suriyeli çocuklar

1. Ülkenizde yıllardır savaş sürerken siz hangi ara evlediniz o çocukları doğurdunuz neyinize güveniyorsunuz diyorum gördükçe.. Eğitimli kesimin 1 çocukdan fazlasını düşünmediği günümüzde bu neyin cehaleti.. Yazık.. olan o masum yavrulara oluyor..

2. Ucuz iş gücü olacaklar önümüzdeki yıllarda.

Fakat benim merak ettiğim burada doğan çocuklar hangi ülkenin vatandaşlığını alıyor? Cevap türkiye ise, gg wp ez.

Doğrulama: (yazar: lychee) anne veya baba tr vatandaşı ise tr vatandaşlığı alır çocuk dedi. Tr vatandaşı olmak için de 5 yıl süreyle burada yaşıyor olmak gerekliyse do the math. Konuşurken araya ingiliççe serpiştirmiyim dur; hesaabı sen yab.

Dur buraya da bir edit gelsin editi: turk vatandasligi elde etmis bu insanlar seni beni takmaz, 'akape'sevici olurlar. Genelleme yapiyorum evet. Geneli oyle olur cunku. Gg olan o. Hangimiz tirsmadik suriyeliler oy kullanacak diye. Cok uykum geldi, mesaj kutusu herkese acik :)

3. geleceği düşünmeyen ebeveynleri sorgulamak yerine insanların geleceğini çalan, kendi çıkarları için savaş politikaları yürüten iktidarları sorgulamak gerekli. insanların çocuk doğurması dünyanın en normal şeyi, insanlar çok çocuk da doğurmak isteyebilir ama bu çocuklar niye sefalet çekiyor, niye ülkelerinden kaçıyor, niye açlık var, niye hayat koşulları bu kadar zor bunları düşünmek lazım. bu kadar çok çocuk doğrulmaması gerektiğini savunmak bana göre insanlar arasındaki sınıf farkını, adaletsizliği gidermez, tam tersi bu uçurumu büyütür.

4. otobanda kış günü dilenen çocuklardır.

şu dünyada hiçbir şey bir çocuğun tek gözyaşı etmez benim gözümde.

ama o kadar acımasız ki dünya sadece suriyeli çocuklar değil başka milletlerden çocuklarda bu mağduriyeti yaşıyor

mesele gerçekten bencil ve cahil büyüklerde.doğsun allah rızkını verir zihniyeti herhalde.

inanamıyorum bu insanlara.memleketi terk edip bilmem nereye gelmişsin, başını sokacak çatıyı bulan şükrediyor.kendi karnını doyurabildiğin şüpheli ama çocuk doğurmaya devam.

kimse kusura bakmasın ben aynı durumda olsam sevişmeyi bile keserim korunma imkanım yoksa.

neden bir çocuğu hem de kendi çocuğumu böyle bir belirsizliğe sürükleyeyim.günah değil mi o sabilere?

5. Zaten kalbi v aklı olan insanlara bu dünyada yer yok. O yüzden şaşırmıyorum okuduklarıma.

Savaş açlık sefalet cahillik tecavüz ...

Bir de şöyle düşünün. Karnı tok sırtı pek insanlar topluluklarının neyi iyi güzel doğru akıllıca yaptığını gördünüz ki dünyanın bu acıyı reva gördüğü, kimsenin suratlarına bile bakmak istemedikleri sokaklarda uyumak zorunda kalan insanlardan nasıl bir "yaşam v düşünce" bekleniyor.

Bir d şu gerçeği çok mu göz ardı ediyorsunuz hiç mi bilmiyorsunuz bilmiyorum ama o savaş mağduru kadınlar için yanlarında boktanda çamurdanda olsa "bir erkeğin" olması çok önemli. -ki bu savaştan öncesi içinde geçerli, çünkü erkek egemen bir toplumda yaşıyorlardı, erkeksizlik demek kim bilir ne demekti. V erkeklerin ülkemizde "damacana - köpek -ördek bile becerdiğini hesaba katacak olursak" siz sanıyor musunuz ki , adam hadi diyecekte kadın korunalım diye bir şey düşünebilecek, söyleyebilecek. Erkek hadi bile demiycek.

v ben bunları kesemden sallamıyorum, ihtimal demiyorum. Suriyeli değil ama yine savaş mağduru, şu mağduru bu mağduru bir çok hikayeyi biliyorum. Keşke bilmeseydim. Boş keseden öfkelenseydim. Bu kadar yüreğim ağırlaşmasaydı böyle kendini bilmez yorumlar karşısında.

Allah aşkınıza kendi yaşam standartlarınızla kimleri yargıladığınızı bir daha düşünün lütfen.

6. Yahu, anne babaları aç, susuz, parasız. Sokaktalar. Savaştan kaçmışlar.

Durun, çocuk yapabiliyorum öyleyse neden yapmıyorum diye düşünen insanların çiftleşmelerini normalize etmeye çalışıyorsunuz. Bunun için ne kadar çaba sarfettiniz bilmiyorum ama muhtenelen çocuğum türkiye vatandaşlığı alabilsin diye düşünüp yapıyorlar diye bir yargıya bile "bazıları da tc vatandaşı olup olmamalarının derdindeler, böyle bir şey yaşamazsınız umarım" şeklinde cevap veriyorsunuz. Biri bana şaka desin. Ciddiyse de gülerim şakaysa da.

Ve lütfen bu girdiyi eksileyenler varsa bana argümanları ile mesaj atsınlar. Lütfen.

Onemli not: elestiri odagimi mesaj haricinde ustune basarak belirtmem gerektigini hissettim. savas sonrasinda evlilik ici tecavuz disinda dunyaya cocuk getiren ebeveynlerden bahsediyorum ben. Suriyeli bir ailenin cocugu olarak savastan once dunyaya gelmis yavrucaklardan degil.

7. Aileleri tarafindan somurulen cocuklardir. Gecen gun bir haberde gordum. Babasi cocugun ayakkabisini, ustunu basini aliyordu ki cocuk arabalarin arasinda titreye titreye dilenirken insanlar daha cok para versin. Bir de kenardan izliyor haysiyetsiz.

Ailelerinin, devletin ve sigindiklari ulkenin vatandasi uzerinden en cok ego tatmini yaptigi insanlar bu cocuklar. Aileleri para getiren bir sey olarak gorup sefalete mahkum ediyor. Bir fast food zincirinde yedikleri artik patates kizartmalari yuzunden dayak yiyorlar, yetmiyor bir askerin patlattigi botta bogularak ölüyorlar. Ben de uzuluyorum ama elimden cok bir sey gelmiyor. Varimi yogumu onlara adasam bile biliyorum ki gecici bir cozum olacak bu.

Suriyelileri ulkemize kabul ederek sorumluluk alan devlet su an yoklarmis gibi davraniyor. Bu insanlara guvence verilmedigi surece bizden para dilenmeye, biz para vermedikce de bize beddua etmeye devam edecekler. Bize dusman olarak buyuyecek ve ileride belki de kotuluk yapmaktan cekinmeyecekler.

8. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Savan Günay'ın Suriye sınırından geçen sığınmacılar ve çocukları ile ilgili yazısı sosyal medyada paylaşım rekoru kırıyor. Doktor Günay'ın iddiasına göre Türkiye önümüzdeki süreçte çok sıkıntılı sağlık sorunları yaşayacak.

İşte Dr. Savan Günay'ın paylaşım rekoru kıran yazısı;

Bir çocuk doktoru olarak...

Size söylüyorum...

Ülkeye 4,5 milyon Suriyeli doğurgan çift almakla beraber 1 milyon 800 bin aşısız…

Bazı kaynaklarda 2 milyon Suriye uyruklu çocuk aldınız...

Ülkemin son 30 yılda emek emek, ilmik ilmik

Yapılan demografik aşı haritasını değiştirdiniz...

30 yıldır görülmeyen kızamık hastalığını hortlattınız...

Türk çocukları 30 sene sonra kızamık geçirir oldu...

İlk olarak batı Şeria ve Gazze’den kontrolsüz geçiş suretiyle...

El ayak ağız hastalığı hortladığında bakanlığı uyarmıştım...

O dönemim Sağlık Bakanı kısa bir çalışma başlatmıştı...

Sonra Suriye faciası ile olay kontrolsüz bir hale geldi ve Ülkenin aşı politikasının ruhuna el Fatiha okudunuz..

Yine 30 yılda sıklığı 1000 de 2 ye düşen suçiçeği hastalığını %100 de 4 e fırlattınız...

Eredike ettiğimiz (yani sıfırladığımız) el ayak ağız hastalığını 10000 (on binde 1 görülürken) %2 görülür hale getirdiniz…

Ölüyü hortlattınız...

Bunlar korkunç rakamlardır...

Bu sektörde çalışanlar iyi bilir…

Sınır kapılarında aşı yapmak 1,5 milyon çocuk geldikten sonra aklınıza geldi...

Önünüze geleni ülkeye aldınız..

Almayın demiyorum...

Ama kontrollü alınız…

Böylece aşılanmış çocuklar ve aşılanmamış çocuklarla, aşılanmış olanlarında immün (bağışıklık)sistemi bozuldu.

Size söylüyorum…

Sayın Sağlık bakanı…

Biz 50 yıl bu hastalıklarla tekrar mücadele edeceğiz...

Kim için?

Ne için?

Ne adına?

Benim çocuklarımın bahar yaşadığı bu iklime, kontrolsüz

2 milyon aşısız çocuk sokarak…

Ülkeyi 50 yıl öncesine götürdünüz...

Bunun acı faturasını Türk çocukları daha sonraki yıllarda ödeyecek...

Ya siz ne ödeyeceksiniz !!!

Ben ülkemin meftunu, aşığıyım…

Gerçek budur ve halkım bilmelidir...

başka sözüm yok.