project pan

487. bir devrin sonuna geldik... 2 yıldır bu paletle yaptığım project pan son buluyor. hakkını misliyle aldıktan sonra kendisini sonsuz bir uykuya uğurluyorum. paleti daha düzenli kullanmış olsam şu an tamamı bitmiş olurdu. yıl sonuna kadar kullanmayı düşünüyordum ama bu eski palete vakit harcadıkça yeni aldığım ürünlerin eskidiğini fark ettim. devirdaim için gönderiyorum kendisini

486. kasım ayı güncellemesi ile project pan'e başlayalı neredeyse 2 yılı tamamlamış oluyorum. 

far olarak matt rossi'yi bitirdim. alice copper rengini kullanmaya devam ediyorum pan olmasa da bariz bir göçük var ama koyu renkli olduğundan fotoğrafta belli olmayabilir. bahama mama bronzer'ı da far olarak kullanmaya başladım hedefim ikisinde de aralık sonuna kadar pan görmek.

downboy allıkta yine güzel bir ilerleme oldu, fırçayla almakta zorlanıyorum artık çok az kaldığı için. birkaç kullanıma biteceğini düşünüyorum.

aydınlatıcının orta panı güzel açıldı. fakat bundan sonra pan genişlemeleri biraz yavaşlayacak gibi gözüküyor.

ruj olarak flormar baby girl'ü bitirmek üzereyim. yerine muhtemelen az kalan bir glossumu koyacağım.

485. geçtiğimiz aylarda birden "underconsumption core" ile tiktok'ta ünlenen, birikmiş kozmetik ürünlerini azaltmayı hedefleyen "ürünün pan'ını gör" amaçlı tüketim projesi. tüketim projesi diyince önce bir kapitalizmin bir icadı mı bu, diye düşünüyor ve negatif yaklaşıyoruz ama aslında tam tersi: kapitalizmin aşılamaya çalıştığı hızlı tüketim kültürüne bir başkaldırı bu. normal tüketim alışkanlıklarından uzaklaşıp ne olduğunu unuttuğumuz, çıkan her yeni ve güzel ambalajlı kozmetik ürününün reklamına kanıp elimizdekini bitirmeden yenisini satın aldığımız bu tüketim fırtınasına bir dur diyoruz. instagram, youtube ve tiktok'ta "project pan" diye arattığınızda bu işe yeni başlayanların ve de bir süredir bu işi uygulayanların videolarını görürsünüz, insanlar ilerlemelerini güncelleme olarak aralıklarla paylaşırlar. hatta motivasyon için bu hashtag ile yapılan paylaşımları takip eden ve birbirleriyle takipleşen bir sürü de sosyal medya hesabı vardır.

lakin son zamanlarda bu "underconsumption core" fırtınası dinmiş olsa da önüme çıkan bazı paylaşımlar dikkatimi çekti: project pan adı altında bitirdiği ürünleri torbalarca dökerek açılış yapan videolar... normal bir insan bir aylık bir sürede bu kadar ürün bitiremez. bu videoyu çeken kişi ya tüm o ürünleri kendisi bitirmemiştir ya da project pan'in amacından şaşma durumu vardır. çünkü "bitirmeliyim! bitiriiiciim!" diye ıkına ıkına tüm o ürünlerin dibini sıyırıyorsa yine aşırı bir tüketim durumu vardır, bu projenin amacının dışında, yine kapitalizme hizmet edilir.

bu da beni başk bir farkındalık noktasına taşıdı doğrusu: normal tüketimin ne olduğunu unutmuş durumdayız. annelerimizin bir kozmetik ürününü alıp kullanma hızı ve dozu ile bizimkiler çok farklı. ya sürekli yeni bir şeyler alıp biriktiriyoruz, ya da elimizdekiler bitsin de bir an önce yeni bir şeyler gelsin koleksiyonumuza diye sürekli declutter yapıp bu örnekteki ablalar gibi gereksiz yere ürünü kaşıklıyoruz. bu noktada ben de normal tüketim alışkanlığının ne olduğunu ve nasıl yapılması gerektiğini bilmediğimi itiraf etmeliyim. bu alışkanlığa da nasıl döneceğimi bilmiyorum.

484. Nivea makyaj temizleme suyum - 7 kullanımlık kaldı. / Bitti

03.11.2025

Arifoğlu kaş ve kirpik bakım yağı - %95'i duruyor.

 Decubal dudak balmı. - %95'i duruyor.

 Kore markalı serum - 70'i duruyor.

 Bepanthol Cilt Bakım Kremi - %85'i duruyor.

Benri Kolonya - 8 kullanımlık kaldı. / Bitti 03.11.2025

Rexona deodorant - 6 kullanımlık kaldı. / Bitti

04.11.2025

Kore markalı toniğim - %65'i duruyor.

 Watsons yüz spreyim - yüzde 35'i duruyor. / 05.11.25 Bitti

483. Şu an eskiye göre daha az kozmetik ürünüm olsa da hala olması gerekenden fazla ürünüm var. Bunların bir kısmını pek de sevmiyorum bile sadece indirimde diye aldıklarım da var. Bu yüzden elimdeki her şeyle yaklaşık bir aydır bir project pan başlattım ve istediğim hale gelene kadar sürecek bu. Mesela banyoda kullandığım ürünlerde istediğim hale geldim bittikçe yenilerini alıyorum sadece ama kremler ve makyaj malzemeleri bu şekilde değil. Bu süreçte maskaram biterse gider alırım ama bir ton açık pembe bir ruj daha istemiyorum. Kendimi çok sıkmak da istemiyorum dediğim gibi zaten aşırı ürünüm yok ama tüm pembe rujlarım bitmeden pembe ruj almam. Kahverengi ruj artık pek kullanmıyorum o yüzden elimde olanlar bitince bir daha almam. Hedefim bakım ürünlerinde sadece bir adet olacak hale gelmek ki çoğu alanda böyleyim ama birkaç ekstrayı da bitirmek istiyorum tarihleri geçmeden. Kozmetikte neleri severek kullanıyorum neleri sadece var diye kullanıyorum şeklinde bir liste yaptım ve sadece 15 ürün her ihtiyacımı karşılayacak şu an totalde 35 malzemem var yani uzun bir yol olacak benim için. Son zamanlarda bitmeye yakın olanlara öncelik verdiğim için aslında epeyce azaldı çoğu makyaj malzemem. Bir yıla istediğim hale getiririm diye umuyorum. Alışveriş yapmadıkça elimdekiler de çok hızlı tükeniyor yeni seçenekler eklenmediği için. Yani bitenler başlığında daha fazla ürün paylaşacağım birkaç ay boyunca

482. son derece güzel bir ekim güncellemesiyle geldim bu ay.

farlardan firm rengini sonunda bitirdim. önceki güncellemede zaten çok az kalmıştı ama düşündüğümden çok daha uzun sürdü, ay sonunu buldu bitmesi. matt reed renginde de pan baya genişledi muhtemelen kasım ayında bitmiş olur. alice copper rengini kullanmaya başladım, henüz bir göçük oluşmadı sadece üst katmanı silindi. bir de matt reed bitince bahama mama'yı da far olarak kullanmayı düşünüyorum. dediğim gibi yıl sonunda bu paleti atacağım. bitmeyeceğini biliyorum en azından tüm renklerde bir pan görmüş olmak istiyorum.

allık konusunda houndstooth'a döneceğimi söylemiştim ama aşırı pigmentli bir ürün ve kontrol etmekte zorlanıyorum suratımda tüp patlamış gibi oluyor çoğu zaman. en azından bitirebileceğim bir renk olan downboy'a devam etmeye karar verdim onda da panı bayağı genişlettik.

ayın en şok edici kısmı mary lou-manizer aydınlatıcı oldu. yıl sonuna kadar pan görmeyi hiç beklemiyordum birden bire ortası açıldı mutluluktan bayılmışım. project pan'e dair ümidimi tekrar kazandım ben senden daha büyüğüm mary lou!!! dedim.

ruja bu ay başında başladım, daha önce sadece denemiştim sıfırdı diyebiliriz. sheer up rujlar peynir ekmek gibi gittiği için yarısından daha fazlasını bitirdim bir ayda. kasım ayının sonuna kadar bile dayanmaz. stoğumu bi kontrol edip başka ruj bulacağım kasım projesi için.

481. ay ortası yenilemesiyle karşınızdayım.

loreal tekli far: her gün aynı yerden alarak sürmeme rağmen pan görünmedi. çok sıkıldım bu fardan ama kullanmayı da bırakamıyorum. en azından pan görmeden bırakmayacağım. far bitirmek allık bitirmekten zormuş.

wet n wild brulee: loreali çok sık kullandığım için bunu belki iki-üç kere kullanmışımdır. sağ taraftan kullandım o kısım inceldi iyice.

revolution allık flushed: bu aralar günlük makyajım loreal far, bu allık, bronzer olarak kullandığım loreal ruj :) ve the balm committed rujdan oluşuyor. bu yıl kullandığım zamanları düşünüyorum, toplasam 4 ay aralıksız bunu kullanmışımdır. içi iyice boşaldı ama yakında biteceğini sanmıyorum.

nars kapatıcı: aslında bitti ama dibini iyice sıyırmadan bırakmayacağım.

golden rose stick aydınlatıcı: çok beğeniyorum, simli olmayan kendini belli eden bi aydınlatıcı. geçen eklediğim fotoya göre yarısına yakınını kullanmışımdır.

ambalajı gümüş renkli dudak kalemi: severek kullandım ve sonunda bitirdim:)

diadermine nemlendirici sprey: evden çıkmadığım günlerde nemlendirici niyetine ya da gece makyajlarımda pudralı görüntüyü alsın diye kullanıyorum.

loreal les chocolats ruj: makyaj masamda yan tutuyorum. kullanmak için alırken baya baya çok pencere gördüm. allıkla beraber hoş duruyorlar.

flormar tint: son güncellememden beri 10 gün kadar dudaklarımda ve yanaklarımda kullandım. ilerlemesi güzel. ağırlık versem bir ayda bitirebilirim gibi.

the balm committed: her gün sürüyorum herrr günn. ilerlemesini görebilsem keşke. içi boş hissettiriyor sonraki güncellememden önce stoperini kesin çıkartırım.

nyx fat oiller: follow back renginin stoperini çıkardım içinden dudak fırçam ile alıyorum. thats chic renginin de stoperini diğer güncellemeye çıkartmış olurum.

tarte bb kremi fotolara eklemedim çünkü fazla kullanmadım. içinde birkaç kullanımlık var.

bu ay biri project panimde olan emily 203 olmak üzere maalesef iki dudak kalemi kaybettim. bu konuda çok mutsuzum ikisini de çok seviyordum. pastel glossu bir arkadaşım sürdü ve çok beğendi ben de ona hediye ettim.

bitirdiklerim, kaybettiklerim ve hediye ettiklerimden sonra sonuç olarak ocak başından beri biten ürün 8 ve project panimde bulunan ürün sayısı: 44

yılsonunda biten sayısını 20 yapmak için çalışacağım. kurbanlarım da fotodakiler.

kasım sonunda görüşürüz.

480. aylar sonra project pan'ime güncelleme entrysi giriyorum. 

önce içlerinden birkaçını pan projemden çıkarmaya birkaçını da atmaya karar verdim. 

panlamadan elimden çıkarmak istediklerim golden rose un fırınlanmış göz farı ve revolution emily in paris koleksiyonundan kırmızı likit allığım. golden rose farın rahat 6 senesi vardır. toz ürünler bozulmuyor diye düşünerek bugüne kadar kullandım ama son defa kullandığımda gözlerimde kaşıntı yaptı hafif de olsa. farı şimdiye kadar verdiği hizmetler için teşekkür ederek çöpe uğurluyorum. 

revolution'ın likit allığından da bezdiğim için sonuna kadar kullanmaya tahammülüm kalmadığını düşünerek atıyorum. inanılmaz leke bırakmaya başladı hatta klasik likit allık sürme yöntemiyle bile kullanmamama rağmen. nokta şeklinde sürüldüğünde sürüldüğü bölgede direkt kocaman leke bırakıyor, ben de glotion ile karıştırıp elimin üstünden yanaklarıma uyguluyordum ama o şekilde bile yama yama durmayı başardı. bitirmeyi çok isterdim çok güzel bir kırmızı tonu var ama bozulduğunu düşünüyorum artık, ilk aldığımda asla böyle değildi.

estee lauder kapatıcımı alttonu uymadığı ve rengi bir ton açık geldiği için pan listeme koymuştum ama yeni bir kullanım yöntemi keşfettim. ombre allık misali tenime tam uyan bir kapatıcıyla birlikte göz pınarlarıma kullanmak! özellikle birbirine yakın gözleri olan süslüler denemeli bu yöntemi, çok sevdim ben.

village eleven factory güneş kremini bitirdim ama çöpe atmışım sanırım bulamadım. tps güneş kremi de bitti o da çöpe gidiyor. 

yerlerine pastel krem aydınlatıcı ve nyx in brow glue kaş maskarasını koyuyorum. nyx maskara da iyice sünmeye kaşta beyazlık bırakmaya başladı çöpe gitmeden önce biraz daha kullanmayı düşünüyorum. 

pastelin krem aydınlatıcısı sevdiğim tek aydınlatıcı. çok doğal simsiz günlük kullanım için çok ideal bir görüntü bırakıyor ciltte. pan açılmıştı zaten yakın zamanda bitireceğimi düşünüyorum. 

projemdeki isntree uyku maskesi ile ilgili fikrim de kullandığım süre boyunca değişti. bu yaz cildim iyiden iyiye kurudu ve gerçekten iyi nemlendiren içeriklere ihtiyaç duymaya başladım. nemlendirmesi çok güzel. bu fiyat skalasında benzer kore ürünleri de aynı etkiyi vereceği için bir daha tercih etmem ama çok çok uzun süre kullanmama rağmen bitmedi, performansında da bir zayıflama yok. kapağa gelmediği için makasla kestim kısa süre içinde bitirmem gerekecek. 

carmex lip balm, pastel pudrada da panım gittikçe açıldı. bioderma güneş kremim ve tbs saç serumum da bitmek üzere. bir sonraki güncellememde bitecekler diye umuyorum.

çoğu insanın benzer duyguları yaşadığı ama kimsenin söz etmediği günlük hayatımı çokça etkileyen bir mesele olarak; satın aldığım her şey bana ekstra bir psikolojik yükle birlikte gelmeye başladı. zevk alarak, tutkuyla kullanmayacağımı bildiğim hiçbir şeye para harcamak artık içimden gelmiyor. bu hissi kuvvetle yaşamama güncel ekonomik koşullarla birlikte mavi-beyaz bayraklı malum ülkenin markaları ve bizdeki malum markaları boykot da oldukça etkili oldu. 

gerçekten ama gerçekten ihtiyaç duymadıkça elim hiçbir şey almaya gitmiyor. haliyle kozmetik çantam da baya hafifledi. bir şikayetim yok bu konuda. bu projeyi elimden geldiğince sürdürmeye çalışacağım. 

479. reddit'teki project pan başlığı altında bir şey okudum ve bunun üzerine elimde avucumda olan tüm kozmetiklerin bir listesini çıkarttım. ürün-renk şeklinde her şeyi sıraladıktan sonra ürünlerin bulabildiğim fiyatlarını da 3. sütuna yazdım. zamanında alıp envantere eklediğimiz ürünlerin bir süre sonra ne kadar pahalandığını görmeden anlamıyoruz maalesef.

toplamda 123 ürün yazmışım ve bunların bulabildiğim güncel fiyatlarıyla toplam değeri ~120.000₺. bu paranın çoğunu farlar ve rujlar oluşturuyor. zamanında 800₺ya aldığım ürün şimdi 4000₺ olmuş mesela. bu tür farkındalıklar gerekiyor diye düşünüyorum.

not. listeyi bitirdikten sonra en başa kategori sütunu açarak allık, ruj vs. diye yazdım ve ona göre sıraladım tekrardan. elimdekileri ederinin bu kadar çok olduğunu düşünmemiştim.

478. aylar sonra yeni bir project pan güncellemesiyle geldim. daha önce de söylediğim gibi project pan yapmayı bırakmadım sadece yurt dışında olduğum için yanımda farklı ürünler vardı bunlara devam edemedim. fakat yine de büyük bir ilerleme mevcut.

güncellemeden önce bu yılın sonunda bu the balm paleti çöpe atacağımı duyurmak isterim. yıl sonuna kadar düzenli kullanacağım bitirebildiğimi bitirip çöpe yollayacağım çok eski bir palet olduğu için ve yeterince hakkını verdiğimi düşünüyorum.

farlarda firme güle güle demek üzereyim. matt russo'da ise büyük bir pan açıldı. ekim ayında biter. matt russo tek başına çok hareketsiz olduğundan alice copper rengine başlamayı düşünüyorum. koyu gözüktüğü için hep gözümü korkutuyordu ama birkaç denemeden sonra fena olmadığını düşünmeye başladım.

allıklardan frat boyu çok önceden bitirdim ama anca paylaşma fırsatım oldu. mini de olsa ilk kez toz allık bitirdim sevinçliyim. bu ay sadece downboy rengine odaklandım ve beklediğimden çok daha hızlı pan gördüm bu renkte. fark ettiğim kadarıyla yapısı kötüleşmiş iritasyon yapmadı ama çok parçalanıyor. bu yüzden houndstooth renginden devam edeceğim. yıl sonuna biter diye düşünüyorum.

marylou her gün kullanmama rağmen hiç kullanmamışım gibi aynı duruyor. geçen tiktokta bir kadın gördüm marylou'nun son parçasını kullanırken video çekmişti 10 yılda bitirmiş o. bakalım ben bitirene kadar süslü sözlük kalırsa sizinle de paylaşırım.

rujda ise bu ay full loreal paris nude heaven'ı  kullandım. zaten çok kullandığım ve yumuşak yapılı bir ruj olduğundan çabucak bitti. pek beğendiğim bir renk değil açıkçası ama benim flormar sheer up ruj sevdası yüzünden tüm seriyi almıştım aldıklarımdan babygirl rengi bunun aynısı... o yüzden onu projeye dahil edeceğim.