yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (3)
    • medya (0)

    1. yunan yönetmen Yorgos Lanthimos'un 2015 yapımı cannes'da jüri özel ödülü dahil 3 ödül kazanmış romantik distopya filmi.

    alternatif bir geleceği anlatan filmde, dünyada yalnız insanlar istenmemektedir ve görüldükleri yerde tutuklanarak bir otele yerleştirilirler. burada 45 gün içinde kendilerine eş bulmak zorundalardır, eğer bulamazlarsa kendilerinin seçtikleri bir hayvana dönüştürüleceklerdir.

    filmin başrolünde colin farrell, rachel weisz ve Léa Seydoux yer alıyor.

    filmin konusu ve işlenişi muhteşem. özellikle bağımsız film izleyen bir insan değilimdir hatta uzun sessiz sahneler amacı yoksa beni sıkar ancak bu film gerçekten çok iyiydi.

    film ilk dakikalardan konuya giriş yapıyor ve o konu etrafında dönüyor. merak uyandırdığı içinde son sahnelerine kadar sıkılmıyorsunuz. filmin ilk yarısını daha çok beğensem de ikinci yarısı da kendisini izletiyor. diğer bağımsız filmlere kıyasla uzun diyaloglar yada sessiz, uzun sahneler yok.

    seks lanthimos'un diğer filmlerinde olduğu gibi hayvani, karakterlerde bir duygu sıcaklığı yok.

    filmin atmosferi soluk ancak kasvetli değil bu nedenle sinematik açıdan çok güzel görsellere sahip.

    oyunculuklar ise mükemmel. colin farrel bu sene true detective ve bu film ile yeteneği olduğunu ancak bu yaşına kadar sergilemediğini resmen yüzümüze haykırmış. bu senenin en iyi erkek oyuncu performansı bence kendisinin. ariane labed filmin diğer bir yıldızı. rachel ve lea'nın önüne bile geçmiş ki adını mutlaka gelecek senelerde golden globe'da falan duyacağız.

    lea seydoux ise yine çok güzeldi, filmin ikinci yarısını aldı götürdü. en sönük kişi rachel weisz'di.

    film için yapılan müzik seçimi de çok iyiydi, geneli yunan müziği ağırlıklıydı.

    en sevdiği film transformers olan imdb ergenleri tarafından yerden yere atılmış, her biri bir sinema dehası olan ekşisözlük yazarları tarafından sanat olup olmadığı tartışılmış ancak cannes jürisi ve farklı konularda film izlemek isteyen, distopya öykülerine merakı olan benim gibi sıradan izleyiciler tarafından oldukça beğenilmiş bir filmdir.

    konusu ilginizi çektiyse ve değişik, absürt filmleri yadırgamıyorsanız bence bir şans verilebilir.

    youth filmi ile beraber bağımsız sinemada yılın en iyi filmi. seveceğimi düşünmüyorken ben oldukça sevdim ve bağımsız sinemaya olan sıkıcıdır ön yargımı kırdı diyebilirim.

    imdb puanını ise sadece film festivallerinde vizyona girmesine bağlıyorum, ayrıca sinema salonlarında gösterime girmemesine rağmen iyi bir puan.

    13 ocak 2016 21:31

    2. dün izlediğim, imdb puanı 7.1 puan olan 2015 yapımı film. yakın gelecekte, çiftler halinde yaşamanın bir zorunluluk olarak dayatıldığı, yalnız yaşayan insanların çift bulma arayışında bir otelde konaklayan ve 45 gün içerisinde kendisine uygun bir eş bulamazsa kendi istediği bir hayvana dönüştürülecek insanlar tarafından avlandığı ve avladığı her yalnız yaşayan karşılığında kendisine eş bulması ve hayvana dönüşmemesi için ekstra bir gün daha verildiği bir distopya yaratılmış. ben fikir olarak bu konuyu çok yaratıcı ve zekice buldum, keza hayvana dönüştürme vs. fikrini de ama genel olarak filmin işlenişini ve hikayeyi anlatış tarzını pek sevmedim diyebilirim. aynı konuyu, yine aynı oyuncularla işlense ve senaryo da çok değiştirilmese bile işleniş tarzı vs. değişse çok daha güzel bir film olabilirmiş bence, ama zaten festival filmi olduğu için neden böyle olduğunu anlayabiliyorum, yani zaten bilerek bu şekilde işlemişler ama bana pek hitap etmedi.

    beğenmedim diyemem, izlenilebilir nitelikte ve ilişkilerle ilgili ufuk açabilecek bir film. ama çok yüksek beklentiyle izlemenizi tavsiye etmem.

    bir de filmde beni rahatsız eden 2 sahne vardı. bunlar spoiler o yüzden filmi izlemediyseniz okumaya devam etmemeniz rica olunur.

     ---- (gbkz: spoiler)----

    birincisi, david in kardeşi bob un yani köpeğin öldürülmesi çok rahatsız etti.

    ikincisi de final sahnesinde göze doğrultulan bıçak. final bize bırakılmış, ne olacağını düşündüğümüze göre her tarafa çekilebilir. ben hiçbir yere çekmedim, çekemedim çünkü karakterleri pek çözümleyemedim. david yapamayıp gitti mi yoksa yapıp yanına mı gitti kadının bilemiyorum yani. zaten genel olarak belirsiz, seyirciye bırakılan sonları pek sevmem. (gizlinot: swh)

    ----- (gbkz: spoiler) -----

    bu filmi pek beğenmediğim için kendimi sığ bir izleyici gibi hissediyorum nedensizce (gizlinot: swh )

    31 aralık 2018 00:22

    3. festival filmleri içinde en sevdiğimdir, distopik ve bir bakıma komik sayılabilecek bir film. Duygusuz duyguları çok güzel işlemiştir.

    31 aralık 2018 11:39