsiyeler verebilirim sanırım:)
Bir akşam iş çıkışı 5 poğaça alıp hepsini oturup yediğimde, kendine ne yapıyorsun, silkelen diyerek araştırmalara başladım. Doktora gitmek istemediğim için alternatif yollar bulmak istedim ve bir hipnoz uzmanına gittim, hipnozun olumlu etkisi ile diyetimi daha rahat yapmaya başladım ve sporla (Pilates+Yürüyüş) birlikte yaklaşık 18 kilo verdim. Malum diyette belli bir zaman sonra kilo verme duruyor ve direnç başlıyor, 18 kilodan sonra ne yapsam kilo verememeye başladım ve uzun zamandır takibinde olduğum ve gitmemekte direndiğim endokrinoloğuma gittim, güzelce azarımı yedim. İnsilün direncim yükselmiş, bütün vitaminler eksilmiş, geçirgen bağırsak sendromu ile başbaşa kalmıştım.Diyetisyene gitmek istemiyordum ancak doktorumun zoruyla onun önerdiği diyetisyene gittim ve hayatım değişti diyebilirim. Diyetisyenimin ve spor hocamın pozitif yaklaşımı ve motivasyonu ile yaklaşık 30 kilo daha gitti. Bu süreçte yaşadıklarımdan vereceğim tavsiyeler;
-Sakın vazgeçmeyin,
-Tartıdaki rakama takılmayın, kendinizi hangi kiloda rahat ve güzel hissediyorsanız kilonuz odur,
-Diyette mutlaka durmalar yaşayacaksınız, arada 1-2 günlük -diyetisyeninizin önerisiyle tabi- detokslar yaparak vücudu şaşırtın, bakın gitmeyen kilolar nasıl gitmeye başlıyor,
-Spordan vazgeçmeyin, sizi iyi hissettirecek ve devamlılığı olacak sporlar bulmaya çalışın. Sevdiğiniz bir spor olmazsa hepsi geçici olacaktır.
-Ben her akşam Anadolu yakası Kadıköy sahilinde 1,5 saat yürüyordum, açık havada yürüyüş en güzel terapi. Diyetisyenim artık spora ara ver bile demeye başlamıştı.
-Canınız tatlı ya da başka bir şey istiyorsa yiyin. Ama canınız sırf tatlı istiyor diye marketten bir gofret almayın, aldığınız kaloriye ve şekere değecek, tadı güzel olan, sizi mutlu edecek bir tatlı yiyin,
-Ben cheesecake aşeriyordum, hafta bir ya da iki haftada bir yiyordum ama mutlaka bir arkadaşımla paylaşıyordum. Unutmayın vücudun bir çataldan aldığı haz ile 10 çataldan aldığı haz aynı, biz sadece mutlu olduğumuz süreyi uzatmak için daha fazla yiyoruz.
-Arkadaşlarımla buluştuğumda ben diyetteyim, salata yemem lazım demiyordum, patates kızrtması, makarna, alkol vb. zararlı! yiyecekleri bile yoksunluk hissetmemek ve keyfini çıkarmak için yedim.
-Akşam yemeklerini kesin ya da azaltın. Yemek yemeyi gündüz en geç 3-4 gibi bitirdiğinizde akşam yaşadığınız rahatlığı ve güzel uykuya alışınca zaten yemek istemeyeceksiniz. (tabi bu benim doktorumun bana önerisidir, herkes için geçerli değil. mutlaka iki öğün beslenmelisin demişti.)
-Şu anda koruma dönemindeyim, istediğim bir şey olduğunda yine yiyorum, hafta sonu kahvaltılarını abartabiliyorum ama ertesi gün mutlaka yediklerimi kurtarıcı bir detoks ve hafif spor yaparak dengeliyorum.
etrafımdaki insanlardan yeter artık daha zayıflama cümlelerini duyacağım hayallerimde bile yoktu. sözün özü ben bu halimden çok çok memnunum, vücudum rahat, ruhum rahat.
lütfen kafanızı diyetle çok bozmayın, zayıflamış ama ruhunda çok farklı problemleri olan birine dönüşmeniz an meselesi. ve mutlaka bir psikologdan destek alın, obez+ kişilerin kiloları sadece yemekten kaynaklı olmuyor, sizi yemeğe iten ve ruhunuzun derinliklerinde kalmış çok farklı travmalarla tek başına baş edemezsiniz.
Sevgiler herkese.