yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (14)
    • medya (0)

    1. Kimse daha gelmemiş buralara.ıhım-ıhım başlıyorum.

    Yeni başlayanlar/başlamayı düşünenler için öncelikle çok geçmiş olsun. Baya zor bir yola girdiniz.

    1. Çoğu tıp fakültesinde derste yoklama alınmaz veya bu çok önemli değildir. Eğer dersi derste anlayan tiplerdenseniz dersleri kaçırmayın kesinlikle. Eğer illa derse girmem gerekmez diyorsanız not takibi yapın mümkünse yine de hergün okula gelin kütüphanede o gün çıkan notlara çalışın.

    2. Kurullar 1-2 ay arasında değişen uzunluktadır genelde. Eğer 1 aysa sıkı çalışma temposuna (gbkz: yani sabah 8-gece 10 kütüphane mesaisine ) son 10 gün girmek yeterli. 2 aylık kurula ise 20 gün öncesinde başlamak yeterli.

    3. Sınava girmeden önce mutlaka önceki yılların soruları çözülmeli, özellikle son günler yapılmalı. Ama son güne bırakılmamalı.

    Bu tavsiyelere uyduğunuzda 60 ve üzeri not alırsınız arkadaşlar.

    Evet, 60 üzeri dedim çünkü malesef sadece sizin çalışmanız yetmiyor. Hocaların kişisel problemleri/egoları da önemli bir faktör.

    25 ocak 2016 04:20

    2. Gerçekten doktor olmak istemiyorsanız yazmayın.

    Çok zor.

    Klinik daha da zor.

    Yazmayın demiyorum hobi olarak gene yazın, ancak gerçekten idealleriniz yoksa yazmayın.

    Bir sürü insanla temas halinde olacaksınız. Özellikle mikrobiyoloji gördükten sonra baya tiksinir olmuştum insanlardan, sonra yavaş yavaş düzeldi.

    Hocalar çok kaprisli.

    Tus ayrı bela zaten, 2 yıl yaklaşık günde 10 saat çalışma ile istediğiniz bölüme görebiliyorsunuz. Kpss ye bu kadar çalışsanız müfettiş falan olup doçent doktorla aynı parayı alırsınız. Eğer para için, puanım yazık olmasın diye yazacak olan varsa.

    Okul geç biter, erken başlar. Hala bitmedi bizimki.

    Bütmüş, alttan ders almamış yok öyle bir şey tıpta. Kalırsın direkt bir yıl kitlerler (finalin bütü var, komitenin yok)

    Sakın annem babam istedi diye tıp yazma, tekrar uyarı istiyorsan yaz.

    Kalmak alışkanlık yapar, geçin.

    On dokuz Mayıs yazmayın, geçme notu 70. Bi de yarı final derdi var.

    Sorusu olanları cevaplarım seve seve.

    Stajyer doktor madfatcat.

    25 ocak 2016 04:45 28 ocak 2016 21:38

    3. Okumayın, çok ciddiyim, kardeşim yazmak istedi yazdırmadım, zira çekilecek dert değil. Ömrüm boyunca laylaylom ders geçmiş insanım, ÖSS'de bile yetecek kadar çalıştım. Ama burda yemiyor, sadece 1 dersin final notları dizime kadar, bu şekilde kaç ders var kimbilir. O kadar dolu dolu geçiyorki dersler, gitmek lazım, zira dinlemezseniz bir daha evde toparlayamazsınız. Mümkünse ses kaydı almak ve günlük çalışmak gerekiyor, benim gibi az daga gezeyim insanıysanız uzattıkça uzatırsınız. Ders notları ÇOĞU derste yetmez, kaynak kitaplarınız olsun, amacınız iyi bir doktor olmaksa birden fazla. Tatili falan unutun, başka bölümden kimseyle ortak plan yapmayın, zira millet tatili bitirip Döndüğünde siz hala sınav döneminizde olacaksınız. Son olarak hala okumak istiyorsanız Uludağ yazmayın, bildiğiniz deneme tahtasına döndük, her sene hatta bazen sene ortasında bile sistem Değişiyor, hocalar bile ucunu yakalayamaz oldu.

    25 ocak 2016 11:04


    4. ilk çalışmada her şeyi aklıma sokacağım diye detaylarla uğraşmayın.

    anlamasanız da okuyup geçin.

    ezberlemek için çabalamayın.

    bir bilginin kalıcı belleğe geçmesi için ona minumum 3 kez çalışmanız gerektiğini unutmayın.

    tek kaynaktan sık tekrar yapın.

    en önemli tavsiyem de daha önceden çıkmış sorulara komitenin sonunda değil en başta bakın.

    25 ocak 2016 19:51

    5. zor ya hani biliyorsunuz ya.

    hah işte o bildiğinizden daha zor.

    bir yerden sonra gerçekten alışıyorsunuz ama. bedeniniz ruhunuz stresle çalışmaya, daha çok çalışmaya, daha daha çalışmaya alışıyor.

    ama önemli olan o kritik dönemeci sağ sağlam atlatabilmek ki izleri ruhunuzda kalabilir.

    ders çalışmanın bir taktiği var mı derseniz kendinizi tanıyorsanız en iyi anlayacağınız şekilde bir rutin oluşturursunuz, çünkü tıp fakültesine girmeden önceki çalışma şeklinizin bir değeri olmuyor pek.

    gerçekten idealist olmalısınız, gördüklerinizi kaldırabilmeniz ve yola devam edebilmeniz için.

    ve mutlaka bir hobi edinin, hayatın hep gerçek yüzünü görmeyin, biraz da farklı şeylere yönelin, korkmayın, hobileriniz ve sosyal hayatınızla tıp fakültesini ve doktorluğu isterseniz gayet güzel bir arada yürütebilirsiniz, zaten bütün iyi ve başarılı doktorların bir hobisi vardır. aksi takdirde hem ruhen yıpranırsınız hem de meslekten iyice soğursunuz.

    ve ne yapın edin okuldayken şunu öğrenin, hangi branştan olursanız olun işaretleri iyi okumalısınız çünkü hastayı dinleyip işaretleri okumak siz tedavi etmeseniz bile hastayı hangi branşa yönlendireceğinizi bilmenizi sağlar, nerede başkasından yardım almanız, nerede farklı alanlardan meslektaşlarınıza danışmanız gerektiğini anlamınızı sağlar. hastanın nesi olduğunu bilmeseniz bile bir şeyi olduğunu ve onun sizin alanınızın dışında olduğunu anlamanız ve doğru alana yönlendirmeniz gerekir, ilk 6 senelik temel tıp eğitimin amacı budur.

    ayrıca ne pozisyonda olursanız olun ego yapmayın çünkü yüzlerce insanı kurtarırsınız ama bir kişi gider gözlerinizin önünde, darmadağın olursunuz.

    insanı sevin mutlaka. hem insanlığı hem de karşınızdaki insanları sevin. başka türlü bu mesleği yapmanın, hayatından bu kadar vermenin bir anlamı kalmaz.

    bu yola girmeye karar veren herkese kolay gelsin diyorum, aramıza hoş geldiniz.

    25 ocak 2016 23:04

    6. Ortamlarda hava atmak için yapılmayan bazı Davranışların özellikle hava atmak için yapıldığı zannedilebiliyor. Yeni bir insanla tanıştığında ve okuduğun bölüm sorulduğunda mecburiyetten söylüyorsun, bunun havayla ne ilgisi var. Büro yönetimi ve sekreterlik okusam hava atmış mı olurum. Ben yıllarca mecbur kalmadıkça söylemedim bölümümü, yanlış anlaşılmasın, ön yargıyla yaklaşılmasın diye. Yemekhaneye asla önlükle gitmem ama giden arkadaşlarımı anlayabiliyorum, vakit çok dar, soyunma odasına gidip gelmek yemek yiyememek anlamına geliyor çoğu gün, elinde taşımak ya da çantana tıkıştırmak zorunda kalıyorsun, sonra dönüşte hocadan bir güzel azar yiyorsun, kırışmış olmasından dolayı. Mesleki bir konuda fikrimizi söylememiz en çok ego tatmini yaptığımızın sanıldığı anlar mesela, daha 1-2 gün önce yaşadım, gribal bi enfeksiyon için antibiyotik kullanan arkadaşıma kullanma dedim diye ne havam kaldı ne çok bilmişliğim. Ben mühendislikte hukukta ahkam kesmiyorum arkadaş, herkes Google sayesinde kendini doktor sanıyor. Bize derslerin bu şekilde anlatıldığını mı sanıyorsunuz. doktor veya değil olamamış her yerde var, ama Tıpta okuyanların kıçlarını kaldıran çevrelerindeki insanlar ve hatta sonradan en çok bu konudan şikayet edenler. Gözlerimle kaç örnek gördüm sen tıpçısın diye diye kendini ezikleyip sonrada bana niye ezik muamelesi yapıyor diyen. Bir de özellikle kadınlar arasında doktordan iyi koca olur mantığıyla yaklaşanlar çok fazla, ben ilk kazandığım sene bütün kız arkadaşlarım istisnasız bana birini bul tıptan dedi. Kendi adıma çoğu dersten başka birşey düşünmeyen, asosyal daha da kötüsü bu işi statü yada para için seçmiş, asla yaralı parmağa işemeyecek insanlarki asla fakültemden sevgili bulma çabasına girmedim. Ha bu tipler her yerde, her fakültede yok mu var, o zaman genelleme yapmayalım lütfen.

    26 ocak 2016 04:33

    7. Dr plaka da alın, stetoskobu milletin gözüne de sökün, ben doktorum diye de bağırın. Bunları görgüsüzlük olarak nitelendirenlerin çoğu 36 saat nöbet tutmadı, bitmeyen sınavlar yüzünden kafein komalarına girmedi, hasta yakınlarının tribiyle uğraşmadı, Tus kazanıcam diye bir tarafını yırtmadı, kimseye nefes vermedi. Okumak kısmı konusunda tavsiye vermeyeceğim, herkesin kendine göre stili ve bitirme şekli var. Bütsüz bitiren de var 10 yılda bitiren de. Acele etmeyin zaten Türkiye'de iş garantili olan tek mesleğe sahip olacaksınız. Kapı kapı gezip iş görüşmelerine gitmeyeceksiniz, kariyer.net cv'leri doldurmayacaksınız, hiçbir şey yapmasanız bile periferde atanıp doktorluk yapabilirsiniz. Ama gerçekten hayalinizse, seviyorsanız yazın bu okulu. Sevmeden yapılacak iş, çekilecek dert değil çünkü bu. Bir pilot, bir avukat, bir pr'ci, bir öğretmen sizden fazla para kazanabilir. Parayı vurma devri bitti artık. 4-5 bin lira maaşa bu çektikleriniz hiçbir zaman değmeyecek bununla yüzleşin. Eleştirenler de biraz saygı duymayı öğrenirler umarım.

    26 ocak 2016 18:24


    8. Bunu da okumayın.(bkz: mühendislik okuyanlara tavsiyeler)

    23 yıllık hayatımda emin olduğum tek bir şey var o da hangi bölümde okuyor olursanız olun,sevin-sevmeyin Türkiye şartlarında mutlaka bir şekilde mezun oluyorsunuz. Yani öğrencilik hayatınız geçici, mesleğiniz kalıcı. Bana kalırsa bu mesleğin diğer tüm mesleklerden tek farkı bu işi yaparken sürekli olarak vicdanının çalışmasının gerekli olması.

    Yani şunu demek istiyorum, çalıştığınız süre boyunca aklınız, bilgileriniz değil vicdanınız devrede olursa ancak o zaman kazandığınızı hak etmiş olabilirsiniz. Bence tıp okumanın tek zorluğu bu.

    Sanki dünyada sınav döneminde aşırı kafeinden kendini kaybeden, o kadar çalışmak zorunda olan bir doktor adayları falan sanılıyor. İşte bu kadar tartışma konusu olan ego tam burda başlıyor.

    Size göre, puanlamaya göre en düşük, en kolay denilebilecek fen edebiyat fakültelerindeki bölümleri bile bitirebilmek için insanlar gecelerce uykusuz kalıyor. Sayfalarca sınav kağıdı veriyor. Aynı günde 3-4 sınavı olup hiçbirinde yüzde 20 sallama Hakkı da olmuyor.Şu an birçok tıp fakültesinde sınav test. Evet tüm dersler bir arada ama test.

    Bu yol da gerçekten zahmetli, gerçekten egodan arınıp sadece iyi ve Faydalı bir insan olabilme yeteneği gerektiriyor. Tıp okuyanlara/ okuyacaklara tek tavsiyem bu sanırım.

    27 ocak 2016 01:34

    9. Hastanede karşılaştığınız insanların özel hayatını arkadaş ortamından eğlence amaçlı anlatmayın. En azından tıpçı olmayanların yanında yapmayın.

    27 ocak 2016 02:03

    10. genele vurmuyorum ancak sırf puanım yüksek aman puanım boşa gitmesin diye yazılacak bir bölüm olmadığının artık anlaşılmasını ümit ediyorum

    bir aile dostumuzun oğlu össde gerçekten iyi bir puan aldı. aslında çok çok iyi bir mühendis olabilecek analitik bir yapısı varken biraz aile baskısı birazda toplumumuzun doktorlara tapınması hadiselerinin getirdiği çekicilik nedeniyle tıp yazdı. Aradan altı yıl geçti bu arkadaşımız tusa girdi ve mikrobiyoloji kazandı. Karşılaştığımızda "neden mikrobiyoloji?" diye sordum. bana "ne kadar az hastayla muhattap olursam o kadar iyi" diye cevap verdi.

    yine iki yıl önce en yakın arkadaşım yüzünde çok büyük bir ben için cildiyeye gitmişti. Beni aldırmak istiyordu. Doktor dönüşü "ne yaptın?" diye sorduğumda "aldırmayacağım, kadın bene dokunmadı bile" diye yanıt verdi.

    genelleme yapmıyorum ancak artık çoğu doktor bu mantalitede düşünüyor. eğer insanlara dokunmaktan, insanla muhattap olmaktan imtina ediyorsanız lütfen ama lütfen okumayın. bırakın bu işin hakkını verecek insanlar yapsın

    27 ocak 2016 09:44