yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (6)
    • medya (0)

    1. Herhangi bir olayda küçük çakallıklar yapmak olarak kullanılan söz öbeği. 'Şark' doğu demektir ve aslında bu söz öbeği doğu'daki insanları aşağılamayı vurgulayan bir deyimdir. Yani batı medeniyetlerinin doğuyu aşağılamasından tutun türkiye'nin kendi iç yapısındaki etnik farklara uzanan bir söylemdir. kişiler bazında incelenmesi gereken özelliklerin bir topluluğa atfedilmesi de milliyetçi bir tutumdur. Dil heteronormative olduğu kadar milliyetçi eksenler üzerine kurulduğu için nasıl küfürün kadını/lgbti'yi aşağıladığını söylüyorsak bu tarz söylemlerden de uzak durmamız gerektiğini düşünüyorum.

    6 aralık 2015 17:36 8 aralık 2015 01:28

    2. ''Kadın kadının kurdudur''ile aynı şekilde sözlükte ilk defa karşıma çıkan ve hoşlanmadığım söylem.

    6 aralık 2015 18:01

    3. milliyetçilik yapmak ya da birilerini aşağılamak gibi algılanmasın ama mecburi hizmetini doğu'da yapan biri olarak bu sözün ne demek istediğini doğu'da yaşamaya başlayınca anladım bazı genellemeler bazı tecrübelerden dolayı ortaya çıkar, istisnalar elbette vardır kaideyi de bozabilir asla bozmaz diyemem ama bu tanımlamada anlatılan genellemeyi gönül rahatlığıyla dillendirebilirim tecrübelerim bu sözün doğruluğunu şahsıma bayağı acı bir şekilde kanıtladı kanıtlamaya da devam ediyor.

    yine de altını çizelim;

    şark kurnazı bir genellemedir <=> bütün genellemeler yanlıştır bu da dahil.

    6 aralık 2015 19:11


    4. gayet de "şark"a ait kurnazlık. ama burada doğu derken, tüm doğu kastedilmiyor, tüm türkiye ve doğu ülkeler kastediliyor.

    batıda özellikle avrupa'daki düzenli ülkelerde yolculuk yapacaksan bilet gişesinin başında bekleyen bir memur bile yoktur. biletli ya da biletsiz yolculuk yapmak senin vicdanına kalmıştır yani. o durumlarda genelde o ülkede yaşayan doğulular yani arap, kürt, türk ve diğer ırklar vs. ödeme yapmadan geçip "beleş yolculuk yapıyorum ne kadar zekiyim" diye övünürler. oysa yapılan ahlaksız bir eylemdir. şark insanları içinse bu zeka göstergesidir.

    genelde şark kurnazlığı, uzun vade düşünülmeden, günü kurtarmaya yönelik dolandırıcılıktır. avrupa'da düzen mükemmel işler. kurallar katıdır. yolda kimse makas atmaz, gereksiz hız dahi yapmaz. oysa gideceği yere 2 dakika hızlı varacağım diye milletin canına kastetmek bu ülkede "iyi şöförlük" olarak görülür. herkesin sıraya girdiği bir yerde önlere kaynaklık yapmak, kurnazlık sanılır. sizi bir kere taşıyacağını, bir daha taşınma yapmayacağınızı bilen nakliyat şirketinin eşyalarınıza zarar vererek taşıması, bir kere evlendiğinizi bilen düğün organizasyoncusunun size ucuz ürünler satması, turist olduğunuzu fark eden taksinin uzun yoldan götürmesi, örnekler arttırılabilir.

    Şöyle bir cümle var mesela. "abla sana 20 lira olur." Neden bana? ben kimim? neden bu fiyatı herkese uygulamıyorsun? bana uygun fiyat veriyorsan, diğer insanları dolandırmış olmuyor musun? Bu ülkenin geneli şark kurnazlığı üzerinden kısa yoldan zengin olmaya bakar, müşteri memnuniyetini umursamaz.

    daha geçenlerde ekşi sözlük'te okudum. amazon ya da ebay gibi bir kuruluşa "gönderilen ürün kırık geldi" diye şikayet etseniz, sizden kanıt istemeden direkt yenisini yolluyorlar. eskisini de geri göndermenize gerek kalmıyor. bu müşteriye %100 güven üzerine kurulu sistem türkiye'de işler miydi sizce?

    6 aralık 2015 23:39

    5. şehrimde en yakın alışveriş merkezinde yer alan cinemaximumun bilet fiyatlarında uyguladığı işlemdir. Pazartesileri 21 lira olan bilet çarşambaları 10 lira ve diğer günler ise 16 lira. kazık yemek ise paha biçilemez.

    28 ekim 2018 02:46

    6. bir kısa film izlemiştim, reklam da olabilir. alman bir teyze noelde  torunlarına gidecek trenle. ama parası yetmiyor ve istasyonda kalıyor öylece tren de gitmek üzere. oradaki görevli memur, teyzeyi geçiriyor ve trene binmesini sağlıyor. teyze çok teşekkür ediyor memura. burada bitti sanıyorsunuz ama adam sonra dönüyor ve bilet alma otomatından kendisi bir bilet alıp yırtıp çöpe atıyor. devletine karşı sorumluluk sahibi olan bir vatandaş. ücret almadığı teyzenin biletini kendisi alıyor ve o fazla bileti çöpe atıyor. burada memur benim, nolcak kontrol eden yok bilen yok diyip bedavadan trene almıyor yani teyzeyi. şu senaryoyu bir doğu ülkesinde hayal edin, sizce nasıl olurdu? telefonuna akbil basma sesi yükleyip bu şekilde akbil basmadan otobüse binmeye çalışan bir ülkede sizce bu senaryo nasıl sonlanırdı?

    diyeceksiniz ki bu bir kısa film, gerçeği yansıtmıyor. öyle değil işte.

    2.5 sene kadar önce bir avrupa ülkesinde üniversitemin yemekhanesindeyim. kartımıza para yükleyip kasada tabağı tartarak grama göre ödeme yapıyoruz. orda farkettim ki üniversite kartımda para bitmiş, arkadaşımla beraberim rica ediyorum sen karttan öde ben nakit vereyim şeklinde aramızda türkçe konuşuyoruz. kasiyere nakit verip yükleme yapılmıyor. arkadaşım da tamam diyor ama annesi de var, hepimizin yemeğine onun kartındaki para yetecek mi emin olamıyoruz falan. sonra kasiyer kadın tamam diyor gülümsüyor falan ben çözemiyorum olayı. türkmüş meğer. oturduktan sonra fişe bakıp benim yemeğim ne kadardı diye anlamaya çalışıyorum, arkadaşıma vereyim diye. sonra kasaya gidiyorum baya safım burda olayı anlamamışım. kadın bana kaş göz yapıyor falan. meğer sadece bir tabağın fiyatını geçmiş kasadan. şok oluyorum. kendisi zor duruma düşmesin diye beni de uzaklaştırmaya çalışıyor. çalışanların orada bu tarz olaylara sebebiyet vermemeleri için yabancı dil konuşmaları yasak çalışma saatlerinde. takdir edersiniz ki parayı kendi cebinden de ödememiş. orada ondan ne öyle bir isteğimiz oldu ne başka birşey. en kötü gidip makineden karta para yükleyecektik yani. kadının türk olduğunu bile bilmeden konuşuyorduk. kendince bize "iyilik" yaptı. bayağı mutlu oldu, görseniz oldukça gururluydu yaptığından. işte tam olarak bu şark kurnazlığı. genetik olarak kodlanmış bize, hastalık gibi birşey.

    bir de kendi yaptığım bir şark kurnazlığını anlatayım. bir keresinde otobüs bileti almadan binmiştim yurtdışında otobüse. orada turnike sistemi yok, güven sistemi olduğundan ve şark kurnazlığı olmadığından (gizlinot: swh) her normal insanın (bu normal kelimesine geri döneceğim) bilet almadan yolculuk yapmayacaklarını düşünüyorlar. 2 durak bile gideceğin yer 2.40 euro. acayip pahalı yani. ben de bilet almadım bir gün. şeytan dürttü derler ya öyle birşey oldu ve kırk yılda bir olan kontrol bana denk geldi (gizlinot: hayattaki şansım) neyse görevliler bir durakta biniyor ve herkesin yanına gidip bakıyorlar biletlerine. ben diyorum ki kesin başkaları da çıkar tek bunu yapan ben olmuş olamam.

    benim dışımda herkes biletliydi. benim de önceki aylarda aldığım yarım senelik biletlerim vardı süreleri geçmiş, utancımdan onları çıkardım, arıyor gibi yaptım biletimi. bilet almayan biri değildim ama üşenmiştim işte tekrar yarım senelik çıkartmaya son biletin süresi bittikten sonra. cezamı da gidip ödedim tabii bu olayın ardından.

    normal kelimesine döneceğim demiştim. eğer bu tarz biletsiz binişleri birkaç kereden fazla yaparsanız yurtdışında, ruh sağlığınızla ilgili bir probleminiz olduğu düşünülüyor ve devlet size bir psikolog ya da psikiyatrla (tam emin değilim hangisi) randevu ayarlıyor (gizlinot: swh) inanılmaz bir olay yani. türkiye'de böyle birşeyin olduğunu düşünsenize. adamlar direkt olarak bunu yapan normal değildir algısını oturtmuşlar kafalarında. 

    bir keresinde de annemle babam şehirde bütün gün dilendiğini gördükleri kadrolu dilencinin onlarla aynı otobüse bindiklerini görmüşler. adamın görüntüsü gerçekten içler acısı bu arada, ben de hep gördüğümden kim olduğunu biliyordum. adam kalkmış otobüste biletini ödeyip binmiş. sabah akşam otobüsle dilenmeye gidiyor ve gecenin bir yarısı da olsa bilet alıyor kontrol yapılmamasına rağmen. 

    bir gün böyle bir ülke olabilir miyiz, merak ediyorum. inşallah diyelim.

    29 ekim 2018 00:57