230.
dışarıda kahve içmenin, sinemaya konsere gitmenin lüks olması.
229.
Bugün dükkana bir adam geldi, zeytinyağı, pekmez, tahin vs satıyorum alır mısınız dedi. Ben de yok ihtiyacımız yok dedim, neyse ben hanıma bir şeyler bakayım diye girdi dükkana, atlet var mı dedi var dedim, 2 tane aldı ben para beklerken dur pekmezlerim çok güzel dedi ben bir şey diyemeden arabadan 1 kg pekmez aldı geldi. Neyse dedim öyle olsun. Sonra çorap da almak istedi, en son baktım para vermiyor ürünleri alıp gidecek, yalnız çorabın parasını almam lazım dedim bıraktı çorabı. Adam resmen ödeyemem sadece takas dedi..
228.
Ara mevsim için uygun, uzun kollu kapüşonlu bir üst ararken %100 polyester olanlarının bile yuh dedirtmesi. Yaşadığım yerde kalın kazaklar giyilebilecek bir iklim yok, penye üstüne hırka tarzı daha iyi oluyor ama bu fiyatlarla mümkün değil.
227.
Eskiden öğrenci harçlığımdan para ayırıp rahat bi şekilde aldığım ürünlerin şimdi yüzüne bakamaz olmak. En fazla 2-3 kere dışarda yemezdim o para çıkardı zaten. Şimdi en ucuz en temiz içerikli hangisi diye günlerce araştırma yapmak zorundayım ki verdiğim para boşa gitmesin. Çünkü daha fazla bütçe yok, kullanmak zorundayım.
Tiyatroya gitmek, dışarda kahve içmek lüks olmaya başladı.
Eski yazarlar bilir hibe başlığı nispeten hareketli bi başlıktı. Genelde çalışan süslüler belki başkasına faydalı olur diye kullanmadığı onlarca ürünü bi öğrenciye gönderirdi. Çünkü o zamanlar ürünü rahat elden çıkarabilirlerdi çünkü yenisini almak hayat şartlarını zorlamıyordu. Şimdi aynı ruju 10 liraya kim alabiliyor? hibe başlığına indirim kodu dışında bi girdi girilemiyor bile, kimsenin fazla fazla ürün alıp deneyecek hali kalmadı ki.
226.
Bunu hangi başlığa yazacağımı bilemedigim için buraya yazıyorum.
Piyasada çok fazla çeşitte ürün var. Güzel şeyler var ama artık hiçbiri kaliteli değil. Güzel bir kazak beğeniyorum. Rengi, kendisi çok hoş. Ama adi, rahatsız edici bir kumaştan yapılmış ve kazak demeye bin şahit isteyen incelikte. Fiyatı da güya indirimle 100 TL. İlk yıkamada da ağzı yüzü kayıyor. Tek kullanimlik resmen yani. Ben bu durumda nasıl ihtiyaç alışverişi yapayım mesela? Gerçekten kaliteli bir markadan almak istesen asgari ucretin yarisi kadar bir fiyat biciyorlar. Bir de tek kazakla bitse keşke... Düzgün bir sweat pantolon giymenin bile lüks olduğu bir dönemdeyiz. Ben artık işin içinden çıkamıyorum açıkçası.
225.
Ne zaman H&M'den beğendiğim bir şeyi alamadan çıksam aklıma gelen düşüncedir. 4-5 sene önce H&M'e girdiğimde 100 TL ile 5 parça şey aldığımı hatırlıyorum. Öğrenciyken tam bir biçilmiş kaftandı benim için. Fakat şu an kendi paramı kazanmama rağmen gerçekten çok gerekli değilse almıyorum. Orta statüdeki markaların fiyatları bile bu kadar uçmuşken gelip bir de high end ürün reklamı yapmıyolar mı...
Bu girdiyi yazalı tam 1 sene olmuş. Düşünlerim hala aynı. Hatta artık bu düzenden çok nefret edecek kadar bıkmış durumdayım bu hayat pahalılığı yüzünden.
Yeter artık, buramıza kadar geldi ya...
2 ekim 2020 08:32
6 ekim 2021 10:40
224.
Yaklaşık 8 sene önce almanyadan 100 euro'ya aldığım lorenzo villoresi parfüm 300 lira ediyordu. şimdi aynı parfüm almanya'da hala 100 euro iken burda 890 lira.
223.
Gratis indiriminde yalnızca tampon, ped, pamuk ve ağda bezi almak. Makyaj sekmesini açmamak.
222.
Pedi bile indirimde yakaladığımda sevinmek..
221.
hiçbir indirimi takip etmemek, sitelere bakmamak